iltasyazilim
FD Üye
Peygamber efendimiz Hiberei Yemani ve kamis gibi giysiler giyermis Bu giysilerin vücudu kapatma oranları nasıldır ve Efendimiz bu giysilerle namaz kılar mıydı?
Peygamber Efendimiz günlük giydiği elbisesiyle namazlarını da kılardı
İslâm, belli bir giyimi ve kıyafeti emretmez Mensuplarını belli bir şeklin içine girmeye zorlamaz Zira, giyim mevsime göre değiştiği gibi, muhite göre de değişebilir Giyimde, yaşanan iklimin icabı esastır Ancak burada İslâmın emrettiği bir husus hatırdan çıkarılmamalıdır Hangi renk, moda ve biçimde giyilirse giyilsin, elbise erkekte ve kadında avret yerini mutlaka örtmeli, bakanları tahrik edecek şekilde dar ve kısa olmamalıdır
Hz Peygamber'in hayatına baktığımızda, giyim konusunda şu üç ölçüyü öne çıkardığı görülür:
İsraftan sakınmak; Giyinmeyi, kibir, gurur, azamet ve gösteriş vesilesi yapmamak; İçinde bulunduğu sosyal sınıfın imkan ve şartlarına uygun biçimde giyinmek
Kaynakların bize ulaştırdığı vesikalardan anlaşıldığına göre, Hz Peygamber'in giydiği kıyafetlerden tek istisna ile hiçbirisi, İslam'la birlikte ihdas (icat) edilmiş olmayıp, onların hepsi de, o günün toplumunda öteden beri giyile gelen giyimkuşam çeşitleri idi Nitekim kamîs, izâr, ridâ, cübbe, kulle, nâleyn gibi isimlerle anılan bu kıyafet çeşitleri; İslam öncesinde hanifler, putperestler ve gayrı müslimlerce giyilebildiği gibi, İslam'dan sonra da Müslümanlarca giyilmeye devam edilmiş eşyalardır
Ancak, Rasûlullah’ın kıyafette getirdiği tek istisnai yenilik, baş kıyafetinde kendini göstermektedir Bu da sarıktır Zira mübarek başlarına; burnus veya kalensüve adı verilen bir külah üzerine sarılmış sarık (‘imame) giyerlerdi
Üstlerine giyindikleri elbiseleri de ridâ, izâr ve kamîs şeklinde olurdu Giyindikleri kıyafet –umumiyetle iki parça olup; üst parçasına ridâ, alt parçasına da izâr denirdi Kamîs ismi verilen önü kapalı entari gibi uzun gömlek giyinmeyi ise daha fazla tercih ederlerdi Gerektiği zaman bunların üzerine; cübbe, aba, bürde gibi adlar verilen hırka nevinden bir kıyafet giydikleri de olurdu
Ayaklarına giydikleri ayakkabı çeşidi ise; nâleyn adı verilen sandal tipi pabuçla, huffeyn denen potin veya mest tipi ayakkabılardır
Kaynakların verdiği bilgilere göre; Hz Peygamber'in bütün giyim eşyaları bu parçalardan meydana geliyordu Kendilerinin çorap giymedikleri hususunda vesika değerini taşıyan bir kayda rastlayamadığımızı da belirtmeliyiz
Bu arada, Rasûlullah Efendimiz; giydikleri elbisede herhangi bir renk üzerinde ısrar etmemişlerdir Öyle ki; beyaz, siyah, sarı, yeşil ve kırmızı renklerden yapılmış elbiseleri çeşitli zamanlarda giymişlerdir Ancak kendileri iklim icabı, beyaz rengi tercih ettikleri gibi Müslümanların da beyaz giymesini tavsiye etmişlerdir Bunun dışında, renk tercihini zevklere bırakmışlardır
Öte yandan, pamuktan yapılmış giyecekler yanında, yünden dokunmuş elbise giydikleri de olmuştur
Hz Peygamber, gerek cuma ve bayramlarda, gerek yerli ve yabancı heyetleri kabul ettikleri zamanlarda, resmî kıyafet diyebileceğimiz özel bir kıyafet de kullanmışlardır
Ebû Said elHudrî (ra) anlatıyor:
“Hz Peygamber, her ne zaman yeni bir elbise giyseler, ister sarık, ister gömlek, isterse hırka olsun onun bizzat adını söyleyerek, şöyle dua ve niyazda bulunurlardı:
Allah'ım, bana bunu giydirdiğin için, sana sonsuz hamdüsenalar olsun Onun ve onu giyen azanın hayırlı olmasını niyaz ederim Aynı şekilde, onun ve onu giyen azanın şerrinden de sana sığınırım Allah'ım!(Bkz Yardım, Ali, Peygamberimizin Şemaili; Bayraktar, İbrahim, Hz Peygamberin Şemaili)
Peygamber Efendimiz günlük giydiği elbisesiyle namazlarını da kılardı
İslâm, belli bir giyimi ve kıyafeti emretmez Mensuplarını belli bir şeklin içine girmeye zorlamaz Zira, giyim mevsime göre değiştiği gibi, muhite göre de değişebilir Giyimde, yaşanan iklimin icabı esastır Ancak burada İslâmın emrettiği bir husus hatırdan çıkarılmamalıdır Hangi renk, moda ve biçimde giyilirse giyilsin, elbise erkekte ve kadında avret yerini mutlaka örtmeli, bakanları tahrik edecek şekilde dar ve kısa olmamalıdır
Hz Peygamber'in hayatına baktığımızda, giyim konusunda şu üç ölçüyü öne çıkardığı görülür:
İsraftan sakınmak; Giyinmeyi, kibir, gurur, azamet ve gösteriş vesilesi yapmamak; İçinde bulunduğu sosyal sınıfın imkan ve şartlarına uygun biçimde giyinmek
Kaynakların bize ulaştırdığı vesikalardan anlaşıldığına göre, Hz Peygamber'in giydiği kıyafetlerden tek istisna ile hiçbirisi, İslam'la birlikte ihdas (icat) edilmiş olmayıp, onların hepsi de, o günün toplumunda öteden beri giyile gelen giyimkuşam çeşitleri idi Nitekim kamîs, izâr, ridâ, cübbe, kulle, nâleyn gibi isimlerle anılan bu kıyafet çeşitleri; İslam öncesinde hanifler, putperestler ve gayrı müslimlerce giyilebildiği gibi, İslam'dan sonra da Müslümanlarca giyilmeye devam edilmiş eşyalardır
Ancak, Rasûlullah’ın kıyafette getirdiği tek istisnai yenilik, baş kıyafetinde kendini göstermektedir Bu da sarıktır Zira mübarek başlarına; burnus veya kalensüve adı verilen bir külah üzerine sarılmış sarık (‘imame) giyerlerdi
Üstlerine giyindikleri elbiseleri de ridâ, izâr ve kamîs şeklinde olurdu Giyindikleri kıyafet –umumiyetle iki parça olup; üst parçasına ridâ, alt parçasına da izâr denirdi Kamîs ismi verilen önü kapalı entari gibi uzun gömlek giyinmeyi ise daha fazla tercih ederlerdi Gerektiği zaman bunların üzerine; cübbe, aba, bürde gibi adlar verilen hırka nevinden bir kıyafet giydikleri de olurdu
Ayaklarına giydikleri ayakkabı çeşidi ise; nâleyn adı verilen sandal tipi pabuçla, huffeyn denen potin veya mest tipi ayakkabılardır
Kaynakların verdiği bilgilere göre; Hz Peygamber'in bütün giyim eşyaları bu parçalardan meydana geliyordu Kendilerinin çorap giymedikleri hususunda vesika değerini taşıyan bir kayda rastlayamadığımızı da belirtmeliyiz
Bu arada, Rasûlullah Efendimiz; giydikleri elbisede herhangi bir renk üzerinde ısrar etmemişlerdir Öyle ki; beyaz, siyah, sarı, yeşil ve kırmızı renklerden yapılmış elbiseleri çeşitli zamanlarda giymişlerdir Ancak kendileri iklim icabı, beyaz rengi tercih ettikleri gibi Müslümanların da beyaz giymesini tavsiye etmişlerdir Bunun dışında, renk tercihini zevklere bırakmışlardır
Öte yandan, pamuktan yapılmış giyecekler yanında, yünden dokunmuş elbise giydikleri de olmuştur
Hz Peygamber, gerek cuma ve bayramlarda, gerek yerli ve yabancı heyetleri kabul ettikleri zamanlarda, resmî kıyafet diyebileceğimiz özel bir kıyafet de kullanmışlardır
Ebû Said elHudrî (ra) anlatıyor:
“Hz Peygamber, her ne zaman yeni bir elbise giyseler, ister sarık, ister gömlek, isterse hırka olsun onun bizzat adını söyleyerek, şöyle dua ve niyazda bulunurlardı:
Allah'ım, bana bunu giydirdiğin için, sana sonsuz hamdüsenalar olsun Onun ve onu giyen azanın hayırlı olmasını niyaz ederim Aynı şekilde, onun ve onu giyen azanın şerrinden de sana sığınırım Allah'ım!(Bkz Yardım, Ali, Peygamberimizin Şemaili; Bayraktar, İbrahim, Hz Peygamberin Şemaili)