Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Peygamber Ve Kur'an-ı Kerim Arasındaki İlişki

Peygamber Ve Kur'an-ı Kerim Arasındaki İlişki
0
143

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Peygamber Ve Kur'anı Kerim


Bilindiği gibi Peygamber, Allah ile kullar arasında elçilik yapan kimsedir Allahû Teâlâ'dan vahiy alabilecek bir istidada sahip olduğu gibi beyanname görevini yapabilecek bir istidada sahiptir Bütün Peygamberlerin ortak vasıfları vardır Bu müşterek vasıflar şunlardır; doğruluk, emânet, ismet ve zekâdır Peygamber olan kimse mutlaka doğrudur Yalan söylemez, emindir, kimseye hiyânet etmez, günâhlardan masumdur Allah'a ayaklanma etmez, ne Allah'ın ne de başkasının hakkına tecavüz etmez, küfür ve büyük günahlardan günahsız olduğuna dair icmai ümmet vardır Minik günah hususunda ihtilaf bulunsa da Ehli Sünnet Vel Cemaatin inancına göre hem bisetten önce, keza daha sonra küçük de olsa günah işlemez Zekidir, yani ölçülü, akla yatkın ve ileri görüşlüdür Zaten öyle olmayan kimse Peygamberlik gibi ulu bir makama ehil olmaz Ancak İsmet müstesna, bu sıfatlar Peygamber'e has değildir Başka halk müziği da dürüst, emin ve akıllı olabilirler Bu sebeple Peygamber için has bir alâmet lâzımdır ki; sahte olarak Peygamberlik iddiasında bulunan kimseden farklı olsun Bu has alâmete mucize'' denir Bunun mânâsı Peygamberlik iddiasında yer alan kimsenin doğruluğunu ve Peygamberliğini ispat etmesi için gösterdiği şaşılacak kadar güzel şeydir Mucizeler değişiklik çeşittir Zaman ve zemine kadar değişir
Meselâ, Allah'û Teâlâ Musa Aleyhisselam'a bir asa vermişti, ama bu asa başka asalara farklı Taşa vurulduğunda dört yanlamasına su fışkırır, denize vurulduğunda onda geniş caddeler açılır, yere atıldığında da büyük bir yılana dönüşürdü Isa Aleyhisselam'a da ihya mucizesini vermişti Hz İsa'nın vaktinde tıp ve çare usulü büyük bir mesafe katetmiştir Allahû Teâlâ İsa'nın nübüvvetini tastik etmek için bu ihya mucizesini vermiştir Bu mucize tababet işine aynı, fakat onun hududunu aşardı Yok hasta kimseleri, gözü, kulağı rahatsız olanları tedavi ederek, Allah'ın izniyle ölmüşleri ihya edip canlandırırdı anadan doğma kör ve sağırları iyileştiriyordu Bu mucizeden laf edilince, maddenin ötesini inanmayan kimse, onu uzakta görür Lakin görmemesi lazımdır Çünkü bu meslek, insanı ve kainatı yoktan var eden Allahû Teâlâ'ya havale ediyor Yani onu yapan Allahû Teâlâ'dır Ancak İsa Peygamberin elinde görünüyor Allah'da hergün nice insan ve canlı varlık yaratıp can veriyor, göz kulak ve diğer organlarını halk ediyor Zaten mucizesinin mânâsı, hiçbir insanın yapamayacağı şeyleri kullanmak demektir Allahû Teâlâ son Peygamber olan Hz Muhammed (sa)'e de çeşit çeşit mucize vermiştir Parmakların arasından suyun fışkırması, az yemeğin çoğalması gibi
Fakat şüphe yok oysa, Allahû Teâlâ'nın Hz Peygamber'e verdiği en büyük mucize, Kur'ânı Kerim'dir Bütün mucizeler tarihe karıştığı halde, Kur'ânı Kerim mucizesi bakidir ve kıyamete değin da baki kalacaktır Kur'ânı Kerim'in fesahat ve Belâğati, fesahat ve belâğatin en son hududunu aşıp, hiçbir insanın varamayacağı bir zirvede bulunuyor Onun ilk muhatabı Araplardır Arapların o süre kahir ekseriyeti ümmi olduğu için güzel meziyetlerini ya şiire dökmek ya da fesih ve beliğ bir nesre uymak suretiyle birbirine devrediyorlardı Ve bu sebeple fesahat ve belagat alanında fazla ilerlemişlerdi ve daha ileriye gitmek için çoğu kez müsabaka düzen ediliyor, iyi puan alan kimseler ödüllendiriliyorlardı Bunun için şair ve edip olan kimsenin büyük bir itibarı vardı Bir şairin, bir sözü için savaş açılır veya savaşa son verilirdi İşte böyle bir zamanda Allahû Teâlâ Hz Muhammed'i (sa) gönderiyor ve kendisine Kur'ânı Kerim mucizesini veriyor Kur'ânı Kerim ise Arapça bir sözdür Ama yazılı ve söylenmiş sözlere farklı ve kıyas da edilemez Belagat ve fesâhatiyle böbürlenip, O'nu kabul etmeyenlere def atle benzerini getirmek için meydan okuduğu hâlde tarih her tarafında benzerini getiren olmadı Kur'ânı Kerim ayrıca lafzan ayrıca manen mucizedir Dost onu çok sevdiği için taklidini yerine getirmek ister, düşmanda onun davasını iptal etmek için benzerini getirmeye çalışıyor fakat hiçbir arkadaş ya da düşman benzerini getiremedi Arapça'da mevcut olan en hoş sözler, en çekici kelimeler, kulağa maksimum hoş gelen ibareler, onda toplanmıştır Câhiliyette zaman zaman düzen edilen şiir ve nesir müsabakasında en yüksek puan alan Muallekatı Sebâ olmuştur Onların lafız ve ibareleri çok güzel ve fazla akıcı bir üsluba sahiptir Bunun için altın ile yazılarak arap aleminde câhiliyette de en mukaddes sanılan Kabe duvarına asılmıştır Lakin keza lafzı güzel, hem mânâsı hoş, hidâyet ve nurla doymuş olan Kur'ânı Kerim nazil olunca bu muallakatın durumu değişiyor, yıldızları sönüyor Sözlerin lafızları fazla hoş, tantanalı da olsa içi boştur, gayesizdir Kur'ânı Kerim ise en güzel sözleri, en yüce manaları, en ulvi gayeleri ihtiva etmektedir Bunun için Gafir Sûresinin ilk ayetleri nazil olunca Hz Peygamber Mescid el Haram'da onları okumaya başladı İslâmın en büyük düşmanlarından biri olan Velid B Muğire oraya yakın yerde bulunduğundan kulak misafiri olup bu ayeti dinliyordu Peygamber farkına varınca ayeti baştan etti Bilâhare Velid mensup olduğu Beni Mahzum cemaatine dedi ancak 'Allah'a ant ederim Muhammed'den (sa) öyle bir laf işittim fakat, ne insanların sözü, ne de cinlerin sözüdür Çok tatlı ve çok güzeldi Tavanı meyveli, tabanı verimlidir O galiptir, mağlup olmazSonra evine döndü Bu sebeple Kureyşin ileri gelenleri onun hakkında şüplendiler, Velid sapıttı dediler Bunun üstüne kendisine gidip münâkaşa yaptılar Münâkaşada söyledikleri sözlerden biri şu oldu Muhammed'in (sa) deli olduğunu söylüyorsunuz Deliler gibi sıkışıp boğulacak bir hâle düştüğünü gördünüz mü? Hayır, Kâhindir diyorsun, kehânet işleri ile uğraştığını gördünüzmü? Hayır, Yalancıdır diyorsunuz, herhangi bir konuda yalanını gördünüz mü? Hayır, fakat nedir? Bu sefer Velid, derin düşünmeye başladı İçindekini ölçüp biçti Daha Sonra düşündü, daha sonra yüzünü asıp ekşitti Sonradan kibirlendi ve dedi oysa Bu insan sözünden başka bir şey değildir(Müdessir Suresi 1825) Dost düşman cümbür cemaat Kur'ânı Kerim'in fesahat ve belagatını kabullenip bunun aksine söylemediler Velid gibi inatçı bir kimse dahi bunu inkâr edemiyor, fazla tatlı, fazla güzeldir diyor Fakat İslama girmemek için gerekçe uydurup sihirdir deyip, onu lekelemeye çalışıyor Malûm olduğu üzere Muallakatı Seb'â'dan birisinin sahibi Lebib'dir Bunun kızı Kur'ânı Kerim'i dinleyince Kabe duvarında asılı duran babasının muallakasım şahsen indirip, Bundan Böyle senin modan geçmiştirdedi Kur'ânı Kerimin Allah'ın kelâmı olduğuna delâlet eden fazla delil vardır Onlardan birisi şudur Arapçanın bir tek kelimesini zeka bilmeyen yedi sekiz yaşındaki çocuk, kısa bir süre içerisinde Kur'ânı Kerim i baştan sona değin ezberler, bir Arap gibi telâffuz eder Türkiye'de Türk çocukları için çoğu Kur'an Kursu vardır Onlardan onbinlerce hafız yetişiyor Çocuklar Arapça konuşanlar gibi Kur'ânı Kerim okuyor Hatta birçokları açılan Kur'ânı Kerim müsabakalarında birincilik kazanıyor Bu mucize olmazsa ne olabilir?
Acaba İngilizce bilmeyen bir kimse İngilizce olarak yazılı bir kitabın kaç sahifesini ezberleyebilir? Hele İngilizlerin telâffuz ettiği gibi telâffuz etmesi mümkün müdür? Kur'ânı Kerim'in terkibi ve dirayeti pek mucizedir ama, beliğ ve fasih insanları deha şaşkına çeviriliyor İbare ve cümlelerinde yer almış olan kelimeler, maksudu ifade etmek hususunda tesanüt halinde birbirinin yardımına koşar gibidirler Böyle bir tesanüt ve yardımlaşmanın diğer bir kelâmda bulunması muhtemel değildir Buna bir örnek verelim Kur'ânı Kerim şöyle buyuruyor: Ve lein messethüm nefhatün min azabi rabbike Bu Ayeti Kerime asi olan kimseleri korkutma edip az bir azapla onlara dokunuşun zeka fazla dokunaklı olduğunu beyân ediyor, ona dikkat ederseniz bu cümlede mevcut olan kelimelerin her birisinin bu azlığı ifade ettiğini göreceksiniz Şöyle ki, inkelimesi şek ve azlığı açıklama ediyor Meskelimesi de azıcık değmek mânâsmdadır Nefhatunkelimesi masdar li'l merre olduğu için sigasıyla azlığı açıklama ettiği gibi, mânâsı da azlığı ifade ediyor Mânâsı eksik kokudur mintebiz içindir, yeniden azlığı ifade ediyor Azapkelimesi İkapkelimesine nispetle daha eksik ve hafiftir Rabbikekelimesi de şefkat ve merhameti ifade ediyor Sözler286 Kur'ânı Kerim manen de mucizedir Bu manevi icaz üç nevidir Hafıza yönünden mucizedir
Şöyle fakat, Hz Muhammed (sa) Arap yarımadasının Mekke Şehrinde dünyaya gelmiştir Mekke ve çevresinde okur yazar nispeti çok düşüktür, iktisat, sosyal, ekonomi ve yönetimle ilgili bilimleri bilen yoktu Okul ve medrese gibi ilmi müesseseler söz konusu değildi Bu muhitte yer alan millet çoğunlukla bedevi bir hayat yaşıyordu Bütün medeni imkânlardan mahrumdu Böyle bir ortamda dünyaya gelen Hz Muhammed (sa) onlardan biriydi O da onlar gibi ümmi idi Okur yazan değildi Şart öyle olmakla beraber bu zat, ilahi risalet doğru o karanlık çevre ve zamanda ilim ve irfan kapısını açtı Kısa bir zaman içerisinde o bedevi insanları ilim ve irfanla mücehhez kıldı Ve onlar da beşeriyete hocalık yapmaya başladılar İslâm devletini en hoş şekilde yöneten Ebûbekir, Ömer, Osman ve Ali gibi zevatı kiram onun açtığı medresede yetiştiler Ebû Hanife, Şafiî, Malik ve Ahmet Bin Hanbel gibi müctehidler Gazali, Farabi ve İbni Sina gibi mütefekkirler ve dünyaya ün salan sayılamayacak kadar alimler; getirdiği Kur'ânı Kerim ve bıraktığı Hadisi Şerif olmasaydı asla tanınmayacaktı Bedevi muhitte nazil olan Kur'ânı Kerim dünya ve ahiret ile ilgili tüm konulan içine almıştır Ama bir kısmını dobra dobra açıklama etmiştir Bir kısmını da getirdiği genel kaideleriyle göstermiştir O Allah, Melek, Kitap, Peygamberlik, Ahiret, kaza, kader gibi itikadi, ihlâs, doğruluk, emânet, ahde vefa, tevazu, kanâat ve namus gibi ahlâki; namaz oruç, zekât, hac gibi ibadet konularını beyân ettiği gibi alış veriş rehin, icare, mudârebe ve şirket gibi muameletın bütün nevilerini de beyân etmiştir Bir yazan yazdığı bir makalade şöyle diyor: Kur'ânı Kerim ahvali şahsiye hakkında yetmiş, suç oluşturan hakkında otuz, muhakemat hakkında on üç, devletler hukuku hakkında yirmi beş ekonomi hakkında on, fert ve devlet ilişkileri hakkında yüz ayet zikretmiştir Peygamber (sa)'in hadisleri ise bu konularda çoktur, isterseniz, ilk önce Buhari ve Müslim elde etmek üzere Kütübi Sitte ve öteki hadis kitaplarına bakınız, durumu görünüz Bunun için din bambaşka, dünya ayrı demek doğru değildir O hristiyanlık için geçerlidir Ama İslâm dini ayrıca dünya, hem âhiret dinidir Acaba Mekke'de o zaman dünyaya gelen Hz Peygamber Allah'ın Peygamberi olmazsa, böyle bir şey getirebilirmiydi! Beşerin getirdiği nizam, beşer gibi çürümeye mahkumdur Hz Muhammed'in (sa) getirdiği nizam ise ilahidir Baki ve ezeli olan Allah'a dayanır Tekrar Tekrar dinç ve gençtir Gayb yönünden mucizedir
Kur'ânı Kerim Hz Adem, Hz İdris, Hz Nuh, Hz İbrahim, Hz İsmail, Hz İshak, Hz Yakup Hz Yusuf, Hz Musa, Hz Harun, Hz İsa ve Hz Yahya gibi Peygamberlerin ziyafet ve nübüvvetle ilgili yaşam ve siretlerini ve çoğu tarihi olayları izah etmiştir Halbuki ne Hz Peygamber, ne de onun milleti bu gibi zevatların yaşam ve yaşayışlarından haberdar değildir Kur'ânı Kerim şöyle buyuruyor: Ne sen, ne senin kavmin bundan evvel bunları bilmezdinizO Kadar ise ilahi olmasında değişkenlik yoktur Tevrat ve İncil bunlardan söz etmişler ise de muharref oldukları için verdikleri bilginin birçok hakiki dışıdır Bir kısmı nübüvvetle hiç bağdaşmaz, Lut Aleyhisselam'ın kızları ile ilgili olan menfur kıssası gibi Bu hikayenin kutsal denilen kitaplarında tüyler ürpertici bir üslup ile açıklanması insandan kimsenin havsalasına sığmaz Keza Tevrat ve İncil Arap aleminde öyle bulunmadıkları gibi, lisanları İbrani'ce olduğundan Hz Muhammed'in (sa) çevresinde yer alan Araplar muhtevasına vakıf değildirler
Bunun için Tevrat ve İncil'den Peygamberlerin hayatlarını çakmak da olası değildir Kur'ânı Kerim Peygamberlerin hayatı hakkında geçmişe ait gaibten haber verdiği gibi geleceğin gaybından da haber vermiştir Meselâ Rum Sûresinin başında Rum ile Fars aralarında vâki olan savaşa Rumların birkaç yıl zarfında muzaffer olacaklarını ve ehli kitap oldukları için müminlerin de sevineceklerini beyân ediyor ve o kadar oldu Söz uzamasın diye bu misâl ile yetiniyorum İlmi yönünden Kur'ânı Kerim mucizedir Şöyledir Kur'ânı Kerim kâinatın sırrını ve mahiyetini bilen Allah'ın kelâmı olduğundan ilerde ilim ve fen yolu ile çözülecek meselelere ezel gözü ile bakıp gördüğünden onlardan haber verir İlim onu onay ediyor Bunun için birkaç misâl verelim Cenabı Allah şöyle buyurur: 1Allah Duman halinde yer alan göğe yöneldiİlim de bu hususta şöyle diyor Kâinat ilk önce uzayda bir gaz hâlinde idi Sonra kalınlaştırılarak bulut haline dünüştürüldü 2 Kimi de çarpıtmak isterse göğe doğru çıkıyormuş gibi kalbini içice daraltırEnam125 Yani uzayda oksijen eksik olduğu veya bulunmadığı için oraya içten giden kimsenin kalbi sıkışıp kalacaktır Bu ayette atmosferin yüksek tabakasında oksijenin eksik olduğuna veya olmadığına latif bir göze çarpan 3 Cenabı Allah şöyle buyuruyor Her şeyden de çift çift yarattık ancak tavsiye alasınızZariyet49 İlim de diyor fakat, her yaratık çifttir Bitki, hayvan ve insan aleminde çiftler erkek ve dişi şeklindedir Atom, elektrik ve bulut gibi şeylerde negatif ve pozitifmüspet ve menfi görünümündedir Bu hakiki önceden bilinmediği halde Kur'ânı Kerim gönderildiği bin dörtyüz sene evvel bunu açıkça ifade etmiştir

Alıntıdır *
 

Similar threads

Kur'anı Kerim neden safha evre indirilmiştir Kur'ânı Kerim'in 23 senede indirilmesinde çeşitli hikmetler vardır Kur'ânı Kerim'in nâzil olduğu dönem, insanlığın olgunlaşmaya dürüst ilerlediği bir dönemdir Onun için en son ve en mükemmel Peygamber gelmişti Onun cemaatinin oluşturacağı şey, o gün...
Cevaplar
0
Görüntüleme
200
Kur'ânı Kerîm'i Ücretli Okumak Kur'ânı Kerîm'i tilavet etmek büyük ibâdetlerden biridir Cenâbı Yargı muhtelif âyetlerde Kur'ânı Kerîm'i tilavet eden kimseleri medh ve sena ederek büyük mükafatlarla mükafatlandıracağını vadediyor Peygamber (sa) de Kur'ânı Kerîm in her harfi için on hasene...
Cevaplar
0
Görüntüleme
180
KUR'ANI KERİM Kur ’anı Kerim, Allah ’ın kelamıdır İnsanlığı dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmak için son peygamber Hz Muhammed (sas) ’e Arapça olarak Cebrail yoluyla vahyedilmiştir Hz Peygamberden itibaren nesilden nesile tevatür yoluyla nakledilegelmiştir Okunmasıyla da ibadet edilen bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
174
Hz Süleyman (as) kaç yıl yaşamıştır Hz Süleyman 1213 yaşlarında tahta oturmuş 40 yıl saltanat sürmüştür Elli üç yaşında (bazı kaynaklarda elli iki yaşında) vefat ettiği nakledilmiştir Hz SÜLEYMAN (as) İbrânice Şlomo (Salomon) Hz Davud (as)'ın oğlu, O'ndan hemencecik sonra...
Cevaplar
0
Görüntüleme
394
Kur'ânı Kerim'in yirmi üç senede indirilmesinde çeşitli hikmetler vardır Kur'ânı Kerim'in nâzil olduğu dönem, insanlığın olgunlaşmaya doğru ilerlediği bir dönemdir Onun için en son ve en mükemmel Peygamber gelmişti Onun cemaatinin yapacağı şey, o gün en ileri, en yetişkin seviyeye gelme...
Cevaplar
0
Görüntüleme
229
858,496Konular
982,172Mesajlar
30,113Kullanıcılar
allySon üye
Üst Alt