nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Peygamberimiz (sav) İslam dinini yayarken hangi zorluklarla karşılaşmıştır ?
İslâm'da asıl olan barıştır Savaş, zulmün önlenmesi, hakkın kabûl ettirilmesi için meşrû kılınmıştır 13 seneye yakında olacak olan Mekke döneminde ve Medine döneminin birincil yılında, müşriklerden gördükleri bunca cefa, işkence ve haksızlığa karşın, mü'minlere sabırlı olmaları, Allah'ın dinini güzellikle tebliğe çalışmaları emredilmiş, savaşa izin verilmemişti
Hicretten sonradan Müslümanlar, artan bir şekilde müşriklere karşı koyabilecek duruma geldiler Bundan Başka Müslümanların düşmanları çoğaldı, tahammül yolu ile barışı devam etmek artık muhtemel değildi Bundan dolayı Hicretin 2'inci yılı başlarında Safer ayında;
Gaddarlık ve haksızlığa uğratılarak, kendilerine savaş açılan kimselere (mü'minlere) savaş izni verildi Allah onlara yardım etmeğe muhakkak Kâdirdir Onlar, 'Rabbımız Allah'tır' dediler diye, hileli yere yurtlarından (Mekke'den) çıkarıldılar(elHacc Sûresi, 3940) anlamındaki âyeti kerimelerle Müslümanlara, kendilerini savunmak üzere savaş izni verildi
Mekke müşrikleriyle, Medine'de bulunan Müslümanlar arasında, sırasıyla Bedir, Uhud ve Hendek Savaşları oldu Mekke müşrikleri Medine'yi akın etmek, Hz Rasûlullah (sas)'i öldürmek, Müslümanlığı yok etmek için her çâreye baş vurdular; bütün imkân ve güçlerini ortaya koydular; ama amaçlarına ulaşamadılar Müslümanların günden güne güçlenmelerine, sayılarının artmasına engel olamadılar
Oysa Medine dışındaki kabîleler, Müslümanlığın ne olduğunu yeterince bilmiyorlardı Kâbe'nin komşusu ve koruyucusu olduğu için saygı duydukları Kureyş kabîlesi, kendi içlerinden çıktığı halde Hz Muhammed (sas)'in peygamberliğini kabûl etmemiş, hatta onu yurdundan çıkarmışlardı Bu yüzden, Müslümanlığın Medine dışındaki kabîlelere tanıtılabilmesi ve geniş ölçüde yayılmasının sağlanabilmesi için, Mekkelilerle uzlaştırma yapılmasına ihtiyaç vardı Rasûlullah (sas), Mekkelilerle barış yaparak, öteki kabîlelerle serbestçe ilişkiler kurmayı özlem ediyordu
Hudeybiye Anlaşmasıyla iki taraf arasında uzlaşma ve emniyet sağlandı Bundan Böyle, Müslümanlığın yayılması için herkese ve her tarafa duyurma zamanı gelmişti Rasûlullah (sas) Hudeybiye'den dönünce bu konuyu ashâbıyle istişâre etti Büyük ve komşu devletlerin hükümdarlarıyla bazı Arap beyliklerine mektup ve elçi gönderilmesi kararlaştırıldı Üzerinde Muhammed Rasûlullahyazılmış gümüş bir yüzük yaptırıldı, mektuplar bununla mühürlendi
Elçiler ve Gönderildikleri Hükümdarlar
Bizans Kayser'i Hirakliyus'a, İran Kisrâ'sı Hüsrev Perviz'e, Habeşistan Necâşisi Ashame'ye, Mısır (İskenderiyye) Mukavkısı Cüreyc'e, Gassan Emîri Hâris b Ebî Şemmer'e ve Yemâme Emîri Hevze bAli'ye elçiler ve mektuplar gönderildi
sonra, Mekkelilerin anlaşmayı bozmaları üstüne Mekke fethedildi ve Kabe bütün putlardan temizlendi Mekke'nin fethiyle birlikte İslam'n yayılışı ivme kazandı ve kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayıldı *
İslâm'da asıl olan barıştır Savaş, zulmün önlenmesi, hakkın kabûl ettirilmesi için meşrû kılınmıştır 13 seneye yakında olacak olan Mekke döneminde ve Medine döneminin birincil yılında, müşriklerden gördükleri bunca cefa, işkence ve haksızlığa karşın, mü'minlere sabırlı olmaları, Allah'ın dinini güzellikle tebliğe çalışmaları emredilmiş, savaşa izin verilmemişti
Hicretten sonradan Müslümanlar, artan bir şekilde müşriklere karşı koyabilecek duruma geldiler Bundan Başka Müslümanların düşmanları çoğaldı, tahammül yolu ile barışı devam etmek artık muhtemel değildi Bundan dolayı Hicretin 2'inci yılı başlarında Safer ayında;
Gaddarlık ve haksızlığa uğratılarak, kendilerine savaş açılan kimselere (mü'minlere) savaş izni verildi Allah onlara yardım etmeğe muhakkak Kâdirdir Onlar, 'Rabbımız Allah'tır' dediler diye, hileli yere yurtlarından (Mekke'den) çıkarıldılar(elHacc Sûresi, 3940) anlamındaki âyeti kerimelerle Müslümanlara, kendilerini savunmak üzere savaş izni verildi
Mekke müşrikleriyle, Medine'de bulunan Müslümanlar arasında, sırasıyla Bedir, Uhud ve Hendek Savaşları oldu Mekke müşrikleri Medine'yi akın etmek, Hz Rasûlullah (sas)'i öldürmek, Müslümanlığı yok etmek için her çâreye baş vurdular; bütün imkân ve güçlerini ortaya koydular; ama amaçlarına ulaşamadılar Müslümanların günden güne güçlenmelerine, sayılarının artmasına engel olamadılar
Oysa Medine dışındaki kabîleler, Müslümanlığın ne olduğunu yeterince bilmiyorlardı Kâbe'nin komşusu ve koruyucusu olduğu için saygı duydukları Kureyş kabîlesi, kendi içlerinden çıktığı halde Hz Muhammed (sas)'in peygamberliğini kabûl etmemiş, hatta onu yurdundan çıkarmışlardı Bu yüzden, Müslümanlığın Medine dışındaki kabîlelere tanıtılabilmesi ve geniş ölçüde yayılmasının sağlanabilmesi için, Mekkelilerle uzlaştırma yapılmasına ihtiyaç vardı Rasûlullah (sas), Mekkelilerle barış yaparak, öteki kabîlelerle serbestçe ilişkiler kurmayı özlem ediyordu
Hudeybiye Anlaşmasıyla iki taraf arasında uzlaşma ve emniyet sağlandı Bundan Böyle, Müslümanlığın yayılması için herkese ve her tarafa duyurma zamanı gelmişti Rasûlullah (sas) Hudeybiye'den dönünce bu konuyu ashâbıyle istişâre etti Büyük ve komşu devletlerin hükümdarlarıyla bazı Arap beyliklerine mektup ve elçi gönderilmesi kararlaştırıldı Üzerinde Muhammed Rasûlullahyazılmış gümüş bir yüzük yaptırıldı, mektuplar bununla mühürlendi
Elçiler ve Gönderildikleri Hükümdarlar
Bizans Kayser'i Hirakliyus'a, İran Kisrâ'sı Hüsrev Perviz'e, Habeşistan Necâşisi Ashame'ye, Mısır (İskenderiyye) Mukavkısı Cüreyc'e, Gassan Emîri Hâris b Ebî Şemmer'e ve Yemâme Emîri Hevze bAli'ye elçiler ve mektuplar gönderildi
sonra, Mekkelilerin anlaşmayı bozmaları üstüne Mekke fethedildi ve Kabe bütün putlardan temizlendi Mekke'nin fethiyle birlikte İslam'n yayılışı ivme kazandı ve kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayıldı *