iltasyazilim
FD Üye
Şehvetin en fazla galeyanda olduğu geçlik yıllarını iffetle geçiren, yirmibeş yaşına geldiğinde ise kendisinden onbeş yaş büyük olan 40 yaşındaki Hz Hatice ile evlenip 30 sene bir hanımla yaşayan bir insana şehvetine düşkündü şeklinde ittihamda bulunmanın akılla, insafla ve gerçekle ilgisi olmadığı açık bir gerçektir
Misyo Miyor ; Muhammed'in Hayatıadlı eserinde diyor ki :
Elimizdeki bütün kaynaklar müttefiktirler ki, Muhammed gençliğinde çok namuskar ve edebte emsali görülmeyen bir kimse imiş
Resulullah efendimiz, önce 25 yaşında iken, 40 yaşında dul bir kadın olan Hz Hatice ile evlendi 25 yıl onunla yaşadı Peygamber efendimiz, ilk zevcesi Hz Hatice hayatta iken başkası ile evlenmedi
55 yaşında iken, Hz Hatice’nin vefatından uzun bir müddet sonra, Allahü teâlânın emri ile Hz Âişe’yi nikahladı
Hayatının hiçbir devresinde şübhe uyandıran bir davranışı görülmemiştir Özel hayatı gün gibi ortadadır
Çok Evliliğin Sebepleri
1) Eşler arasında, yaşlı, orta yaşlı ve gençler bulunması itibarıyla, bu devre ve dönemlerin hepsine ait çeşitli dini hükümler bina ediliyor Ve bizzat Peygamber (sav) hânesi içinde bulunan bu pâk eşler sayesinde uygulama imkânı buluyordu
2) Eşlerin her birerleri, çeşitli kabilelerden olması sebebiyle, evvelâ o kabileler arasında; sonra da Efendimizin (ASM) muazzez şahsiyetiyle akrabalık bağının kurulduğu bütün cemaatler içinde, köklü bir sevgi ve alâkaya yol açılıyordu Her kabile ve oymak, O’nu, kendinden biliyor, din hissinin yanında, cibillî bir akrabalık bağıyla O’na karşı derin bir alâka hissediyordu
3) Her kabileden aldığı kadın, O’nun hayatında ve ebedi aleme göçmesinden sonra, kendi cemaati arasında çok ciddî dinî hizmete vesile olabiliyor; uzak yakın bütün akrabalarına, Efendimizin (ASM) gizli ve aşikâr bütün sünnetleri ve dini hükümler noktasında tercümanlık yapıyordu Bu sayede O’nun kabilesi de, kadın ve erkeğiyle, Kur’ân’ı, tefsiri, hadîsi ondan öğreniyor ve dinin ruhuna vâkıf olabiliyordu
4) Bu evlilikler vasıtasıyla, Peygamber Efendimiz (ASM), âdeta bütün Arap Yarımadası ile yakınlık tesis etmiş gibi, her hânenin, teklifsiz misafiri hâline gelmişti Herkes bu yakınlık vasıtasıyla O’na yaklaşabiliyor ve dinîn emirlerini öğrenme fırsatını buluyordu Aynı zamanda bu ayrı ayrı aşiretlerin her biri, bir çeşit, kendini O’na yakın sayıyor ve bununla iftihar ediyordu Mahzumoğulları, Ümmü Seleme vasıtasıyla; Emevîler, Ümmü Habîbe vasıtasıyla; Hâşimîler, Zeynep bintü Cahş (ra) vasıtasıyla kendilerini ona yakın kabul edip, bahtiyar sayıyorlardı
5) İslamın kadınlara anlatılmasında ve kadınlar arasında yayılmasında peygamberimizin eşleri büyük rol oynamıştır…Müşrik ve kafirlerin peygamberimize iftira için fırsat kolladığı bir ortamda ‘’evlilik’’ onların bu iftiralarını bitiriyordu…Ve islamın kadın erkek ilişkilerine dair hükümleri peygamberimizin eşleri aracılığı ile diğer kadınlara anlatılıyor ve müşriklere iftira imkanı kalmıyordu…
6)Kadınlara ait yüzlerle ince bilgileri, kadınlara, mübarek hanımları yolu ile bildirdi Hanımı bir tek olsaydı, bütün kadınların ondan sorması güç ve hatta imkansız olurdu
Misyo Miyor ; Muhammed'in Hayatıadlı eserinde diyor ki :
Elimizdeki bütün kaynaklar müttefiktirler ki, Muhammed gençliğinde çok namuskar ve edebte emsali görülmeyen bir kimse imiş
Resulullah efendimiz, önce 25 yaşında iken, 40 yaşında dul bir kadın olan Hz Hatice ile evlendi 25 yıl onunla yaşadı Peygamber efendimiz, ilk zevcesi Hz Hatice hayatta iken başkası ile evlenmedi
55 yaşında iken, Hz Hatice’nin vefatından uzun bir müddet sonra, Allahü teâlânın emri ile Hz Âişe’yi nikahladı
Hayatının hiçbir devresinde şübhe uyandıran bir davranışı görülmemiştir Özel hayatı gün gibi ortadadır
Çok Evliliğin Sebepleri
1) Eşler arasında, yaşlı, orta yaşlı ve gençler bulunması itibarıyla, bu devre ve dönemlerin hepsine ait çeşitli dini hükümler bina ediliyor Ve bizzat Peygamber (sav) hânesi içinde bulunan bu pâk eşler sayesinde uygulama imkânı buluyordu
2) Eşlerin her birerleri, çeşitli kabilelerden olması sebebiyle, evvelâ o kabileler arasında; sonra da Efendimizin (ASM) muazzez şahsiyetiyle akrabalık bağının kurulduğu bütün cemaatler içinde, köklü bir sevgi ve alâkaya yol açılıyordu Her kabile ve oymak, O’nu, kendinden biliyor, din hissinin yanında, cibillî bir akrabalık bağıyla O’na karşı derin bir alâka hissediyordu
3) Her kabileden aldığı kadın, O’nun hayatında ve ebedi aleme göçmesinden sonra, kendi cemaati arasında çok ciddî dinî hizmete vesile olabiliyor; uzak yakın bütün akrabalarına, Efendimizin (ASM) gizli ve aşikâr bütün sünnetleri ve dini hükümler noktasında tercümanlık yapıyordu Bu sayede O’nun kabilesi de, kadın ve erkeğiyle, Kur’ân’ı, tefsiri, hadîsi ondan öğreniyor ve dinin ruhuna vâkıf olabiliyordu
4) Bu evlilikler vasıtasıyla, Peygamber Efendimiz (ASM), âdeta bütün Arap Yarımadası ile yakınlık tesis etmiş gibi, her hânenin, teklifsiz misafiri hâline gelmişti Herkes bu yakınlık vasıtasıyla O’na yaklaşabiliyor ve dinîn emirlerini öğrenme fırsatını buluyordu Aynı zamanda bu ayrı ayrı aşiretlerin her biri, bir çeşit, kendini O’na yakın sayıyor ve bununla iftihar ediyordu Mahzumoğulları, Ümmü Seleme vasıtasıyla; Emevîler, Ümmü Habîbe vasıtasıyla; Hâşimîler, Zeynep bintü Cahş (ra) vasıtasıyla kendilerini ona yakın kabul edip, bahtiyar sayıyorlardı
5) İslamın kadınlara anlatılmasında ve kadınlar arasında yayılmasında peygamberimizin eşleri büyük rol oynamıştır…Müşrik ve kafirlerin peygamberimize iftira için fırsat kolladığı bir ortamda ‘’evlilik’’ onların bu iftiralarını bitiriyordu…Ve islamın kadın erkek ilişkilerine dair hükümleri peygamberimizin eşleri aracılığı ile diğer kadınlara anlatılıyor ve müşriklere iftira imkanı kalmıyordu…
6)Kadınlara ait yüzlerle ince bilgileri, kadınlara, mübarek hanımları yolu ile bildirdi Hanımı bir tek olsaydı, bütün kadınların ondan sorması güç ve hatta imkansız olurdu