
Son zamanlarda siber dünyada yaşanan skandalların arkası kesilmiyor. 2014’te ortaya çıkan Hacking Team olayından sonra bu yaşananların çok daha başka olduğunu söyleyebiliriz.
Terörist gruplarla mücadele adı altında İsrail merkezli NSO Group tarafından geliştirilip yalnızca Tel-Aviv hükümeti onayı ile satılan Pegasus zararlısının son zamanlarda yaşanan birçok sansasyonel olayın içinde yer aldığını biliyoruz. Öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın telefonunda rastlanması, devlet başkanlarının telefonlarının dinlenmesi ve son olarak da şantaj iddiası.
NBCNews‘e göre Pegasus zararlısı birçok muhalif kadın gazeteciye şantaj yapmak amacıyla da kullanıldı.
Lübnan merkezli Al-Jazeera gazetesinde görev yapan kadın muhabirlerden Ghada Oueiss, sık sık Suudi hükümetine yönelik yapmış olduğu eleştirilerle biliniyordu. Ghada, telefonu hedef alınan kadın gazetecilerden yalnızca bir tanesi. Bir gün eşiyle yemek yerken telefonu açtığında sosyal medyada yalnızca kendi telefonunun galerisinde bulunan jakuzideki resminin yayıldığını görüyor. Araştırmalara göre resimlerin paylaşıldığı hesaplar Suudi ve Arap bloğu hükümetine yakın panellerden yönetiliyor. Amaç ise eleştirel yazılarının önünü kesmek.
Ararlık ayında Ghada Ouiess, Birleşik Arap Emirlikleri lideri olan Muhammed bin Zayed, Ouiess’in resmini paylaşan Florida’lı iki Twitter kullanıcısı ve Suudi veliaht prensi olan Muhammed bin Selman’a dava açtı. ABD’de Florida Güney Bölgesi Mahkemesi’nde açılan davaya uygun şekilde Oueiss’in telefonu adli tıp uzmanlarınca incelendi ve Pegasus’un cihazın üstünde kullanıldığı belirlendi. Sanıklar ise davanın reddini talep etti.
Bütün bunları yaşayan yalnızca Ghada değil, benzer şekilde birçok muhalif kadın aktivist Pegasus kullanılarak şantaja maruz kaldı. Şu anda Londra’da yaşayan eski profesyonel binici ve Suudi aktivist Alya Alhwaiti kendisinin de Pegasus yazılımıyla saldırıya uğradığını söyledi. İlk olarak telefonunun 2018 yılında garip davranışlar sergilediğini ve sürekli donmalar yaşadığını söyleyen Alya; aynı zamanda garip numaralardan arama aldığını, bazen de ekranda dosyaların aktarıldığını söyleyen bazı mesajlar gördüğünü belirtti. Bütün bunlar iddiaya göre Suud hükümetine muhalefet ettiği için yaşandı.
Alhwaiti, Scotland Yard’daki polis merkezine giderek durumu izah etti ve oradaki polisler inceleme yaptıktan sonra cihazın başkalarınca ele geçirilmiş olduğunu söylediler. Fakat kimin yapmış olduğunu anlayamadılar. IP adresleri çeşitli halka açık yerlere ait gözüküyordu. Alya telefonunu değiştirdi ve iki yıl içinde aldığı tehditler yüzünden 16 ev değiştirdi. Daha sonrasında ise Oueiss’in başına geldiği gibi sadece kendi cihazında bulunan şortlu bir resminin internette çeşitli iftiralarla yayıldığını görüyor. Telefonu Citizen Lab’a gönderen Alhwaiti’nin cihazında Pegasus’un izlerine rastlandı. Uzmanlar cihazını değiştirmesi gerektiğini söyledi.
İnsan hakları uzmanları bu yaşananların hepsinin büyük bir skandal olduğunu düşünüyor. İnsanların mahremleri olan telefonlarının sırf muhalif oldukları için izlenmesi, şantaj amaçlı bir şekilde resimlerin kullanılması oldukça korkunç. Bakalım bu olayın daha nerelere kadar gidecek.