papatya falının hikayesisewiyormu sewmiyormu?? Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, minik bir tırtıl gözlerini hayata açmış Doğal içgüdüleri ile derhal beslenmeye başlamış Ne bulursa yemiş Bir vakit daha sonra, yeterince büyüdüğünde, kendine tehlikesiz bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış Küçük kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış Derken bir vadiye gelmiş Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye Etrafına sersemlemiş baş döndürücü bakarken, vadinin değişik ucunda bir papatya görmüş aniden afallamış Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş içinden Ne harikulade bir çiçekdiye geçirmiş Ve zaman kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip baştan sona onun yanına almış soluğuMerhabademiş papatyaya, sizi uzaktan gördüm ve yanınıza varmak istedim Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve Merhabademiş, ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zatenVe konuşmaya başlamışlar Kelebek ona yaşam hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış Papatya da ona kendinden bahsetmiş Birbirlerinden doğrusu hoşlanmışlar Kelebek tüm zamanını papatyayla geçirmiş Gece olunca beraber yıldızları ve alev böceklerinin danslarını seyretmişler Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş Minik kelebek papatyayı fazla sevmiş pek fazla sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş Lakin cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş Papatya da kelebeği çok sevmiş fakat o da bir türlü söyleyememiş sevgisini Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş Böylece iki sevgili bağlı yanlamasına lakin sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler Bu Nedenle saatler saatleri kovalamış Günler geçip de, kelebek bundan böyle zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; Üzgünüm fakat senden ayrılmam gerekecekdemiş Papatya buna bir amaç verememiş Nedendemiş Yoksa benim yanımda mutsuz musun? Hayırdemiş kelebek Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür Ve ben de ömrümü tamamladım Bundan Böyle elebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyimPapatya bu duruma fazla üzülmüş lakin yapacak bir şey yokmuş zaten Kelebek bundan böyle hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya Seni seviyorumdiyebilmiş oysa Papatya donakalmış Sadece Bendediyebilmiş kelebeğin peşinde Arkasından da gözyaşlarına boğulmuş İçinden Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydimdiye geçirmiş Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, daha sonra da dökülmeye başlamışHer düşen yaprakta papatya, seviyormuşdiye geçirmiş içinden İşte o günden beri, bunu haberdar olan aşıklar, sevgililerine soramadıklarını daima papatyalara sormuş: Seviyor mu, sevmiyor mu? alıntı