İnsan biyo-psiko-sosyo-kültürel bir varlıktır. Biyolojik olarak bir işleyişimizin olmasının yanında psikolojik süreçlerimizin olması, yaşadığımız coğrafyanın belirledikleri ile birlikte sosyal bir çevre içerisinde diğer insanlarla olan etkileşimlerimiz var oluşumuzun parçalarıdır ve bizi belirlemektedir.
Diğerlerine ait olma ve bağlı olma ihtiyacı olarak tanımlanan ''ilişkili olma'' temel psikolojik ihtiyaçlarımızdan bir tanesidir. İlişkilerde tekrarlanan etkileşim örüntüleri ortaya çıkmaktadır ve bu durum ilişkinin çeşidini belirlemektedir. Dört ayrı ilişki çeşidi vardır.
1-Simetrik etkileşim ve ilişkide, bir tarafın gösterdiği davranış diğer tarafın davranışını da belirlemektedir. Bu durum güç çatışmalarının yaşanmasına sebep olabilmektedir. Çiftlerden birinin mesajlara geç cevap vermesi ile diğerinin de geç cevap vermesi buna örnek olarak verilebilir.
2-Tamamlayıcı etkileşim ve ilişkide ise, kişiler birbirinin zıttı davranışlar ile birbirlerini tamamlarlar. Örneğin, birinin dağınıkken diğerinin toplu olması.
3-Paralel/Eşit etkileşim ve ilişkide ise, bu örüntüde partnerlerden birinin kendi ihtiyacını karşılamaya yönelik davranırken aynı zamanda karşı tarafın da ihtiyaçlarına yöneldiği zamanların da olması ile ilişki içerisinde uyum sağlamasıdır. Örneğin, bakım veren kişi bakım isteyen kişi de olabilir.
4-Meta-Komplimenter ilişkide, hem tamamlayıcı hem simetrik özelliklerin aynı zamanda olmasıdır. Örneğin, partnerlerden birinin bana hiç sarılmıyorsun dediğinde diğeri sarıldığı zaman ben dedim diye demesi ya da sarılmadığında ise dediğim halde sarılmadın demesi buna örnek olabilir.
Uzun süreli ilişkilerde tekrarlayan bu iletişim şekilleri ve ilişki örüntüleri ilişkiyi belirleyici niteliktedir. Bu gibi durumlar baş edilmesi zor duygu, durum, olayların yaşanmasına sebep olabilmektedir. Bu gibi can sıkıcı durumlarda bir uzmandan destek alabilirsiniz.