Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Otistik çocukların bir zeka teorisi var mıdır?

Otistik çocukların bir zeka teorisi var mıdır?
0
129

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Otizm günümüz dünyasında en çok görülen gelişimsel bozukluklardan biridir.

Otizmin nedeni tam kanıtlanamamış olsa bile psikolojik nedenlerden ziyade fizyolojik

nedenli olduğu düşünülmektedir. Bu bozukluk toplum tarafından sanılanın aksine IQ

sorunundan bağımsız olarak sosyal çevreyi anlama ve sosyal çevreye uyum gösterememe

sorunudur.Otizmli bireyler sosyal iletişim geliştirmeden yoksundur. Otistik çocukların sosyal

çevreden soyutlanmış ve sosyal çevreden kopuk davranışları onların bir zeka teorileri olup

olamayacağını sorgulama ihtiyacı doğurmuştur.

Zeka teorisi; Diğer insanlarında bir şeylerin farkında olduğunu, bildiğini, istediğini,

inandığını bilme yetisidir. Bu teorinin otistik çocuklar üzerindeki geçerliliği makalede geçen

Sally and Anne deneyi ile test edilmiştir. Bu deneye normal ve otistik bireylerin dışında zeka

düzeyinin etkisini de değerlendirebilmek üzere Down sendromlu çocuklar da dahil edilmiştir.

Çünkü otistik çocukların bir çoğunda zeka geriliği olsa da ve ya bazı otistik belirtiler bu zeka

geriliği ile ilişkilendirilse de bu zeka gerilik tek başına sosyal bozukluğu açıklamak için yeterli

bulunmaz. Deney sonucunda ortaya çarpıcı sonuçlar çıkmıştır; zeka geriligi olan çocuklar

cevap veremeyecekleri düşünülen soruya normal çocuklarla beraber dogru cevabı

vermişler,(inanç sorusu) otizimli çocuklar ise bu soruya yanlış cevap vererek deneyi dogru

tamamlama haklarını baştan kaybetmişlerdir. Öte yandan, otizm ve zeka teorisine tek bir

deney ile bağdaştırmak ve açıklamaya çalışmak yeterli değildir. Üstelik bu deneyde deneyin

arka planı da atlanmıştır. Örneğin, Sally ve Anne’in daha önce misketin olası yerleri hakkında

konuşup konuşmadıkları söylenmemektedir.Yinede bu deney otistik çocukların deneydeki

olay hakkında akıl yürütememelerine bağlı olarak zeka teorisinden mahrum olduklarını

yetersizde olsa göstermiştir.

3-) Öte yandan bu teori bağlamında otistik çocuklarla ilgili yapılan başka çalışmalarda

mevcuttur. Zihin kuramının incelendiği birçok araştırmada, otistik çocukların zeka teorisinde

yanlış inanç işlemlerindeki performansları dilin formal değerlendirmeleriyle ilişkili çıkmıştır.

Her ne kadar genel dilin (alıcı sözcük dağarcığı ve tümce yapısı) zeka teorisi işlemlerindeki

performansla ilişkili olduğu bulunmuş olsa da regresyon analizi sonuçları karmaşık tümce

yapısı ile ilgili performansın zeka teorisi işlemlerinde gözlenen performansı yordayan tek

değişken olduğu bulunmuştur. Dahası, yapılan araştırmalarda zeka teorisi ile sözcük dagarcıgı

arasında bir ilişki bulunmuştur.Happe’nin 1995 yılında yaptıgı çalışmada diger gruplardan

farklı olarak otizimde dil ile zihin kuramı arasında güçlü bir ilişki oldugu, otizmde zeka

teorisinin bir başarısı varsa bunun sadece dile dayandırılabilecegini savunmuştur. Yani diğer

çocuklar dilbilimsel olmayan bilişsel mekanizmalarını kullanırken otizmi olan çocuklar yanlış

inanç işlemlerine çözüm üretmede sözel becerilerini kullanıyor olabilirler. Tager-Flusberg ve

Sullivan’ın 1994 yılında yaptıkları bir deneyde otizmi olan çocuklarda alıcı sözcük

dağarcığının yanlış inanç performansı ile ilişkili olduğunu bulmakla

beraber sözdiziminin de yanlış inanç performansı ile güçlü ilişkisi olduğunu belirtmişlerdir. İki

çalışma gerçekleştiren araştırmacılar, birinci çalışmalarında 3-4 yaşlarında normal gelişimli,

ikinci çalışmalarında da 6-22 yaşlarında otizmi olan, 7-20 yaşlarında zihinsel yetersizliği olan

ve 7-20 yaşlarında normal gelişimli bireyin, yanlış inanç ve karakterin eylemlerini açıklama

performanslarını incelemişlerdir. Araştırma sonuçları otizmi olan çocukların yanlış inanç ve

karakterin eylemlerini açıklama performanslarının, sözcük dağarcığı puanlarıyla ve dil testinin

sözdizimi alt testi puanlarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Tager-Flusberg ve Anderson

(1991), yaş ve dile göre eşleştirilen otistik bozukluğu olan ve down sendromuna sahip

çocukların sohbet becerilerini karşılaştırmışlardır. Her bir çocuktan bir yıl içinde dört kez dil

örneği alınmıştır.Otistik bozukluğu olan çocuklar, ilk değerlendirmede down sendromu olan

çocuklara göre sohbet becerilerinde gelişimsel olarak farklılık göstermezken dil geliştikçe

otistik bozukluk gösteren çocuklar, içerik ve iletişim stilleri açısından down sendromlu

çocuklardan daha fazla farklılık göstermişlerdir.

Sonuç olarak, yapılan araştırmalar ve elde edilen bulgular ışığında otistik çocukların

zeka teorilerinin belli bir eğitimden sonra fark edilecek seviyeye getirilebileceğini

göstermektedir. Bu kazanım ise dil becerilerinin yeniden yapılandırılmasıyla ya da

geliştirilmesiyle elde edilebilir. Buna baglı olarak dilin gelişim üzerindeki etkisi yadsınamaz.

Otizmin doğum itibariyle ilk iki sene içinde gözlemlenildiği bilindiğine göre, bu bireylerin

normal gelişimli çocuklara göre iki yaşına kadar herhangi bir zihin teorisine sahip oldukları

düşünülemez. Fakat zaman içerisinde onlara dil gelişimi alanında yapılacak olan yardımlar ve

verilecek eğitimler ışığında onlarında zaman içerisinde zihin teorisi sahibi olabilecekleri

düşünülebilir.


 
858,468Konular
981,197Mesajlar
29,543Kullanıcılar
samuray72Son üye
Üst Alt