nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Karne çocuğun okuldaki ders ve imtihan notlarının bir dökümü gibi görünse de o notlar yalnızca bütün başarıyı veya başarısızlığı yansıtmıyor
Emsey Hospital doktorlarından Psikiyatri Uzmanı Uzm Dr Orhan Karaca, karne konusunu öbür bir şekilde ele alarak ebeveynlerin karne notlarını değerlendiriyor Mükemmeliyetçi ailelerin büyük beklenti içine girebildiklerini bildiren Dr Orhan Karaca bu durumun çocuklar üstünde zorlama yaratabildiğini söylüyor Tüm bir yıl baştan başa çocuğun okuldaki durumu ile hiç ilgilenmeyen ebeveylerin de olduğunu belirten Karaca, sadece karne döneminde çocuğun notlarına bakıp negatif tepkiler vermenin de fazla yanlış bir davranış şekli olduğunu belirtiyor
Başarı ve başarısızlık birlikte paylaşılmalıdır
Genellikle aileler başarılı olan çocuklarıyla kibir duyarken bu başarıya kendilerini de ortak ederler Ama çocuk derslerinde başarısız olduğunda çoğunlukla tek yanlı olarak çocuk suçlanarak bu başarısızlık sebebiyle suç oluşturan, baskı veya psikolojik zorlama yapılabiliyor* Orhan Karaca çocukları cezalandırmak yerine çözüm odaklı bir girişim görünmek gerektiğini belirtiyor ve galibiyet dek başarısızlık sorumluluğunun aile ile birlikte alınması gerektiğini belirtiyor *
Çocuklarınıza nefes aldırın
Çocuklarının özel ders, kurslar, hafta sonu dağıtılmış etkinliklere katılımı ve ola ki de maddesel olarak sunulan o kadar fazla imkanın kendi başarıları olduğunu düşünebilirler Bu durum çocuklar için genel olarak olumlu bir davranış olarak görülse de fiilen küçük yaştaki çocukların bu değin fazla yükümlülük altına girmeleri ilerleyen dönemde bazı rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor
Çocukların da bir birey oldukları, kendi kararlarını aileleri gözetiminde vermeleri gerekse bile çoğu vakit onların da her konuyla ilgili bir fikirleri olduğu unutulmamalı Mesela hafta sonu kursa gitmek istemeyen bir çocuğun zor kullanarak kursa gönderilmesi yerine, kursa gitmek istememe nedenleri üstünde durulması gerekiyor Onu mutsuz eden şey dersleri mi, sosyal ortamı mı, öğretmenleri ile olan ilişkileri mi yoksa maddesel bir bitkinlik mu olduğunun saptama edilmesi tartma taşıyor *
Her ne kadar aileler kötü notlar sonrası tek suçlu olarak çocuklarını görseler de durum gerçekte pek kolay görünmüyor Çocuğun okul başarısında etkili olan ve ailelerin göz ardı ettikleri fazla pozitif etmen öne çıkıyor Bunların başında çocuğun öğrenme kapasitesi ve yeteneği, evdeki maddi imkanlar ve ortamın huzuru, ailenin çocuğa yaklaşımı geliyor Başarısızlık durumunda çocuğu tembellikle suçlayıp sıyrılmak yerine çok yönü olan düşünerek sorunun kaynağına inmeye kastetmek gerekiyor
Aileler üzerlerine düşen görevleri yerine getirebiliyor mu?
Çocuğun karnesini değerlendirmeden önce ailelerin kendileriyle ilgili gerçekçi değerlendirmeler yapmaları gerekiyor Çocuklarının somut ihtiyaçlarını karşılayıp kenara mı çekiliyorlar yahut şehvetli açıdan da paylaşımda bulunuyorlar mı? Çocuklarını ne değin iyi tanıyorlar ve gerektiği değin ilgi gösteriyorlar mı?
Karnesi kuvvetsiz olan çocuğa nasıl davranılmalı?
Kıyaslamaktan kaçının
Öncelikle çocuğu katiyen başkalarıyla kıyaslamamak gerekiyor Kardeşleriyle ya da arkadaşlarıyla karşılaştırılan çocuk dürüst içe onlara karşısında kin beslemeye başlar Kardeşi ve arkadaşlarını rakibi gibi algılaması insan ilişkilerinde yanlış yaklaşımlar benimsemelerine niçin olabilir Dahası kardeşiyle kıyaslanan çocuk kardeşi kadar sevilmediğini düşünerek hem ailesine ayrıca de kardeşine hiddet besler Bu hiddet zamanla yerini kalıcı kine bırakabilir Çevresindekilerden daha iyi anekdot aldığı durumlarda da kıyas yerine getirmek ve “bak sen kardeşinden daha iyisin “ondan başarılısın şeklinde takdir kullanmak çocuğun rekabet duygusunu fazla şekilde hissetmesine ve hayatı her tarafında bunun ekseninde hareket etmekten kurtulamamasına neden olabilir
Şiddetin her türlüsünden uzakta durun
Çocuğa şüphesiz fiziki ve sözsel güç uygulanmamalı Böyle bir davranış şekli çocuğun içine kapanmasına ve ailesinin kendisini sadece başarılı olması şartıyla seveceğini düşünmesine niçin olur Sevildiğini hissedemeyen çocuğun başarılı olabilme ihtimali düşüktür
Çocuklarınızı asla başkalarının yanına eleştirmeyin
Çocuklarla başarısızlıkları ve yanlış davranışlarıyla ilgili konuları defalarca bana kalırsa halletmek, başkalarının şahit olmasına ve müdahale etmesine izin vermemek gerekir Çocuğun ailesine güvenebilmesi sonraki hayatını ayrıntılarıyla etkileyen bir faktördür Başkalarının yanında eleştirilen çocuk kendini aşağılanmış ve ailesinin ihanetine uğramış kabul eder Ailesiyle arasına setler örmeye, daha eksik paylaşımcı olmaya başlar
Umursamaz davranışlardan kaçının
Başarısızlıklar karşısında hiçbir tepki vermeden tasasız muamele etmek da içten bir yol değildir, çocuğun yönlendirilmeye ve sorunlarına çözüm üretilmesine ihtiyacı vardır *
Çocuklara sevildiklerini hissettirin
Her şeyden önemlisi çocuklara tekrar tekrar sevildiklerini hissettirmek gerekir Başarının ya da başarısızlığın bunu değiştiremeyeceğine inanmaları kendilerini güvende hissetmelerine takviye eder Karnesi kötü olduğunda kalbini kıracak sözler anlatmak, uzakta durarak cezalandırmak muhakkak hatalı davranışlardır Çocuk sevginin koşulsuzluğunu hissetmelidir Sevilmeyen bir çocuktan başarı beklemek de tekrar büyük bir hata olacaktır bununla beraber çocuğa başarısızlıkların da hayatın bir parçası olduğunu doğru şekilde anlatabilmek ve her başarısız olduğunda kendini işe afacan hissetmesinin önüne geçebilmek gerekir Herkesin ara sıra başarısız olabileceğini, kimsenin olmadığını anlamak kendini alışılagelmiş hissetmesini ve boşuna kendini suçlamasını engeller Bunu yaparken başarısızlık durumunda pes etmemek, tekrar sınamak konusunda da çocuğu özendirme etmeli, zorluklar karşısında direnme gücü kazandırılmalı
Karnesi kötü olan çocuğa eksiklerini telafi edebileceğini ve bunu yaparken her zaman onu destekleyeceği gösterebilmeliler Başarısızlıklarının nedenlerini çocuğu suçlamaktan kaçınarak tartışmalı ve bu konuda neler yapılabileceğine birlikte karar verilmeli
Karnesi iyi olan çocuğa nasıl davranılmalı
Çocuk hiçbir koşulda başkalarıyla kıyaslanmamalı Galibiyet belirten çocuğa çevresindekileri misal vererek “sen ondan başarılısın aramak sanılanın tersine dürüst bir davranış şekli değildir Çocuğun rekabet duygusunu çok minik yaşlarda benimsemesine ve bunu tüm bir hayatı baştan başa üzerinden atamamasına niçin olabilir Kesintisiz kendini başkalarıyla kıyaslayan bireyler mutlu olmakta tekrar tekrar zorlanırlar
Başarıyı büyük armağanlarla taçlandırmak yerine çocuğun gururunu okşayacak ve onu ileriki dönemler için de özendirme edecek sözler sarf etmek daha doğru olacaktır Ailesinin kendisiyle gurur duyduğunu hisseden çocuklar daha büyük isteklilikle çalışmakta ve dersler dışındaki konularda da daha başarılı olmaktalar
Başarının bağlı olduğu fazla pozitif etmen var
Çocuğun başarılı olabilmesi için çalışma ortamı öncelikli tartı taşır Sessiz düzenli ve muhtemel olduğunca eksik uyaran bulunduran ortamlar çocukların dikkatleri dağılmadan çalışabilmelerine olanak sağlar Çocuğun bir alıştırma düzeni olmalı, belirtilen saatler aralarında çalışmalı ve aile baskı kurmadan bu saatleri denetleyebilmeli
Çocuklardan her konuda kusursuz olmalarını ummak hatalı bir davranıştır Bunun yerine gösterdikleri çabayı dikkate alarak takdir etmeyi bilmek gerekir Her alanda galibiyet beklentisi içine girmek çocuğun taşıyabileceğinden daha pozitif yükü sırtlanmasına ve endişe beslemesine niçin olur
Tatillerde kesintisiz ders çalışmaları için baskı kurulmamalı, sosyal faaliyetlere katılmaları ve kendi istedikleri etkinlikleri gerçekleştirmeleri desteklenmeli Tatil süresince ders çalışmaya zorlanan çocuklar okul dönemi geldiğinde dinlenemedikleri için motivasyonları düşük olacak ve yeterli performans sergileyemeyecekler
Emsey Hospital doktorlarından Psikiyatri Uzmanı Uzm Dr Orhan Karaca, karne konusunu öbür bir şekilde ele alarak ebeveynlerin karne notlarını değerlendiriyor Mükemmeliyetçi ailelerin büyük beklenti içine girebildiklerini bildiren Dr Orhan Karaca bu durumun çocuklar üstünde zorlama yaratabildiğini söylüyor Tüm bir yıl baştan başa çocuğun okuldaki durumu ile hiç ilgilenmeyen ebeveylerin de olduğunu belirten Karaca, sadece karne döneminde çocuğun notlarına bakıp negatif tepkiler vermenin de fazla yanlış bir davranış şekli olduğunu belirtiyor
Başarı ve başarısızlık birlikte paylaşılmalıdır
Genellikle aileler başarılı olan çocuklarıyla kibir duyarken bu başarıya kendilerini de ortak ederler Ama çocuk derslerinde başarısız olduğunda çoğunlukla tek yanlı olarak çocuk suçlanarak bu başarısızlık sebebiyle suç oluşturan, baskı veya psikolojik zorlama yapılabiliyor* Orhan Karaca çocukları cezalandırmak yerine çözüm odaklı bir girişim görünmek gerektiğini belirtiyor ve galibiyet dek başarısızlık sorumluluğunun aile ile birlikte alınması gerektiğini belirtiyor *
Çocuklarınıza nefes aldırın
Çocuklarının özel ders, kurslar, hafta sonu dağıtılmış etkinliklere katılımı ve ola ki de maddesel olarak sunulan o kadar fazla imkanın kendi başarıları olduğunu düşünebilirler Bu durum çocuklar için genel olarak olumlu bir davranış olarak görülse de fiilen küçük yaştaki çocukların bu değin fazla yükümlülük altına girmeleri ilerleyen dönemde bazı rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor
Çocukların da bir birey oldukları, kendi kararlarını aileleri gözetiminde vermeleri gerekse bile çoğu vakit onların da her konuyla ilgili bir fikirleri olduğu unutulmamalı Mesela hafta sonu kursa gitmek istemeyen bir çocuğun zor kullanarak kursa gönderilmesi yerine, kursa gitmek istememe nedenleri üstünde durulması gerekiyor Onu mutsuz eden şey dersleri mi, sosyal ortamı mı, öğretmenleri ile olan ilişkileri mi yoksa maddesel bir bitkinlik mu olduğunun saptama edilmesi tartma taşıyor *
Her ne kadar aileler kötü notlar sonrası tek suçlu olarak çocuklarını görseler de durum gerçekte pek kolay görünmüyor Çocuğun okul başarısında etkili olan ve ailelerin göz ardı ettikleri fazla pozitif etmen öne çıkıyor Bunların başında çocuğun öğrenme kapasitesi ve yeteneği, evdeki maddi imkanlar ve ortamın huzuru, ailenin çocuğa yaklaşımı geliyor Başarısızlık durumunda çocuğu tembellikle suçlayıp sıyrılmak yerine çok yönü olan düşünerek sorunun kaynağına inmeye kastetmek gerekiyor
Aileler üzerlerine düşen görevleri yerine getirebiliyor mu?
Çocuğun karnesini değerlendirmeden önce ailelerin kendileriyle ilgili gerçekçi değerlendirmeler yapmaları gerekiyor Çocuklarının somut ihtiyaçlarını karşılayıp kenara mı çekiliyorlar yahut şehvetli açıdan da paylaşımda bulunuyorlar mı? Çocuklarını ne değin iyi tanıyorlar ve gerektiği değin ilgi gösteriyorlar mı?
Karnesi kuvvetsiz olan çocuğa nasıl davranılmalı?
Kıyaslamaktan kaçının
Öncelikle çocuğu katiyen başkalarıyla kıyaslamamak gerekiyor Kardeşleriyle ya da arkadaşlarıyla karşılaştırılan çocuk dürüst içe onlara karşısında kin beslemeye başlar Kardeşi ve arkadaşlarını rakibi gibi algılaması insan ilişkilerinde yanlış yaklaşımlar benimsemelerine niçin olabilir Dahası kardeşiyle kıyaslanan çocuk kardeşi kadar sevilmediğini düşünerek hem ailesine ayrıca de kardeşine hiddet besler Bu hiddet zamanla yerini kalıcı kine bırakabilir Çevresindekilerden daha iyi anekdot aldığı durumlarda da kıyas yerine getirmek ve “bak sen kardeşinden daha iyisin “ondan başarılısın şeklinde takdir kullanmak çocuğun rekabet duygusunu fazla şekilde hissetmesine ve hayatı her tarafında bunun ekseninde hareket etmekten kurtulamamasına neden olabilir
Şiddetin her türlüsünden uzakta durun
Çocuğa şüphesiz fiziki ve sözsel güç uygulanmamalı Böyle bir davranış şekli çocuğun içine kapanmasına ve ailesinin kendisini sadece başarılı olması şartıyla seveceğini düşünmesine niçin olur Sevildiğini hissedemeyen çocuğun başarılı olabilme ihtimali düşüktür
Çocuklarınızı asla başkalarının yanına eleştirmeyin
Çocuklarla başarısızlıkları ve yanlış davranışlarıyla ilgili konuları defalarca bana kalırsa halletmek, başkalarının şahit olmasına ve müdahale etmesine izin vermemek gerekir Çocuğun ailesine güvenebilmesi sonraki hayatını ayrıntılarıyla etkileyen bir faktördür Başkalarının yanında eleştirilen çocuk kendini aşağılanmış ve ailesinin ihanetine uğramış kabul eder Ailesiyle arasına setler örmeye, daha eksik paylaşımcı olmaya başlar
Umursamaz davranışlardan kaçının
Başarısızlıklar karşısında hiçbir tepki vermeden tasasız muamele etmek da içten bir yol değildir, çocuğun yönlendirilmeye ve sorunlarına çözüm üretilmesine ihtiyacı vardır *
Çocuklara sevildiklerini hissettirin
Her şeyden önemlisi çocuklara tekrar tekrar sevildiklerini hissettirmek gerekir Başarının ya da başarısızlığın bunu değiştiremeyeceğine inanmaları kendilerini güvende hissetmelerine takviye eder Karnesi kötü olduğunda kalbini kıracak sözler anlatmak, uzakta durarak cezalandırmak muhakkak hatalı davranışlardır Çocuk sevginin koşulsuzluğunu hissetmelidir Sevilmeyen bir çocuktan başarı beklemek de tekrar büyük bir hata olacaktır bununla beraber çocuğa başarısızlıkların da hayatın bir parçası olduğunu doğru şekilde anlatabilmek ve her başarısız olduğunda kendini işe afacan hissetmesinin önüne geçebilmek gerekir Herkesin ara sıra başarısız olabileceğini, kimsenin olmadığını anlamak kendini alışılagelmiş hissetmesini ve boşuna kendini suçlamasını engeller Bunu yaparken başarısızlık durumunda pes etmemek, tekrar sınamak konusunda da çocuğu özendirme etmeli, zorluklar karşısında direnme gücü kazandırılmalı
Karnesi kötü olan çocuğa eksiklerini telafi edebileceğini ve bunu yaparken her zaman onu destekleyeceği gösterebilmeliler Başarısızlıklarının nedenlerini çocuğu suçlamaktan kaçınarak tartışmalı ve bu konuda neler yapılabileceğine birlikte karar verilmeli
Karnesi iyi olan çocuğa nasıl davranılmalı
Çocuk hiçbir koşulda başkalarıyla kıyaslanmamalı Galibiyet belirten çocuğa çevresindekileri misal vererek “sen ondan başarılısın aramak sanılanın tersine dürüst bir davranış şekli değildir Çocuğun rekabet duygusunu çok minik yaşlarda benimsemesine ve bunu tüm bir hayatı baştan başa üzerinden atamamasına niçin olabilir Kesintisiz kendini başkalarıyla kıyaslayan bireyler mutlu olmakta tekrar tekrar zorlanırlar
Başarıyı büyük armağanlarla taçlandırmak yerine çocuğun gururunu okşayacak ve onu ileriki dönemler için de özendirme edecek sözler sarf etmek daha doğru olacaktır Ailesinin kendisiyle gurur duyduğunu hisseden çocuklar daha büyük isteklilikle çalışmakta ve dersler dışındaki konularda da daha başarılı olmaktalar
Başarının bağlı olduğu fazla pozitif etmen var
Çocuğun başarılı olabilmesi için çalışma ortamı öncelikli tartı taşır Sessiz düzenli ve muhtemel olduğunca eksik uyaran bulunduran ortamlar çocukların dikkatleri dağılmadan çalışabilmelerine olanak sağlar Çocuğun bir alıştırma düzeni olmalı, belirtilen saatler aralarında çalışmalı ve aile baskı kurmadan bu saatleri denetleyebilmeli
Çocuklardan her konuda kusursuz olmalarını ummak hatalı bir davranıştır Bunun yerine gösterdikleri çabayı dikkate alarak takdir etmeyi bilmek gerekir Her alanda galibiyet beklentisi içine girmek çocuğun taşıyabileceğinden daha pozitif yükü sırtlanmasına ve endişe beslemesine niçin olur
Tatillerde kesintisiz ders çalışmaları için baskı kurulmamalı, sosyal faaliyetlere katılmaları ve kendi istedikleri etkinlikleri gerçekleştirmeleri desteklenmeli Tatil süresince ders çalışmaya zorlanan çocuklar okul dönemi geldiğinde dinlenemedikleri için motivasyonları düşük olacak ve yeterli performans sergileyemeyecekler