Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

paranın icadı ve tarihçesi

paranın icadı ve tarihçesi
0
128

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Paranın İcadı,paranın bulunuşu,para ne zaman bulundu,parayı kim buldu,para ve tarihçesi


birincil para

Birincil çağlardan itibaren insanlar farklı alanlara yönlendirilmiş malları para yerine kullanmışlardır Iş bölümünün gelişmesiyle birlikte malların mallarla mübadele edilmesi gitgide artarak zorlaşmıştırTakas edilecek malların değerinin birbirine denk olmaması , malı arzedecek kimsenin her zaman bulunmaması , malların bölünebilme özelliklerinin olmaması dağıtılmış zorluklar ortaya çıkarmıştırÖrneğin bir beygir ile yirmi ölçek buğday başkalaştırmak isteyen bir kimsenin bir pazarda aynı malın karşılığında on ölçek buğday ya da beş ölçek süt önerisi ile karşılaşması öbür değerlerin oluşmasına neden olmuşturZamanla bölgelerin özelliklerine göre bir mal üzerinde anlaşılarak tk bir mübadele değeri oluşturulmaya çalışılmıştırDeğer ölçüsü, fonksiyonu görebilen bu mala hesap parası denilmiştir Hesap parasının temsil ettiği malın ödeme aracı olarak kabul edilmesi paralı ekonominin doğmasındaki en önemli faktör olmuçturÖte yana bir takım malların taşınma ,ayrılma ve biriktirme zorluklarının bulunması madenlerin kullanılmasına yol açmıştır Özellikle altın bakırgümüş gibi metallerin küçük parçalara bölünebilmelerinin yanısıra layık ölçüsü ve biriktirme fonksiyonlarını görmeleri yaygın bir mübadele arabulucu olarak kullanılmalarını sağlamıştır

En eski para MÖ2900 yıllarında kullanıldığı altın ve gümüş sikkeler olduğu zannedilmektedirAnadolu'da ise altın ve gümüşün doğal alaşımı olan elektrumdan basılan paralar mübadele aracı olarak dolaşıma girmiştirZamanla altın sikkeler dış ticarette ve büyük ödemelerde bakır bronz gibi madenler de ufaklık para olarak ufak ödemelerde kullanılmaya başlanmıştırİç piyasada en çok kullanılan ödeme aracı ise gümüş olmuştur18yy'a kadar para sisteminin temelini teşkil eden gümüş sikkelerin ağırlığı ve ayarı devletçe tespit edilmekteydi Para değerinin ölçüsü olarak gümüşün kullanıldığı bu dönemlerde altın sikkeler sadece külçe değerleri üzerinden operasyon görmüştürGümüş ve altın arasındaki değer oranı hür dalgalanmaya bırakılmıştır

Devlet yalnızca kendisine ait ya da ayrıcalık verdiği darphabelerde basılan gümüş sikkelerin kabülünü zorunlu kılmakla birlikte özel kişilerede tuğra resmi karşılığında ellerindeki külçelerden sikke kestirmek hakkı tanınmıştır Altın üretiminin zamanla artması gümüşün değerinin istikrarsızlaşması altın sikkelerin de değerinin düşmesine niçin olmuş;bir fazla ülke gümüş ve metal sistemlerinden vazgeçerek çift metal sistemine veya altın tek metal sistemine geçmiştir Altın tek metal sisteminde para ölçüsü altın da Darphanelerde özel kişiler sadece altın sikke kesitini ukala ,gümüş sikkeler ise devlet kadar ve devletin devir ettiği değere göre tedavüle çıkarılmasında Altın sikkeler Birinci Dünya Savaşı ’na dek tedavüld kalmıştır Çift metal sistemini (bimetalizm) kabul eden ülkelerde ise keza gümüş keza de altın devlet resmi parası olarak kabul edilmiştirÖzel kişiler de iki madenden de sikke kestirmek hakkına sahipti , ödeme güçleri iç piyasada benzer idiZamanla altın ve gümüş üretimi arasında dengesizlik ortaya çıktı İki maden arasındaki parite de bozulmuşturÖzellikle gümüş üretimindeki çoğalma gümüşün değerini para değerinin altına düşürmüştürBu durumda gümüşü ucuza alıp darphanede sikke kestirerek ödemlerde kullanmak yaygın ışık halkası gelmiş , gümüş sikkeler gitgide artarak ortadan kaybolmuştur 19yy ’nın ikinci yarısından itibaren çift metal sistemini ayakta tutabilmek için bazı önlemler alınmaya başlanmıştırÖrneğin gümüş sikkelerin değeri düşürülmüş ve serbestçe bastırılması durdurulmuştur Hem minik birimli gümüş sikkelere kabul haddi atama edilmiş , özet olarak gümüşün para ölçüsü olarak gördüğü fonksiyonlar sınırlandırılmıştırSonuç olarak da ortaya topal mikyas adı verilen sistem ortaya çıkmıştır madeni para sistemleri yaygın bir şekilde uygulanırken 17yy ’dan itibaren temsili paraların da tedavül etmeye başladığı göze çarpmaktadırAslında madeni sikkelerin yerini tutmak üzere çıkarılan temsili paralara eski çağlarda dahi rastlanmaktadır

bununla birlikte ,modern banknot sistemlerine öncü sayılabilecek birincil para İngiltere ’de 17yy ’da değerli madenleri muhafaza eden sarrafların tevdiat sahiplerine verdikleri makbuzlardırGoldsmith ’s notes adı bahşedilen bu makbuz hamilleri ,üstünde yazılı değerde altın ya da gümüş külçe almak hakkına sahiptirlerZamanla bu makbuzlar para gibi tedavül etmeye başlamıştırDaha sonradan sarraflar kendilerine tevdi edilen kıymetli madenlerin bilhassa altının hepsinin aynı anda çekilmediğini farketmişlerdirBunun üzerin kendilerine ait olmayan bu aştın stokunun bir kısmını kasa karşılığı olarak tutmuşlar ,geri kalanını ihtiyaç sahiplerine faiz karşılığı borç olarak vermişlerdirDaha ileri bir safhada ikrazda bulundukları kimselere altın sikke yerine bundan böyle banknot adı bahşedilen temsili paraları vermeye başlamışlardırSarraflar bir ara açtıkları kredileri ödeme imkanlarının üzerine çıkarmışlar ve mevduat sahiplerini zarara sokmaya başlamışlardırBunun üzerine 17yy ’nın sonlarıda faaliyetleri durdurulmuş fakat bu sefer de benzer nitelikleri içeren bankalar kurulmuşturAltın sikke sistemine güvenin azalmaı ve uluslar arası ticarette arabulucu kurumlara gereksinim duyulması banka sistemine yerinde hale getitmiştirFakat bankalarda banknot ihracı yetkilerini kötüye kullanmışlardırNihayet 19yy ’nın başlarından itibaren banknot hacminin kontrolüne gidilmiştir Altın standardı ya da çift maden sisteminde banknotların madeni karşılığında emisyon kurumu kefil olmuştur

Banknotlar emisyon kurumuna ibraz edildiğinde karşılıkları olan kıymetli madenin ödenmesine konvertibilite denirUygulamada üç türlü konvertibilite esası altın sikke sistemidir Bu sistemde madeni paralar ve banknotlar hukuken eşit ödeme kabiliyetine sahip olmuşlardır Altın külçe sisteminde ise altın sikkeler tedavülden kaldırılmış ve yurt içi ödemeler temsili paralarla yapılmıştır Konvertibilite esası yalnız yüksek meblağlar için uygulanmıştır Altın külçe sistemi Birinci Dünya Savaşı ’ndan sonradan bir ara bir takım Avrupa ülkelerinde uygulama edilmiştir Tedavül hacmini karşılayabilecek dek geniş altın stokuna sahip olamayan ülkelerde ulusal para ile altın arasındaki senet altın standardına alt dövizler yardımı ile kurulmuştur Altın kambiyo sistemi adı verilen bu sistemde emisyon kurunun çıkardığı banknotların altın sikke ve altın külçe konvertibilitesi tanınmamıştır Fakat yurt dışına ödeme yerine getirmek isteyenler altın standardına emrindeki tanıdık olmayan paraları serbestçe elde edebilmişlerdir Adı geçen sistemi 19 yy sonlarında Rusya uygulamış ve rubleyi altına bağlarken Alman markını esas olarak almıştır Banknot ihracının kontrolünde başlıca iki manzara ileri sürülmüştür Otomatik altın standardı teoreminin kurucusu olan İngiliz İktisatçısı DRicardo işlemesi için tedavül prensibini savunmuştur

Bu prensibe kadar banknot miktarı sıkı bir şekilde altın sikke miktarına bağlanıyordu Diğer bir deyişle çıkartılan her banknotun tam altın karşılığı bulunması gerekmekteydi Para arzına elastiklik kazandırmak amacını güden öteki prensip banka prensibi adını taşır Emisyon sorununu para talebi açısından ekle bölge banka prensibine göre tedavüldeki sınırı altın sikke miktarının bundan böyle çok genişlemiş olan ticaret hacmine intibak etmesi güçtür; şu halde para arzına elastiklik kazandırmak için bankalara ihracı konusunda serbestlik tanımalıydı Her iki prensipten de minimum altın ankes sisteminde banknotun kayıtlı oranında asgari altın sikke karlığı bulundurmak zorunluydu 19 yy baştan başa bilhassa savaş dönemlerinde halkın elindeki banknotları altın sikkeye çevirme eğilimi artmıştır Merkez bankaları altına çevirme taleplerini karşılayamaz hale gelmiş ve banknotların altına çevrilebilme kabiliyetini geçici bir süre kaldırarak kağıt para rejimine geçilmiştir Kağıt para rejiminde devlet ve ya merkez bankası tarafından çıkarılan paraların altına çevrilebilme imkanları yoktur aynı zamanda kağıt para sistemi devamlı olamamış ve ekonomik şart düzeldikçe yeniden altın sikke sistemine dönülmüştür Aynı tecrübeler Birinci Dünya Savaşı esnasında geçirilmiş ve nihayet 1929 Büyük Dünya Buhranından daha sonra sürekli olarak kağıt para rejimine geçilmiştir Kağıt paranın altına çevrilebilme kabiliyeti yoktur aynı zamanda bu gün kağıt para yerine banknot denmektedir Kağıt paranın altına çevrilme özelliğinin bulunmaması para arzına geniş bir elastiklik kazandırmıştır Bu elastikliği saesinde adı geçen sistem para arzını bir ekonomi politikası aleti olarak kullanılmasını sağlamıştır Kağıt para rejiminin uygulanmasıyla altının ödeme aracı fonksiyonu adamakıllı ortadan kalkmış değildir Bilhassa uluslar arası ödemelerde bu fonksiyon önemini muhafaza etmektedir

Alıntı *
 
858,506Konular
983,079Mesajlar
33,114Kullanıcılar
moleqySon üye
Üst Alt