Pilav dağının efsanesi
pilav dağı nerededir
Haremtepe Koyu'nun Madenli'ye bakan tarafında yuksek bir dağ vardır: Pilav Dağı
Efsaneye gore Istanbul Boğazı acılmadan once cevre denizle kaplı imiş Sular Buyukdere yonunden Haremtepe eteklerine kadar gider, yerden 150 metre kadar yukseklerde bulunan kayalara cıkarmış O zamanlarda gemiler buralara gelir, Palamar adı verilen kayalıklardaki demir halkalara bağlanırmış Istanbul Boğazı acılınca sular cekilmiş, demir halkalar da gorunmez olmuş Bu halkaların bulunduğu yerde Kataraklı ya da Katarahlı Deresi'nin yatağı varmış (1)
Palamar Kayası'nda demir halka bulunup bulunmadığı hususunda ceşitli rivayetler anlatılır Bu konuda Rıdvan Bayraktar şoyle diyordu:
Pilav Dağı'na cıkardım, atmaca tutardım, denizi, her taraftan seyrederdim Palamar Kayası'na indim, oyle bir demir gormedim Bir taş var, ama, kayanın kenarında demir gormedim Gemi bağlandığına kanaat getirdim, demirin başına gidemedim Bir şey gordum, ama, taş mı, demir mi, ayırdedemedim Bu kaya dağın obur yuzundedir Oradan Madenkoyu'ne inilir
Pilav Dağı'nın Madenkoyu tarafında dirsek gibi gorunen demir halkalar bulunduğunu, eskiden gemilerin buraya bağlandığını soyliyenlere raslanır Bu kayalara, yukarıdan inilemediği, aşağıdan da cıkılamadığı icin, arı kovanı bağlanamaz Pilav Dağı eskidenberi fundalıktır
1651989 gunu Sabri Bayraktar'la birlikte Madenli'de, yukarıda değinilen kayaların karşısında oturuyorduk Yanımıza gelen yaşlı bir yurttaş, 50 yıl kadar once 90 yaşlarında olen bir kişinin karşı kayalarda demir halkalar gorduğunu anlattığını nakletti Sabri Bayraktar da aynı kayalarda demir halkalar gormuştu
Yeşillikler arasındaki cıplak kayaların yerden yuksekliğinin 150 metre kadar olduğu tahmin edilebilir Yanımızda bulunanlardan 3040 yaşlanndaki bir yurttaş ise, atmaca beklerken buralarda dolaştığını, ancak demir halka gormediğni soyledi Dağda, demir halkaların bulunduğu rivayet edilen yerde cam parcalarına raslandığını anlatanlar olmuştur
Pilav Dağı adının dikkate değer bir hikayesi vardır Cayeli'nin Yenipazar Mahallesi'nde, Pazarbaşı'ndan yukarıya doğru dik olarak cıkan yolun uzerindeki tepeye (Dancim'in Tepesi) denir Burada oturan Dancim, Cinanoğlu Ali Efendi'nin kardeşi ya da amcasının oğlu imiş Dancim'in şeyh ya da erenlerden olduğu soylenir
Dancim, Pilav Dağı'na cıkar, pilav pişirirmiş Dağın adı oradan kalmış
Dancim hakkında başka hikayeler de anlatılır
Dancim'in buyuk bir değeneği varmış Daneim bu değenekle acık havada daire cizer, sonra ortasına gecer:
Allah Hu
diye Hu ceker, arkasından değenekle cizdiği dairenin ortasında otururmuş Yağmur yağdığı zaman onun cizdiği dairenin icine su duşmezmiş
Dancim kırk dul karı diye gezermiş
Cafer Paşa değirmeni civarında inceleme yaparken Pilav Dağı efsanesinin benzerine rasladım
Anlatıldığına gore karayolları yapılırken kazılan yerlerden mapolar, deniz cakıl taşları cıktı Mapo, demire benziyen kalın, curumuş madde anlamına gelir Eskiden gemilerin bu mapolara bağlandığı soylenir; Pilav Dağı'nda olduğu gibi Yine Pilav Dağı'na benzer şekilde, Karadeniz Boğazı acıldğı zaman sular buralardan da cekilmiş Her iki efsaneden anlaşılacağı uzere Karadeniz Boğazı sonradan acılmış O zamana kadar' yorede, şimdi cok icerlerde ve yukseklerde kalan yerlere kadar gemiler işliyormuş
Suleyman Kazmaz,
Cayeli, Gecmişl Gunler ve Halk Kulturu, Ankara,
Turk Halk Kulturunu Araştırma ve Tanıtma Vakfı Yaınları No:41994
Derleme tarihi: 971989
(1) Rize'nin Kale Mahallesi'nin batı tarafına duşen vadideki bir yerin adı (Katarahtı)dır
pilav dağı nerededir
Haremtepe Koyu'nun Madenli'ye bakan tarafında yuksek bir dağ vardır: Pilav Dağı
Efsaneye gore Istanbul Boğazı acılmadan once cevre denizle kaplı imiş Sular Buyukdere yonunden Haremtepe eteklerine kadar gider, yerden 150 metre kadar yukseklerde bulunan kayalara cıkarmış O zamanlarda gemiler buralara gelir, Palamar adı verilen kayalıklardaki demir halkalara bağlanırmış Istanbul Boğazı acılınca sular cekilmiş, demir halkalar da gorunmez olmuş Bu halkaların bulunduğu yerde Kataraklı ya da Katarahlı Deresi'nin yatağı varmış (1)
Palamar Kayası'nda demir halka bulunup bulunmadığı hususunda ceşitli rivayetler anlatılır Bu konuda Rıdvan Bayraktar şoyle diyordu:
Pilav Dağı'na cıkardım, atmaca tutardım, denizi, her taraftan seyrederdim Palamar Kayası'na indim, oyle bir demir gormedim Bir taş var, ama, kayanın kenarında demir gormedim Gemi bağlandığına kanaat getirdim, demirin başına gidemedim Bir şey gordum, ama, taş mı, demir mi, ayırdedemedim Bu kaya dağın obur yuzundedir Oradan Madenkoyu'ne inilir
Pilav Dağı'nın Madenkoyu tarafında dirsek gibi gorunen demir halkalar bulunduğunu, eskiden gemilerin buraya bağlandığını soyliyenlere raslanır Bu kayalara, yukarıdan inilemediği, aşağıdan da cıkılamadığı icin, arı kovanı bağlanamaz Pilav Dağı eskidenberi fundalıktır
1651989 gunu Sabri Bayraktar'la birlikte Madenli'de, yukarıda değinilen kayaların karşısında oturuyorduk Yanımıza gelen yaşlı bir yurttaş, 50 yıl kadar once 90 yaşlarında olen bir kişinin karşı kayalarda demir halkalar gorduğunu anlattığını nakletti Sabri Bayraktar da aynı kayalarda demir halkalar gormuştu
Yeşillikler arasındaki cıplak kayaların yerden yuksekliğinin 150 metre kadar olduğu tahmin edilebilir Yanımızda bulunanlardan 3040 yaşlanndaki bir yurttaş ise, atmaca beklerken buralarda dolaştığını, ancak demir halka gormediğni soyledi Dağda, demir halkaların bulunduğu rivayet edilen yerde cam parcalarına raslandığını anlatanlar olmuştur
Pilav Dağı adının dikkate değer bir hikayesi vardır Cayeli'nin Yenipazar Mahallesi'nde, Pazarbaşı'ndan yukarıya doğru dik olarak cıkan yolun uzerindeki tepeye (Dancim'in Tepesi) denir Burada oturan Dancim, Cinanoğlu Ali Efendi'nin kardeşi ya da amcasının oğlu imiş Dancim'in şeyh ya da erenlerden olduğu soylenir
Dancim, Pilav Dağı'na cıkar, pilav pişirirmiş Dağın adı oradan kalmış
Dancim hakkında başka hikayeler de anlatılır
Dancim'in buyuk bir değeneği varmış Daneim bu değenekle acık havada daire cizer, sonra ortasına gecer:
Allah Hu
diye Hu ceker, arkasından değenekle cizdiği dairenin ortasında otururmuş Yağmur yağdığı zaman onun cizdiği dairenin icine su duşmezmiş
Dancim kırk dul karı diye gezermiş
Cafer Paşa değirmeni civarında inceleme yaparken Pilav Dağı efsanesinin benzerine rasladım
Anlatıldığına gore karayolları yapılırken kazılan yerlerden mapolar, deniz cakıl taşları cıktı Mapo, demire benziyen kalın, curumuş madde anlamına gelir Eskiden gemilerin bu mapolara bağlandığı soylenir; Pilav Dağı'nda olduğu gibi Yine Pilav Dağı'na benzer şekilde, Karadeniz Boğazı acıldğı zaman sular buralardan da cekilmiş Her iki efsaneden anlaşılacağı uzere Karadeniz Boğazı sonradan acılmış O zamana kadar' yorede, şimdi cok icerlerde ve yukseklerde kalan yerlere kadar gemiler işliyormuş
Suleyman Kazmaz,
Cayeli, Gecmişl Gunler ve Halk Kulturu, Ankara,
Turk Halk Kulturunu Araştırma ve Tanıtma Vakfı Yaınları No:41994
Derleme tarihi: 971989
(1) Rize'nin Kale Mahallesi'nin batı tarafına duşen vadideki bir yerin adı (Katarahtı)dır