Osmanlıca da B harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları
B Harfi
BAB: 1 Kapı 2 Fasıl, bolum MİNE'LBAB İLE'LMİHRAB: Kapıdan mihraba dek, baştan sona kadar
BADİYE: Kır, ova, sahra, col
BAGÎ: Asi, baş kaldırmış, haksızlık eden
BAĞCE: Bahce
BAĞTETEN: Ansızın, zulum, isyan
BAĞY: Azgınlık, zulum, isyan
BAHIYRE: Cahiliyye devrinde beş batın doğuran devenin beşinci yavrusu erkek olursa kulağı yarılır ve salıverilirdi Artık hic bir işte kullanılmayan bu deveye bu ad verilirdi
BAHİL: 1 İşsiz, avare, başı boş 2 Yularsız deve
BAHÎL: Cimri, tamahkar
BAHİR: 1 Yalancı, ahmak 2 Ekin sulayıcı, sulayan 3 Belli, acık 4 Işıklı, parlak, guzel
BAHİRE: 1 Cok koşan cins deve 2 Dikenli ağac
BAHR U BERR: Deniz ve kara
BAHŞ: Bağış, ihsan
BAİN: Dibi geniş kuyu, bostan kuyusu
BAİS: 1 Sebep olan, gerektiren 2 Gonderen 3 Yeniden yaratan
BAKAR: Sığır, okuz, manda cinsleri
BAKARA: 1 Sığır, inek 2 Kur'anı Kerim'in ikinci sUresi: Bu sUrede yahudilere bir inek kurban etmeleri emredilip bu konuda geniş bilgi verildiğinden, sUre bu adı almıştır
BAKİYYE: Artan, artık, geri kalan
BALİĞ: 1 Erişmiş, vasıl olmuş, son mertebeyi bulan 2 YekUn
BAP: (Bak: BAB)
BAR: 1 Allah 2 Yemiş, meyva 3 Yuk, ağırlık 4 Yağdıran, serpen, doken
BARİD: 1 Soğuk 2Letafetten uzak nahoş
BARİZ: Acık, belli, aşikar, zahir
BA'S: 1 Gonderme, yollama, gonderilme 2 Allah'ın bir peygamberi, Hak dinine davete memur buyurması 3 Dirilme veya diriltme
BASAR: 1 Gorme, goruş, gorme yeteneği 2 Zihni algı
BASİR: Goren, gorup anlayan, ferasetli, zeki
BASÎRET: Doğru goruş, gonul gozu ile gorme, uyanıklık
BAST: 1 Yayma, acma 2 Ozellikle hurufilikte cezbe ve tefekkur icinde kendinden gecmeyi ifade eder
BATIN: 1 İc, icyuz, gizli, sır, deruni 2 Allah'ın isimlerinden
BATN: Karın, kuşak, nesil
BAYİN: Aralayıcı, ayıran, ayırıcı ozellik
BA'Z: Bir şeyin bir bolumu,bir parcası, bazısı
BED NAZAR: Kotu bakış
BED: Kotu, cirkin, işe yaramaz
BEDA'BEDA'AT: Guzellik, yenilik, bediilik
BEDAHET: 1 Acıklık, bellilik 2 Ansızın ortaya cıkma
BEDAYİ': İcat edilmiş guzel şeyler Sanat eserleri
BEDBAHT: Talihi kotu olan, talihsiz
BEDBİN: Her şeyi kotu goren, karamsar
BEDEL: 1 Değer, kıymet 2 Başkasının parası ile onun yerine hacca giden kimse yerine gecen
BEDELİ BA'Z: Geniş anlamlı bir sozun bir kısmına yapılan acıklama
BEDELİ İŞTİM'AL: Geniş ve genel anlamlı bir sozun bir noktasını acıklayan cumle
BEDELİ KULL: Kapalı bir soze butun yonleriyle yapılan acıklama
BEDEVÎ: Colde cadırda yaşayan gocebe, collu, Arap gocebesi
BEDİA: 1 Yaratma 2 Estetik değeri yuksek, sanat eseri, eşine az rastlanan guzel
BEDİHİ: 1 İspat gerekmeyecek şekilde acık 2 Akla kendiliğinden gelen
BEDİÎ: Guzel, beğenilen, sanatlı soz
BEDRBEDİR: 1 Dolunay, ayın ondordu 2 Mekke ile Medine arasında bulunan Bedir gazasının yapıldığı yer
BEDTAHRİR: Kotu yazı
BEHABAHA: 1 Guzellik, sus, pırıltı 2 Kıymet, değer, bedel
BEHAİM: 1 Dort ayaklı hayvanlar 2 Suriye'de bir sıradağ
BEHCET: Guzellik, guleryuzluluk, sevinc
BEHİMEİ EN'AM: Deve, sığır, koyun gibi dort ayaklı hayvanlar
BEHİMÎ: Hayvana yakışır tarzda, hayvanlık
BEİSBE'S: 1 Zarar, ziyan 2 Korku, azap, sıkıntı, fenalık 3 Kuvvet, kudret
BEKA: Devam, sebat, evvelki hal uzere kalmak, olmezlik, ebedilik
BEKAYI ERVAH: Ruhların kalıcılığı, devamlılığı
BEKAYI RUH: Ruhun kalıcılığı, olmezliği
BELAGAT U FESAHAT: Tam yerinde acık ve guzel soz soyleme
BELAGAT: İyi konuşma, sozle inandırma yeteneği ve sanatı, uzdillik
BELİĞ: 1 Acık, duzgun soz soyleyen 2 Guzel, sanatlı soz Belagatli
BENAM: Namlı, unlu, meşhur
BENAN: Parmak ucu
BENÎ İSRAİL: İsrailoğulları, yahudiler
BERAAT: 1 Temizlik, arılık 2 Olgunluk, guzellik
BERA'ATI İSTİHLAL: Soze guzel ve etkili başlangıc
BEREKAT: Bolluklar, uğurlar, hayırlar
BEREKATI KELAMULLAH: Allah kelamının verdiği feyizler, bolluklar, uğurlar
BERHAYAT: Sağ, diri, yaşayan
BERÎ: Salim, kurtulmuş, temiz arınmış
BERİ: Yakın mesafe, otenin zıddı
BERK: 1 Şimşek, parıltı, kıvılcım 2 Sert, katı
BERR: 1 Doğru sozlu, hayır işleyen kimse 2 Kara, toprak
BERTARAF: Bir yana atılan, ortadan kalkan Bertaraf etmek: Ortadan kaldırmak, yok etmek
BERZAH ALEMİ: Ruhlar alemi
BERZAH: 1 İki şey arasındaki mesafe, aralık 2 Can sıkıcı 3 İnce uzun kara parcası 4 Dunya 5 Ruhların kıyamete kadar bulunacakları yer
BES: Yeter, yetişir, tamam, kafi, cok
BE'S: Zarar, ziyan, azap, şiddet, fenalık
BEŞARET: Mujde, muştu, iyi haber
BEŞARETAVER: Mujdeci, iyi haber getiren
BEŞER: İnsan, butun insanlar, Ebu'lBeşer: İnsanlığın babası, Hz Adem
BEŞERİYYET: 1 İnsanlık 2 İnsanın yaratılış ozellikleri
BEŞİR: 1 Mujdeci, iyi haber getiren,guleryuzlu 2 Hıristiyan Araplar'da İncil yazan veya hıristiyanlık akidelerini telkin eden kimse 3 Peygamberimizin bir vasfı
BEY': Satma, satılma, satış
BEYAN İLMİ: Belagat ilminin, hakikat, mecaz, kinaye, teşbih ve istiare gibi konularından bahseden bolumu
BEYAN: Anlatma, acıklama sanatı
BEYN: Aralık, arasında, arada
BEYNUNET: 1 İki şey arasındaki mesafe, aralık 2 İhtilaf, anlaşmazlık, ara acıklığı
BEYT: Ev, mesken, oda, oba
BEYTİ ATİK: Eski ev, Kabe
BEYTİ MAMUR: Kabe'nin tam uzerinde yedinci kat gokte bulunan ve melekler tarafından tavaf edilen bir koşk
BEYTULLAH: Allah'ın evi, Kabe, insan kalbi
BEYTUTET: Geceleme, bir yerde geceyi gecirme
BEYTU'LMAKDİS: Mukaddes ev, Mescidi Aksa, Kudus'teki buyuk camii
BEYYİN: Belli, acık, aşikar
BEYYİNAT: Acık, belli şeyler
BEYYİNE: 1 Delil, şahit 2 Kur'an'ın 97 sUresi
BEYZA: 1 Cok beyaz 2 Demirden savaşcı başlığı 3 YumurtaMİLLETİ BEYZA: Beyaz millet, muslumanlar
BEZL: Bol bol verme
BÎABİYAT: Birinin hakimiyetini kabul etmek, emirlerine uyacağına soz vermek
BİAT OLUNMAK: Birine itaat edilmek, hukmune girmek
BİD'AT: 1 Sonradan ortaya cıkan şey 2 İslam'da Peygamberimizden sonra ortaya cıkan değişik adetler
BİD'ATI HASENE: Beğenilebilir, guzel yenilikler
BİD'ATI SEYYİE: Kotu yenilikler
BİDAYET: Başlama, başlangıc
BİDAYETEN: Başlangıcta, ilkin
BİİZNİ HUDA: Allah'ın izni ile
BÎKARAR: 1 Kararsız 2 Rahatsız
BİKR: Dokunulmamış, bekaret, bakire
BİKRİ FİKR: Hic soylenmemiş, yeni fikir
BİLA BEDEL: Bedelsiz, karşılıksız
BİLA KAYD U ŞART: Kayıtsız şartsız
BİLA: sız
BİLAD: Beldeler, şehirler, memleketler, kasabalar
BİLADİ ARAB: Arab ulkeleri
BİLAFASILA: Fasılasız, aralıksız
BİLAH: Arkaları buyuk olan kadınlar
BİLLUR: 1 Duru, kristal 2 Necef taşı
BİN: OğulBİN MEHMED: Mehmed'in oğlu
BİNA: 1 Yapı, ev 2 Yapma, kurma 3 Goz, goren, gorucu
BİNAEN ALA ZALİK: Bunun uzerine, bundan dolayı
BİNAEN: den dolayı, den oturu
BİNAENALEYH: Ondan dolayı, onun uzerine, şu halde
BİRR: İyilik, guzellik, hayır, anaya babaya itaat 2 Dininde ibadetinde kuvvetli olan 3 Bağışta bulunma
Bİ'SET: Gonderme
Bİ'SETİ MUHAMMEDİYE: Hz Muhammed (sav)'in peygamberlikle gorevlendirilmesi
Bİ'SETİ NEBEVİYYE: Peygamberin, peygamberlikle gonderilişi
BU'D: Uzaklık, aralık, boyut
BU'Dİ MESAFE: Gidilen yolun uzaklığı
BUĞZ: Duşmanlık duyma, nefret, kin
BUĞZETMEK: Kin gutmek, duşman olmak
BUHUL: Cimrilik, tamahkarlık
BUK'A: 1 Ulke, yer 2 Buyuk bina 3 Benek, leke
BURAK: Peygamberimizin mirac gecesi bindiği binek
BURC: 1 Kale, yuksek bina 2 Herhangi bir şekli gosteren ve ozel ad alan sabit yıldızlar topluluğu, galaksi 3 Guneşin girip cıktığı oniki burctan her biri: Yengec, kova, akrep
BURCİ ABÎ: Suya ait burclar: Yengec, akrep, balık
BURCİ BADÎ: Havaya ait burclar: İkizler, terazi kova
BUHTAN ETMEK: İftira etmek
BUHTAN: Yalan, iftira, birine işlemediği sucu yukleme
BULEGA: Belegat sahipleri, duzgun ve guzel konuşanlar, beliğ olanlar
BULEGA'İ BEŞER: Belegat ilmi mutehassısları
BULEGAİ ULEMA: Belagat bilginleri ve alimler
BULUĞ: 1 Erginlik, olgunluk cağına girme, yetişme 2 Yaklaştırma
BUNUVVET: Oğulluk, evlatlık
BUNYAN: Yapı, bina, bir şeyin yapısı
BUNYANI MERSUS: Birbirine lehimlenmiş, kenetlenmiş yapı
BURHAN: Kesin delil, huccet
B Harfi
BAB: 1 Kapı 2 Fasıl, bolum MİNE'LBAB İLE'LMİHRAB: Kapıdan mihraba dek, baştan sona kadar
BADİYE: Kır, ova, sahra, col
BAGÎ: Asi, baş kaldırmış, haksızlık eden
BAĞCE: Bahce
BAĞTETEN: Ansızın, zulum, isyan
BAĞY: Azgınlık, zulum, isyan
BAHIYRE: Cahiliyye devrinde beş batın doğuran devenin beşinci yavrusu erkek olursa kulağı yarılır ve salıverilirdi Artık hic bir işte kullanılmayan bu deveye bu ad verilirdi
BAHİL: 1 İşsiz, avare, başı boş 2 Yularsız deve
BAHÎL: Cimri, tamahkar
BAHİR: 1 Yalancı, ahmak 2 Ekin sulayıcı, sulayan 3 Belli, acık 4 Işıklı, parlak, guzel
BAHİRE: 1 Cok koşan cins deve 2 Dikenli ağac
BAHR U BERR: Deniz ve kara
BAHŞ: Bağış, ihsan
BAİN: Dibi geniş kuyu, bostan kuyusu
BAİS: 1 Sebep olan, gerektiren 2 Gonderen 3 Yeniden yaratan
BAKAR: Sığır, okuz, manda cinsleri
BAKARA: 1 Sığır, inek 2 Kur'anı Kerim'in ikinci sUresi: Bu sUrede yahudilere bir inek kurban etmeleri emredilip bu konuda geniş bilgi verildiğinden, sUre bu adı almıştır
BAKİYYE: Artan, artık, geri kalan
BALİĞ: 1 Erişmiş, vasıl olmuş, son mertebeyi bulan 2 YekUn
BAP: (Bak: BAB)
BAR: 1 Allah 2 Yemiş, meyva 3 Yuk, ağırlık 4 Yağdıran, serpen, doken
BARİD: 1 Soğuk 2Letafetten uzak nahoş
BARİZ: Acık, belli, aşikar, zahir
BA'S: 1 Gonderme, yollama, gonderilme 2 Allah'ın bir peygamberi, Hak dinine davete memur buyurması 3 Dirilme veya diriltme
BASAR: 1 Gorme, goruş, gorme yeteneği 2 Zihni algı
BASİR: Goren, gorup anlayan, ferasetli, zeki
BASÎRET: Doğru goruş, gonul gozu ile gorme, uyanıklık
BAST: 1 Yayma, acma 2 Ozellikle hurufilikte cezbe ve tefekkur icinde kendinden gecmeyi ifade eder
BATIN: 1 İc, icyuz, gizli, sır, deruni 2 Allah'ın isimlerinden
BATN: Karın, kuşak, nesil
BAYİN: Aralayıcı, ayıran, ayırıcı ozellik
BA'Z: Bir şeyin bir bolumu,bir parcası, bazısı
BED NAZAR: Kotu bakış
BED: Kotu, cirkin, işe yaramaz
BEDA'BEDA'AT: Guzellik, yenilik, bediilik
BEDAHET: 1 Acıklık, bellilik 2 Ansızın ortaya cıkma
BEDAYİ': İcat edilmiş guzel şeyler Sanat eserleri
BEDBAHT: Talihi kotu olan, talihsiz
BEDBİN: Her şeyi kotu goren, karamsar
BEDEL: 1 Değer, kıymet 2 Başkasının parası ile onun yerine hacca giden kimse yerine gecen
BEDELİ BA'Z: Geniş anlamlı bir sozun bir kısmına yapılan acıklama
BEDELİ İŞTİM'AL: Geniş ve genel anlamlı bir sozun bir noktasını acıklayan cumle
BEDELİ KULL: Kapalı bir soze butun yonleriyle yapılan acıklama
BEDEVÎ: Colde cadırda yaşayan gocebe, collu, Arap gocebesi
BEDİA: 1 Yaratma 2 Estetik değeri yuksek, sanat eseri, eşine az rastlanan guzel
BEDİHİ: 1 İspat gerekmeyecek şekilde acık 2 Akla kendiliğinden gelen
BEDİÎ: Guzel, beğenilen, sanatlı soz
BEDRBEDİR: 1 Dolunay, ayın ondordu 2 Mekke ile Medine arasında bulunan Bedir gazasının yapıldığı yer
BEDTAHRİR: Kotu yazı
BEHABAHA: 1 Guzellik, sus, pırıltı 2 Kıymet, değer, bedel
BEHAİM: 1 Dort ayaklı hayvanlar 2 Suriye'de bir sıradağ
BEHCET: Guzellik, guleryuzluluk, sevinc
BEHİMEİ EN'AM: Deve, sığır, koyun gibi dort ayaklı hayvanlar
BEHİMÎ: Hayvana yakışır tarzda, hayvanlık
BEİSBE'S: 1 Zarar, ziyan 2 Korku, azap, sıkıntı, fenalık 3 Kuvvet, kudret
BEKA: Devam, sebat, evvelki hal uzere kalmak, olmezlik, ebedilik
BEKAYI ERVAH: Ruhların kalıcılığı, devamlılığı
BEKAYI RUH: Ruhun kalıcılığı, olmezliği
BELAGAT U FESAHAT: Tam yerinde acık ve guzel soz soyleme
BELAGAT: İyi konuşma, sozle inandırma yeteneği ve sanatı, uzdillik
BELİĞ: 1 Acık, duzgun soz soyleyen 2 Guzel, sanatlı soz Belagatli
BENAM: Namlı, unlu, meşhur
BENAN: Parmak ucu
BENÎ İSRAİL: İsrailoğulları, yahudiler
BERAAT: 1 Temizlik, arılık 2 Olgunluk, guzellik
BERA'ATI İSTİHLAL: Soze guzel ve etkili başlangıc
BEREKAT: Bolluklar, uğurlar, hayırlar
BEREKATI KELAMULLAH: Allah kelamının verdiği feyizler, bolluklar, uğurlar
BERHAYAT: Sağ, diri, yaşayan
BERÎ: Salim, kurtulmuş, temiz arınmış
BERİ: Yakın mesafe, otenin zıddı
BERK: 1 Şimşek, parıltı, kıvılcım 2 Sert, katı
BERR: 1 Doğru sozlu, hayır işleyen kimse 2 Kara, toprak
BERTARAF: Bir yana atılan, ortadan kalkan Bertaraf etmek: Ortadan kaldırmak, yok etmek
BERZAH ALEMİ: Ruhlar alemi
BERZAH: 1 İki şey arasındaki mesafe, aralık 2 Can sıkıcı 3 İnce uzun kara parcası 4 Dunya 5 Ruhların kıyamete kadar bulunacakları yer
BES: Yeter, yetişir, tamam, kafi, cok
BE'S: Zarar, ziyan, azap, şiddet, fenalık
BEŞARET: Mujde, muştu, iyi haber
BEŞARETAVER: Mujdeci, iyi haber getiren
BEŞER: İnsan, butun insanlar, Ebu'lBeşer: İnsanlığın babası, Hz Adem
BEŞERİYYET: 1 İnsanlık 2 İnsanın yaratılış ozellikleri
BEŞİR: 1 Mujdeci, iyi haber getiren,guleryuzlu 2 Hıristiyan Araplar'da İncil yazan veya hıristiyanlık akidelerini telkin eden kimse 3 Peygamberimizin bir vasfı
BEY': Satma, satılma, satış
BEYAN İLMİ: Belagat ilminin, hakikat, mecaz, kinaye, teşbih ve istiare gibi konularından bahseden bolumu
BEYAN: Anlatma, acıklama sanatı
BEYN: Aralık, arasında, arada
BEYNUNET: 1 İki şey arasındaki mesafe, aralık 2 İhtilaf, anlaşmazlık, ara acıklığı
BEYT: Ev, mesken, oda, oba
BEYTİ ATİK: Eski ev, Kabe
BEYTİ MAMUR: Kabe'nin tam uzerinde yedinci kat gokte bulunan ve melekler tarafından tavaf edilen bir koşk
BEYTULLAH: Allah'ın evi, Kabe, insan kalbi
BEYTUTET: Geceleme, bir yerde geceyi gecirme
BEYTU'LMAKDİS: Mukaddes ev, Mescidi Aksa, Kudus'teki buyuk camii
BEYYİN: Belli, acık, aşikar
BEYYİNAT: Acık, belli şeyler
BEYYİNE: 1 Delil, şahit 2 Kur'an'ın 97 sUresi
BEYZA: 1 Cok beyaz 2 Demirden savaşcı başlığı 3 YumurtaMİLLETİ BEYZA: Beyaz millet, muslumanlar
BEZL: Bol bol verme
BÎABİYAT: Birinin hakimiyetini kabul etmek, emirlerine uyacağına soz vermek
BİAT OLUNMAK: Birine itaat edilmek, hukmune girmek
BİD'AT: 1 Sonradan ortaya cıkan şey 2 İslam'da Peygamberimizden sonra ortaya cıkan değişik adetler
BİD'ATI HASENE: Beğenilebilir, guzel yenilikler
BİD'ATI SEYYİE: Kotu yenilikler
BİDAYET: Başlama, başlangıc
BİDAYETEN: Başlangıcta, ilkin
BİİZNİ HUDA: Allah'ın izni ile
BÎKARAR: 1 Kararsız 2 Rahatsız
BİKR: Dokunulmamış, bekaret, bakire
BİKRİ FİKR: Hic soylenmemiş, yeni fikir
BİLA BEDEL: Bedelsiz, karşılıksız
BİLA KAYD U ŞART: Kayıtsız şartsız
BİLA: sız
BİLAD: Beldeler, şehirler, memleketler, kasabalar
BİLADİ ARAB: Arab ulkeleri
BİLAFASILA: Fasılasız, aralıksız
BİLAH: Arkaları buyuk olan kadınlar
BİLLUR: 1 Duru, kristal 2 Necef taşı
BİN: OğulBİN MEHMED: Mehmed'in oğlu
BİNA: 1 Yapı, ev 2 Yapma, kurma 3 Goz, goren, gorucu
BİNAEN ALA ZALİK: Bunun uzerine, bundan dolayı
BİNAEN: den dolayı, den oturu
BİNAENALEYH: Ondan dolayı, onun uzerine, şu halde
BİRR: İyilik, guzellik, hayır, anaya babaya itaat 2 Dininde ibadetinde kuvvetli olan 3 Bağışta bulunma
Bİ'SET: Gonderme
Bİ'SETİ MUHAMMEDİYE: Hz Muhammed (sav)'in peygamberlikle gorevlendirilmesi
Bİ'SETİ NEBEVİYYE: Peygamberin, peygamberlikle gonderilişi
BU'D: Uzaklık, aralık, boyut
BU'Dİ MESAFE: Gidilen yolun uzaklığı
BUĞZ: Duşmanlık duyma, nefret, kin
BUĞZETMEK: Kin gutmek, duşman olmak
BUHUL: Cimrilik, tamahkarlık
BUK'A: 1 Ulke, yer 2 Buyuk bina 3 Benek, leke
BURAK: Peygamberimizin mirac gecesi bindiği binek
BURC: 1 Kale, yuksek bina 2 Herhangi bir şekli gosteren ve ozel ad alan sabit yıldızlar topluluğu, galaksi 3 Guneşin girip cıktığı oniki burctan her biri: Yengec, kova, akrep
BURCİ ABÎ: Suya ait burclar: Yengec, akrep, balık
BURCİ BADÎ: Havaya ait burclar: İkizler, terazi kova
BUHTAN ETMEK: İftira etmek
BUHTAN: Yalan, iftira, birine işlemediği sucu yukleme
BULEGA: Belegat sahipleri, duzgun ve guzel konuşanlar, beliğ olanlar
BULEGA'İ BEŞER: Belegat ilmi mutehassısları
BULEGAİ ULEMA: Belagat bilginleri ve alimler
BULUĞ: 1 Erginlik, olgunluk cağına girme, yetişme 2 Yaklaştırma
BUNUVVET: Oğulluk, evlatlık
BUNYAN: Yapı, bina, bir şeyin yapısı
BUNYANI MERSUS: Birbirine lehimlenmiş, kenetlenmiş yapı
BURHAN: Kesin delil, huccet