Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Otizmde Cocukluk Psikozları

Otizmde Cocukluk Psikozları
0
63

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Cocukluk Psikozları

Kanner 1943 yılında, yaşamın ilk yıllarında gorulen, sosyal ilişki ve iletişim alanlarında bozukluk ve olağan dışı cevresel tepkilerle karakterize, şizofreniden belirli cizgilerle ayrılabilen bir bozukluk olarak erken bebeklik otizminitanımlamıştır DSM I ve II'de (DSM: İstatistiksel tanı elkitabı) genel bir tanı olarak cocukluk şizofrenisiterimi kullanılmış, ancak infantil otizmtanısı 1980'de DSM III'e bir sınıflandırma tanımı olarak girmiştir En son olarak DSM IV'de ise yaygın gelişimsel bozukluklarbaşlığı altında otistik bozukluk olarak sınıflandırılmıştır

Tanısal Ozellikler:
Otistik bozukluğun temel ozellikleri; toplumsal etkileşim ve iletişimin onemli olcude bozuk ve anormal gelişimi, ilgi ve etkinliklerin belirgin sınırlı oluşudur Bozukluğun gorunumleri bireyin kronolojik yaşı ve gelişim duzeyine bağlı olarak buyuk değişimler gosterir
Karşılıklı toplumsal etkileşimdeki bozulma cok belirgin ve sureklidir Toplumsal etkileşim ve iletişimi duzenleyen sozel olmayan davranışların (orneğin gozgoze gelme, takınılan yuz ifadesi, alınan vucut konumu, yapılan elkol hareketleri) kullanılmasındaki bozulma cok belirgindir Ozellikle goz goze ilişki kurmamaları cok temel belirtilerdendir ve bebeklikten beri bulunur Yaşıtlarıyla gelişim duzeyine uygun ilişkiler kurmada başarısızdırlar Erken yaşlarda arkadaşlık kurma istek ve ilgileri yoktur ya da cok azdır Daha gec yaşlarda ise arkadaşlığa ilgi gosterebilirler ancak toplumsal etkileşimin gereklerini anlamada eksiklikleri vardır Sevinclerini, ilgilerini ya da başarılarını diğer insanlarla kendiliğinden paylaşma arayışında değildirler Toplumsal ya da duygusal ilişkilere girmede zorlukları vardır (orn basit sosyal oyunlara etkin bicimde katılmama, tek başına olduğu etkinlikleri yeğleme, başkalarının etkinliklerine sadece robot gibi katılma) Yaşı ilerlese de hayali ya da taklitlere dayanan oyun oynamada buyuk guclukler yaşarlar, orneğin hayali bir fincandan huupyapıp cay icme oyununu kavrayamaz, eliyle hoşcakal şeklinde işaret yapmakta zorlanır Coğu zaman başkalarının etrafında olduğunun farkında değil gibidir Diğer insanlara karşı ilgisizdir, başkalarının gereksinimlerinin ve sıkıntılarının farkında olma ve anlamada zorlukları vardır

İletişimdeki bozulma belirgin ve kalıcıdır, ve bozukluğun en onemli ozelliklerindendir Hem sozel hem de sozel olmayan becerileri etkiler Konuşma hic gelişmemiştir ya da gecikme vardır Konuşabilenlerde ise başkalarıyla konuşmayı başlatma ya da surdurme becerilerinde belirgin bir bozukluk vardır Konuşma gelişiminin olduğu durumlarda konuşma hızı, tonlaması, sıklığı, ritmi ve vurgusu anormal olabilir Orneğin ses tonu tek duze olabilir ya da duz bir cumle soru vurgusuyla bitebilir Sterotipik konuşmaya da (amaca yonelik olmayan, sık tekrarlanan) sık rastlanır Bu kelime ya da cumle şeklinde olabilir Dilbilgisi kurallarını coğu kez oğrenmede guclukleri olur Dili kavramada zorluk basit şaka, soru ve emirleri anlayamama şeklinde ortaya cıkar Zamirleri kullanmada gucluğu olurken, ozellikle ben, benimgibi kendiyle ilişkili anlatımları yapamaz Kendisinden soz ederken, orneğin benim kalemim var yerine Ahmet'in kalemi vardiye kendisinden 3 kişiymiş gibi soz eder

Otistik bozukluğu olan bireyler sınırlı, yineleyici ve sterotipik davranış, ilgi ve etkinliğe sahiptir Olağandışı sayılabilecek bir ya da birden fazla sınırlı ilgiler icine kapanıp kalırlar İletişimin gerekmediği tek ve dar bir ilgi alanında cok yetenekli olabilirler (orn takmasokme işlerindeki beceri, futbol istatistikleri ile ilgili detaylı bilgileri) Alışageldiği uzere yapılan gundelik işlere ya da etkinliklere esneklik gostermeksizin sıkı sıkıya uyarlar, aynılıkta ısrar ederler ve onemsiz değişikliklere direnirler (orn masada aynı yara oturma, aynı kazağı giyme, yolun aynı yerinden yurume) Belirli oyuncaklarla aynı şekilde ve tekrar tekrar oynama gorulebilir Belirli bir eşyanın butununden cok parcalarıyla ilgilenirler (elbisenin duğmesi, oyuncağın bir parcası) Cansız eşyalara (orn bir ip, yastık) aşırı ve tuhaf bağlanmalar gosterebilirler Sterotipik beden hareketleri bedenin bir kısmında ya da tumunde gorulebilir (sallanmak, eğilmek, el cırpma, parmak şıklatma), cocuk koşarken her iki elini kanat cırpar gibi sallayabilir

Bozukluk 3 yaşından once etkileşimiletişim ya da dil gelişimi ya da hayali oyun işlevlerinde belirlenecek bulgularla başlamış olmalıdır Tanı olcutlerinin bir parcası olarak gelişimde normal bir donem varsa bile bu 3 yaşın otesine gitmez

Eşlik eden ozellikler
Bir cok olguda eşlik eden mental retardasyon tanısı vardır, coğunluğu orta duzeydedir (IQ 3550), ancak normal duzeylerde de olabilir Otistik bozukluğu olan cocukların yaklaşık % 75'i işlevsel olarak geridir Bilişsel gelişim genelde geridir, genel zeka duzeyinden bağımsız olarak bilişsel becerile yelpazesinde dengesizlikler vardır (orn otistik bozukluğu olan 45 yaşındaki bir cocuk okuyabilir hiperleksi) Yuksek işlevsellik duzeyi olan otistik cocuklarda dili algılama becerisi, sozel anlatımdan daha geridir Otistik bozukluğu olan cocuklar hiperaaktivite, dikkat eksikliği, durtusellik, saldırganlık, kendine zarar verme ve ozellikle kucuk cocuklarda ofke nobetleri gibi davranışsal belirtiler gosterebilirler Duyusal uyaranlara uygunsuz yanıt verebilirler Orneğin yuksek ağrı eşiğinin olması, ses ve konuşmaya karşı duyarlılık, ışığa ve renklere abartılı tepkiler Yeme ve uyku alışkanlığında sorunlar, duygudurum ve duygulanımında oynamalar olabilir Değişik derecelerde kendine zarar verici davranışları olabilir (orn kafa vurma, parmak, el ya da bilek ısırma) Ergenlik donemlerinde bilişsel yeterlilikleri olan otistik bireyler sorunlarını fark ettiklerinde depresyona girebilirler

Otistik bozukluk bir sendromdur ve başka bir tıbbi hastalık ile birlikte bulunabilir, bu durumda tıbbi hastalık II Eksen tanısı olarak kodlanır Otistik bozukluk genel bir tıbbi durum ile ilişkili ise bu genel tıbbi durumla ilişkili laboratuar bulguları gozlenebilir Serotonerjik aktivite olcumlerinde gruplar arasında farklılık olduğu bildirilmiştir, ancak bulgular Otistik bozukluk icin tanı koydurucu değildir Bazı olgularda goruntuleme calışmaları normal olmayabilirse de net olarak hicbir ozel gorunum tanımlanmamıştır Konvulsiyon bozukluklarının yokluğunda bile EEG bozuklukları yaygındır

Otistik bozuklukta bir cok ozgul olmayan norolojik belirti ya da bulgu eşlik edebilir (orn ilkel refleksler, el dominansı gelişiminde gecikme) Bozukluk bazen norolojik ya da tıbbi durumlarla ilişkili olarak ortaya cıkabilir orn ansefalit, fenilketonuri, tuberoskleroz, frajil X sendromu (otistik bozuklukta frajil X oranı % 77 olarak bildirilmektedir), doğum sırasında anoksi, doğumsal rubella Olguların % 25'ine yakın bir kısmında ozellikle ergenlerde, epileptik nobetler gorulebilir Ağır mental retardasyon ile epilepsi riski artar Cocuklukta en sık infantil spazm bildirilirken, epilepsi olmada EEG bozukluğunun %5080 oranında gorulebildiği bildirilmektedir

Yaşa ve cinse bağlı ozellikler
Otistik bozuklukta toplumsal ilişkilerdeki bozukluğun doğası zaman icinde değişebilir ve cocuğun gelişim duzeyine gore değişkenlik gosterebilir Bebekler sarılma, kucaklaşma gibi davranışları sergileyemezler Goz ve fiziksel temastan kacınırlar, sevgi, şefkat gereksinimi duymazlar Sosyal gulumseme yoktur, yuz ifadesi ile katılım gelişmemiştir Anababanın seslenişine karşılık vermede yetersizlik vardır ve aile cocuğun sağır olduğunu duşunebilir Daha buyuk cocuklar yakınlık ya da yabancı ayırımı yapmadan yetişkinlere ya da ozel bir kişiye karşı anlamsız, mekanik tarzda bir asılma, yapışma davranışı gosterirler Gelişim donemi icerisinde cocuk toplumsal etkileşimlere edilgen bile olsa katılım gosterebilir Ancak yine de ilişkilerinde uygunsuzluk ve olağandışılık vardır Uzak belleği iceren beceriler (tren tarifeleri, tarihi olaylar, yıllar once duyulan şarkı sozu gibi) kusursuz olabilir ancak uygunsuz ortamlarda surekli yinelenir
Bozukluk erkeklerde kızlara gore 45 kat fazla gorulur Mental retardasyonun gorulme sıklığı ve şiddeti kızlarda daha yuksektir

Sıklık ve Epidemiyoloji
Otizmde epidemiyolojik calışmalar oldukca sınırlıdır Sendromun heterojen oluşu, tanımlama ve metodolojik sorunlar ve Ciddi Mental Retardasyonu olan cocuklarda otizm benzeri belirtilerin sıklığı da karışıklığı arttırmaktadır
Epidemiyolojik araştırmalar sıklığının 10000'de 25 arası olduğunu gostermektedir Son zamanlarda sıklığın aslında cok daha yuksek olabileceği duşunulmektedir Turkiye'de yapılmış bir sıklık calışması yoktur

Etyoloji
Otizmin etyolojisinde henuz rol oynayan etmenler henuz tam olarak bilinmemektedir Son 20 yıldır yapılan calışmalar sonucunda bu sendromda medikal bozuklukların ( Or Epilepsi, mental retardasyon vb) insidansının yuksek oluşu goz onune alındığında, biyolojik bir etyolojinin daha uygun bir acıklama olacağı duşunulmektedir Son yıllarda ozelllikle beyin goruntuleme tekniklerindeki gelişmelere bağlı olarak otizmin etyolojisiyle ilgili calışmalarda norobiyolojik etkenlerin rolu giderek onem kazanmaktadır
 
858,497Konular
981,955Mesajlar
29,954Kullanıcılar
umutkya2941Son üye
Üst Alt