Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Peygamberimize (s.a.v) Tabi Olmak

Peygamberimize (s.a.v) Tabi Olmak
0
121

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Peygamberimize (sav) Tabi Olmak


O’na tabi’ olmak, ya’ni O’na uymak, O’nun gittiği yolda yurumektir O’nun yolu, Kur’anı kerimin gosterdiği yoldur Bu yola (Dini İslam) denir O’na uymak icin, once iman etmek, sonra muslumanlığı iyice oğrenmek, sonra farzları eda edip, haramlardan kacınmak, daha sonra, sunnetleri yapıp mekruhlardan kacınmak lazımdır Bunlardan sonra, mubahlarda da O’na uymağa calışmalıdır İman etmek, ona tabi’ olmağa başlamak ve se’adet kapısından iceri girmeli demektir Allahu teala O’nu, dunyadak butun insanları se’adete davet icin gonderdi ve Sebe’ sUresi, yirmisekizinci ayetinde, “Ey sevgili Peygamberim (sallallahu aleyhi ve sellem) Seni, dunyadaki butun insanlara ebedi se’adeti mujdelemek ve bu se’adet yolunu gostermek icin, beşeriyyete gonderiyorum buyurdu Mesela, O’na uyan bir kimsenin, gun ortasında bir parca uyuması, O’na uymaksızın, bircok geceleri ibadetle gecirmekten kat kat daha kıymetlidir Cunku, (KaylUle etmek) yani oğleden once biraz yatmak adeti şerifesi idi Mesela O’nun dini emir ettiği icin, bayram gunu oruc tutmamak ve yiyip icmek, O’nun dininde bulunmayıp senelerce tutulan oruclardan daha kıymetlidir O’nun dininin emri ile fakire verilen az bir şey ki, buna zekat denir, kendi arzusu ile, dağ kadar altın sadaka vermekten daha efdaldir EmirulMu’minin Omer (radıyallahu anh), bir sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra, cemaate bakıp, bir kimseyi goremeyince sordu Eshab dediler ki, geceleri sabaha kadar ibadet ediyor Belki şimdi uyku bastırmıştır EmirulMu’minin buyurdu ki: (Keşki butun gece uyuyup da, sabah namazını cemaatle kılsaydı, daha iyi olurdu), İslamiyetden sapıtmış olanlar, sıkıntı cekip ve mucahede edip nefslerini korletiyor ise de, İslamiyete uygun yapmadıklarından kıymetsizdir ve hakirdir Eğer bu calışmalarına ucret hasıl olursa, dunyada birkac menfaatden ibaret kalır Halbuki, dunyanın hepsinin kıymet ve ehemmiyyeti nedir ki, bunun bir kacının itibarı olsun Bunlar, mesela copcuye benzer ki, copculer herkesden daha cok calışır ve yorulur Ucretleri de herkesten aşağıdır İslamiyet’e tabi’ olanlar ise, latif cevahir ve kıymetli elmaslar ile meşgul olan mucevherciler gibidir Bunların işi az, kazanclar pek coktur Bazan bir saatlik calışmaları yuzbinlerce senenin kazancını hasıl eder Bunun sebebi şudur ki, İslamiyet’e uygun olan amel, Hak tealanın makbuludur, mardisidir, cok beğenir Boyle olduğunu kendi kitabının cok yerinde bildirmiştir Mesela, İmran sUresi otuzbirinci ayetinde: “Ey sevgili Peygamberim! Onlara de ki, eğer Allahu tealayı seviyorsanız ve Allahu teala’nın da, sizi sevmesini istiyorsanız bana tabi’ olunuz! Allahu teala bana tabi’ olanları sever buyuruyor İslamiyet’e uymayan şeylerin hic birisini Hak teala sevmez, beğenmez Sevilmeyen, beğenilmeyen şeye sevab verilir mi? Belki cezaya sebep olur Cenabı Hak, Kur’anı kerimde, Nisa sUresi, yetmişikinci ayetinde, Muhammed aleyhisselama itaat etmenin, kendisine itaat etmek olduğunu bildiriyor O halde, O’nun ResUlune (sallallahu aleyhi ve sellem) itaat edilmedikce, O’na itaat edilmiş olmaz Bunun pek kat’i ve kuvvetli olduğunu bildirmek icin, ayeti kerimede; “Elbette muhakkak boyledir, buyurdu ve bazı doğru duşunmeyenlerin, bu iki itaati birbirinden ayrı gormelerine meydan bırakmadı Allahu teala, yine Nisa sUresinde, yuzkırkdokuzuncu ayeti kerimede, bu iki itaati ayrı gorenlerden şikayet buyurarak “Kafirler, Allahu tealanın emirleri ile Peygamberlerinin emirlerini birbirinden ayırmak istiyor Yahudiler diyor ki, biz MUsa aleyhisselama inananırız İsa ile Muhammed, aleyhisselama inanmayız Hıristiyanlar ise, yalnız İsa aleyhisselama inanıp, ona haşa, Allahu tealanın oğlu diyor Bu inanışları ve dinleri kıymetsizdir Hepsi kafirdir Bunların hepsine Cehennem azabını, cok acı azapları hazırladık diye bildirdi Butun insanlara once lazım olan şey, Ehli sunnet alimlerinin kitaplarında bildirdikleri gibi, bir iman ve itikad edinmektir Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın yolunu bildiren, Kur’anı kerimden muradı ilahiyi anlayan, hadisi şeriflerden muradı peygamberiyi cıkaran bu buyuk alimlerdir Kıyametde kurtuluş yolu, bunların gosterdiği yoldur Allah’ın Peygamberininin ve O’nun Eshabının yolunu kitaplara geciren, değiştirilmekten ve bozulmaktan koruyan, (Ehli sunnet) alimleridir Ehli sunnetin reisi ve kurucusu, (İmamı A’zam EbU Hanife Nu’man bin Sabit)’dir Evliyanın buyuklerinden Sehl bin Abdullah Tusturi (rahmetullahi aleyh) diyor ki, “Eğer MUsa ve İsa aleyhisselamın ummetlerinde, İmamı A’zam EbU Hanife gibi bir zat bulunsaydı, bunlar Yahudiliğe ve hıristiyanlığa donmezdi Muhammed aleyhisselama tabi’ olmak (Ahkamı İslamiyye)’yi beğenip, seve seve yapmak ve O’nun emirlerini ve İslamiyetin kıymet verdiği, ustun tuttuğu şeyleri ve alimlerini, salihlerini buyuk bilip, hurmet etmektir ve O’nun dinini yaymağa uğraşmak demektir ve dinine uymak istemeyenleri, beğenmeyenleri, aldırış etmeyenleri zelil, hakir ve aşağı tutmaktır İki cihan se’adetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dunya ve ahiretin efendisi olan, Muhammed aleyhisselama tabi’ olmağa bağlıdır O’na tabi’ olmak icin iman etmek ve Ahkamı İslamiyyeyi oğrenmek ve yapmak lazımdır Ahirette Cehennem’den kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselama tabi’ olanlara mahsustur Dunyada yapılan butun iyilikler, butun keşfler, butun, haller ve butun ilimler ResUlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yolunda bulunmak şartı ile, ahirette işe yarar Yoksa, Allahu tealanın Peygamberine tabi’ olmayanların yaptığı her iyilik, dunyada kalır ve ahiretin harap olmasına sebep olur Yani, iyilik şeklinde gorunen, birer istidracdan başka birşey olamaz

Muhammed aleyhisselama tam ve kusursuz tabi’ olabilmek icin, onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır Tam ve olgun sevginin alameti de, O’nun duşmanlarından uzak durmaktır O’nu beğenmeyenleri sevmemektir Muhabbete mudahene, yani gevşeklik sığmaz Aşıklar, sevgililerinin anesi olup, onlara aykırı birşey yapamaz Aykırı gidenlerle uyuşamaz İki zıd şeyin muhabbeti bir kalbde, bir arada yerleşemez Cem’i zıddeyn muhaldir Bu dunya ni’metleri gecicidir ve aldatıcıdır Bugun senin ise, yarın başkasınındır Ahirette ele girecekler ise sonsuzdur ve dunyada iken kazanılır Bu birkac gunluk hayat, eğer dunya ve ahiretin en kıymetli insanı olan, Muhammed aleyhisselama tabi’ olarak gecirilirse, se’adeti ebediyye, sonsuz necat, kurtuluş umulur Yoksa O’na tabi’ olmadıkca, herşey hictir O’na uymadıkca, her yapılan hayır, iyilik, burada kalır, ahirette ele birşey gecmez ResUlullaha (sallallahu aleyhi ve sellem) tabi’ olmak yedi derecedir: Birincisi, ahkamı İslamiyyeye inanarak, bunları oğrenmek ve yapmaktır Butun muslumanların ve alimlerin ve zahidlerin ve abidlerin tabi’ olması, bu derecededir Bunların nefsleri iman etmemiştir Allahu teala, merhamet ederek, yalnız kalbin imanını kabul etmektedir İkincisi, emirleri yapmakla beraber, ResUlullahın (sallallahu aleyhi ve sellem) butun sozlerini ve adetlerini yapmak ve kalbi kotu huylardan temizlemektir Tasavvuf yolunda yuruyenler bu derecededir Ucuncusu, ResUlullahda (sallallahu aleyhi ve sellem) bulunan hallere, zevklere ve kalbe doğan şeylere de tabi’ olmaktır Bu derece, tasavvufun (Vilayeti hassa) dediği makamda ele gecer Burada, nefs de iman ve itaat eder ve butun ibadetler, hakiki ve kusursuz olur Dorduncusu, ibadetler gibi butun hayırlı işler hakiki ve kusursuz olmaktır Bu derece, (Ulemai rasihin) denilen buyuklere mahsustur Bu rasih ilimli alimler, Kur’anı kerimin ve hadisi şeriflerin derin manalarını ve işaretlerini anlar Butun peygamberlerin eshabı boyle idi Hepsinin nefsleri iman etmiş, mutmainne olmuştur Boyle tabi’ olmak, ya tasavvuf ve vilayet yolundan ilerleyenlere veya butun sunnetlere yapışarak bid’atlerin hepsinden kacanlara nasib olur Bugun, dunyayı bid’at kaplamış, sunnetler gayb olmuştur Bugun, sunnetleri bulup yapışmak ve bid’at deryasından kurtulmak, imkan haricinde kalmıştır Bid’atler, adet halini almıştır Halbuki adetler ne kadar yerleşmiş ve yayılmış olsalar ve ne kadar guzel gorunseler de, din ve sunnet olamaz Beşincisi, ResUlullaha (sallallahu aleyhi ve sellem) mahsus kemalata, yukseldiklere tabi’ olmaktır Bu kemalat, ilim ve ibadet ile ele gecemez Ancak, Allahu tealadan, lutf ve ihsan ile gelir Bu derecede olanlar, buyuk peygamberler ve bu ummetin pek az buyukleridir Altıncısı, ResUlullahın (sallallahu aleyhi ve sellem) mahbubiyyet ve ma’şUkıyyet kemalatına tabi’ olmaktır ki, Allahu tealanın cok sevdiklerine mahsustur ve lutf ile ele gecmez, muhabbet lazımdır Yedinci derece, insan vucudunun her zerresinin tabi’ olmasıdır Tabi’ metbU’a o kadar benzer ki, tabi’ olmaklık aradan kalkar Bunlar da, sanki ResUlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gibi, aynı kaynaktan, herşeyi alır O’na uymanın ufak bir zerresi butun dunya nimetlerinden ve ahiret se’adetlerinden kat kat ustundur

İnsanlık meziyeti ve şerefi O’na tabi’ olmaktır

ResUlullaha (sallallahu aleyhi ve sellem) uymak icin muslumanların Ehli sunnetin dort hak mezhebinden birinde olmaları temel şarttır
 
858,496Konular
981,885Mesajlar
29,923Kullanıcılar
OnurMandrakeSon üye
Üst Alt