Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Osmanlıca da Ç harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları

Osmanlıca da Ç harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları
0
131

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Osmanlıca da C harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları


Ç Osmanlı alfabesinin yedinci harfi olup, ebced hesabında “cim harfi gibi üç sayısının karşılıdır
UĞRAŞ Cehd Gayret, herhangi bir işi yerine getirmek için harcanan güç
ÇABÜK f Ivedi, hızlı, aceleli, hızlı, tez, hafif
ÇABÜKHIRÂMÂN f Sür ’atli yürüyen Çabuk yürüyen
ÇABÜKREV f Çabukça giden
ÇAÇARON İtl Fazla konuşan, boşboğaz, geveze
ÇAÇELE f Postal, ayakkabı, çarık, ayakkabı
ÇADERİ KUHLÎ Sema, gök * Karanlık gece
ÇAĞ Süre, süre, esnâ, hengâm, mevsim * Yaş * Irtifa, kamet, tenâsüb, lüzumu derece semizlik* Görev, tarih çağları (İlkçağ, Ortaçağ, Yeniçağ, Yakınçağ)
ÇAĞATAY Cengiz Han ’ın oğlu Çağatay Han ’ın ismine nisbetle Mâveraün Nehr taraflarında oturan Doğu Türklerine ve edebî lisan olarak kullandıkları Doğu Türkçesine bahşedilen isimdir
ÇAĞDAŞ (Bak: Asrî)
ÇAĞDIŞI Askerliğe gücenme çağı dışarıda * Çağın fikirlerine felsefesine uymayan Bu mânada bazı kimselerin kelimeyi hakaret olarak kullanmaları dar görüşlülüğün ve cehaletin neticesidir Çünkü çağın insanlık için zararlı pek fikirleri ve felsefeleri vardır fakat, gelecek devirler bunu anladıkları zaman şimdi bunu benimseyenlerin zavallılıkları da anlaşılmış olacaktır Körükörüne çağın her düşüncesini kabul etmek, müslümana yakışmaz (Bak: Asrî)
ÇAĞLA (Çağala) Badem, erik, kayısı gibi yemişlerin yenebilen ham meyvesi
ÇAĞLAR Kayalara ya da setlere çarparak, yerden köpürerek düşen su Şelâle, çağlayan
ÇAĞRIŞIM Psk: Bir idrakla kazanılan bir fikrin başka bir kavrama (algılama) ile kazanılan zihin aralarında bağıntı kurulması, birinin diğerini hatıra getirmesidir Bu bağıntı zaman ve mekânda yakınlık, benzerlik ve zıdlık sebebiyle kurulur Sevap deyince günahın; abdest deyince namazın; Cennet deyince Cehennem ’in de aklı gelmesi gibi…
ÇAĞZ f Kurbağa * Korku, havf * Kapandığı halde hâlâ içinde cerahat yer alan bere * Ah ü fizar İnilti
ÇÂH (Çeh) f Kuyu Çukur
ÇÂHI BÜN Kuyu dibi
ÇÂHI YUSUF Hz Yusufun (AS) kardeşleri kadar atılmış olduğu kuyu
ÇÂHI ZEMZEM Zemzem kuyusu
ÇAK f İyi, hoş, sıhhatli, şişman
ÇAK f Kesik, çatlak, yırtmaç * Kılıç, bıçak gibi şeylerin sesleri * Sabah vakti beyazlığı * Minik pencere * Hazır Amâde
ÇAKACAK f Silahlı çatışmadan meydana çıkan ses
ÇAKALOZ Çakıltaşı atan bir nevi minik top
ÇAKÇAK Parça parça, yırtık pırtık * Kılıç ve emsâli şeylerin sesleri
ÇÂKER f Kul, esir
ÇÂKERÂNE f Kölecesine, esir gibi
ÇÂKERÎ f Abd ’e, köleye ait * Kölelik Kulluk, abdlik, esirlik, cariyelik
ÇAKMAKLI Ağızdan dolan ve tetik yerinde bir cins çakmakla ateş bölge eski tüfek çeşitlerinden biri
ÇAKŞIR İnce kumaştan yapılan uzun bir çeşit şalvar * Kuşların ayağındaki tüy
ÇAKUÇ f Çekiç
ÇAL İsimlere önden eklenip, onun tekrar tekrar hareket edip oynamakta olduğuna muhabere ve delâlet eder Meselâ: Çalat : Durduğu yerde de hareket eden beygir * Bir şeyi şiddetle kapmaya delâlet eder Meselâ: Çalyaka: Yakasından kapmak, güçlü olarak yakalamak
ÇALA İsimlerden önce kullanılarak, devam ve şiddetli ve pervasız kullanılmasını bildirir Meselâ: Çalakalem: Ivedi ve gelişigüzel ve ilmi olmayan yazı yazmak
ÇALAB t İlâh Mâbud Cenâbı Yargı, Rab
ÇALAK f Yerinde durmayan, çabuk, oynak Dâima çalışan Her bir hareketi çabuk olan * Düşünce ve ferâseti açık
ÇALAKÎ f Çeviklik, süratlilik, tezlik
ÇALBEYGIR Hareketli, yerinde duramayıp şahlanan at
ÇALBUS f Yalaka, yaltakçı
ÇALÇENE t Durmayıp konuşan, patavatsız
ÇALGI Müzik âleti Müzik, çalgı (İslâm âlimleri insanda bedensel, hayvâni hisler ve hevesler uyandıran müziğin haram olduğunu bildirmişlerdir)
ÇALIM Tavır, eda * Kılıcın belirgin tarafı, ağzı
ÇÂLİK f Çelik çomak oyunu
ÇÂLİŞ f Savaşta düşmana karşı gurur ve naz ile yürüme * Mukabil, karşı durma * Savaş, muharebe, harp, ceng, uğraş * Birleşme
ÇAM f Eğrilme, bükülme * Salınma
ÇÂME f şiir ve gazel Manzume
ÇÂMEGÛY f Şair
ÇAMULARİ Himalaya dağlarına tabi bir dağ silsilesi
ÇANE f Çene
ÇAP f Basma, zorlama, tab
ÇAPAR Postacı
ÇAPKUN Çabuk ve yorulmaz neviden iyi bir beygir cinsi
ÇAPLUS f Dalkavuk, yaltakçı
ÇAPÛL f Yağma, hamle
ÇAPÛLCU Düşman toprağına atla hamle edip yağma eden Akıncı, yağmacı
ÇAR (Slavca) Eski Rus İmaparatorlarının ünvanları * Bulgar kralı
ÇÂR f Dört Cihâr
ÇÂRBÂLİŞ(T) f Evvelce padişahların ve makamca büyük olanların üzerlerine oturdukları dört katlı şilte * Dört öğe
ÇÂRCİHET Dört cihet Cihatı erbaa
ÇÂRÇEŞM Dört göz
ÇÂRÇİZ Dört şey
ÇARDEH f Ondört
ÇÂRE f Neticeye ulaşmak üzere maniaları kaldırmak için tutulması icabeden çıkar yol Kurtuluş yolu Tedbir, takviye, yol * Kandırma * Bir def ’a * Ayrılık
TEDAVIİ HALÂS Kurtuluş çaresi
ÇÂRECU f Çâre arıyan
ÇÂRESÂZ f Çâre bulan
ÇAREBRU Dört kaş * Bıyığı yeni gelmiş delikanlı
ÇARERKÂNI CUVANÎ Padişahın özel hizmetlerinde yer alan ve Enderun ’un azamlarından olan dört kişi hakkında kullanılan bir tabirdir
ÇARGÂH f Dört taraf ancak, bunlar; şark, garb, şimal, cenub ’dur * Dünya, kürei talep, âlem * Türk musikisinde bir makam adıdır
ÇARGUŞE f Dört köşe Dört taraf Dört yön
ÇARH Çark, tekerlek * Felek, gök, sema * Ok yayı * Elbisede yaka * Tef* Devreden, dönen * Çakır doğan * Şans
ÇARHI AHDAR Gök kubbe
ÇARHA f Ordunun ilerisinde yer alan askerlerin yaptıkları tâlim * Çıkrık gibi dönen yuvarlakça bir tür dolap
ÇARIYAR (Bak: Çaryâr)
ÇARİÇE (Slavca) Rus İmparatoriçesinin nâmı
ÇARK f (ÇarhÇerh) Dönen pervaneli tekerlek * Vapur, değirmen ve dolap çarkı * Bir makinenin dönen tekerleği, çok zaman bu tekerlek makineyi çalıştırır Her çeşitlilik tekerlekli alet * Dönerek işleyen âlet * Koz: Birbiri içinde dönen feleklerden mürekkeb âlem, kader, eflâk * Baht Talih şans
ÇARKI FELEK Bir alet ya da dolaba benzetilen gökyüzü * Mc: Tâlih, talih * Yakıldığı zaman dönerek ateşler püskürten bir çeşit deniz filosu fişeği * Bir nevi sarmaşıklı nebat çiçeği
ÇARMIH f (Çar: Dört; Mıh: Tırnak) Salib Suçluyu haça germek için yerleşmiş, haç şeklinde idam sehpası * Geminin direkleri başından aşağıya inen kalın ipler
ÇAR NAÇAR f İster istemez, mecburiyetle
ÇARPA f Eşek, deve, koyun vs gibi dört ayaklı hayvanlar
ÇARSU f Dört taraf Dört tarafı olan şey * Çarşı, pazar
ÇARŞAF Yatağın üzerine serilen veya yorgana kaplanan kumaş örtü * Kadınların kullandığı tekrar örtülen, pelerinli eteklikli sokak elbisesi Kadınların örtünmesi farzdır Bu maksatla çarşaf ucuz, pratik, hafif olması ve zengin fakir herkesin zahmetsizce sağlıyabilmesi bakımından yaygın olarak kulanılagelmiştir Farklı Alanlara Yönlendirilmiş renklerde olabilir Çarşaf kadar ucuz ve pratik İslâma yerinde diğer bir giyecek yapılmadığı için, çarşaf giyenleri kınamak çok haksızlıktır Çarşaf zengin ve yoksul ayrımını kaldırır İç giyimi örttüğü için ailelerin birbirine özenerek israfa düşmelerini, gösterişi, çekememezlikleri ve bundan doğan huzursuzlukları önler Ferâce, car, cilbab denen örtüler de, bu stil örtü çeşitlerindendir (Bak: Tesettür)
ÇARŞEB f Cilbab, ferace, çarşaf
ÇARŞENBİH f Haftanın dördüncü günü Çarşamba günü
ÇARTAK f Kameriye * Dört köşe çadır
ÇARTA(RE) f Dünya, evren, kürei arz * Dört öğe * Dört teli olan kemençe
ÇÂRUB f Süpürge
ÇÂRUBZEN f Süpürücü
ÇARUĞ f Çarık
ÇAR U YEK Dörtte bir
ÇARÜM f Dördüncü
ÇARYAR Dört arkadaş (Hz Ebûbekir, Hz Ömer, Hz Osman ve Hz Ali (RA) lerin nâmları) Dört Halife, Hulefâi Erbaa veya Ashabı Güzin diye de ihtiramla anılırlar
ÇARYARÎ f Çaryâra ait Sünnîlik
ÇARYEK f Çeyrek, dörtte bir * Saatin dörtte biri, onbeş dakika * Mecidiye denilen gümüş sikkenin dörtte biri fakat, beş kuruşluk bir gümüş sikkedir
ÇARZEBAN f Boşboğaz, geveze, gereksiz olarak konuşan
ÇAŞ f Tahıl yığını, hububat
ÇAŞİT Ajan
ÇAŞNİ Çeşni, tat, tad Yemeğin tadına bakmak için ağza alınan arz, tadımlık
ÇAŞT f Kuşluk yemeği * Kuşluk vakti
ÇAVELE f Hoş renkli bir nesil gül * Çarpık büğrü, yamuk
ÇAVUŞ Bir Zamanlar anlarda hükümdarların hizmetinde yer alan yaver ya da muhzır gibi subaylara denilirdi Tanzimattan evvelki Osmanlı saray teşkilatında çavuşlar, padişahın yaverleri ve çavuşbaşı mabeyn müşiri idi * Onbaşıdan tepede ve assubaydan dipteki derecede olan asker * İşçilerin başları, şefleri
ÇE f Değerini Düşürme edatı olap bu mânâ ile Farsça isimlere eklenir
BAĞÇE Ufak senet, bahçe
ÇE (Bak: Çi)
ÇEÇ f Hububat elenen kalbur * Harman savurmakta kullanılan yaba
ÇEÇEK f Gül Çiçek * Gönül * Çiçek hastalığı * Vücutda çıkan ben
ÇEH f Kılıç, bıçak ve hançer gibi âletlerin kını, kılıfı
ÇEH f Kuyu, çukur
ÇEHAN f Damlıyan, damlayıcı
ÇEHÂR f Dört, erbaa
ÇEHÂRDEH f Ondört
ÇEHÂRGÂNE f Dört unsur
ÇEHÂRPÂ f Dört ayaklı hayvan
ÇEHARÜM f Dördüncü
ÇEHRE f Vech, yüz, surat * Mc: Somurtmak, dargınlık * Görünüm, şekil, zahir
ÇEHRENÜMUD fYüzünü gösteren, yüz gösterici
ÇEHREPERDAZ f Ressam
ÇEK Çekoslovakya, Bohemya ahalisinden olan ve Çek ’ce konuşan kavim ki, Osmanlı metinlerinde “çeh diye geçer
*
 

Similar threads

Osmanlıca da C harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları C Osmanlı alfabesinin yedinci harfi olup, ebced hesabında “cim harfi gibi uc sayısının karşılıdır CABA Cehd Gayret, herhangi bir işi yapmak icin harcanan guc CABUK f Cabuk, seri, aceleli, hızlı, tez, hafif CABUKHIRAMAN f Sur’atli...
Cevaplar
0
Görüntüleme
126
E Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler ve Anlamları EAMM: Daha geniş, o kadar şümullü, en umumî EÂZIM: Büyükler, ulu kişiler EB: Baba, ata EBB: Kuru ot, taze ot Mera, çayır, çayır EBEDÂ: Ebedî olarak, ebediyyen EBEDÎ: Devamı, sonu olmayan Ezelînin zıddı EBEDŞÜMÛL: Ebedî içine...
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
D Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler DÂB: 1 Yargı, doğruluk, 2 İhsan, ödenti DÂBBE: Ağırlık ve binek hayvanı DÂBBETÜ ’LARZ: Kıyâmet alametlerinden olup topraktan meydana çıkan varlık DÂDI HAKK: 1 Allah vergisi 2 Veriş, satış DÂFİ ’: 1 Def ’ eden, savan, savuşturan, iten 2 Cenabı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
204
C Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler ve Anlamları Osmanlıca da C harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları CÂFÎ: Cefâ çektiren, ızdırap eden CÂH: Haysiyet, makam, mevki CÂHİLİYYE: Sözcük olarak cahilliğe ait mânâsına kazanç Terim olarak İslâmiyetten önceki putperest dönemi ifade...
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
Osmanlıca da A harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları, A Harfi ABA: Bazı dervişlerin ve ilmiye mensuplarının giydikleri yunden yapılmış bir giysi ABA VU ECDAD: Babalar, dedeler, atalar ABD: Kul, kole, mahlUk Tasavvufta kamil musluman ABDİ MEMLUK: Kul, kole ABES: Boş...
Cevaplar
0
Görüntüleme
99
858,496Konular
982,225Mesajlar
30,143Kullanıcılar
XmaxdSon üye
Üst Alt