Oyle İcimdesin Ki
Oyle icimdesin ki Yanağımda dolaşan ruzgardan daha gercek dokunuşların Kucuk, urkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın Yani oylesine, o kadar bensin ki Ah nasıl anlatsam Boşuna bu cabalarım, doğru kelimeleri aramalarım Ne kitaplar yazıyor, ne de sozluklerde karşılığı var
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor Kelimeler eksik, kelimeler yaralı Kelimeler cılız
Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu Ben de Cok başka bir şey Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gulumsemelerin icine, huznu yerleştirir mi durup dururken? Gozlerine buğu, diline sitem, yureğine burukluk, coreklenir kalır mı asırlarca?
Gelmeyeceğini bildiği mektup icin, posta kutusunu hep aynı heyecanla acar mı? Dedim ya, başka bir şey bu Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu gunlerde Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara goturdum seni En derinlerde tuttum Bana sakladım Derine, hep daha derine
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım Paylaşamadım yanlış yaptım Sana ulaşan yolları kaybettim diye butun bu şaşkınlıklar Kendimi oradan oraya vurmam Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara carpmam, hic gormediğim cukurlarla boğuşmam Denizlerin, gurultuyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hic tukenmeyen sular sızıyor Tutunamıyorum Renklerim, gun icinde değişiyor Soluyorum, soğuyorum Guneş ulaşmıyor icerilerime Kufleniyorum, yaşlanıyorum Yalnızlıklar peşimde Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor ustume Biliyorum, butun bunlar, hep benim sucum
Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum Yollar, gitgide uzadı ve karıştı Umidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var Ah onun ne olduğunu biliyorum Sonu sana geliyor her cumlenin Her şeyin başında icinde ve sonundasın Bu değişmiyor Oyle icimdesin ki Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dun
Cok mutluydum Gun icinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım
Yine zamansız yağmurlardedim, Daha once, hic bu kadar zayıf değildi guneş ışınlarıdedim, Gercekten buradaki şarkıları hic oğrenmeyecek, bilmeyecek, soylemeyecek misin?dedim Cok uzun bir mektup oldu Başından sonuna kadar okudum
Neler yazmışım diye merakımdan
Sonra cekmecemden bir zarf cıkarıp, adını yazdım Buyuk harflerle, yalnızca adını Adresini bilsem gonderir miydim, bilmiyorum Mektup cebimde Cebim yureğime yakın Yureğim sende Sen yureğime yakın Oyleyse mektup sende
Oyle icimdesin ki Yanağımda dolaşan ruzgardan daha gercek dokunuşların Kucuk, urkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın Yani oylesine, o kadar bensin ki Ah nasıl anlatsam Boşuna bu cabalarım, doğru kelimeleri aramalarım Ne kitaplar yazıyor, ne de sozluklerde karşılığı var
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor Kelimeler eksik, kelimeler yaralı Kelimeler cılız
Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu Ben de Cok başka bir şey Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gulumsemelerin icine, huznu yerleştirir mi durup dururken? Gozlerine buğu, diline sitem, yureğine burukluk, coreklenir kalır mı asırlarca?
Gelmeyeceğini bildiği mektup icin, posta kutusunu hep aynı heyecanla acar mı? Dedim ya, başka bir şey bu Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu gunlerde Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara goturdum seni En derinlerde tuttum Bana sakladım Derine, hep daha derine
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım Paylaşamadım yanlış yaptım Sana ulaşan yolları kaybettim diye butun bu şaşkınlıklar Kendimi oradan oraya vurmam Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara carpmam, hic gormediğim cukurlarla boğuşmam Denizlerin, gurultuyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hic tukenmeyen sular sızıyor Tutunamıyorum Renklerim, gun icinde değişiyor Soluyorum, soğuyorum Guneş ulaşmıyor icerilerime Kufleniyorum, yaşlanıyorum Yalnızlıklar peşimde Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor ustume Biliyorum, butun bunlar, hep benim sucum
Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum Yollar, gitgide uzadı ve karıştı Umidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var Ah onun ne olduğunu biliyorum Sonu sana geliyor her cumlenin Her şeyin başında icinde ve sonundasın Bu değişmiyor Oyle icimdesin ki Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dun
Cok mutluydum Gun icinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım
Yine zamansız yağmurlardedim, Daha once, hic bu kadar zayıf değildi guneş ışınlarıdedim, Gercekten buradaki şarkıları hic oğrenmeyecek, bilmeyecek, soylemeyecek misin?dedim Cok uzun bir mektup oldu Başından sonuna kadar okudum
Neler yazmışım diye merakımdan
Sonra cekmecemden bir zarf cıkarıp, adını yazdım Buyuk harflerle, yalnızca adını Adresini bilsem gonderir miydim, bilmiyorum Mektup cebimde Cebim yureğime yakın Yureğim sende Sen yureğime yakın Oyleyse mektup sende