Peygamberimizin insani yonu ilgili bir hadisler
Sevgili Peygamberimiz ornek aile reisi idi Hanımlarına ve cocuklarına karşı gorevlerini en iyi şekilde yerine getirirdi O ’nun evi ornek bir evdi, hanesinde her zaman burcu burcu mutluluk kokardı Aile fertlerine karşı gayet şefkatli ve merhametli idi
Hz Peygamber ’in ornek alınması gereken yonlerinden biri de, O ’nun insana verdiği değerdir O ’nun cok buyuk bir dikkatle koruduğu yegane varlık, insandı O, her şeyi insan icin, insanın mutluluğu icin yapardı
Hz Peygamber ’in ornek alınması gereken bir yonu de beşeri ilişkileridir O ’nun bu yonu, kişiliğini ve ahlaki karakterini yansıtır O ’nun, diğer insanlara karşı olan davranışlarında, butun devirler boyu insanlığın ornek alabileceği mukemmellikler goruruz O, en iyi muslumanı; Ahlakı en guzel olanıdırdiye tarif etmiştir O, hicbir zaman insanların kusurlarını
araştırmazdı Tecessusu, başkalarının kusurlarını ve gizli hallerini merak etmeyi bile yasaklamıştı Ağzından asla kotu soz cıkmazdı Kimsenin hatasını yuzune vurmazdı Kimseye ismiyle ihtar etmez, gorduğu hataları Halk şoyle yapıyordiyerek kimsenin ismini vermeden tenkit eder, hatayı duzeltirdi
O, cok merhametli idi Uhud Savaşında tepesine kılıclar yağarken bile; Ya Rabbi! Bu insanları affet, cunku onlar ne yaptıklarını bilmiyorlardiye dua ediyordu O, kendi nefsi icin hic kimseden intikam almamıştır Hicbir kole ve cariyeye vurmamıştır Hatta bir hayvana bile dokunmamıştır
Allah Rasulu, butun insan soyuna, kucuklere ve yaşlılara karşı şefkat ve merhamet doluydu Birgun torunlarını opup okşarken bir bedevi huzuruna gelmişti Evlat şefkatinden mahrum olan bu adam gorduğu manzaraya duyduğu hayretini gizleyemedi ve Benim on cocuğum var, bunlardan hicbirini opmuş değilimdedi Hz Peygamber: Cenabı Hak senin kalbinden merhameti sokup atmışsa ben ne yapayım?buyurdu ve ilave etti: Merhamet etmeyene, merhamet edilmez
Bir defasında ashabı kiram, Hz Peygamber ’in va ’z u nasihatını purdikkat dinlerken O ’nunla goruşmek isteyen yaşlıca bir zat kalabalık arasından Rasulullah ’a yaklaşmaya cabalıyordu Peygamberimizin sohbetini bolen bu ihtiyara yol acmada biraz ağır davranan ashabın bu tavrı, gozunden kacmayan rahmet ve merhamet peygamberi, derhal onları ikaz etti: Kucuklerimize
şefkat, buyuklerimize saygı gostermeyen bizden değildir
Mekke ’nin fethi gercekleştikten sonra, Hz Peygamber, Safa tepesine cıkarak yuksekce bir yerde durdu Yeni musluman olanlar oraya gelip, biat ettiler Hz EbU Bekir ’in babası EbU Kuhafe, piri fani olduğu halde, henuz musluman olmamıştı Gozlerinin feri kalmamış, yolunu goremiyordu Oğlu Ebu Bekir ihtiyar babasının elinden tutarak Peygamber ’in huzuruna
getirdi Herkese karşı saygı gosteren buyuk Peygamber: İhtiyarı nicin buralara kadar zahmete koştun? O ’nu kendi halinde bıraksaydın, biz onun ayağına giderdik, dedi Onu onune oturttu Elini goğsunun uzerine koyarak ona İslam ’ı telkin etti İşte O, yaşlılara boyle muamele ederdi
O, cok alcak gonullu idi Bir gun huzurunda korkudan titreyen bir adama şoyle demişti: Arkadaş titreme! Ben kral değilim, Kureyş ’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum TevazU ve sadelik, O ’nun ahlakının ozuydu Ashabına şoyle derdi:
Hristiyanların Hz İsa ’yı aşırı derecede methettikleri gibi, siz de beni medihte ileri gitmeyin Ben Allah ’ın bir kuluyum Benim hakkımda Allah ’ın kulu ve RasUlu deyin
Bir defa asasına dayanarak ashabının yanına geldi Ashab hemen ayağa kalktılar O, bu hareketten memnun kalmadı ve şu nasihatte bulundu: Yabancıların birbirini ta ’zim icin yaptıkları gibi yapmayın ve bana ayağa kalkmayın
Ashabıyla oturup konuşur, tatlı tatlı sohbet ederdi Hatta onlarla şakalaştığı olurdu Gorduğu cocukları sever, onları okşar, kucukleri kucağına alırdı Hur, kole, zengin, yoksul, her kim olursa olsun, butun insanlar O ’nun nazarında musavi idi
Herkesin hatırını guder, gonlunu alırdı Medine ’nin kenar mahallelerindeki hastaları ziyaret ederdi Rastladığı kimsenin ona selam vermesini beklemez, ondan once selam verirdi Aranızda selamı yayın ki birbirinizi seversinizderdi Ashabına elini uzatıp musafaha yapar, ellerini sıkar, hal ve hatırlarını sorardı Namazda bulunduğu sırada bile birisi yanına gelecek
olursa, onu bekletmemek icin namazını kısa keser, selam verip onun ihtiyacını sorar, dileğini oğrenirdi Herkese tatlı soz, guler yuz gosterirdi Dudaklarında daima tatlı bir tebessum dolaşırdı Sevgili Peygamberimiz ornek aile reisi idi Hanımlarına ve cocuklarına karşı gorevlerini en iyi şekilde yerine getirirdi O ’nun evi ornek bir evdi, hanesinde her zaman burcu burcu mutluluk kokardı Aile fertlerine karşı gayet şefkatli ve merhametli idi
Nitekim Hz Peygamber ’e Medine hayatı boyunca on yıl hizmet eden ve O ’nun aile hayatını en iyi bilenlerden biri olan Enes
b Malik (RA) şoyle der: Aile fertlerine karşı, Hz Muhammed ’den daha şefkatlisini gormedim
Peygamber Efendimiz kadınlara karşı guzel davranılmasını emrederdi Bir hadislerinde: Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı iyi davranınızdırbuyurmuşlardır Kendisi de hanımlarına karşı gayet guzel ve nazik davranırdı
Sevgi ve şefkat duyguları O ’nun butun varlığını kaplamıştı Muhtac bir kimse gordu mu, ici sızlardı Onu kendi nefsine ve ailesine tercih ederdi Her muhtac olanı gozetip, ihtiyacını karşılamaya calıştığından evinde birikmiş, saklanmış bir şey bulunmazdı İsteyene verirdi Evinde yoksa odunc alıp verir, muhtacları boş cevirmezdi Vefat ettiği zaman zırhı, bir
yahUdide rehin olarak bulunuyordu
O, son derece tevazu sahibiydi Hizmetcisiyle yemek yer, onlarla oturup sohbet ederdi Gelen misafirlerine kendisi hizmet ederdi Habeş kralı tarafından bir heyet gonderilmişti Onlara bizzat hizmet etmeye başladığını goren ashabı:
Ey Allah ’ın Rasulu, siz bırakın biz hizmet edelim, dediler O, şu cevabı verdi: Bunlar bizim ashabımıza ikram ettiler İlk muhacirleri hoş karşıladılar Ben onlara bunun karşılığını bizzat vermek isterimO, işte boyle vefalı idi Ve herkesi de daima hayırla anardı
Beşeriyetin şefkat ve merhamete daha muhtac olan sınıfına, yoksullara, zavallılara karşı kalbi son derece yumuşaktı Onların kırık ve mahzun gonullerini almayı en buyuk fazilet bilirdi Hele masUm yavrucukları, kucuk cocukları daima sever, okşardı Kızlarının cocukları namaz kılarken ustune tırmanırlar, O bunlara bir şey demezdi
Onun sevgisi yalnız insanları kucaklayan bir sevgi değildi Bu hudutsuz sevgi, hayvanları bile şefkatından mahrum bırakmıyordu O, hayvanlara, butun canlılara karşı son derece şefkatliydi İceri girmek icin kapısında seslenen bir kediye, kapısını kendi eliyle acıp, onu iceri alırdı Hastalığa yakalanmış bir horozun tedavisiyle canla, başla uğraşmıştı Atını kendisi tımarlayıp okşardı Susuz kalmış bir kopeğe ayakkabıyla kuyudan su cekip veren kimseyi Cennet ’le mujdelemişti Bir kediyi ac bırakan kadının bu yuzden azaba dUcar olacağını bildirmişti Bitki ve ağac sevgisini ehemmiyetle tavsiye ederdi Susuz kalmış bir ağacı sulayan kimseye Yuce Allah ’ın ecir ve mukafat vereceğini haber vermiştir Her can taşıyana şefkat ne guzel bir şeydir İşte, butun alemlere rahmet olarak gonderilen Sevgili Peygamberimiz bilumum alemleri kucaklayan
bir sevgi ve şefkatle insanlığa yepyeni bir ders vermiştir Yeni bir medeniyet ruhu getirmiştir Ve O, alemlere rahmet olarak gonderildiğini bilfiil isbat etmiştir O ’nun tebliğ ettiği İslam Dini ’nin nurları insanlığın yolunu aydınlatan bir meş ’ale halinde dunyanın her tarafına sacılmıştır
O, asla kaba ve ufku dar değildi O ’nun gonlu hep iyilik icin carpardı Taif ’te uğradığı ağır hakaretlerden sonra sığındığı bir uzum bağında, Ya Rabbi, beni kime emanet ediyorsun?diye hayatının en dokunaklı duasını yaptığında; Eğer isterse, o insanların uzerine dağları yıkabileceğinisoyleyen Cebrail ’e; yaşlı gozlerle şoyle demişti: Hayır! Ben bunu
istemem Bunun yerine Allah, onların sulbunden sadece Allah ’a ibadet eden ve O ’na hicbir şeyi ortak koşmayan bir nesil cıkarabilir Ben Rabbimden onu isterim
O, hep guler yuzlu idi Karşısındakine daima guven telkin ederdi Meşhur yahudi alimi Abdullah b Selam, O ’nun mubarek yuzunu gorduğunde; Bu yuz yalancı yuzu olamazdiyerek musluman olmuştu Bir muminin, din kardeşini guler yuzle karşılamasını dahi, ibadet ve hayır telakki etmiştir
O, son derece doğru sozlu ve guvenilir biriydi Daha Peygamber olmadan elEminunvanını almıştı Muşrikler O ’na inanmadıkları halde, O ’nun doğruluğunu bildikleri icin en kıymetli şeylerini, O ’na emanet ederlerdi O da Mekke ’den hicret ederken bu emanetleri sahiplerine vermek uzere Hz Ali ’yi geride bırakmıştı
Duşmanın şahitliği, şahitliklerin en makbuludur denir Hz Peygamber ’e butun omru boyunca duşmanlıktan geri kalmayan EbU Cehil, O ’nun doğruluğunu itiraf etmekten kendini alamamış ve şoyle demiştir: Biz sana asla yalancı demiyoruz Cunku senin ne kadar doğru sozlu ve guvenilir olduğunu biliyoruz Fakat biz; Allah ’tan getirdiğin ayetleri inkar ediyoruzBunun uzerine Yuce Allah; O ’nlar, seni yalanlayamıyorlar, fakat, o zalimler, Allah ’ın ayetlerini inkar ediyorlarayetini indirmişti
İşte bu vasıflarıyla O, dost ve duşman herkesin sevgi ve guvenini kazanmıştı Hz Hamza (RA)ın ciğerlerini sokup boynuna gerdanlık yapan EbU Sufyan ’ın karısı Hind ’in şu sozleri ne kadar manidardır Ey Muhammed! Bugune kadar yeryuzunde en cok nefret ettiğim yer senin yanındı Fakat bugun, yeryuzunde en cok sevdiğim yer, senin yanında olmaktır
Hz Peygamber ’in ornek alınması gereken yonlerinden biri de, O ’nun insana verdiği değerdir O ’nun cok buyuk bir dikkatle koruduğu yegane varlık, insandı O, her şeyi insan icin, insanın mutluluğu icin yapardı Bunun icindir ki O, savaşa duşmanı imha etmek icin değil, onları ihya etmek, hidayete ulaştırmak icin giderdi Once psikolojik savaşlarla duşmanı yıpratır,
mukavemet gucunu kırar, sonra da kan dokmeden teslim alırdı Cunku O, aynı zamanda Rahmet Peygamberiidi O ’nun harp esirlerine karşı tutumu ise, ayrı bir guzellik arzeder Bedir ’de esir alınan EbU Aziz, daha sonra esaret gunlerini şoyle anlatır: Muslumanlar bana oyle iyi davranıyorlardı ki, bundan utanc duyuyordum Yemek zamanı gelince, butun
ekmek ve katıklarını bana verirler, kendileri su ve hurma ile yetinirlerdi Doğru durust elbiseleri yoktu, ama en iyi elbiselerini bana verirlerdi Cunku Peygamber, onlara esirlere iyi muamele edilmesini emretmişti
İnsanlık 14 asırdan bu yana hayli mesafe katetti Duşuncesi, kulturu, medeniyeti son derece gelişti Ama Hz Peygamberin koyduğu esasların ve yaşadığı hayatın bir orneğini henuz vucuda getiremedi O ’nun esirlere yaptığı insani muamele ile, gunumuz siyasi ve askeri guclerinin, hem de bircok uluslar arası antlaşmalara rağmen onlara yaptığı muameleyi mukayese
edersek, Hz Peygamber ’in insani yonu ile, gunumuzde humanist gecinenlerin insanlığı arasındaki farkı acık bir şekilde gormek mumkundur Gunumuzde esirlere yurekler urperten işkenceler yapılır, kolkemik kırılırken, Hz Muhammed, Uhud ’da aldığı 6000 esiri karşılıksız serbest bırakıyor, ustelik herbirine birer de elbiselik veriyordu
O, savaşta bile, haddi aşmamayı, kimseye zulmetmemeyi, cocuklara, yaşlılara ve kadınlara asla dokunmamayı, duşmana ait dahi olsa hayvanları telef etmemeyi, meyveli ağacları kesmemeyi emreden bir Rahmet Peygamberi idi O ’nun savaşı bile imha değil, ihya gayesini taşırdı O, savaşı bile rahmete donuşturen bir Allah elcisiydi Bunun icindir ki O, her yonuyle insanlığın
en buyuk murşidi ve insanca hayatın ideal orneğidir
Hz Peygamber, hem fakirler icin ve hem de zenginler icin cok guzel bir ornektir O, fakirliği hicbir zaman isyan sebebi gormez, hele hele başkasının malına ve hakkına tecavuz icin asla bir gerekce saymazdı Bu itibarla O ’nun durumu fakirler icin guzel bir ornek teşkil eder
Hz Peygamber, aynı zamanda zenginler icin de eşsiz bir ornektir O, hayatında bir defa olsun Yokve Hayırdememiştir Yokluğuna rağmen bulup, buluşturur, eline gecen her şeyi muhtaclara dağıtırdı Şoyle buyururdu: Fakirleri arayınız, onları gorup gozetiniz Zira siz, ancak fakirler sayesinde yardım goruyor ve rızıklandırılıyorsunuz
Beşeri munasebetlerinden ve hayatının ceşitli yonlerinden kısa cizgiler sunduğumuz Hz Peygamber ’in hayatı etraflı bir şekilde incelendiğinde gorulecektir ki, O, herkes icin en mukemmel rehber, en guvenilir ornektir Hangi işin ehli olursa olsun her insan, O ’nun hayatında kendisi icin mukemmel ornekler bulacaktır
Sevgili Peygamberimiz ornek aile reisi idi Hanımlarına ve cocuklarına karşı gorevlerini en iyi şekilde yerine getirirdi O ’nun evi ornek bir evdi, hanesinde her zaman burcu burcu mutluluk kokardı Aile fertlerine karşı gayet şefkatli ve merhametli idi
Hz Peygamber ’in ornek alınması gereken yonlerinden biri de, O ’nun insana verdiği değerdir O ’nun cok buyuk bir dikkatle koruduğu yegane varlık, insandı O, her şeyi insan icin, insanın mutluluğu icin yapardı
Hz Peygamber ’in ornek alınması gereken bir yonu de beşeri ilişkileridir O ’nun bu yonu, kişiliğini ve ahlaki karakterini yansıtır O ’nun, diğer insanlara karşı olan davranışlarında, butun devirler boyu insanlığın ornek alabileceği mukemmellikler goruruz O, en iyi muslumanı; Ahlakı en guzel olanıdırdiye tarif etmiştir O, hicbir zaman insanların kusurlarını
araştırmazdı Tecessusu, başkalarının kusurlarını ve gizli hallerini merak etmeyi bile yasaklamıştı Ağzından asla kotu soz cıkmazdı Kimsenin hatasını yuzune vurmazdı Kimseye ismiyle ihtar etmez, gorduğu hataları Halk şoyle yapıyordiyerek kimsenin ismini vermeden tenkit eder, hatayı duzeltirdi
O, cok merhametli idi Uhud Savaşında tepesine kılıclar yağarken bile; Ya Rabbi! Bu insanları affet, cunku onlar ne yaptıklarını bilmiyorlardiye dua ediyordu O, kendi nefsi icin hic kimseden intikam almamıştır Hicbir kole ve cariyeye vurmamıştır Hatta bir hayvana bile dokunmamıştır
Allah Rasulu, butun insan soyuna, kucuklere ve yaşlılara karşı şefkat ve merhamet doluydu Birgun torunlarını opup okşarken bir bedevi huzuruna gelmişti Evlat şefkatinden mahrum olan bu adam gorduğu manzaraya duyduğu hayretini gizleyemedi ve Benim on cocuğum var, bunlardan hicbirini opmuş değilimdedi Hz Peygamber: Cenabı Hak senin kalbinden merhameti sokup atmışsa ben ne yapayım?buyurdu ve ilave etti: Merhamet etmeyene, merhamet edilmez
Bir defasında ashabı kiram, Hz Peygamber ’in va ’z u nasihatını purdikkat dinlerken O ’nunla goruşmek isteyen yaşlıca bir zat kalabalık arasından Rasulullah ’a yaklaşmaya cabalıyordu Peygamberimizin sohbetini bolen bu ihtiyara yol acmada biraz ağır davranan ashabın bu tavrı, gozunden kacmayan rahmet ve merhamet peygamberi, derhal onları ikaz etti: Kucuklerimize
şefkat, buyuklerimize saygı gostermeyen bizden değildir
Mekke ’nin fethi gercekleştikten sonra, Hz Peygamber, Safa tepesine cıkarak yuksekce bir yerde durdu Yeni musluman olanlar oraya gelip, biat ettiler Hz EbU Bekir ’in babası EbU Kuhafe, piri fani olduğu halde, henuz musluman olmamıştı Gozlerinin feri kalmamış, yolunu goremiyordu Oğlu Ebu Bekir ihtiyar babasının elinden tutarak Peygamber ’in huzuruna
getirdi Herkese karşı saygı gosteren buyuk Peygamber: İhtiyarı nicin buralara kadar zahmete koştun? O ’nu kendi halinde bıraksaydın, biz onun ayağına giderdik, dedi Onu onune oturttu Elini goğsunun uzerine koyarak ona İslam ’ı telkin etti İşte O, yaşlılara boyle muamele ederdi
O, cok alcak gonullu idi Bir gun huzurunda korkudan titreyen bir adama şoyle demişti: Arkadaş titreme! Ben kral değilim, Kureyş ’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum TevazU ve sadelik, O ’nun ahlakının ozuydu Ashabına şoyle derdi:
Hristiyanların Hz İsa ’yı aşırı derecede methettikleri gibi, siz de beni medihte ileri gitmeyin Ben Allah ’ın bir kuluyum Benim hakkımda Allah ’ın kulu ve RasUlu deyin
Bir defa asasına dayanarak ashabının yanına geldi Ashab hemen ayağa kalktılar O, bu hareketten memnun kalmadı ve şu nasihatte bulundu: Yabancıların birbirini ta ’zim icin yaptıkları gibi yapmayın ve bana ayağa kalkmayın
Ashabıyla oturup konuşur, tatlı tatlı sohbet ederdi Hatta onlarla şakalaştığı olurdu Gorduğu cocukları sever, onları okşar, kucukleri kucağına alırdı Hur, kole, zengin, yoksul, her kim olursa olsun, butun insanlar O ’nun nazarında musavi idi
Herkesin hatırını guder, gonlunu alırdı Medine ’nin kenar mahallelerindeki hastaları ziyaret ederdi Rastladığı kimsenin ona selam vermesini beklemez, ondan once selam verirdi Aranızda selamı yayın ki birbirinizi seversinizderdi Ashabına elini uzatıp musafaha yapar, ellerini sıkar, hal ve hatırlarını sorardı Namazda bulunduğu sırada bile birisi yanına gelecek
olursa, onu bekletmemek icin namazını kısa keser, selam verip onun ihtiyacını sorar, dileğini oğrenirdi Herkese tatlı soz, guler yuz gosterirdi Dudaklarında daima tatlı bir tebessum dolaşırdı Sevgili Peygamberimiz ornek aile reisi idi Hanımlarına ve cocuklarına karşı gorevlerini en iyi şekilde yerine getirirdi O ’nun evi ornek bir evdi, hanesinde her zaman burcu burcu mutluluk kokardı Aile fertlerine karşı gayet şefkatli ve merhametli idi
Nitekim Hz Peygamber ’e Medine hayatı boyunca on yıl hizmet eden ve O ’nun aile hayatını en iyi bilenlerden biri olan Enes
b Malik (RA) şoyle der: Aile fertlerine karşı, Hz Muhammed ’den daha şefkatlisini gormedim
Peygamber Efendimiz kadınlara karşı guzel davranılmasını emrederdi Bir hadislerinde: Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı iyi davranınızdırbuyurmuşlardır Kendisi de hanımlarına karşı gayet guzel ve nazik davranırdı
Sevgi ve şefkat duyguları O ’nun butun varlığını kaplamıştı Muhtac bir kimse gordu mu, ici sızlardı Onu kendi nefsine ve ailesine tercih ederdi Her muhtac olanı gozetip, ihtiyacını karşılamaya calıştığından evinde birikmiş, saklanmış bir şey bulunmazdı İsteyene verirdi Evinde yoksa odunc alıp verir, muhtacları boş cevirmezdi Vefat ettiği zaman zırhı, bir
yahUdide rehin olarak bulunuyordu
O, son derece tevazu sahibiydi Hizmetcisiyle yemek yer, onlarla oturup sohbet ederdi Gelen misafirlerine kendisi hizmet ederdi Habeş kralı tarafından bir heyet gonderilmişti Onlara bizzat hizmet etmeye başladığını goren ashabı:
Ey Allah ’ın Rasulu, siz bırakın biz hizmet edelim, dediler O, şu cevabı verdi: Bunlar bizim ashabımıza ikram ettiler İlk muhacirleri hoş karşıladılar Ben onlara bunun karşılığını bizzat vermek isterimO, işte boyle vefalı idi Ve herkesi de daima hayırla anardı
Beşeriyetin şefkat ve merhamete daha muhtac olan sınıfına, yoksullara, zavallılara karşı kalbi son derece yumuşaktı Onların kırık ve mahzun gonullerini almayı en buyuk fazilet bilirdi Hele masUm yavrucukları, kucuk cocukları daima sever, okşardı Kızlarının cocukları namaz kılarken ustune tırmanırlar, O bunlara bir şey demezdi
Onun sevgisi yalnız insanları kucaklayan bir sevgi değildi Bu hudutsuz sevgi, hayvanları bile şefkatından mahrum bırakmıyordu O, hayvanlara, butun canlılara karşı son derece şefkatliydi İceri girmek icin kapısında seslenen bir kediye, kapısını kendi eliyle acıp, onu iceri alırdı Hastalığa yakalanmış bir horozun tedavisiyle canla, başla uğraşmıştı Atını kendisi tımarlayıp okşardı Susuz kalmış bir kopeğe ayakkabıyla kuyudan su cekip veren kimseyi Cennet ’le mujdelemişti Bir kediyi ac bırakan kadının bu yuzden azaba dUcar olacağını bildirmişti Bitki ve ağac sevgisini ehemmiyetle tavsiye ederdi Susuz kalmış bir ağacı sulayan kimseye Yuce Allah ’ın ecir ve mukafat vereceğini haber vermiştir Her can taşıyana şefkat ne guzel bir şeydir İşte, butun alemlere rahmet olarak gonderilen Sevgili Peygamberimiz bilumum alemleri kucaklayan
bir sevgi ve şefkatle insanlığa yepyeni bir ders vermiştir Yeni bir medeniyet ruhu getirmiştir Ve O, alemlere rahmet olarak gonderildiğini bilfiil isbat etmiştir O ’nun tebliğ ettiği İslam Dini ’nin nurları insanlığın yolunu aydınlatan bir meş ’ale halinde dunyanın her tarafına sacılmıştır
O, asla kaba ve ufku dar değildi O ’nun gonlu hep iyilik icin carpardı Taif ’te uğradığı ağır hakaretlerden sonra sığındığı bir uzum bağında, Ya Rabbi, beni kime emanet ediyorsun?diye hayatının en dokunaklı duasını yaptığında; Eğer isterse, o insanların uzerine dağları yıkabileceğinisoyleyen Cebrail ’e; yaşlı gozlerle şoyle demişti: Hayır! Ben bunu
istemem Bunun yerine Allah, onların sulbunden sadece Allah ’a ibadet eden ve O ’na hicbir şeyi ortak koşmayan bir nesil cıkarabilir Ben Rabbimden onu isterim
O, hep guler yuzlu idi Karşısındakine daima guven telkin ederdi Meşhur yahudi alimi Abdullah b Selam, O ’nun mubarek yuzunu gorduğunde; Bu yuz yalancı yuzu olamazdiyerek musluman olmuştu Bir muminin, din kardeşini guler yuzle karşılamasını dahi, ibadet ve hayır telakki etmiştir
O, son derece doğru sozlu ve guvenilir biriydi Daha Peygamber olmadan elEminunvanını almıştı Muşrikler O ’na inanmadıkları halde, O ’nun doğruluğunu bildikleri icin en kıymetli şeylerini, O ’na emanet ederlerdi O da Mekke ’den hicret ederken bu emanetleri sahiplerine vermek uzere Hz Ali ’yi geride bırakmıştı
Duşmanın şahitliği, şahitliklerin en makbuludur denir Hz Peygamber ’e butun omru boyunca duşmanlıktan geri kalmayan EbU Cehil, O ’nun doğruluğunu itiraf etmekten kendini alamamış ve şoyle demiştir: Biz sana asla yalancı demiyoruz Cunku senin ne kadar doğru sozlu ve guvenilir olduğunu biliyoruz Fakat biz; Allah ’tan getirdiğin ayetleri inkar ediyoruzBunun uzerine Yuce Allah; O ’nlar, seni yalanlayamıyorlar, fakat, o zalimler, Allah ’ın ayetlerini inkar ediyorlarayetini indirmişti
İşte bu vasıflarıyla O, dost ve duşman herkesin sevgi ve guvenini kazanmıştı Hz Hamza (RA)ın ciğerlerini sokup boynuna gerdanlık yapan EbU Sufyan ’ın karısı Hind ’in şu sozleri ne kadar manidardır Ey Muhammed! Bugune kadar yeryuzunde en cok nefret ettiğim yer senin yanındı Fakat bugun, yeryuzunde en cok sevdiğim yer, senin yanında olmaktır
Hz Peygamber ’in ornek alınması gereken yonlerinden biri de, O ’nun insana verdiği değerdir O ’nun cok buyuk bir dikkatle koruduğu yegane varlık, insandı O, her şeyi insan icin, insanın mutluluğu icin yapardı Bunun icindir ki O, savaşa duşmanı imha etmek icin değil, onları ihya etmek, hidayete ulaştırmak icin giderdi Once psikolojik savaşlarla duşmanı yıpratır,
mukavemet gucunu kırar, sonra da kan dokmeden teslim alırdı Cunku O, aynı zamanda Rahmet Peygamberiidi O ’nun harp esirlerine karşı tutumu ise, ayrı bir guzellik arzeder Bedir ’de esir alınan EbU Aziz, daha sonra esaret gunlerini şoyle anlatır: Muslumanlar bana oyle iyi davranıyorlardı ki, bundan utanc duyuyordum Yemek zamanı gelince, butun
ekmek ve katıklarını bana verirler, kendileri su ve hurma ile yetinirlerdi Doğru durust elbiseleri yoktu, ama en iyi elbiselerini bana verirlerdi Cunku Peygamber, onlara esirlere iyi muamele edilmesini emretmişti
İnsanlık 14 asırdan bu yana hayli mesafe katetti Duşuncesi, kulturu, medeniyeti son derece gelişti Ama Hz Peygamberin koyduğu esasların ve yaşadığı hayatın bir orneğini henuz vucuda getiremedi O ’nun esirlere yaptığı insani muamele ile, gunumuz siyasi ve askeri guclerinin, hem de bircok uluslar arası antlaşmalara rağmen onlara yaptığı muameleyi mukayese
edersek, Hz Peygamber ’in insani yonu ile, gunumuzde humanist gecinenlerin insanlığı arasındaki farkı acık bir şekilde gormek mumkundur Gunumuzde esirlere yurekler urperten işkenceler yapılır, kolkemik kırılırken, Hz Muhammed, Uhud ’da aldığı 6000 esiri karşılıksız serbest bırakıyor, ustelik herbirine birer de elbiselik veriyordu
O, savaşta bile, haddi aşmamayı, kimseye zulmetmemeyi, cocuklara, yaşlılara ve kadınlara asla dokunmamayı, duşmana ait dahi olsa hayvanları telef etmemeyi, meyveli ağacları kesmemeyi emreden bir Rahmet Peygamberi idi O ’nun savaşı bile imha değil, ihya gayesini taşırdı O, savaşı bile rahmete donuşturen bir Allah elcisiydi Bunun icindir ki O, her yonuyle insanlığın
en buyuk murşidi ve insanca hayatın ideal orneğidir
Hz Peygamber, hem fakirler icin ve hem de zenginler icin cok guzel bir ornektir O, fakirliği hicbir zaman isyan sebebi gormez, hele hele başkasının malına ve hakkına tecavuz icin asla bir gerekce saymazdı Bu itibarla O ’nun durumu fakirler icin guzel bir ornek teşkil eder
Hz Peygamber, aynı zamanda zenginler icin de eşsiz bir ornektir O, hayatında bir defa olsun Yokve Hayırdememiştir Yokluğuna rağmen bulup, buluşturur, eline gecen her şeyi muhtaclara dağıtırdı Şoyle buyururdu: Fakirleri arayınız, onları gorup gozetiniz Zira siz, ancak fakirler sayesinde yardım goruyor ve rızıklandırılıyorsunuz
Beşeri munasebetlerinden ve hayatının ceşitli yonlerinden kısa cizgiler sunduğumuz Hz Peygamber ’in hayatı etraflı bir şekilde incelendiğinde gorulecektir ki, O, herkes icin en mukemmel rehber, en guvenilir ornektir Hangi işin ehli olursa olsun her insan, O ’nun hayatında kendisi icin mukemmel ornekler bulacaktır