Peygamber Efendimizin Ahiretle İlgili Hadisi Şerifleri
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed sav Efendimizin Ahiret ile ilgili hadisi şerifleri vardır Peygamber Efendimizin Ahiretle ilgili Hadisi şeriflerindne bazıları şoyle;
İşte bunlar, ahireti verip dunya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez (286)
De ki: Eğer Allah katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sozluyseniz, oyleyse hemen olumu dileyin (294)
Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa cıkmıştır Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı? (7147)
Ve onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar (24)
İnsanlardan oyleleri vardır ki: Biz Allah´a ve ahiret gunune iman ettikderler; oysa inanmış değillerdir (28)
Şuphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabiiler(den kim) Allah´a ve ahiret gunune iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (262)
Bize bu dunyada da, ahirette de iyilik yaz, şuphesiz ki biz Sana yoneldik Dedi ki: Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkupsakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım (7156)
Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dunya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (gore), bu dunya hayatının yararı pek azdır (938)
Allaha ve ahiret gunune iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kacınmak icin) senden izin istemezler Allah takva sahiplerini bilendir (944)
Senden, yalnızca Allaha ve ahiret gunune inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa duşenler izin ister (945)
Allahın mescidlerini, yalnızca Allaha ve ahiret gunune iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allahtan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (918)
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed sav Efendimizin Ahiret ile ilgili hadisi şerifleri vardır Peygamber Efendimizin Ahiretle ilgili Hadisi şeriflerindne bazıları şoyle;
İşte bunlar, ahireti verip dunya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez (286)
De ki: Eğer Allah katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sozluyseniz, oyleyse hemen olumu dileyin (294)
Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa cıkmıştır Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı? (7147)
Ve onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar (24)
İnsanlardan oyleleri vardır ki: Biz Allah´a ve ahiret gunune iman ettikderler; oysa inanmış değillerdir (28)
Şuphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabiiler(den kim) Allah´a ve ahiret gunune iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (262)
Bize bu dunyada da, ahirette de iyilik yaz, şuphesiz ki biz Sana yoneldik Dedi ki: Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkupsakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım (7156)
Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dunya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (gore), bu dunya hayatının yararı pek azdır (938)
Allaha ve ahiret gunune iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kacınmak icin) senden izin istemezler Allah takva sahiplerini bilendir (944)
Senden, yalnızca Allaha ve ahiret gunune inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa duşenler izin ister (945)
Allahın mescidlerini, yalnızca Allaha ve ahiret gunune iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allahtan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (918)