Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Pembe Sütlü Su Aygırları

Pembe Sütlü Su Aygırları
0
170

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Su aygırı (Hippopotamus amphibius), Nil aygırı olarak da bilinmektedir Su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasındandır Büyük bir cüsseye sahip olan su aygırları, Afrika ’nın en büyük cüsseli hayvanları aralarında yerini almaktadır Otçul olarak yaşamlarını sürdürürler ve beslenmeleri özellikle geceleri su kenarlarında olan bitkileri otlamak şeklinde gerçekleşir Bilimsel ismi olan Hippopotamus, hippos – At ve potamos ? çay kelimelerinin birleşiminden gelmektedir Balinalara ve yunuslara daha yakın akraba olan su aygırları, doğada kendine manâlı bir yer bulmuştur
Geçmişten günümüze gelen yaşam alanları açısından, Afrika ’ da Sahara ’ nın güney kesimlerinin yanına, Nil bölgesinde yaşayan olan su aygırlarının bir öteki adı da Nil aygırıdır Bu adı da, su aygırlarının ilk olarak Nil kıyılarında keşfedilmiş olmasına dayanmaktadır*Yetişkin bir su aygırının omuz yüksekliği 150 m, vücudu 450 m uzunluğundadır Bu hayvanların gövdeleri oldukça büyük olması ve kuyruk kısmının gövdeye bağlanma noktasından bile 50 cm civarı olması, görsel olarak ne kadar büyük bir cüssede olduklarını kanıtlar niteliktedir Su aygırı 2700 ile 4500 kg ağırlığındadır Bu da bize, gergedanlarla birlikte, fillerden sonraki en büyük ikinci kara hayvanı olduğunu göstermektedir Cüsselerine göre fiilen oldukça seri hareket edebilme kabiliyetleri vardır Gerekli durumlarda saatte 48 kmsa hıza ulaşabilirler Geniş cüsseleriyle orantılı olarak, kafaları da oldukça büyüktür Geniş olan kulaklar, gözler ve burun delikleri kafanın üstteki tarafına toplanmış bir kafa yapısına sahiptir Bu şekilde olması, yaşamsal faaliyetlerini sürdürmelerine olanak sağlamaktadır Bir su aygırı kafası 450 kg ’a dek ulaşan ağırlığa sahiptir
Su aygırlarında 44 adet diş bulunmaktadır Her iki yanda da 3 kesici diş, bir köpek dişi, dört öğütücü azı ve üç azı dişi bulunur Kesici dişlerin büyükçe tehdit oluşturması da, dişlerin yüzeye paralel olarak yatay konumudur
oldukça büyük bir cüsseye sahip olan bu hayvanların bacakları şaşırtıcı derecede kısadır Gövdesi fıçı şeklindedir ve adeta tamamen çıplaktır Grisiyah deri rengine sahip olan bu hayvanların, göz, kulak bölgesi çevresinde pembeleşen deri rengine sahiptirler Vahşi doğada ve kaba yapıda olan bu hayvanların görüntülerine alımlılık katmakta ve sert görünüşlerini yumuşatmaktadır
Su aygırları yavaş akan, kıyı şeridine sahip ve kumsalı olan her büyüklükte akarsularda, ısısı 18 ve 35 °C aralığında sularda bulunur Su onların habitatlarının manâlı bir bölümünü temsilcilik eder Otlamak için, akarsuyun yakın çevresinde otluk bölge olmasına ihtiyaçları vardır Otobur olduklarından, otlamak yaşam zorunluluklarıdır Çoğunlukla geceleri otlarlar ve jurnal karşılamak zorunda oldukları ot miktarı 50 kg civarındadır Su hayatına epeyce iyi harmoni sağlayan su aygırlarının, doğrusu kötü yüzücüler oldukları bilinmektedir genel olarak, ya akarsuyun zemininde yürürler, veya kendilerini suya taşıtma yoluyla hareket ederler Su dışarıda oldukça terlemeleri, onların gövde yüzeylerinde güneş yanıklarının oluşmasına sebebiyet vermektedir
Su aygırları 20? ye değin hayvandan oluşan sürüler halinde yaşarlar Kendi sınırlarını belirledikleri alanlar içinde yaşamlarını sürdürürler Zinde olanın hayatta kaldığı doğa şartlarında sınır belirleme işi, erkek su aygırlarına aittir Dışkılarını dairesel kuyruk hareketi ile fırlatmasıyla o bölgeyi işaretlemiş olur ve hakimiyetlerini kurduklarını belirli ederler Doğadaki hayvan gruplarında görüldüğü üzere, su aygırlarında da gruba liderliği genellikle ihtiyar erkekler yapar Gruplar dişi, yavrular ve ara sıra da genç erkeklerden oluşur Sınırları belirlemiş olan erkekler, birbirlerine üstünlükleri önemli şekilde savunurlar Alanlarını koruma pahasına oldukça sert şekilde kavgalar yapabilmektedirler*Döllenme su içerisinde gerçekleşir Döllenme esnasında kadınsı suda yaşar ve sadece hava almak için yüzeye çıkar 8 aylık bir hamilelik süreci yaşarlar Su aygırlarının çiftleşme zamanları kuraklık başlangıcında olur Gebelikleri yağmur zamanı tek bir yavrunun doğumuyla sonlanır Doğum olayı da döllenme gibi su içinde gerçekleşir Yavrular, ortalama 30 ile 50 kilo arasında doğarlar Önemli bir özelliği, doğar doğmaz yürüyebiliyor oluşlarıdır Bu, doğduktan sonradan anne su aygırı otlamaya bu arada, peşine düşüp takip etmesi için gereklidir İçgüdüsel olarak gerçekleşen bu durum, doğduktan sonra hayata tutunma açısından gerçekleşen benzersiz bir reaksiyondur Takriben 3040 yıl yaşamlarını devam ettirirler Lakin, nadir görülen bir koşul olmasından nedeniyle belirli su aygırı Bulette, Berlin Hayvanat Bahçesinde 53 sene yaşamıştır
Genel anlamda barışçıl gibi bir algı oluştursalar da, sahiden epeyce kaba hayvan grubuna girmektedir Vefat vakalarına sebep olma açısından yüksek bir yüzdeye sahiptirler Fakat, bu vahşi hayvanların, hiç de yaratılış doğasıyla örtüşmeyeceğini düşündüğümüz bir özelliğe sahiptir Su aygırlarının sütü, alışılanın tersine beyaz renkte değil, pembedir Su aygırının sütü, oldukça albenili bir bakış oluşturmaktadır Sütün renginin pembe olmasının sebebi ise suaygırlarının Hipposudoric acid ve Norhipposudoric acid adlı iki farklı beden salgısından kaynaklanmaktadır Hipposudoric acid açık kırmızı ve Norhipposudoric acid açık turuncu renktedir ve vücuttaki bakteri gelişimini engelledikleri belirtilmektedir Sütün renginin pembe olmasının sebebi bu salgıların belirlenmiş bir oranda süte karışıyor olmasıdır Yahut, adi şartlarda, her canlı gibi su aygırlarının da sütünün rengi özünde beyaz renktedir
Bu renkte sütlerinin olması, su aygırlarını öteki canlılardan oldukça ayırmaktadır Sütlerinin yararları olması durumunda, sütü sevmeyen çocuklar için bir alternatif oluşturabilecek olması da şayet olası olabilir
Doğadaki canlıların her birinin kendine özgü güzellikleri ve birbirinden hoş farklılıklarının olduğunu bilmekteyiz Doğa, ayrıca onlara yaşamlarını sürdürebilmek için keza kendilerini güvende tutabilmek için ayrıca de alımlılık katabilmek için böyle özellikler sunmuştur Biz insanoğluna da bu güzellikleri ve farklılıkları görerek hayranlık dinlemek kalmaktadır
 

Similar threads

Su aygırı (Hippopotamus amphibius), Nil aygırı olarak da bilinmektedir Su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasındandır Büyük bir cüsseye sahip olan su aygırları, Afrika’nın en büyük cüsseli hayvanları arasında yerini almaktadır Otobur olarak yaşamlarını sürdürürler ve beslenmeleri özellikle...
Cevaplar
0
Görüntüleme
169
Timsahlar günümüzün en çok ilgi çeken hayvanlarından bir tanesidir Özellikleri itibarıyla üzerlerine çok dikkat çekmeyi başaran bu hayvanlar dünyanın sadece belirli bölgelerinde kendilerine yaşam alanı bulmuşlardır Sürüngenler içindeki en büyük hayvan olma özelliğini elinde bulundurn timsahların...
Cevaplar
0
Görüntüleme
229
At, toynaklıların tek parmaklılar alt takımından olan memeli bir hayvan türüdür Atın erkeğine aygır, dişisine kısrak ve yavrusuna tay denilir Atların yerden yüksekliği cinslerine göre değişmekle birlikte, genelde omuz başında 1,3 metre ile 1,7 metre arasındadır Atın derisi kısa ve parlak...
Cevaplar
0
Görüntüleme
176
Beyaz yele kitabının özeti uzun 1900 yılında Fransa ’da doğdu Hoca olarak amaçlamak üzere Senegal ’e gitti, 20 yıldan artı Afrika ’da yaşadı Bu kıtadan esinlenerek pek çok kitap yazdı: Afrika Anlatıyor(1933), Leopar Kpo, Kedilerin Kralı, Sirga: Kaba Afrika ’nın Kraliçesi, Oworo 1946 yılında...
Cevaplar
0
Görüntüleme
156
Beyaz yele kitabının ozeti uzun 1900 yılında Fransa ’da doğdu Oğretmen olarak calışmak uzere Senegal ’e gitti, 20 yıldan fazla Afrika ’da yaşadı Bu kıtadan esinlenerek pek cok kitap yazdı: Afrika Anlatıyor(1933), Leopar Kpo, Kedilerin Kralı, Sirga: Vahşi Afrika ’nın Kralicesi, Oworo 1946...
Cevaplar
0
Görüntüleme
279
858,496Konular
981,633Mesajlar
29,718Kullanıcılar
MercestgSon üye
Üst Alt