Dingin Sigara İçiciliği anne karnında sigaradan etkilenen bebek videosu Sigara içen birey sadece kendine zarar vermekle kalmaz, içtiği sigaranın dumanından etrafındaki kişiler de hasar görür Pasif içicilik, kendi istemleri haricen, şahısların kapalı alanlarda içilen sigara dumanlarını solumalarıyla ortaya çıkan durumdur Sigara dumanı toksik ve kanserojeniktir insan yaşamının manâlı bölümü (0;080) kapalı yerlerde geçmektedir Kapalı ortamların da en kayda değer kirleticisi sigara dumanıdır Sigara dumanı ile kirlenen kapalı ortamları alışılagelmiş havalandırma ya da yapı içi hava filtrasyonları ile temizlemek muhtemel değildir Bu ortamların havalarının temizlenebilmeleri için, sıradan filtrasyonların ventilasyonunu 200 kat daha arttırmak gereklidir Pasif içicilikle ilgili yapılan birçok çalışmada sigara içilen ortamlarda yer alan şahısların sigara içmeseler bile, sigara içen kişiler dek etkilendikleri ortaya konmuştur Kişilerin sigara ile en sık karşılaştıkları kapalı ortamlar ev ve işyerleridir Şahısların sigaradan etkilenmeleri; konut ortamlarında, konut içinde içilen sigara miktarı ile, iş yaşamında ise dumanı ortamda yaşamak zorunda kaldıkları zaman ile bağlantılıdır Çocuk daha doğmadan önce anne karnında iken sigarayla tanışmaktadır Çalışmalarda sigaranın anne karnında solunum sisteminin yapısal oluşumunu ve işlevlerini kötü yönde etkilediği gösterilmiştir Bu etkiler özellikle kız bebeklerde daha fazladır Bunun nedeni olarak da sigara içen annelerde kan kortizol ve dihidroepiandrosteron düzeylerinin yükseldiği, bunun da bebeklerin akciğerlerinin maskulizasyonla karşılaşmalarına neden olduğu, buna alt olarak da daha sıcacık hava yollarının oluştuğu gösterilmiştir anatomi bozukluğunun yanında işlevsel olarak da bozukluklar saptanmıştır Anne karnında sigara ile karşılaşan çocuklar bu nedenlerden nedeniyle doğduklarında wheezing ve astım riski ile daha çok karşı karşıyadırlar Bu çocuklarda yaşamlarının birincil yıllarında, bronşiolit ve bronşit gibi hastalıklarla karşılaşmadan bile, akciğer işlevlerinde azalmalar saptanmıştır Doğumdan sonradan, ilk kez anne babanın ve olur ya de evdeki öteki aile büyüklerinin içtikleri sigarının dumanı ile karşılaşır Büyüdükçe misal aldığı erişkin davranışlarından edindiği sigara içme alışkanlığı ile yaşamını sürdürür Incelemeler her dört çocuktan üçünün evde sigara dumanı ile karşısında karşıya kaldığını göstermiştir Sürekli sigara içilen ortamlarda bulunan çocuklar sigara içmeyi olağan tavır olarak gördüklerinden, fazla erken yaşta sigaraya başlamaktadırlar Bugün dünyada sigaraya başlangıç yaşı 1012′dir Her gün takriben 5000 çocuk sigaraya başlamaktadır Çoğu alıştırma faizsiz içiciliğin özellikle ilk 2 yaşta akut solunum sistemi hastalığı (Iarenjit, trakeit, bronşit, pnömoni) sıklığını arttığını göstermiştir Özellikle her iki ebeveynin sigara içicisi olmasının bu riski iki kat arttırdığı saptanmıştır Sigara maruziyeti 011 aylık bebekleri ciddi olarak, 14 yaş grubu çocukları ise daha eksik etkilemektedir Dingin içiciliğe ast pnömoni ve bronşiolit sonucu hastaneye yatma sıklığı da artmıştır Hem bu hastalıklardan hastaneye yatırılarak tedavi olma gerekliliği 5 yaşa kadar yükselmiştir İsrail’de 10672 bebekte yapılan bir çalışmada sigara içmeyen annelerin bebeklerinde oluşan 100 bronşit ve pnömoni olgusunun % 95′inin, sigara içen annelerin bebeklerinin ise % 131 ‘inin hastaneye yatırılarak çare’ edildiği saptanmıştır Annenin içtiği sigara sayısı arttıkça bebeklerin hastaneye başvuru ve yatış sayıları da artmaktadır Anneleri günde bir paketten artı sigara içen bebeklerde ise hastaneye yatma oranı % 317 olarak bulunmuştur Bunun yanında aileleri sigara içen çocuklarda günlük aktivitelerinin daha kısıtlandığı ve rahatsızlık sebebiyle daha çok yatak istirahatı yapmak zorunda kaldıkları gösterilmiştir Ailesi sigara içen çocuklarda akciğer işlevlerinde geri dönülmez yıkımlar olmaktadır 7834 çocuk üstünde yapılan bir egzersiz; annenin gelişen sigara içiciliğinin çocukların zorlu vital kapasitelerini (FEV1) düşürdüğünü ve süregiden maruziyetin akciğer gelişimini azalttığını göstermiştir Akciğer gelişiminin azalmasının ileri yaşamda bu şahısların obstrüktif akciğer hastalığına yakalanmaları için temel hazırlayıcı olduğu belirtilmektedir Bu çocukların başlıca babalarından misal alarak ileri yaşamlarında birer sigara içicisi olacakları da göz önünde bulundurulduğunda obstrüktif akciğer hastalığı konusundaki risk daha da artmaktadır Çocuklarda görülen kronik wheezing, öksürük ve balgam gibi belirtiler ailenin sigara içmesi durumunda, evde sigara içen birey sayısına yan olarak % 30 ile % 80 artmaktadır Faizsiz içici olan çocuklarda bilhassa effüzyonlu orta kulak enfeksiyonlarında büyüme saptanmıştır Deneyde Kullanılan araştırmalar, duman maruziyetinin solunum sisteminde bulunan goblet hücrelerinde hiperplaziye ve mukus sekresyon artışına niçin olduğunu göstermektedir Özellikle üstteki solunum yolu enfeksiyonu geçirildiği dönemde sigara dumanının östaki borusunda fonksiyonel obstrüksiyonun oluşmasını kolaylaştırması, çocuklarda effüzyonlu otitis mediaya neden olmaktadır Bazı hayvan deneylerinde kısa süreli sigara dumanı maruziyeti sonucunda siliostasis ve mukosilier aktivitede azalma olmuştur Sigara dumanının silier işlevleri bozması ile orta kulak enfeksiyonlarının oluştuğu savunulmaktadır Orta kulak enfeksiyonlarının oluşmasında sigara dumanının etkisini ifade eden bir öteki mekanizma ise, viral enfeksiyonların sigara dumanı ile birlikte solunum sisteminin fagositik anti bakteriyel özelliğini yitirmesine niçin olduğu biçimindedir Sık geçirilen effüzyonlu orta kulak enfeksiyonlarının sağırlık gibi bir komplikasyonunun olması özellikle 04 yaş grubu çocukları sigara dumanından korumanın ne dek önemli olduğunu ortaya koyar Orta kulak enfeksiyonları sık karşılaşılan bir rahatsızlık olmasına karşın sigara dumanına maruz kalmanın engellenmesiyle otit görülme sıklığının azaltılabilir olması, önemli bir başarıdır Ailelerin sigara içme durumları ile çocuklarda görülen kanserler arasında bağlantı olduğuna ilişkin belirli kanıtlar olmamakla birlikte, bazı çalışmalar anne ve babanın sigara içmesinin bilhassa annenin hamilelik döneminde sigara içmesinin çocukta beyin tümörleri ve rabdomyosarkom görülme riskini arttırdığını, çocuklukta sigara dumanı maruzuyetinin lösemi riskinin artmasına neden olduğunu göstermektedir Dünya Sağlık Örgütü sigara içen bir kişinin kendi sağlığı için yapabileceği en önemli girişimin sigarayı bırakmak olduğunu duyurmuştur Dinç kuşaklar yetiştirebilmek ve çocuklarımızı koruyabilmek için sigarayı bırakma, ve sigara içen kişileri de bırakmaya teşvik etmeliyiz