iltasyazilim
FD Üye
Katil ruhlu, doyumsuz ve kana susamış Diğer hiçbir hayvan bu yağmacılar dek canavarlaştırılıp lanetlenmemiş yine de adaletsizlik etmemek gerekiyor; piranhalar bizim bildiğimiz gibi değiller
Kurbanının hiç şansı yoktu Hayvanat bahçesinde piranhalar için ayrılan havuzda saniyelik bir zorluk yaşandı Alabalık havuza atılır atılmaz, katil balıklar üzerine çullandılar İçlerinden biri, kaçmakta olan balığın sırtından ceviz büyüklüğünde bir tutam kopardı İşte sinyal gelmişti Avlanma güdüsü ve karın doyurma hırsının yarattığı kamçılayıcı etkiyle, birincil gruptan altı piranha daha saldırıp balığın her yerinden et parçaları kopardılar Karın bölgesi yırtılmıştı, lakin hayat savaşı veren alabalık, içgüdüsel olarak son bir hücum yapmış ve ellerinden kurtulmuştu Aynı anda 20 üyelik ikinci bir piranha sürüsünün saldırısına uğradı Minik et ve bağırsak parçaları, yeni piranhaları da içine çeken bulanık bir buluta dönüştü Yağmacıların sözde hırstan gözleri dönmüştü Biraz sonra kurbandan geriye doğru hiçbir şey kalmamıştı Suyun içindeki sesler dindi, piranhalar yavaş yavaş sakinleşti
Piranhanın yemlenmesine tanık olan biri, bu anı ömrü her tarafında unutmayacaktır O lahza yaşanan duygular, insanda nefret uyandıran çağrışımlar yaratıyor Dracula ve beyaz köpekbalığı hariç, diğer hiçbir yaratık bu değin kötü bir üne sahip değil Güney Amerika'da yaşayan bu yırtıcı balığın sadece adı bile insanların tüylerini diken diken etmeye yetiyor
Piranhalar hakkında kendilerine ulaşan ilk haberler, Avrupalıların kanını dondurmuştu 1553'te İspanyol istilacı Francisco Pizarro'nun Amazon havzasında yaptığı yağmalama seferine eşlik eden bir papaz, Kurşun ve saçmayla yaralanan Kızılderililer, çığlık çığlığa kanodan nehre düşüyorlardı Düştükleri noktada, nehirdeki canavar piranhalar göre parçalanarak biriki dakika içinde iskelete dönüştürüldülerdiye anlatmıştı, Öyle görünüyor ama, din ad****** yırtıcı balıkların vahşeti, silahlı Hıristiyanların Kızılderililere uyguladığı vahşetten daha fazla etkilemişti
Üstü kaşınmış küçücük bir sivrisinek ısırığı bile, testere dişli hayvanın ilgisini sıcak kanlı avlara çekmek için yeterli Yıkanmak için nehrin ılık suyuna girmiştim ki, çıplak olarak sudan fırlayıp kendimi nehrin kıyısına zorlama attım: Sivrisinek ısırdığı için kaşıdığım yerden bacağımı bir piranhanın ısırdığını ayrım etmiştimdiyor, 30 Mart 1859'da Guyana ’da bu olayı yaşayan Alman analist Carl Ferdinand Appun
Piranhalar sanki cehennemden çıkıp gelen canavarlar gibi Peki gerçekten de bunlar insanları bile yiyen katil balıklar mı? 30 yıl boyunca bu tropik yırtıcılar üzerinde araştırma yapan Alman biyolog Wolfgang Schulte, piranhaların canavarlaştırılarak abartılmasını saflık olarak nitelendiriyor Oysa, onları günahsız, millet için hiçbir risk yaratmayan balıklar olarak göstermenin de yanlış olduğunu düşünüyor Reel, tam bu iki tanımlamanın ortasında yer alıyor
Güney Amerika'da, çoğunlukla ufak balıklar, çalı karidesleri, leş veya böceklerle beslenen 30 piranha türü yaşıyor Ve bunların içinde sıcak kanlı canlıları görmezden gelemeyenlerin sayısı fakat bir elin parmakları değin, kırmızı ve siyah piranhaların (en tehlikeli olarak aşina türler) bulunduğu çok eksik bir birim Bir yavru balıkçıl kaza ile yuvasından düşüp çaresizce suyun içinde çırpınmaya başlamıştı Sinyali alarak toplanan balık sürüsünün yarattığı saniyelik karmaşanın peşinde geriye sadece tüyler kalmıştıdiye anlatıyor gözlemlerini Schulte Yaşlandıkça renklerinde köklü değişiklikler meydana gelen piranhaları, Schulte bile türlerine ayırmak konusunda zorlanıyor Fakat, en agresif türlerin bile en büyük avını genelde leşler oluşturuyor Canlı memeli hayvanlara veya insanlara fazla nadir saldırıyorlar; çoğunlukla de kuraklık dönemlerinde yaşam alanlarının daralmasıyla ya da bu canlıların kanayan bir yaraları olduğu takdirde İşte o zaman, o ürkütücü parçalama sesleri başlıyor ve ortaya meydana çıkan kan kokusu daha başkalarını da buraya çekiyor
Amazon Nehri'nin alt kolları 30'a yakın piranha türünün de anavatanı Bu türlerin aralarında dört parça başına, kuraklık baş gösterdiğinde sıcak kanlı canlılara da saldırabiliyor Yağmur mevsimlerinde yeterli beslenme olduğu için balıklar da ağırbaşlı oluyorlar Bu dönemlerde Kızılderili çocuklar da hiç korkmadan piranhalarla dolu ırmakta eğlenebiliyorlar
Doğrusu de yırtıcı piranhaların saldırganlıkları, yılın dönemlerine göre değişiyor Bol yağmur yağan mevsimlerde, Amazon ile Orinoco'da su seviyesi 15 metre değin yükseliyor ve taşarak çevredeki toprakları da su altında bırakıyor Amazon ve kollarının doğduğu And Dağları'nda karlar eriyip, dünyanın en büyük nehrini doldurunca, çevredeki tropik ormanlar bile su aşağı kalıyor Daha önce kuşların tünedikleri ağaç tepelerinin üstünden, bu dönemlerde kanoyla geçiliyor; ağaçların dalları arasında da balıklar yüzüyor
Bölgedeki sık ormanlar, koşullara harmoni sağlamış: suyun aşağı kaldığı dönemde de ağaçlar yapraklarını dökmüyorlar Piranhalar için bile çokça gıda seçeneği oluyor bu dönemde Yerliler bunu biliyor ve bu mevsimlerde hiç üzüntü duymadan rahatlıkla yıkanıyor ya da yüzüyorlar Piranhalarla doymuş Orinoco'da zenginler su kayağı yapıyorlar Turist kayıklarına rehberlik eden yerliler, maceraperest tatilciler piranha avlarken suya atlayıp yüzüyorlar
Oysa bu görüntü verimsiz mevsimlerin gelmesiyle birlikte değişiyor Minik nehirler, ince akıntılara dönüşüyor Büyük nehirlerin su seviyesinin düşmesiyle, baştan, içinde balıkların, kaymanların (Güney Amerika'da yaşamış bir timsah türü) ve akarsu yunuslarının tutsak kaldığı lagünler, su birikintileri ve kilometrelerce uzunlukta kıyı gölleri oluşuyor Gıda kıtlığı ve gerginlik, piranhayı doğaüstü saldırganlaştırıyor ve suyun içinde hareket eden her şey iştahını kabartıyor Her şeyden habersiz nehre su içmeye gelen atlar, inekler bir anda dudağının bir parçasını kaybedebiliyorlar Hiçbir yerli, kuraklık döneminde nehre girmeyi aklından bile geçirmez
Kızılderililer üstünde incelemeler yapan ve Amazonları en iyi tanıyan araştırmacılardan biri olan Harald Schultz, Güney Amerika'da kaldığı 20 sene içinde piranhalar göre saldırıya uğramış yalnızca 7 insan tanıdığını belirtiyor Biri açık havada diğerleri hafif yaralanmış Schultz, Avrupalıların yağmur ormanlarına ilişkin önyargılı yaklaşımlarını eleştiren alaylı bir anekdot yazmış: Babam 15 yaşındayken kendine saldırgan Kızılderililerden kurtulmak için, eski bir kanoya binerek nehirde kaçmaya çalışmış Bir zaman sonra kayık ters dönünce, yoluna yüzerek devam etmek zorunda kalmış Kıyıya ulaşıp da nehirden çıktığında sadece iskeleti kalmış Ama, o günden daha sonra yeniden başına böyle bir şey gelmedi
Piranhalarla yaşanan kazaların çoğunluğu, avlanırken meydana geliyor Yırtıcı balıklar, yağmur ormanlarında yaşayanlar için manâlı bir protein kaynağı ve leziz bir yiyecek Yakalanması tüm balıklardan daha basit Çelik telle üretilmiş bir oltayı atıp, kamışıyla suya vurarak yaralanmış bir balığı taklidini yapmake yeterli Hemencecik el büyüklüğünde bir piranha oltaya takılıyor Ufak bir sürüye rastlanırsa, dakikada bir piranha avlanabiliyor Ama balığın ağzından iğneyi çıkarırken dikkatli olmak gerekiyor Balık, barbarca çevresindeki her şeyi ısırmaya çalışırken, balıkçının parmağını da koparabiliyor Ölmüş olsa da, sinirsel refleks sebebiyle aniden ağzıyla çevreden bir şeyleri kapabiliyor Piranhaların korkutan dişleri, dudak derileriyle örtülü böylece bu hayvanlar artı dikkat çekmiyor ve sakin bir manzara sergiliyor Bu deri yukarı kaldırıldığı süre (kurutulmuş hayvanlarda rahatça görülebiliyor) ustura keskinliğindeki üçgen dişler ürpermeye yetiyor Balık ağzını kapattığında, kama şeklindeki daha aşağı ve üstteki dişler bir fermuar gibi kilitleniyor *
Kurbanının hiç şansı yoktu Hayvanat bahçesinde piranhalar için ayrılan havuzda saniyelik bir zorluk yaşandı Alabalık havuza atılır atılmaz, katil balıklar üzerine çullandılar İçlerinden biri, kaçmakta olan balığın sırtından ceviz büyüklüğünde bir tutam kopardı İşte sinyal gelmişti Avlanma güdüsü ve karın doyurma hırsının yarattığı kamçılayıcı etkiyle, birincil gruptan altı piranha daha saldırıp balığın her yerinden et parçaları kopardılar Karın bölgesi yırtılmıştı, lakin hayat savaşı veren alabalık, içgüdüsel olarak son bir hücum yapmış ve ellerinden kurtulmuştu Aynı anda 20 üyelik ikinci bir piranha sürüsünün saldırısına uğradı Minik et ve bağırsak parçaları, yeni piranhaları da içine çeken bulanık bir buluta dönüştü Yağmacıların sözde hırstan gözleri dönmüştü Biraz sonra kurbandan geriye doğru hiçbir şey kalmamıştı Suyun içindeki sesler dindi, piranhalar yavaş yavaş sakinleşti
Piranhanın yemlenmesine tanık olan biri, bu anı ömrü her tarafında unutmayacaktır O lahza yaşanan duygular, insanda nefret uyandıran çağrışımlar yaratıyor Dracula ve beyaz köpekbalığı hariç, diğer hiçbir yaratık bu değin kötü bir üne sahip değil Güney Amerika'da yaşayan bu yırtıcı balığın sadece adı bile insanların tüylerini diken diken etmeye yetiyor
Piranhalar hakkında kendilerine ulaşan ilk haberler, Avrupalıların kanını dondurmuştu 1553'te İspanyol istilacı Francisco Pizarro'nun Amazon havzasında yaptığı yağmalama seferine eşlik eden bir papaz, Kurşun ve saçmayla yaralanan Kızılderililer, çığlık çığlığa kanodan nehre düşüyorlardı Düştükleri noktada, nehirdeki canavar piranhalar göre parçalanarak biriki dakika içinde iskelete dönüştürüldülerdiye anlatmıştı, Öyle görünüyor ama, din ad****** yırtıcı balıkların vahşeti, silahlı Hıristiyanların Kızılderililere uyguladığı vahşetten daha fazla etkilemişti
Üstü kaşınmış küçücük bir sivrisinek ısırığı bile, testere dişli hayvanın ilgisini sıcak kanlı avlara çekmek için yeterli Yıkanmak için nehrin ılık suyuna girmiştim ki, çıplak olarak sudan fırlayıp kendimi nehrin kıyısına zorlama attım: Sivrisinek ısırdığı için kaşıdığım yerden bacağımı bir piranhanın ısırdığını ayrım etmiştimdiyor, 30 Mart 1859'da Guyana ’da bu olayı yaşayan Alman analist Carl Ferdinand Appun
Piranhalar sanki cehennemden çıkıp gelen canavarlar gibi Peki gerçekten de bunlar insanları bile yiyen katil balıklar mı? 30 yıl boyunca bu tropik yırtıcılar üzerinde araştırma yapan Alman biyolog Wolfgang Schulte, piranhaların canavarlaştırılarak abartılmasını saflık olarak nitelendiriyor Oysa, onları günahsız, millet için hiçbir risk yaratmayan balıklar olarak göstermenin de yanlış olduğunu düşünüyor Reel, tam bu iki tanımlamanın ortasında yer alıyor
Güney Amerika'da, çoğunlukla ufak balıklar, çalı karidesleri, leş veya böceklerle beslenen 30 piranha türü yaşıyor Ve bunların içinde sıcak kanlı canlıları görmezden gelemeyenlerin sayısı fakat bir elin parmakları değin, kırmızı ve siyah piranhaların (en tehlikeli olarak aşina türler) bulunduğu çok eksik bir birim Bir yavru balıkçıl kaza ile yuvasından düşüp çaresizce suyun içinde çırpınmaya başlamıştı Sinyali alarak toplanan balık sürüsünün yarattığı saniyelik karmaşanın peşinde geriye sadece tüyler kalmıştıdiye anlatıyor gözlemlerini Schulte Yaşlandıkça renklerinde köklü değişiklikler meydana gelen piranhaları, Schulte bile türlerine ayırmak konusunda zorlanıyor Fakat, en agresif türlerin bile en büyük avını genelde leşler oluşturuyor Canlı memeli hayvanlara veya insanlara fazla nadir saldırıyorlar; çoğunlukla de kuraklık dönemlerinde yaşam alanlarının daralmasıyla ya da bu canlıların kanayan bir yaraları olduğu takdirde İşte o zaman, o ürkütücü parçalama sesleri başlıyor ve ortaya meydana çıkan kan kokusu daha başkalarını da buraya çekiyor
Amazon Nehri'nin alt kolları 30'a yakın piranha türünün de anavatanı Bu türlerin aralarında dört parça başına, kuraklık baş gösterdiğinde sıcak kanlı canlılara da saldırabiliyor Yağmur mevsimlerinde yeterli beslenme olduğu için balıklar da ağırbaşlı oluyorlar Bu dönemlerde Kızılderili çocuklar da hiç korkmadan piranhalarla dolu ırmakta eğlenebiliyorlar
Doğrusu de yırtıcı piranhaların saldırganlıkları, yılın dönemlerine göre değişiyor Bol yağmur yağan mevsimlerde, Amazon ile Orinoco'da su seviyesi 15 metre değin yükseliyor ve taşarak çevredeki toprakları da su altında bırakıyor Amazon ve kollarının doğduğu And Dağları'nda karlar eriyip, dünyanın en büyük nehrini doldurunca, çevredeki tropik ormanlar bile su aşağı kalıyor Daha önce kuşların tünedikleri ağaç tepelerinin üstünden, bu dönemlerde kanoyla geçiliyor; ağaçların dalları arasında da balıklar yüzüyor
Bölgedeki sık ormanlar, koşullara harmoni sağlamış: suyun aşağı kaldığı dönemde de ağaçlar yapraklarını dökmüyorlar Piranhalar için bile çokça gıda seçeneği oluyor bu dönemde Yerliler bunu biliyor ve bu mevsimlerde hiç üzüntü duymadan rahatlıkla yıkanıyor ya da yüzüyorlar Piranhalarla doymuş Orinoco'da zenginler su kayağı yapıyorlar Turist kayıklarına rehberlik eden yerliler, maceraperest tatilciler piranha avlarken suya atlayıp yüzüyorlar
Oysa bu görüntü verimsiz mevsimlerin gelmesiyle birlikte değişiyor Minik nehirler, ince akıntılara dönüşüyor Büyük nehirlerin su seviyesinin düşmesiyle, baştan, içinde balıkların, kaymanların (Güney Amerika'da yaşamış bir timsah türü) ve akarsu yunuslarının tutsak kaldığı lagünler, su birikintileri ve kilometrelerce uzunlukta kıyı gölleri oluşuyor Gıda kıtlığı ve gerginlik, piranhayı doğaüstü saldırganlaştırıyor ve suyun içinde hareket eden her şey iştahını kabartıyor Her şeyden habersiz nehre su içmeye gelen atlar, inekler bir anda dudağının bir parçasını kaybedebiliyorlar Hiçbir yerli, kuraklık döneminde nehre girmeyi aklından bile geçirmez
Kızılderililer üstünde incelemeler yapan ve Amazonları en iyi tanıyan araştırmacılardan biri olan Harald Schultz, Güney Amerika'da kaldığı 20 sene içinde piranhalar göre saldırıya uğramış yalnızca 7 insan tanıdığını belirtiyor Biri açık havada diğerleri hafif yaralanmış Schultz, Avrupalıların yağmur ormanlarına ilişkin önyargılı yaklaşımlarını eleştiren alaylı bir anekdot yazmış: Babam 15 yaşındayken kendine saldırgan Kızılderililerden kurtulmak için, eski bir kanoya binerek nehirde kaçmaya çalışmış Bir zaman sonra kayık ters dönünce, yoluna yüzerek devam etmek zorunda kalmış Kıyıya ulaşıp da nehirden çıktığında sadece iskeleti kalmış Ama, o günden daha sonra yeniden başına böyle bir şey gelmedi
Piranhalarla yaşanan kazaların çoğunluğu, avlanırken meydana geliyor Yırtıcı balıklar, yağmur ormanlarında yaşayanlar için manâlı bir protein kaynağı ve leziz bir yiyecek Yakalanması tüm balıklardan daha basit Çelik telle üretilmiş bir oltayı atıp, kamışıyla suya vurarak yaralanmış bir balığı taklidini yapmake yeterli Hemencecik el büyüklüğünde bir piranha oltaya takılıyor Ufak bir sürüye rastlanırsa, dakikada bir piranha avlanabiliyor Ama balığın ağzından iğneyi çıkarırken dikkatli olmak gerekiyor Balık, barbarca çevresindeki her şeyi ısırmaya çalışırken, balıkçının parmağını da koparabiliyor Ölmüş olsa da, sinirsel refleks sebebiyle aniden ağzıyla çevreden bir şeyleri kapabiliyor Piranhaların korkutan dişleri, dudak derileriyle örtülü böylece bu hayvanlar artı dikkat çekmiyor ve sakin bir manzara sergiliyor Bu deri yukarı kaldırıldığı süre (kurutulmuş hayvanlarda rahatça görülebiliyor) ustura keskinliğindeki üçgen dişler ürpermeye yetiyor Balık ağzını kapattığında, kama şeklindeki daha aşağı ve üstteki dişler bir fermuar gibi kilitleniyor *