Pardon, kafamın icinde dolaşıp durmayı keser misiniz, beynim bulanıyor! Pardon, bu guzel imgeleri sizin şiirinizden topladım, bir sakıncası var mı?
Pardon, sizin bu tuhaf ruyanızda bulunmaktan cok sıkıldım artık, lutfen uyanır mısınız!
Pardon, ben beyaz atlı prensim, 48 numarada oturan bayanın nereye taşındığını biliyor musunuz?
Pardon, sizin benim fikirlerime tercuman olmanıza bir itirazım yok da, acaba ben niye yabancı dil konuşuyorum!
Pardon, ben temizlik şirketinden arıyorum Ucan halınız yıkandı, ne zaman getirelim!
Pardon, başbaşayken benimle neredeyse hic konuşmuyordunuz Şimdi yanımda değilsiniz ve yokluğunuz susmak nedir bilmiyor!
Pardon, mumkunse biraz daha edebi konuşur musunuz, ilerde anılarımı yazacağım da!
Pardon, bir daha mektupları kendinize saklayıp, zarflarını bana gondermeyin lutfen!
Pardon, oyle guzelsiniz ki ayağımı yerden kesiyorsunuz Lutfen ya siz buraya cıkın ya da beni aşağıya indirin!
Pardon, bir yanlışlık olmalı, ben bu satırın kelimelerinden biri değilim!
Pardon, bu teleferik Kafdağı'nın ardına kadar gider mi?
Pardon, burada biraz oturursam zırhım pas tutacak! Yakınlarda bir yerde yel değirmeni gordunuz mu hic?
Pardon, mumkunse cok fazla şeye dokunmayın! Sonra hepsini bir omur boyu saklamam gerekiyor!
Pardon, kendinize bir baca bulun ve oradan tutun lutfen! Burnumda tuterek beni komik duruma duşuruyorsunuz!
Pardon, sadece sizi duşunup durmakla Turk duşunce hayatına bir katkıda bulunamam, oyle değil mi?
Pardon, sizinle konuşamam! Hem benim butun kayıtlarımı siliyorsunuz, hem de kendinizden hicbir yeni şey yuklemiyorsunuz!
Pardon, biraz daha yuksek sesle konuşur musunuz lutfen! Kacırdığım tek bir kelimeyi hayatım boyunca arayabilirim sonra!
Pardon, butun kuşlar dışarıda ve ben kafesin icindeyim! Bu işte bir yanlışlık yok mu?
Pardon, buradan bir daha gecmeyin lutfen! Zerafetiniz yolları eskitiyor!
Pardon, bana vermiş olduğunuz bu sırrı, bir daha asla size geri veremem!
Pardon, bana bir dakika bekle dediniz, tam kırk yıl oldu gelmediniz! Daha bekleyeyim mi?
Pardon, saatlerdir ikimiz de kıpırdamadan duruyoruz Sence hangimiz olduk!
Pardon, bana ettiğiniz bu kırıcı lafların arşivini tutmasanız da olur, cunku ben onları asla unutmayacağım!
Pardon, bu gece biraz uzgunsunuz galiba! Gozlerinizde durmadan guneşler batıyor!
Pardon, telefon kartım bir kontur fazla geldi Bana birkac cumle odunc verebilir misiniz?
Pardon, bu yazının sonunda bir randevum var! Acaba doğru yerde miyim?
Gokhan Ozcan
Pardon, sizin bu tuhaf ruyanızda bulunmaktan cok sıkıldım artık, lutfen uyanır mısınız!
Pardon, ben beyaz atlı prensim, 48 numarada oturan bayanın nereye taşındığını biliyor musunuz?
Pardon, sizin benim fikirlerime tercuman olmanıza bir itirazım yok da, acaba ben niye yabancı dil konuşuyorum!
Pardon, ben temizlik şirketinden arıyorum Ucan halınız yıkandı, ne zaman getirelim!
Pardon, başbaşayken benimle neredeyse hic konuşmuyordunuz Şimdi yanımda değilsiniz ve yokluğunuz susmak nedir bilmiyor!
Pardon, mumkunse biraz daha edebi konuşur musunuz, ilerde anılarımı yazacağım da!
Pardon, bir daha mektupları kendinize saklayıp, zarflarını bana gondermeyin lutfen!
Pardon, oyle guzelsiniz ki ayağımı yerden kesiyorsunuz Lutfen ya siz buraya cıkın ya da beni aşağıya indirin!
Pardon, bir yanlışlık olmalı, ben bu satırın kelimelerinden biri değilim!
Pardon, bu teleferik Kafdağı'nın ardına kadar gider mi?
Pardon, burada biraz oturursam zırhım pas tutacak! Yakınlarda bir yerde yel değirmeni gordunuz mu hic?
Pardon, mumkunse cok fazla şeye dokunmayın! Sonra hepsini bir omur boyu saklamam gerekiyor!
Pardon, kendinize bir baca bulun ve oradan tutun lutfen! Burnumda tuterek beni komik duruma duşuruyorsunuz!
Pardon, sadece sizi duşunup durmakla Turk duşunce hayatına bir katkıda bulunamam, oyle değil mi?
Pardon, sizinle konuşamam! Hem benim butun kayıtlarımı siliyorsunuz, hem de kendinizden hicbir yeni şey yuklemiyorsunuz!
Pardon, biraz daha yuksek sesle konuşur musunuz lutfen! Kacırdığım tek bir kelimeyi hayatım boyunca arayabilirim sonra!
Pardon, butun kuşlar dışarıda ve ben kafesin icindeyim! Bu işte bir yanlışlık yok mu?
Pardon, buradan bir daha gecmeyin lutfen! Zerafetiniz yolları eskitiyor!
Pardon, bana vermiş olduğunuz bu sırrı, bir daha asla size geri veremem!
Pardon, bana bir dakika bekle dediniz, tam kırk yıl oldu gelmediniz! Daha bekleyeyim mi?
Pardon, saatlerdir ikimiz de kıpırdamadan duruyoruz Sence hangimiz olduk!
Pardon, bana ettiğiniz bu kırıcı lafların arşivini tutmasanız da olur, cunku ben onları asla unutmayacağım!
Pardon, bu gece biraz uzgunsunuz galiba! Gozlerinizde durmadan guneşler batıyor!
Pardon, telefon kartım bir kontur fazla geldi Bana birkac cumle odunc verebilir misiniz?
Pardon, bu yazının sonunda bir randevum var! Acaba doğru yerde miyim?
Gokhan Ozcan