Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Sevgili danışanlarım, panik atak yaklaşık 20 yıldır üzerinde çalıştığım ve tecrübe biriktirdiğim bir mevzu. Bu yazımda sade bir lisanla tecrübelerimi sizlere aktararak bu soruya yanıt vermeye çalışacağım.
Panik atağın en değerli özelliklerine baktığınızda, müthiş bir hastalık üzere görünür. Apansız ortaya çıkması, önemli fizikî belirtiler ve akabinde gelen kaygı kişiyi yıllar sürebilecek kısıtlanmış bir yaşama mahkum eder. Bu tanıyı alan bir çok danışanımız durumun ruhsal olduğunu kabullenmekte zorluk çeker ve uzun mühlet ısrarla tabip hekim gezip, çok fazla tetkik yaptırır ve fizikî belirtilerin nedenini bulmaya çalışır.
Vücut niyet ve hislerden etkilenir; hatta vücut, zihinden ve anlamsız kanılardan oluşan beyin yapımızdan daha bilgedir. Daima çalışmak zorunda olduğunu düşünen, kendisinde olmayanı etrafa dağıtmak zorunda olduğunu düşünen bir zihni, fakat vücut panik atakla durdurabilmektedir. Gördüğünüz üzere panik atak bir hastalık değil vücudun çığlıdır. Dikkat edin panik ataktan sonra bir çok insan gereksiz yükleri atar ve kendisine daha çok vakit ayırmak zorunda kalır. Yani bir manada panik atak insanı çok niyet ve zihin esaretinden kurtaran bir savunma sistemidir. Bu durum idrak edilmeden hiçbir tedavi tam olarak tesirli olamaz.
Üstteki farkındalıktan sonra bir düşünün; panik atak yaşadınız ve hayatınızda hiçbir değişiklik yapmadan yalnızca ilaçla güzel hissederek evvelden yaptığınız üzere, sıkıntı ve negatif niyet ve inançlarla yaşamaya devam ettiniz; Tabiki panik tekrarlar. Birinci atakta çarpıntı nefes darlığı olurken, bir sonrakinde baş dönmesi, uyuşma yabancılaşma, çıldırma dehşetleri vs üzere birçok hastalığı taklit eden durumlar ortaya çıkar.
Paniğin sistemine baktığınızda zihne gelen niyetler tetiği çeker. Farkedilmeyen bu kanılar nefes ve kasları tesirler, bozulan oksijen, karbondiyoksit ve kalsiyum istikrarı ve kasların kasılması ile fizikî belirtiler ortaya çıkar.
Üstte açıkladığım sistemler anlaşıldığında, panik atağın tedavisindeki genel prensiplerde kolaylıkla anlaşılabilir.
Öncelikle bizi gereksiz, saçma ya da zorlayıcı fikirlerle bunaltan ve paniği tetikleyen niyet ve inançlar daha olumlu ve işe yarayan inançlar ve kanılarla değiştirilir. Örneğin sevdiklerim için daima düşünmeli ve onlara fazlaca odaklı olmak zorundayım üzere bir fikir ya da şema değiştirildiğinde, kişi süratle rahatlayabilir. Misal biçimde çok çalışmazsam, sevdiklerimin hayatı mahvolur üzere özünde gerçekdışı dışı fikirlerden siz kurtuldukça, etrafınızdakilerde büyür ve olgunlaşır. Kutup çalışması ve şema çalışması bu emelle sıklıkla kullandığımız ve epey tesirli tekniklerdir.
Nefes denetimi, Mindfulness ve gibisi teknikler, bizim danışanlarımıza öğrettiğimiz ve şimdi panik başlamadan ya da başladıktan sonra tesirli olan formüllerdir .İyi seçilmiş kimi olaylara ilaç tedavisi başlanabilir.
Özetle, kişilik yapınızı, niyet şeklinizi ve hayat üslubunuzu değiştirecek bir psikoterapi dayanağınız varsa ve sizde bu değişiklikleri yapabilecek cüret ve motivasyon varsa, panik atak büsbütün düzelebilecek bir durumdur.
