iltasyazilim
FD Üye
Osmanlıcılık fikri amacı nedir kısaca
Osmanlıcılık
Osmanlıcılık, Osmanlı İmparatorluğu içindeki bütün ırksa grupların üzerinde bir Osmanlılıkduygusunu ve bu duyguya paralel olarak bir Osmanlı Milletiniortaya çıkararak Osmanlı Devleti'nin menfaatleri doğrultusunda çaba sarfetmelerini sağlamaya yönelik bir hafıza akımıdır Bu düşüncenin savunulmaya başlandığı Tanzimat döneminde, İmparatorluk içindeki değişik etnik grupların Batı devletlerinin desteğini alarak bağımsızlığa yöneldikleri göz önüne alınırsa; Osmanlıcılık fikrini ileri süren devlet adamlarının bu yolla iç çekişmeleri yavaşlatmak ve dış baskıları da hafifletmeye çalıştıkları görülecektir
Bir Osmanlı milleti oluşturma politikası Sultan II Mahmut'un Ben tebaamın Müslüman olanını camide, Hristiyan olanını kilisede, Yahudi olanını havrada farkederim Aralarında başka bir güna fark yoktur Cümlesi hakkındaki muhabbet ve adaletim kavidir ve hepsi hakiki evladımdırdiyordu 1839'da duyuru edilen Gülhane Hattı Hümayununda bu fikir prensip olarak da saptama edilmiş oldu Dolayısıyla Osmanlıcılık fikrinin gelişimi dönemi de Tanzimat'tan sonradır Ama, Osmanlı devlet adamlarının bu tezlerini sistematik olarak savundukları söylenemez aynı zamanda; Yeni Osmanlılar ve Jön Türkler, böylece fazla konuda birbirlerinden öbür düşünmelerine rağmen; Osmanlıcılıkfikrinin başlıca programı şu şekilde özetlenebilir: Bütün Osmanlılar hukuken eşittir Hukuk ve hürriyetleri güvence altına alınır Toplum zulümden kurtulup, ezelve beşerolan adalete mazhar edilir Tüm Osmanlı vatandaşları vatan sevgisi ile birleştirilir Bu maksadın sağlanması için meşruti idareye getirilecektir Bu maksatların elde edilmesi için baskı yoluna baş vurulmaz, fitne çıkarılmaz ve ikna aracılığıyla çalışılır
dikkat çekici olan, İslamcıların ve Batıcılar'ın da Osmanlıcılığı savunuyor olmasıdır Örneğin; Osmanlıcılığın gerekli bir politika olduğunu savunan İslamcı Süleyman Nazif Cengiz Hastalığıadlı makalesinde Bizim damarlarımızda bugün hususi bir kan vardır ama o da Osmanlı kanıdırderken; Batıcı Celal Nuri, Osmanlıcılığı eleştirenleri kınarken Bunun gibi Osmanlıcılık, yani anasırın müsavatı siyaseti de bırakılamaz Böyle bir sakim (hatalı) politika milletleri hercü merc (altüst) edeceği gibi Avrupa'yı hususuyla bir takım akvamı Osmaniye'ye hamilik eden düveli muazzamayı aleyhimize sevk ederder
Yusuf Akçuraoğlu ise; Üç Stilı Siyaset adındaki eserinde Osmanlıcılık fikrini gerçekçi bulmadığını muhtelif tür ve dine mensup olup şimdiye dek birbirleriyle tartışma ve savaştan hali kalmayan unsurların çoktan sonradan kaynaşmalarının olası olmadığıyolundaki sözleri ile açıklama etti Atatürk de Osmanlıcılık fikrinin uygulanamayacağını şu sözleri ile ortaya koymuştur: Osmanlı İmparatorluğu içindeki muhtelif kavimler daima ulusal akidelere sarılarak, milliyet mefküresinin kuvvetiyle kendilerini kurtardılar Biz ne olduğumuzu, onlardan bambaşka ve onlardan tanıdık olmayan bir millet olduğumuzu sopa ile içlerinden kovulunca anladık Anladık ki kabahatimiz kendimizi unutmaklığımızmış Dünyanın bize derin saygı göstermesini istiyorsak kendi benliğimize ve milletimize bu hürmeti gösterelim Bilelim fakat ulusal benliğini bulamayan milletler başka milletlerin şikarıdır (ganimetidir)
Osmanlıcılık fikrinin en manâlı hedefleri Mithat Paşa ve arkadaşlarının da gayretleriyle 1876'da Kanunı Esasî'nin ilanıyla gerçekleşti Ama Osmanlıcılığın zaferi olarak görülen bu hareket uzun sürmedi II Abdülhamid'in, Osmanlıcılık fikrinin zararlı olduğu kanaatına varması; Meşrutiyet idaresine ara vermesi ve baştan bütün yetkileri kendisinde toplayarak İslamcılık fikrini ön plana çıkarması ve özellikle toplumun esas nüvesini oluşturan Türklerin Osmanlıcılık fikrine sıcak bakmaması bu fikrin öneminin kaybolmasına sebep olmuştur *
Osmanlıcılık
Osmanlıcılık, Osmanlı İmparatorluğu içindeki bütün ırksa grupların üzerinde bir Osmanlılıkduygusunu ve bu duyguya paralel olarak bir Osmanlı Milletiniortaya çıkararak Osmanlı Devleti'nin menfaatleri doğrultusunda çaba sarfetmelerini sağlamaya yönelik bir hafıza akımıdır Bu düşüncenin savunulmaya başlandığı Tanzimat döneminde, İmparatorluk içindeki değişik etnik grupların Batı devletlerinin desteğini alarak bağımsızlığa yöneldikleri göz önüne alınırsa; Osmanlıcılık fikrini ileri süren devlet adamlarının bu yolla iç çekişmeleri yavaşlatmak ve dış baskıları da hafifletmeye çalıştıkları görülecektir
Bir Osmanlı milleti oluşturma politikası Sultan II Mahmut'un Ben tebaamın Müslüman olanını camide, Hristiyan olanını kilisede, Yahudi olanını havrada farkederim Aralarında başka bir güna fark yoktur Cümlesi hakkındaki muhabbet ve adaletim kavidir ve hepsi hakiki evladımdırdiyordu 1839'da duyuru edilen Gülhane Hattı Hümayununda bu fikir prensip olarak da saptama edilmiş oldu Dolayısıyla Osmanlıcılık fikrinin gelişimi dönemi de Tanzimat'tan sonradır Ama, Osmanlı devlet adamlarının bu tezlerini sistematik olarak savundukları söylenemez aynı zamanda; Yeni Osmanlılar ve Jön Türkler, böylece fazla konuda birbirlerinden öbür düşünmelerine rağmen; Osmanlıcılıkfikrinin başlıca programı şu şekilde özetlenebilir: Bütün Osmanlılar hukuken eşittir Hukuk ve hürriyetleri güvence altına alınır Toplum zulümden kurtulup, ezelve beşerolan adalete mazhar edilir Tüm Osmanlı vatandaşları vatan sevgisi ile birleştirilir Bu maksadın sağlanması için meşruti idareye getirilecektir Bu maksatların elde edilmesi için baskı yoluna baş vurulmaz, fitne çıkarılmaz ve ikna aracılığıyla çalışılır
dikkat çekici olan, İslamcıların ve Batıcılar'ın da Osmanlıcılığı savunuyor olmasıdır Örneğin; Osmanlıcılığın gerekli bir politika olduğunu savunan İslamcı Süleyman Nazif Cengiz Hastalığıadlı makalesinde Bizim damarlarımızda bugün hususi bir kan vardır ama o da Osmanlı kanıdırderken; Batıcı Celal Nuri, Osmanlıcılığı eleştirenleri kınarken Bunun gibi Osmanlıcılık, yani anasırın müsavatı siyaseti de bırakılamaz Böyle bir sakim (hatalı) politika milletleri hercü merc (altüst) edeceği gibi Avrupa'yı hususuyla bir takım akvamı Osmaniye'ye hamilik eden düveli muazzamayı aleyhimize sevk ederder
Yusuf Akçuraoğlu ise; Üç Stilı Siyaset adındaki eserinde Osmanlıcılık fikrini gerçekçi bulmadığını muhtelif tür ve dine mensup olup şimdiye dek birbirleriyle tartışma ve savaştan hali kalmayan unsurların çoktan sonradan kaynaşmalarının olası olmadığıyolundaki sözleri ile açıklama etti Atatürk de Osmanlıcılık fikrinin uygulanamayacağını şu sözleri ile ortaya koymuştur: Osmanlı İmparatorluğu içindeki muhtelif kavimler daima ulusal akidelere sarılarak, milliyet mefküresinin kuvvetiyle kendilerini kurtardılar Biz ne olduğumuzu, onlardan bambaşka ve onlardan tanıdık olmayan bir millet olduğumuzu sopa ile içlerinden kovulunca anladık Anladık ki kabahatimiz kendimizi unutmaklığımızmış Dünyanın bize derin saygı göstermesini istiyorsak kendi benliğimize ve milletimize bu hürmeti gösterelim Bilelim fakat ulusal benliğini bulamayan milletler başka milletlerin şikarıdır (ganimetidir)
Osmanlıcılık fikrinin en manâlı hedefleri Mithat Paşa ve arkadaşlarının da gayretleriyle 1876'da Kanunı Esasî'nin ilanıyla gerçekleşti Ama Osmanlıcılığın zaferi olarak görülen bu hareket uzun sürmedi II Abdülhamid'in, Osmanlıcılık fikrinin zararlı olduğu kanaatına varması; Meşrutiyet idaresine ara vermesi ve baştan bütün yetkileri kendisinde toplayarak İslamcılık fikrini ön plana çıkarması ve özellikle toplumun esas nüvesini oluşturan Türklerin Osmanlıcılık fikrine sıcak bakmaması bu fikrin öneminin kaybolmasına sebep olmuştur *