Otizmde Erken Tanı OTİZM VE ERKEN TANI 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatristi Leo Kanner tarafından öncelikle tanımlandığından günümüze dek geçen zamanda otizmle ilgili birçok yeni bilgiler edinildi Otizmin sebepleri halen günümüzde bütünüyle bilinmemesine karşılık, otizmin hayat boyu sürmekte olan nöropsikiyatrik, gelişimsel bir bozukluk olduğu söylenmektedir Otizme, erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 34 kat daha pozitif rastlanılır Otistik çocukların % 50’sinin akıl seviyeleri 50’nin altındadır %80’inin ise 70’in altındadır Ancak otizmin fazla geniş bir yelpaze olduğunu düşünecek olursak, bu yelpazenin gönder kısımlarında şart farklılaşabilir ve çok yüksek IQ seviyeleri gözlemlenebilinir 1986 yılında otizmin görülme sıklığı 50001 iken, 2002 yılı verilerine tarafından bu oran 1381251’e kadar inmiştir Bir Takım görüşlere tarafından bunun sebebi çevresel faktörler iken, bir takım görüşlere tarafından ise bozukluk artık daha iyi tanınmakta ve hafif formları da bu gruba dahil edilmektedir DSMIV teşhis ölçütleri kitabında otizm, “Yaygın Gelişimsel Bozukluklar başlığı altında bulunmaktadır Otizmin yanısıra Rett bozukluğu, Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu, Asperger Bozukluğu ve Diğer Türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk (PDD NOSatipik otizm) da bu grubun içinde bulunan diğer bozukluklardır Otizm esas 3 esas alanda sorunlarla karşımıza çıkar (APA,1994): • Toplumsal ilişkide ve bu ilişkinin karşılıklılığında bozukluk • Sözel ve sözelolmayan iletişimde ve oyun etkinliğinde bozukluk • Kısıtlı alaka ve etkinlik; tekrarlayıcı, stereotipik hareketler ERKEN TANI: Erken tanı otizmde büyük tartma taşımaktadır Araştırmalar, birincil 3 yılda erken eğitim ve müdahale ile, ailelerin de çocuğa odaklanmalarıyla otizmin birçok belirtisinin azalabileceğini ortaya koymaktadır Peki nedir bu erken belirtiler? Sosyal becerilerdeki belirtiler: (1 yaş) Daha az göz kontağı kurarlar Sosyal oyunlara ilgi azdır İsmine tepki vermeme (adı söylendiğinde dönüp bakmama) Taklit becerisi daha az gelişmiş veya gelişmemiştir Diğer bebeklere ilgi azdır (2 yaş) Duyguları anlamada zorlanırlar Sıra umma, almada zorlanırlar Karşılıklı dikkat gelişmemiştir (parmakla görüntü, gösterilen yere bakma, annenin bakışlarını takip gibi) Iletişim becerilerindeki belirtiler: (1 yaş) Daha eksik ses çıkartırlar Melodik, amaçsız bebek seslerini sık çıkartmazlar Dile yönelik dikkatleri daha eksik gelişmiştir Ilk kelimelerin gecikmesi görülür (2 yaş) Daha eksik jest ve mimikleri vardır Açıklama edici dil yaşına yerinde gelişmemiştir Dili kavrama yaşına uygun gelişmemiştir Bu dönemde ekolali (kelimeleri cümleleri yineleme) olabilir ve düz (tonsuz) ya da şarkı söyler gibi hitabe görülür Armoni becerilerindeki belirtiler: (1 yaş) Uyku sorunları (az uyuma sıkça uykudan kalkma) görülür Uyarı süresinin kısa olması Acıya karşısında aşırı hassas olma ya da tam tersi acıya tepki vermeme Edilgen olma (2 yaş) Gerçek Dışı oyun kuramama Özbakım becerilerinin gelişmemesi (yemek yemek yeme, tuvalet gibi) Motor becerilerdeki belirtiler: Otistik çocukların % 85 ‘inde bayağı motor gelişim bulunmaktadır (1 yaş) El çırpmasallama Obje döndürme Sallanma Kafa çarpmasallama Düşük kas tonusu (2 yaş) Parmak ucunda yürüme Duyusal davranışlardaki belirtiler: (1 ve 2 yaş) Sese karşısında eksik tepki verme Bir Takım seslere karşısında hoşgörü gösterememe Objelereparmaklara gözlerini dikip uzun zaman bakma Bazı yiyeceklerekumaşlara dokunmayı bile inkar Abesyararsız bakışlar Yüksek acı eşiği Gıdıklandığında fazla heyecanlanma (2 yaş) Objeleri yatırma Düz çizgilere bakma Gözünün ucuyla bakma (kişilere, eşyalara vb) Otistik çocukların %75’inde gecikmeler ve belirtiler 1 yaş civarında başlamaktadır %25’inde ise belirtiler, 2 veya 3 yaşında başlar Otistik davranışlar 2 yaşında 1 yaşa kadar daha belirgindir, 3 yaşında ise 2 yaşından daha belirgin olur bu nedenle birçok bilirkişi tanı sıralama aşamasında, çocuğa hemen tanı koymamakta ve çocuğu takibe almaktadır TEDAVI YAKLAŞIMLARI: Otizmin belirli bir tedavisi yoktur Oysa daha evvel de belirtildiği gibi özellikle erken eğitimle birlikte otizmin birçok belirtisi ortadan kalkabilir Günümüzde çoğu eğitim metodu kullanılmaktadır Uygulamalı Tutum Analizi (Applied Behavior AnalysisABA), Floortime, sosyal hikayeler, yaşıt destekli eğitim, hap tedavisi (otizmde görülen tavır sorunlarına karşın) ve alternatif öteki tedaviler (duyu bütünleme terapisi, işitsel bütünleme terapisi, glutencasein diyeti vs) bu çare yaklaşımlarından bazılarıdır Fakat ana manâlı olan çocuğun esas ihtiyaçları ve becerileri doğrultusunda ona özel bireysel eğitim programı geliştirilmesidir Diğer bir kayda değer nokta ise anne ve babaların mutlaka bilinçlenmeleri, bu sürece dahil olmalarıdır