Özgüven, kişinin kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumudur. Yüksek özgüveni olan bireyin temeli ise çocukluk çağlarına dayanır. 0-18 yaş arası gelişim evrelerini 6 gruba ayıracak olursak her dönemde dikkat edilmesi gereken bazı nüanslar bir çocuğun yetişkinlik hayatında önemli rol oynar.
0-12 ay bebeklik döneminde en önemli olan şey bakım veren kişi ile kurulan temastır. Yaşamın başlangıcındaki güveni oluşturan önemli noktalar; fiziksel temas, sevgi ifade eden davranışlar ve yaşamsal ihtiyaçların (tuvalet, yemek, v.b.) tutarlılık içerisinde yapılmasından geçer.
12 ay- 3 yaş arasında ise farklı yerler ve nesneleri keşfetme isteği ortaya çıkmaya başlar. Bu keşif esnasında bakım veren kişinin cesaretlendiren ve güven veren davranışları etkin olurken, zarar verecek davranışlara karşı da uyarıcı bir tutumda olması gerekir. Çok büyük hassasiyet isteyen evrelerden birisidir. Tedirgin davranışlarla karşılaşan çocuklar kendi yeterliliklerinden şüphe duyma eğilimine girebilir. Diğer yandan, tamamen serbest bırakılan çocuklar ise emniyetlerini tehdit edecek kazalarla karşılaşabilir. İyi bir denge tutturmak için çocuğa yapabileceği küçük görevler vererek kendisine gurur duyması sağlanabilir. Ayrıca makul ölçülerde seçimlerini yapabilecekleri ortamlar yaratılabilir. Örneğin, o gün giyeceği kıyafeti kendisine seçtirmek gibi.
3-6 yaş aralığı ise anaokulu ve okul başlangıcına geçiş dönemidir. İlk iki dönemden farklı olarak, bu evrede çocuk kendi yaşıtlarıyla aynı ortamı paylaşmaya ve bakım verenlerinden farklı otorite figürleri ile tanışmaya başlar. Çocuğun yeni girdiği sistem içinde karşılaştığı zorluklarda ailesinin yanında olacağını hissetmesi önemlidir. Ayrıca, bu yaş aralığında çocuklar yeri geldiğinde kendilerine ait vakit geçirmeye de ihtiyaç duyarlar. Bu gibi konularda anlayışlı olmak özgüvenlerini destekler. Çocuğun ihtiyaçlarını özverili bir şekilde dinlemek ve ortak bir noktada buluşmanın önemli olduğu bir dönemdir.
6-10 yaş bireyselleşmenin başladığı aralıktır. Başkaları tarafından yeteneklerin ve zayıf yönlerin değerlendirildiği zamanlar gelmiştir ve diğerleri arasında kendine bir yer edinmeyi öğrenme vaktidir. Ailesi bakımından aşırı derecede korunaklı ya da tam tersine aşırı derecede serbest bırakılarak büyütülen çocuklar dış dünyaya endişeyle yaklaşırlar. Bu dönemde çocuğa destek olmak için hata yapmanın insanın doğasında olduğunu ve bu durumlarda kendinden şüphe etmemesini, yaptıklarının sorumluluğunu almasını ve bu durumla baş etmeyi öğrenmesini sağlamak gerekir. Bu yaşlarda diğer insanlarla olan ilişkilerde dalgalanmalar yaşayabilir. Çocuğun böyle krizleri atlatırken ailesinin aşırıya kaçmadan destek olması gerekir.
10-13 yaş, çocukluk döneminden çıkıp yetişkinlik dönemine geçişin ilk başladığı zaman aralığıdır. Aileden uzaklaşıp arkadaşlarla daha çok vakit geçirilmeye başlanır. Kişi kendi tarzını yaratmaya başlar ve ilk duygusal kıpırdanmalar baş gösterir. Bir yandan ailenin beklentilerini karşılamaya çalışırken bir yandan da kendi kararlarını verebilme özgürlüğü kazanmaya çalışırlar. Bu yaş grubunda çocuklara başlangıçta kendi harçlıklarının idaresini sağlamak gibi küçük görevler verilmeye başlanmalıdır. Ayrıca büyümeden kaynaklanan bedensel ve duygusal değişimlerle ilgili doğru bilgiler vermek gerekir. Kişiye önemli olduğunu ve sorumluluklarını hissettirmek özgüven bakımından oldukça değerlidir.
14-18 yaş ergenliğin etkilerinin en belirgin göründüğü dönemdir. Çocukluktan çıkıp yetişkinliğine girmenin yaratmış olduğu psikolojik şok ve adaptasyonun sürecidir. Kültürel ve sportif faaliyetlerle kişinin içindeki enerjiyi doğru yönde yönetmek etkili olabilir. Ayrıca düşüncelerini yargılamak yerine belirli konularda görüşlerini almak değerli olduğu düşüncesini aşılayarak özgüveni destekler.