iltasyazilim
FD Üye
Osmanlılar döneminde arpalık verigisi
Osmanlılarda devlet memurlarına vazifeleri sırasında maaşlarına ilaveten, görevden ayrıldıktan sonradan ise tekaüd ya da ma ’zuliyyet maaşı olarak görev edilen kazanç
Arpalığın ne vakit ve ne niyet ile ihdas edildiği kesinkes bilinmemektedir On altıncı asrın başlarında verilmeye başlanan arpalığın, memurluğu dolayısıyla beygir doyurmak durumunda olanlar için konduğu tahmin edilmektedir Arpalık kendisinden başka kalabalık maiyyeti, uşak ve hizmetkarları bulunanlara masrafları gözeltilerek bağlanırdı Bu aylık önceleri yeniçeri ağası, bölük ağası gibi askeri şahıslara verilmekte iken, sonraları şeyhülislam, kazasker, müderris gibi yüksek ilmiye sınıfına, sultan hocalarına, şiddet vazifelerde yer alan yöneticilik amirlerine, on yedinci asırdan itibaren de vezirler ile ümeraya verilmeye başlandı
Arpalık, ya belirlenmiş bir kaza veya sancağın senelik gelirinin bir kısmı devir olunmak veya hazineden emin bir gündelik verilerek olurdu Bunun birincisine Bervechi arpalık dirlik, ikincisine Bevechi arpalık ulufe denilirdi Arpalığın en fazlası; yöneticilik amirleri için yıllık 100000, ilmiye sınıfı için 70000, yeniçeri ağaları için 58000, saray mensupları için ise 19999 akçe idi Ulufe olarak verilenlerin yıllık toplamı da bu değerleri aşmazdı
Arpalık sahibi olanlar, şahsen arpalık olarak devir edilen kazaya gitmeyip yerine bir naib gönderdikleri gibi, bazan da kendileri giderlerdi Sultan Üçüncü Selim, bozulan ilmiyenin ıslahına teşebbüs ettiği sırada, arpalık sahibi olan ma ’zul vilayet kadıları ile kazaskerlerden, vilayet kadılarından mazereti olmayanların kişisel olarak arpalıklarına gitgide artarak hakimlik etmeleri ve sakat ve yaşlı olanların da arpalıklarını iltizama vermeyip emanet suretiyle beşte bir üzerinden ehliyetli doğru naiblere vermelerini havi neşrettiği fermanda; cahil kimselere naiblik verilmemesini ve imtihansız hiç kimsenin tekrar kadılığa tahsis edilmemesini emretti
Arpalık, çoğu suistimallere meydan verdiği için on sekizinci asırda kaldırılarak aylığa bağlandı Bu şart daha sonra genişliyerek arpalık maaşı; tanzimattan sonradan, ad değişikliği ile tarik maaşı ve en son olarak rütbe maaşı adını aldı Meşrutiyetten daha sonra ise ilmiye sınıfına da, öteki devlet memurları gibi muntazam aylık ve emekli maaşı bağlandı Bu Nedenle arpalık tarihe karışmış oldu *
Osmanlılarda devlet memurlarına vazifeleri sırasında maaşlarına ilaveten, görevden ayrıldıktan sonradan ise tekaüd ya da ma ’zuliyyet maaşı olarak görev edilen kazanç
Arpalığın ne vakit ve ne niyet ile ihdas edildiği kesinkes bilinmemektedir On altıncı asrın başlarında verilmeye başlanan arpalığın, memurluğu dolayısıyla beygir doyurmak durumunda olanlar için konduğu tahmin edilmektedir Arpalık kendisinden başka kalabalık maiyyeti, uşak ve hizmetkarları bulunanlara masrafları gözeltilerek bağlanırdı Bu aylık önceleri yeniçeri ağası, bölük ağası gibi askeri şahıslara verilmekte iken, sonraları şeyhülislam, kazasker, müderris gibi yüksek ilmiye sınıfına, sultan hocalarına, şiddet vazifelerde yer alan yöneticilik amirlerine, on yedinci asırdan itibaren de vezirler ile ümeraya verilmeye başlandı
Arpalık, ya belirlenmiş bir kaza veya sancağın senelik gelirinin bir kısmı devir olunmak veya hazineden emin bir gündelik verilerek olurdu Bunun birincisine Bervechi arpalık dirlik, ikincisine Bevechi arpalık ulufe denilirdi Arpalığın en fazlası; yöneticilik amirleri için yıllık 100000, ilmiye sınıfı için 70000, yeniçeri ağaları için 58000, saray mensupları için ise 19999 akçe idi Ulufe olarak verilenlerin yıllık toplamı da bu değerleri aşmazdı
Arpalık sahibi olanlar, şahsen arpalık olarak devir edilen kazaya gitmeyip yerine bir naib gönderdikleri gibi, bazan da kendileri giderlerdi Sultan Üçüncü Selim, bozulan ilmiyenin ıslahına teşebbüs ettiği sırada, arpalık sahibi olan ma ’zul vilayet kadıları ile kazaskerlerden, vilayet kadılarından mazereti olmayanların kişisel olarak arpalıklarına gitgide artarak hakimlik etmeleri ve sakat ve yaşlı olanların da arpalıklarını iltizama vermeyip emanet suretiyle beşte bir üzerinden ehliyetli doğru naiblere vermelerini havi neşrettiği fermanda; cahil kimselere naiblik verilmemesini ve imtihansız hiç kimsenin tekrar kadılığa tahsis edilmemesini emretti
Arpalık, çoğu suistimallere meydan verdiği için on sekizinci asırda kaldırılarak aylığa bağlandı Bu şart daha sonra genişliyerek arpalık maaşı; tanzimattan sonradan, ad değişikliği ile tarik maaşı ve en son olarak rütbe maaşı adını aldı Meşrutiyetten daha sonra ise ilmiye sınıfına da, öteki devlet memurları gibi muntazam aylık ve emekli maaşı bağlandı Bu Nedenle arpalık tarihe karışmış oldu *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.