iltasyazilim
FD Üye
Adalatname nedir ? Osmanlıda adaletname nedir
Padişah veya halifelerin; kanunları uygulamayan ve görevlerini kötüye kullanan devlet adamlarını ikaz etmek ya da tahta çıktıkları süre devleti adaletle idare edeceklerini söylemek için yayınladıkları yazılmış dikte Hak hükmü
Hüsni gaye sahibi hükümdarların İslamiyetten önceki devirlerde, adaletname tarzında belgeler ya da sözlü ifadelerle, idare ettikleri toplumları zulümden korumaya çalıştıkları görülmektedir Resulullah efendimiz de, kendisine nazil olan Kur'anı kerimle ve hadisi şerifleriyle insanlara zulmetmemeyi, adil davranmayı emir buyururlardı Dini alemşumul olduğu gibi, getirdikleri ve söyledikleri de bütün insanları içine alırdı Veda hutbesi bu hususta bir misal olarak söylenebilir Hülefai Raşidin'in de, bu yolda hoş sözleri söyledikleri ve yazılmış belgeleri verdikleri bilinmektedir Ayrıca adaleti te'min etmek ve idare ettikleri insanların durumlarından farkında elde etmek için, onlara kapılarını her zaman açık tuttukları da bilinen öteki bir husustur Halktan herhangi bir kimse, istediği vakit halifenin huzuruna çıkıp bana kalırsa halifenin yaptığı bir işten veya diğer idarecilerden davacı olabilir, hakkını rahatlıkla isteyebilirdi Bu geleneğin devamı olarak sonraki devirlerde hükümdarlar, Divanı Mezalim, Divanı Adl, Divanı Alagibi isimlerle mahkemeler kurarlar, bana kalırsa kendileri halkın şikayetçilerini dinlerler ve gerekli tedbirleri alırlardı Bu şekilde an tertibine Halife Mehdi ile Nureddin Zengi'nin fazla riayetkar olduğu bilinmektedir Selçuklu sultanları ve diğer Türk sultanları da, yargı anları teşkil edip tebealarının daha huzurlu bir yaşam sürmesi için gayret gösterirlerdi
Bütün hoş adet ve gelenekleri, en hoş şekliyle alıp uygulamakla bilinen Osmanlı hükümdarları da, insanları sıcacık bir ortamda refah içinde yaşatmak gayretinde idiler Devlet merkezindeki halkın durumunu yakından takibeden Osmanlı sultanları, ülke büyüyüp merkezden uzakta yerlerde keşmekeş ve yer yer haksız davranışlar görülmeye başlayınca, ilgili yerlerin idarecilerine adaletname adı verilen yazılı belgeler göndermeye başladılar
Adaletnameler, üç bölüm halinde hazırlanırdı Birinci bölümde; şikayetler sıralanır ve belgenin gayesi belirtilir İkinci bölümde; şikayetlerin değerlendirilmesi neticesinde yasaklanan ya da serbest bırakılan hareketler zikredilirdi Üçüncü bölümde ise, emirlerin kullanım edilmemesi neticesinde verilecek cezalar yazılırdı
Adaletnameler, kadılar kadar şer'iyye sicillerine işlenirdi ve isteyen herkese bedava bir nüsha verildiği gibi, harkesin dinleyebileceği bir meydanda okunması zorunlu idi Adaletnamelerde beylerbeyi, sancakbeyi, kadı gibi idarecilere, kimseye zulmetmemeleri ve zulmettirmemeleri emredilirdi Ayrıca adaletnamelerde belirli hükümlerin uygulanıp uygulanmadığı, merkezden gönderilen müfettişler vasıtasıyla çaktırmadan denetleme edilirdi
Osmanlılarda aşina birincil adaletname, Yavuz Sultan Selim Han devrinde Eflaklar için yayınlandı Daha sonraları buhran büyüyüp başsızlık arttıkça adaletname sayısı da arttı Çıkarılan adaletnamelerde idareciler yoklama altında tutulmaya müslimgayri müslim ayırmaksızın tebeaya huzurlu bir ortam sağlamaya çalışıldı
Osmanlı adaletnamelerinin yayınlanmasına sebeb olan şeylerden bazıları şunlardır:
1 Ücret yolsuzlukları ve ödenti olarak toplanan malların halka zorla uzak mesafelere değin taşıttırılması, 2 Kadı naiblerinin sıkça teftişe çıkıp halkı rahatsız etmeleri, 3 Muhtelif devlet memurlarının; suçlulardan, kadılardan izinsiz cerime almaları, 4Bid'atlerin yani daha sonra ortaya çıkıp, halkın dinine, itikadına uymayan şeylerin ve hurafelerin yaygınlaşması, 5Memurlukların yakınlarına verilmesi veya fahiş fiyatlarla satmak yapılması, 6 Sus Payı, 7Timarlı sipahiler, beylerbeyiler, sancak beyleri, mütesellimler, subaşılar, kethüdalar, kadılar, naibler, kassamlar, amiller, muhassıllar ve mübaşirler gibi memurların halktan, bedava yem ve yiyecek maddeleri almaları
1516 senesinde yayınlanan Eflaklar (KaradağRomanya bölgesi sakinleri) adaletnamesinde yasaklanan suistimaller ve bid'atler sırasıyla şunlardır:
1 Semendire sancağını yazmış olan eminler göre yeni deftere sancak beyi için harman vaktinde her köyden emin mikdarda arpa, buğday görev edilmiştir bunun dışında hiç kimse halktan fazla bir şey istemeyecektir Bal, yağ, koyun, kepenek gibi şeyler almayacaklar, kadılar da bunları önleyeceklerdir Fakat paraları ile olmak isterlerse reaya ve Eflaklar da satmaktan çekinmeyeceklerdir
2Kanuna göre elli evden bir kişi olarak alınan hizmetçiye gelince, efendiler daha çok hizmetkar istemekte ve daha uzun vakit hizmette tutmağa çalışmaktadırlar Yahut bayrak beyi hizmetkar yerine bazan para olmak istermiş Bu da yasaklanmış edilmiştir Kanuna tarafından işlem yapılacaktır
3Padişah kapısına mahpus göndermek veya sair devlet hizmetleri için davar ve adam gerekirse lüzumu değin alınacak, bu mazeret ile pozitif davar dışlamak veya karşılığında para dilemek gibi yollara gidilmeyecektir Sancak beyinin, kendi hizmeti için davar ve adam istemesi yasaktır
4 Eflakların hane başına ödedikleri flori resmini toplamak için gidenler, her yerin kadısı ile birlikte bu resmi toplayacaklar ve kendileri için hane başına sadece bir akçe florici, bir akçe katibi alacaktır Hem, bahşiş ve başka adlar aşağıda, hiçbir şey istemeyeceklerdir
5 Eflaklar, sancak beyine ev yapmak mecburiyetinde değillerdir Oysa voyvoda için her nahiyede belirli bir yerde nahiye halkı bir konut yapar ve tamirine bakar Her gelen voyvoda orada oturur
6Voyvoda, halktan istediğini parası ile ala Para cezası veya siyaset cezaları hususunda kadının izni olmadan kendiliğinden hareket etmeye ve reayayı tutuklamaya Voyvodalar zorla ot, arpa, saman ve tavuk almayalar
7 Eflakların çayırlarına, bahçelerine, tahıllarına ve terekelerine ve otlaklarına, sancak beyi ve adamları beygir salıverip zarar verdirmeyeceklerdir Seyislerin reayadan yem ve yiyecek almasına izin etmeyecektir
8 Domuzlar bir kimsenin tımarında otlamıyorsa, mera hakkı alınamaz
9 Yeni gelen voyvodanın, primi (köy kethüdaları) birer karın yağ, birer kebe (kepenek) alması da yasaklanmıştır
10 Muharebe vaktinde sancak beyleri voyvodaları ve subaşıları, knezler (nahiye kethüdaları) ve primikurlar, Eflakların zorla atlarını, silahlarını alıyorlarmış Bu da men edilmiştir
11 Hıristiyan köylerinde oturan Müslümanlardan hıristiyanlara hasar gelmiyorsa uygun kalabilirler Huysuz halde yerlerinden göçürülecek Müslümanlar bir arada oturacaklardır
12 Bu adaletname ile eski Zorba Kanunu da kaldırılmıştır (Acımasız Kanunu, bazı davaları Eflakların kendi aralarında hal etmeleridir Bu adaletname ile her türlü ihtilafın kadı ve bayrak beyi marifetiyle halledilmesi emredilmektedir) *
Padişah veya halifelerin; kanunları uygulamayan ve görevlerini kötüye kullanan devlet adamlarını ikaz etmek ya da tahta çıktıkları süre devleti adaletle idare edeceklerini söylemek için yayınladıkları yazılmış dikte Hak hükmü
Hüsni gaye sahibi hükümdarların İslamiyetten önceki devirlerde, adaletname tarzında belgeler ya da sözlü ifadelerle, idare ettikleri toplumları zulümden korumaya çalıştıkları görülmektedir Resulullah efendimiz de, kendisine nazil olan Kur'anı kerimle ve hadisi şerifleriyle insanlara zulmetmemeyi, adil davranmayı emir buyururlardı Dini alemşumul olduğu gibi, getirdikleri ve söyledikleri de bütün insanları içine alırdı Veda hutbesi bu hususta bir misal olarak söylenebilir Hülefai Raşidin'in de, bu yolda hoş sözleri söyledikleri ve yazılmış belgeleri verdikleri bilinmektedir Ayrıca adaleti te'min etmek ve idare ettikleri insanların durumlarından farkında elde etmek için, onlara kapılarını her zaman açık tuttukları da bilinen öteki bir husustur Halktan herhangi bir kimse, istediği vakit halifenin huzuruna çıkıp bana kalırsa halifenin yaptığı bir işten veya diğer idarecilerden davacı olabilir, hakkını rahatlıkla isteyebilirdi Bu geleneğin devamı olarak sonraki devirlerde hükümdarlar, Divanı Mezalim, Divanı Adl, Divanı Alagibi isimlerle mahkemeler kurarlar, bana kalırsa kendileri halkın şikayetçilerini dinlerler ve gerekli tedbirleri alırlardı Bu şekilde an tertibine Halife Mehdi ile Nureddin Zengi'nin fazla riayetkar olduğu bilinmektedir Selçuklu sultanları ve diğer Türk sultanları da, yargı anları teşkil edip tebealarının daha huzurlu bir yaşam sürmesi için gayret gösterirlerdi
Bütün hoş adet ve gelenekleri, en hoş şekliyle alıp uygulamakla bilinen Osmanlı hükümdarları da, insanları sıcacık bir ortamda refah içinde yaşatmak gayretinde idiler Devlet merkezindeki halkın durumunu yakından takibeden Osmanlı sultanları, ülke büyüyüp merkezden uzakta yerlerde keşmekeş ve yer yer haksız davranışlar görülmeye başlayınca, ilgili yerlerin idarecilerine adaletname adı verilen yazılı belgeler göndermeye başladılar
Adaletnameler, üç bölüm halinde hazırlanırdı Birinci bölümde; şikayetler sıralanır ve belgenin gayesi belirtilir İkinci bölümde; şikayetlerin değerlendirilmesi neticesinde yasaklanan ya da serbest bırakılan hareketler zikredilirdi Üçüncü bölümde ise, emirlerin kullanım edilmemesi neticesinde verilecek cezalar yazılırdı
Adaletnameler, kadılar kadar şer'iyye sicillerine işlenirdi ve isteyen herkese bedava bir nüsha verildiği gibi, harkesin dinleyebileceği bir meydanda okunması zorunlu idi Adaletnamelerde beylerbeyi, sancakbeyi, kadı gibi idarecilere, kimseye zulmetmemeleri ve zulmettirmemeleri emredilirdi Ayrıca adaletnamelerde belirli hükümlerin uygulanıp uygulanmadığı, merkezden gönderilen müfettişler vasıtasıyla çaktırmadan denetleme edilirdi
Osmanlılarda aşina birincil adaletname, Yavuz Sultan Selim Han devrinde Eflaklar için yayınlandı Daha sonraları buhran büyüyüp başsızlık arttıkça adaletname sayısı da arttı Çıkarılan adaletnamelerde idareciler yoklama altında tutulmaya müslimgayri müslim ayırmaksızın tebeaya huzurlu bir ortam sağlamaya çalışıldı
Osmanlı adaletnamelerinin yayınlanmasına sebeb olan şeylerden bazıları şunlardır:
1 Ücret yolsuzlukları ve ödenti olarak toplanan malların halka zorla uzak mesafelere değin taşıttırılması, 2 Kadı naiblerinin sıkça teftişe çıkıp halkı rahatsız etmeleri, 3 Muhtelif devlet memurlarının; suçlulardan, kadılardan izinsiz cerime almaları, 4Bid'atlerin yani daha sonra ortaya çıkıp, halkın dinine, itikadına uymayan şeylerin ve hurafelerin yaygınlaşması, 5Memurlukların yakınlarına verilmesi veya fahiş fiyatlarla satmak yapılması, 6 Sus Payı, 7Timarlı sipahiler, beylerbeyiler, sancak beyleri, mütesellimler, subaşılar, kethüdalar, kadılar, naibler, kassamlar, amiller, muhassıllar ve mübaşirler gibi memurların halktan, bedava yem ve yiyecek maddeleri almaları
1516 senesinde yayınlanan Eflaklar (KaradağRomanya bölgesi sakinleri) adaletnamesinde yasaklanan suistimaller ve bid'atler sırasıyla şunlardır:
1 Semendire sancağını yazmış olan eminler göre yeni deftere sancak beyi için harman vaktinde her köyden emin mikdarda arpa, buğday görev edilmiştir bunun dışında hiç kimse halktan fazla bir şey istemeyecektir Bal, yağ, koyun, kepenek gibi şeyler almayacaklar, kadılar da bunları önleyeceklerdir Fakat paraları ile olmak isterlerse reaya ve Eflaklar da satmaktan çekinmeyeceklerdir
2Kanuna göre elli evden bir kişi olarak alınan hizmetçiye gelince, efendiler daha çok hizmetkar istemekte ve daha uzun vakit hizmette tutmağa çalışmaktadırlar Yahut bayrak beyi hizmetkar yerine bazan para olmak istermiş Bu da yasaklanmış edilmiştir Kanuna tarafından işlem yapılacaktır
3Padişah kapısına mahpus göndermek veya sair devlet hizmetleri için davar ve adam gerekirse lüzumu değin alınacak, bu mazeret ile pozitif davar dışlamak veya karşılığında para dilemek gibi yollara gidilmeyecektir Sancak beyinin, kendi hizmeti için davar ve adam istemesi yasaktır
4 Eflakların hane başına ödedikleri flori resmini toplamak için gidenler, her yerin kadısı ile birlikte bu resmi toplayacaklar ve kendileri için hane başına sadece bir akçe florici, bir akçe katibi alacaktır Hem, bahşiş ve başka adlar aşağıda, hiçbir şey istemeyeceklerdir
5 Eflaklar, sancak beyine ev yapmak mecburiyetinde değillerdir Oysa voyvoda için her nahiyede belirli bir yerde nahiye halkı bir konut yapar ve tamirine bakar Her gelen voyvoda orada oturur
6Voyvoda, halktan istediğini parası ile ala Para cezası veya siyaset cezaları hususunda kadının izni olmadan kendiliğinden hareket etmeye ve reayayı tutuklamaya Voyvodalar zorla ot, arpa, saman ve tavuk almayalar
7 Eflakların çayırlarına, bahçelerine, tahıllarına ve terekelerine ve otlaklarına, sancak beyi ve adamları beygir salıverip zarar verdirmeyeceklerdir Seyislerin reayadan yem ve yiyecek almasına izin etmeyecektir
8 Domuzlar bir kimsenin tımarında otlamıyorsa, mera hakkı alınamaz
9 Yeni gelen voyvodanın, primi (köy kethüdaları) birer karın yağ, birer kebe (kepenek) alması da yasaklanmıştır
10 Muharebe vaktinde sancak beyleri voyvodaları ve subaşıları, knezler (nahiye kethüdaları) ve primikurlar, Eflakların zorla atlarını, silahlarını alıyorlarmış Bu da men edilmiştir
11 Hıristiyan köylerinde oturan Müslümanlardan hıristiyanlara hasar gelmiyorsa uygun kalabilirler Huysuz halde yerlerinden göçürülecek Müslümanlar bir arada oturacaklardır
12 Bu adaletname ile eski Zorba Kanunu da kaldırılmıştır (Acımasız Kanunu, bazı davaları Eflakların kendi aralarında hal etmeleridir Bu adaletname ile her türlü ihtilafın kadı ve bayrak beyi marifetiyle halledilmesi emredilmektedir) *