iltasyazilim
FD Üye
petrol ve kömüre niçin yenilenemez güç kaynağı deniliyor
Petrol ve kömür eski kalıntı yakıtlardır Fosilin canlı organizma kökenli olması ve bu yakıtların oluşum süresinin oldukça uzun bir zaman gerektirmesi sebebiyle rüzgar veya güneş enerjisi gibi kendini yenileyebilen nesil enerji kaynakları değildir
Kömür:
Jeolojik tarihte iki büyük kömür oluşum çağı vardır Bunlardan daha eski olanı Karbonifer (345280 milyon yıl önce) ve Permiyen (280225) dönemlerini kapsar Kuzey Amerika'nın doğusu ile Avrupa'daki taşkömürü yataklarının birçok Karbonifer döneminde; Sibirya, Asya ’nın doğusu ve Avustralya'daki kömür yatakları Permiyen döneminde oluşmuştur İkinci büyük kömürleşme çağı ise Krestase (tebeşir) Döneminde başladı ve Tersiyer Dönemi sırasında sona erdi Dünyadaki linyitlerin ve yağsız kömürlerin birçok bu dönemde oluşmuştur Kömürlerin türediği bitkilerden geriye doğru fazla eksik iz kalmıştır
Petrol:
Denizlerdeki bitki ve hayvanların çürüdükten sonraki kalıntılarından oluşur Bu harabeler deniz yatağında milyonlarca sene boyunca çürüdükten daha sonra, geriye sadece yağlı maddeler kalır Balçık ve büyük kaya katmanları aşağı kalan yağlı maddeler de petrol ve gaza dönüşür
Yenilenemez Enerji Kaynakları
Alışılmış kaynaklar, Karbon bazlı olarak adlandırabilecek kaynaklardır Petrol, kömür ve doğalgaz en esas enerji kaynaklarıdır Bunlar, meydana gelişleri itibarıyla yenilenmeleri fazla uzun bir süre aldığından, yenilenmeyen enerji kaynakları olarak da adlandırılırlar
Kömür : Yeraltı madenciliği ya da açık işletme metodları kullanılarak çıkarılan eski kalıntı kaynaklı yakıttır Genel Olarak hayvan fosillerinden oluşur Zahmetsizce yanabilen siyah veya kahverengimsi redüksiyonunda koskocoman önemi vardır Bir fazla çeşidi vardır Mesela taş kömürü, fabrikalarda kullanılır Isı derecesi yüksektir Antrasit, ısı değeri en yüksek olan kömürdür, ülkemizde eksik bulunur Keza ülkemizde en fazla yer alan kömür linyittir
Taşkömürü : Türkiye ’de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır
Demir çelik sanayiinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük ve Ereğli demir çelik fabrikaları buraya kurulmuştur
Linyit : Türkiye başlıca üçüncü jeolojik devirde oluştuğundan linyit en zengin enerji kaynaklarımızdan biridir Tüm bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadır Taşkömürüne kadar kalorisi daha azdır Ancak yaygın olduğundan enerji ihtiyacımızın en kayda değer kısmını karşılamaktadır
Linyit yatakları Afşin, Elbistan (K Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Aydın, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afşin Elbistan, Yatağan ve Orhaneli termik santralleridir
Petrol : Yüzmilyonlarca yıldan bu yanlamasına denizlerde yaşayan veya suların denizlere sürüklediği bitki kalıntılarının anaeorabik bir ortamda, yerinde koşullar aşağıda (sıcaklık, basınç ve mikroorganizmaların etkisiyle), toprağın üstünde başkalaşmasıyla oluşur Değeri fazla yüksektir, çünkü epeyce eksik bulunan bir yakıttır
Doğalgaz : Petrol gibi doğalgaz da fazla eski tarihlerden beri bilinmekle ve kullanılmakla beraber; bugünkü konumuna gelişi, 1816 yılında ABD ’nin Baltimore kentinin cadde lambalarının doğalgaz aracılığıyla aydınlatılmasıyla başlar
Dünya enerji tüketiminin %22 ’ si doğalgaza dayanmaktadır İşyerleri ve evler ısınma nedeniyle fazla yoğun miktarda doğalgaz kullanırlar Isınma, toplam doğalgaz kullanımında %75 gibi bir orana sahiptir Bunun yanı sıra elektrik üretiminde de doğalgaz kullanılmaktadır Fakat %10–15 gibi düşük oranlarda kalmaktadır
Dünyada büyük ölçüde yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanılıyor olması, çevre sorunlarını önemli ölçüde artırmıştır böylece çevresel etkileri eksik olan yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliş her bakımdan ayrıcalıklı olmaktadır Ancak bazı teknik sorunların çözümlenebilmesi için zamana ihtiyaç vardır ve bu da söz konusu geçişin oldukça uzun bir süre alacağını göstermektedir
Gelecek 100 yıl içinde yenilenemez enerji kaynakları olan kömür, petrol ve doğalgazın tükeneceği öngörülmektedir Kesintisiz yenilendikleri için yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan hidrolik, güneş, rüzgar, jeotermik, biyokütle, gelgit, dalga ve akıntı enerjilerinin, su hariç olmak üzere dünyada üretilen toplam elektrik enerjisi içindeki payları yalnızca %4 kadardır *
Petrol ve kömür eski kalıntı yakıtlardır Fosilin canlı organizma kökenli olması ve bu yakıtların oluşum süresinin oldukça uzun bir zaman gerektirmesi sebebiyle rüzgar veya güneş enerjisi gibi kendini yenileyebilen nesil enerji kaynakları değildir
Kömür:
Jeolojik tarihte iki büyük kömür oluşum çağı vardır Bunlardan daha eski olanı Karbonifer (345280 milyon yıl önce) ve Permiyen (280225) dönemlerini kapsar Kuzey Amerika'nın doğusu ile Avrupa'daki taşkömürü yataklarının birçok Karbonifer döneminde; Sibirya, Asya ’nın doğusu ve Avustralya'daki kömür yatakları Permiyen döneminde oluşmuştur İkinci büyük kömürleşme çağı ise Krestase (tebeşir) Döneminde başladı ve Tersiyer Dönemi sırasında sona erdi Dünyadaki linyitlerin ve yağsız kömürlerin birçok bu dönemde oluşmuştur Kömürlerin türediği bitkilerden geriye doğru fazla eksik iz kalmıştır
Petrol:
Denizlerdeki bitki ve hayvanların çürüdükten sonraki kalıntılarından oluşur Bu harabeler deniz yatağında milyonlarca sene boyunca çürüdükten daha sonra, geriye sadece yağlı maddeler kalır Balçık ve büyük kaya katmanları aşağı kalan yağlı maddeler de petrol ve gaza dönüşür
Yenilenemez Enerji Kaynakları
Alışılmış kaynaklar, Karbon bazlı olarak adlandırabilecek kaynaklardır Petrol, kömür ve doğalgaz en esas enerji kaynaklarıdır Bunlar, meydana gelişleri itibarıyla yenilenmeleri fazla uzun bir süre aldığından, yenilenmeyen enerji kaynakları olarak da adlandırılırlar
Kömür : Yeraltı madenciliği ya da açık işletme metodları kullanılarak çıkarılan eski kalıntı kaynaklı yakıttır Genel Olarak hayvan fosillerinden oluşur Zahmetsizce yanabilen siyah veya kahverengimsi redüksiyonunda koskocoman önemi vardır Bir fazla çeşidi vardır Mesela taş kömürü, fabrikalarda kullanılır Isı derecesi yüksektir Antrasit, ısı değeri en yüksek olan kömürdür, ülkemizde eksik bulunur Keza ülkemizde en fazla yer alan kömür linyittir
Taşkömürü : Türkiye ’de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır
Demir çelik sanayiinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük ve Ereğli demir çelik fabrikaları buraya kurulmuştur
Linyit : Türkiye başlıca üçüncü jeolojik devirde oluştuğundan linyit en zengin enerji kaynaklarımızdan biridir Tüm bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadır Taşkömürüne kadar kalorisi daha azdır Ancak yaygın olduğundan enerji ihtiyacımızın en kayda değer kısmını karşılamaktadır
Linyit yatakları Afşin, Elbistan (K Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Aydın, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afşin Elbistan, Yatağan ve Orhaneli termik santralleridir
Petrol : Yüzmilyonlarca yıldan bu yanlamasına denizlerde yaşayan veya suların denizlere sürüklediği bitki kalıntılarının anaeorabik bir ortamda, yerinde koşullar aşağıda (sıcaklık, basınç ve mikroorganizmaların etkisiyle), toprağın üstünde başkalaşmasıyla oluşur Değeri fazla yüksektir, çünkü epeyce eksik bulunan bir yakıttır
Doğalgaz : Petrol gibi doğalgaz da fazla eski tarihlerden beri bilinmekle ve kullanılmakla beraber; bugünkü konumuna gelişi, 1816 yılında ABD ’nin Baltimore kentinin cadde lambalarının doğalgaz aracılığıyla aydınlatılmasıyla başlar
Dünya enerji tüketiminin %22 ’ si doğalgaza dayanmaktadır İşyerleri ve evler ısınma nedeniyle fazla yoğun miktarda doğalgaz kullanırlar Isınma, toplam doğalgaz kullanımında %75 gibi bir orana sahiptir Bunun yanı sıra elektrik üretiminde de doğalgaz kullanılmaktadır Fakat %10–15 gibi düşük oranlarda kalmaktadır
Dünyada büyük ölçüde yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanılıyor olması, çevre sorunlarını önemli ölçüde artırmıştır böylece çevresel etkileri eksik olan yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliş her bakımdan ayrıcalıklı olmaktadır Ancak bazı teknik sorunların çözümlenebilmesi için zamana ihtiyaç vardır ve bu da söz konusu geçişin oldukça uzun bir süre alacağını göstermektedir
Gelecek 100 yıl içinde yenilenemez enerji kaynakları olan kömür, petrol ve doğalgazın tükeneceği öngörülmektedir Kesintisiz yenilendikleri için yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan hidrolik, güneş, rüzgar, jeotermik, biyokütle, gelgit, dalga ve akıntı enerjilerinin, su hariç olmak üzere dünyada üretilen toplam elektrik enerjisi içindeki payları yalnızca %4 kadardır *