nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
birincil vahyin gelişi özetle özeti
Peygamberimize (asm) birincil vahyin indiği mağara Hira mağarasıdır Kâinatın Efendisinin (asm) yıllardan beri devam edip gelen bir âdetleri vardı: Her senenin Ramazan ayını Hirâ Dağının tepesindeki mağarada tefekkür, ibâdet ve duâ ile geçirirdi Burası sesiz ve sâkindi Tefekkürüyle başbaşa kalması için en müsâit yerdi Cemiyetin bozuk havasından sıkılan mübârek ruhları burada âdeta teneffüs ediyor ve rahatlık buluyordu
Vahiy meleği Cebrâil (as) en hoş bir insan suretine bürünmüştü Güzel Koku gibi kokularla çevre buram buram kokmakta idi Havf ve recâ, coşku ve sükûnet tecellileri içiçe idi
Cebrâil (as), son derece sevinçlidir Çünkü, son resûl ile, Peygamberler Peygamberi (asm) ile muhatap olacak, Habibullahünvânını îmânı, ibadeti, tefekkürü ve mücâhedesiyle adalet edecek olan Sultanı Levlâk'la konuşacak, Onunla yüzyüze gelecekti
Beklenen lahza gelmişti
Vahiy meleği Cebrâil (as) bu ıssız ve karanlık gecede, hoş bir insan suretinde, etrafa ışıl ışıl nûrlar saçarak şaşaalı bir aydınlıkla Kâinatın Efendisine (asm) belirdi Tatlı lakin gür bir sadâ ile hitap etti:
Oku!
Kâinatın Efendisini (asm) şaşırma ve nefret edilen şey sardı Yüreği ürperiyordu!
Ben okuma bilmemdiye yanıt verdi
Hazreti Cebrâil (as), kendilerini kucakladı ve sıkıp bıraktıktan sonra, her tarafta,
Oku!diye seslendi
Fahri Cihan (asm) benzer cevabı verdi:
Ben okuma bilmem!
Hazreti Cebrâil (birli), ikinci kez Kâinatın Efendisini (asm) kucakladı ve sıkıp bıraktıktan daha sonra yine seslendi:
Oku!
Bu sefer Fahri Âlem:
Ben okuma bilmem, söyle ne okuyayım?dedi
Bunun üstüne melek, Allah'tan aldığı ve Resûlüne teslim etmeye geldiği Alâk Sûresinin birincil ayetlerini başından ardına kadar okudu:
Yaratan Rabbinin ismiyle oku O Rabbin fakat, insanı bir kan pıhtısından yarattı Oku Rabbin sonsuz kerem sahibidir O, insana kalemle yazmayı öğretendir
Coşku ve haşyetin son haddinde Kâinatın Efendisi (asm) şahsen konuştuğu lisanla nâzil olan âyetleri kelimesi kelimesine tekrar etti Bundan Böyle, inen âyetler Allah Resûlünün ayrıca diline, hem kalbine yerleşmişti O andaki vazifesi sona eren Hazreti Cebrâil (birli) de birdenbire bire kayboluverdi *
Peygamberimize (asm) birincil vahyin indiği mağara Hira mağarasıdır Kâinatın Efendisinin (asm) yıllardan beri devam edip gelen bir âdetleri vardı: Her senenin Ramazan ayını Hirâ Dağının tepesindeki mağarada tefekkür, ibâdet ve duâ ile geçirirdi Burası sesiz ve sâkindi Tefekkürüyle başbaşa kalması için en müsâit yerdi Cemiyetin bozuk havasından sıkılan mübârek ruhları burada âdeta teneffüs ediyor ve rahatlık buluyordu
Vahiy meleği Cebrâil (as) en hoş bir insan suretine bürünmüştü Güzel Koku gibi kokularla çevre buram buram kokmakta idi Havf ve recâ, coşku ve sükûnet tecellileri içiçe idi
Cebrâil (as), son derece sevinçlidir Çünkü, son resûl ile, Peygamberler Peygamberi (asm) ile muhatap olacak, Habibullahünvânını îmânı, ibadeti, tefekkürü ve mücâhedesiyle adalet edecek olan Sultanı Levlâk'la konuşacak, Onunla yüzyüze gelecekti
Beklenen lahza gelmişti
Vahiy meleği Cebrâil (as) bu ıssız ve karanlık gecede, hoş bir insan suretinde, etrafa ışıl ışıl nûrlar saçarak şaşaalı bir aydınlıkla Kâinatın Efendisine (asm) belirdi Tatlı lakin gür bir sadâ ile hitap etti:
Oku!
Kâinatın Efendisini (asm) şaşırma ve nefret edilen şey sardı Yüreği ürperiyordu!
Ben okuma bilmemdiye yanıt verdi
Hazreti Cebrâil (as), kendilerini kucakladı ve sıkıp bıraktıktan sonra, her tarafta,
Oku!diye seslendi
Fahri Cihan (asm) benzer cevabı verdi:
Ben okuma bilmem!
Hazreti Cebrâil (birli), ikinci kez Kâinatın Efendisini (asm) kucakladı ve sıkıp bıraktıktan daha sonra yine seslendi:
Oku!
Bu sefer Fahri Âlem:
Ben okuma bilmem, söyle ne okuyayım?dedi
Bunun üstüne melek, Allah'tan aldığı ve Resûlüne teslim etmeye geldiği Alâk Sûresinin birincil ayetlerini başından ardına kadar okudu:
Yaratan Rabbinin ismiyle oku O Rabbin fakat, insanı bir kan pıhtısından yarattı Oku Rabbin sonsuz kerem sahibidir O, insana kalemle yazmayı öğretendir
Coşku ve haşyetin son haddinde Kâinatın Efendisi (asm) şahsen konuştuğu lisanla nâzil olan âyetleri kelimesi kelimesine tekrar etti Bundan Böyle, inen âyetler Allah Resûlünün ayrıca diline, hem kalbine yerleşmişti O andaki vazifesi sona eren Hazreti Cebrâil (birli) de birdenbire bire kayboluverdi *