SECKİN GUNDUZ
POSTACI
Onu en son perşembe gunu gormuştu Gecen ayı duşundu: ‘Sanırım salıydı Bir oncekiyse bayramdan sonraki ilk cuma Kıştan bu yana ? ’ Topluyor topluyor ; toplamı dokuzu bulmuyordu! ‘Olsun ! ’ Konuşmaksızın geciveren anlarla yetinmesini oğrenmişti
‘Kimi kimsesi yok gibi , ’ diye duşunurdu ara sıra , sonra yargısı değişirdi İletişim aygıtlarından kuşkulanır, ayrıca gelişmelerinden duyduğu kaygıyı arkadaşlarından gizleyemezdi Yoksa yine gorev yerinin değiştirilmesini mi istese?
Duşlerinin birinde ona mektup yazmış ; bir başka geceyse ici boş zarfı posta kutusuna bırakmıştı Tedirginleştireceğini bilse yazmazdı Onu oyle urkmuş gorunce sıcrayarak uyanmıştı
Yaklaşıyordu ‘Dilerim evdedir Uc mektup!! Olacak şey değil ’ Son birkac yılın en mutlu gununu yaşıyordu Az sonra onu gorebilecekti Duşledikce adımları sıklaşıyor , onun sevineceğini de duşunmek coşkusuna tat katıyordu Duraksadı, ‘Yoksa kıskanmalı mıyım ?! Belki de iceriği kara mektuplardır, kim bilir ; ona gore, bana gore, ikimize gore; kara , kapkara ’
Şu an bildiği tek şey vardı ‘Onu goreceğim, bu kesin ’ Peki ya evde yoksa ? Birden gozleri parladı Mektupların ikisini cantasına attı Duruma gore birer, ikişer gun arayla verecekti ‘Mudurun kulağına giderse! Nedenini anlayıp karıma anlatırlarsa! Herkesten onemlisi ya o! anlarsa Mektuplar yaşamsal onemdeyse ?! ’
Zile uzandığında parmağı titriyordu
POSTACISECKİN GUNDUZ
POSTACI
Onu en son perşembe gunu gormuştu Gecen ayı duşundu: ‘Sanırım salıydı Bir oncekiyse bayramdan sonraki ilk cuma Kıştan bu yana ? ’ Topluyor topluyor ; toplamı dokuzu bulmuyordu! ‘Olsun ! ’ Konuşmaksızın geciveren anlarla yetinmesini oğrenmişti
‘Kimi kimsesi yok gibi , ’ diye duşunurdu ara sıra , sonra yargısı değişirdi İletişim aygıtlarından kuşkulanır, ayrıca gelişmelerinden duyduğu kaygıyı arkadaşlarından gizleyemezdi Yoksa yine gorev yerinin değiştirilmesini mi istese?
Duşlerinin birinde ona mektup yazmış ; bir başka geceyse ici boş zarfı posta kutusuna bırakmıştı Tedirginleştireceğini bilse yazmazdı Onu oyle urkmuş gorunce sıcrayarak uyanmıştı
Yaklaşıyordu ‘Dilerim evdedir Uc mektup!! Olacak şey değil ’ Son birkac yılın en mutlu gununu yaşıyordu Az sonra onu gorebilecekti Duşledikce adımları sıklaşıyor , onun sevineceğini de duşunmek coşkusuna tat katıyordu Duraksadı, ‘Yoksa kıskanmalı mıyım ?! Belki de iceriği kara mektuplardır, kim bilir ; ona gore, bana gore, ikimize gore; kara , kapkara ’
Şu an bildiği tek şey vardı ‘Onu goreceğim, bu kesin ’ Peki ya evde yoksa ? Birden gozleri parladı Mektupların ikisini cantasına attı Duruma gore birer, ikişer gun arayla verecekti ‘Mudurun kulağına giderse! Nedenini anlayıp karıma anlatırlarsa! Herkesten onemlisi ya o! anlarsa Mektuplar yaşamsal onemdeyse ?! ’
Zile uzandığında parmağı titriyordu
POSTACISECKİN GUNDUZ