Pokemon Sword & Shield - İnceleme

Pokemon, oyun dünyasının en önemli serilerinden birisi olsa gerek. 8. nesil ile tanışma vaktimiz gelmişti, biraz geç olsa da davete icabet ettik ve Pokemon Sword nasıl bir oyunmuş görelim dedik.
Serinin eski takipçileri için hayal kırıklığı olan noktaları da bulunuyor tabii, ama yine de içeriği bol, eğlencesi kararında bir oyun var karşımızda. İçine bir kere girdikten sonra öyle ya da böyle kaptırıyoruz kendimizi, ne yapalım Lafı fazla uzatmadan, buyurun hep beraber bakalım bu sefer nasıl bir macera bekliyormuş bizleri…

Galar’ın efsanevi şampiyonuna rakip olabilir misin?

Pokemon oyunları genel olarak belirli bir ülkeden / bölgeden ilham alarak hazırlanıyor. Bu seferki ilham kaynağı ise Birleşik Krallık olmuş, oyunumuzun geçtiği bölge olan Galar gerek mimarisiyle gerek doğasıyla İngiltere’yi anımsatıyor. Hem şehirlerde hem vahşi doğada gezip tozması, bir yandan etrafı keşfedip bir yandan pokemon avlaması gayet keyifli.



Oyunumuza Galar’ın yenilmez şampiyonu Leon’un, rakibi Raihan ile yaptığı bir mücadeleyi izleyerek başlıyoruz. Sonrasında Leon’un kardeşi Hop evimize ziyarete geliyor ve beraber Leon’u karşılamaya, şehrimizin istasyonuna gidiyoruz. Orada bir halka sesleniş yapan Leon, etrafındakileri pokemon ustalığı konusunda motive ediyor. Bunlardan birisi de biz olacağız elbette.



Leon, çok iyi bir pokemon ustası ve Galar’ın yeni şampiyonu olmak konusunda gayet hırslı ve iddialı olan kardeşi Hop ile bize birer pokemon hediye ediyor. Sonrasında da salon müsabakalarına girebilmemiz için bizleri aday gösteriyor. Oyunun ana hikayesi de işte bu salonlardaki görevleri yapıp salon liderlerini alt etmek ve finalde yenilmez şampiyonun karşısına dikilmek üzerine kurulu.
Ama tabii bu kadarla kalmıyor. Oyunun hemen başlarında, yasak bölgeye girip de gizemli bir pokemonla karşılaşmamız sonucunda çözülecek bir gizem ekleniyor hikayemize.
Lakin çözülmeyi bekleyen tek gizem bu pokemon değil. Dynamax fenomenini de anlamlandırmaya çalışıyor; bu konuda kafa yoran, yıllardır çalışmalar yapan Profesör Magnolia, bu çalışmalara yaptığı araştırmalarla destek sunan Sonia (kendisi, profesörün torunu oluyor) ve bu fenomeni Galar için çok önemli bir unsur olarak gören Başkan Rose ile birlikte meselenin arka planını açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Yüzlerce, hatta binlerce yıl önce işlenmiş Dynamax figürleri, dikili taşlar (birisi Stonehenge mi dedi) bizlere ne gibi bir mesaj vermeye çalışıyor? ‘The Darkest Day’ de ne ola? Başta gördüğümüz o gizemli pokemonun bu meseleyle alakası nedir? Kılıç ve Kalkan’ın bir anlamı var mı? Kafamda deli sorular…
Tam yeri gelmişken oyunun sunduğu bir yenilik olarak Dynamax meselesinden bahsedebiliriz (ne ölçüde yenilik olduğu tartışmaya açık olsa da). Oyunun başında Profesör Magnolia’yı ziyaretimiz esnasında kendisi bize bir Dynamax kolluğu (Dynamax Band) veriyor. Bu bant, pokemonumuzu Dynamax haline getirebileceğimiz durumlarda parlıyor. Dynamax haline dönüşen pokemonumuz devasa bir boyuta ulaşıyor ve bazı özel hareketler (Max Moves) yapabilir hale geliyor. Dynamax şekerlemeleri (Dynamax Candy) ile pokemonlarımızın Dynamax seviyelerini yükseltebiliyoruz ve böylece daha da güçlü hale geliyorlar. Bazı pokemonlar, dynamax halindeyken tamamen biçim değiştirip Gigantamax pokemon haline gelebiliyorlar.
Pokemonlarımızın Dynamax haliyle mücadeleler oldukça keyifli oluyor. Ancak, her bir dövüşte yalnızca bir pokemonu ve sadece 3 turluğuna Dynamax haline dönüştürebiliyoruz. Ayrıca bunu yapabileceğimiz yerler de sınırlı. Salon liderleri (gym leader) ile yaptığımız mücadelelerde veya şampiyonluk maçlarında (Champion Cup Battles), diğer oyuncularla yapılan mücadelelerde (Link Battles) ve oyunun yeni co-op modu Max Raid Battles içerisinde gerçekleştirebiliyoruz bu dönüşümü. Özetle oyunumuzun hikayesi de oynanışı da geliyor bu Dynamax meselesine bağlanıyor; şahsi kanaatimce güzel de oluyor.
Hikâye akışı içerisinde; yakın dostumuz ve bir yandan da şampiyonluk mücadelesindeki rakibimiz Hop, açıkçası kendini beğenmiş tavırlarıyla ve bize karşı takındığı tutumla hafiften gıcık olduğum Bede, abisi Piers’in yerini alıp salon lideri olacak olan Marnie gibi karakterlerin gelişimleri de ilgi çekmeyi başarıyor. Oyun bence bu yönüyle de iyi bir sınav vermiş.



Karakterlere değinirken bir de Team Yell’den bahsedeyim. Piers, kardeşi için bir hayran grubu oluşturmak ve onu motive etmek amacıyla böyle bir grup kuruyor. Ama grup üyeleri işi biraz abartıyor. Millete musallat olmaya, Marnie’nin rakiplerini engellemek için ellerinden geleni yapmaya başlıyorlar. Özünde kötü bir niyetleri yok, Marnie’nin şampiyon olmasına yardımcı olmaya çalışıyorlar. Yine de ipin ucunu kaçırdıklarını söylemek gerek. Onlarla karşılaşmalar da eğlendiğim kısımlardan oldu, komik tipler keratalar

Kılıç-Kalkan Ekibi…

Pokemon oyunlarında gelenekselleştiği üzere iki farklı versiyon ile geliyor bu oyunumuz da: Sword ve Shield. Oynanış kısmında bir değişiklik teşkil etmese de içeriklerde farklılaşıyorlar. Sahip olduğunuz versiyona özel pokemonlar ve salon liderleri bulunuyor. Ayrıca bulabileceğiniz fosiller ve bu fosillerle üretebileceğiniz pokemonlarda da bir farklılık söz konusu. Elinizde bulunmayanları da diğer versiyona sahip bir oyuncuyla alışveriş yaparak elde edebilirsiniz. Dolayısıyla çok ciddi bir farklılık yok, biraz makyaj değişikliğinden ibaret.



Önceki oyunlardan alışılagelmiş bir oynanış var; yine çimenlere dalıyor, pokemon avlıyoruz, daha ne olacaktı ki Ama bu sefer çoğunlukla hangi tür pokemonla karşılaşacağımızı görüyoruz, üzerimize atlayıp bize tatlı sürprizler yapan pokemonların oranı epey düşük. Ayrıca güçlü pokemonlar çimenler dışında dolanıyor, kendilerini rahatlıkla ayırt ediyoruz. Dolayısıyla, öyle sürpriz zorlu mücadelelerle karşılaşmıyoruz. Kimileri için bu eksi hanesine yazılabilecek bir durum olsa da kendi adıma çok da şikayetçi değilim. Özellikle de yanı başınızda benim durumumda olduğu gibi yeni kuşak bir pokemon oyuncusu varsa, oyunun bu halinin çok daha uygun olduğunu düşünüyorum. Zorlu mücadelelere girişmek için halen bir alternatifimiz var nasıl olsa: Max Raid Battles.

Oyunda ziyadesiyle içerik mevcut, saatlerimizi gömeceğimiz pek çok kısım var. Dilerseniz vahşi bölgede (Wild Area) pokemon avına çıkabilir, watts toplayabilir, tüccarlarla alışveriş yapabilir, kamp kurabilir, yemek pişirip oyunlar oynayarak pokemonlarınızı eğlendirebilirsiniz. Şehirlerde de çimenler arasında dolanan pokemonların peşine düşebilir, salon mücadelelerine katılabilir, Pokemon mağazalarında alışveriş yapabilir, üstünüze başınıza çeki düzen verebilir, define avcılığına soyunabilir, yedekte beklettiğiniz pokemonlarınızı, pokemon işlerine gönderip gelişmelerini sağlayabilirsiniz.

Pokemon oyunlarının hiç şüphesiz en önemli eğlencelerinden birisi pokemon toplamak. Dolayısıyla oyunun bize sunduğu pokemon havuzu önem arz ediyor. İşte oyun adına tatsız kısımlardan birisi de burada gösteriyor kendisini. Pokemonların hepsini toplayamadığımız bir pokemon oyunu var karşımızda, doğal olarak “Gotta catch ‘em all!” sloganı anlamını yitiriyor. Halihazırda, toplamı 900’e dayanan pokemonlardan 400 tanesi oyunda yer alıyor. Gözler bir Bulbasaur’ı, Squirtle’ı arıyor ister istemez. Ben yine de umudumu koruyor, geri kalan pokemonların da (en azından bir kısmının) oyuna ilerleyen dönemlerde katılacağını tahmin ediyorum (Nitekim veri madenciliği yapıp oyun dosyaları içerisinde Bulbasaur ve Squirtle dosyalarına ulaştığını ve biraz uğraşarak oyuna ekleyebildiğini söyleyen, buna ilişkin videolar paylaşan oyuncular bulunuyor). Ama biz yine de enseyi karartmayalım, yine olumlu yanına bakmaya çalışalım. Mesela bazı pokemonların bölgesel biçimlerinin bulunması (Galarian form) hoş olmuş. Yeni pokemonlar içerisinde de ilginizi çekebilecek olanlar bulunuyor. Bir de bunlara dynamax/gigantamax formlarını eklersek, pokemon kısıtlamasıyla oluşan hoşnutsuzluk tamamen olmasa da bir nebze telafi edilmiş diyebiliriz.



Oyuna dair söylenebilecek çok şey, paylaşılabilecek pek çok bilgi var. Bunların bir kısmını Pokemon Sword & Shield yazılarımızda paylaşıyoruz. Şimdi ufaktan son sözlerimi söyleyip huzurlarınızdan ayrılayım müsaadenizle.
Serinin eski takipçilerinin rezerv koyacakları noktalar var, elbette oyunun eleştirilebilecek yönleri bulunuyor. Ama sonuçta yeni bir pokemon oyunu, yeni bir macera; öyle ya da böyle sevecek bir şeyler buluyoruz işte Belki seriyi farklı bir boyuta taşıyacak o büyük adımı atmamış ama yine de güzel bir oyun olarak değerlendirmek mümkün. Bir de önümüzdeki dönemde gelecek güncellemeler ve ek içeriklerle eleştiri oklarını üzerlerine çektikleri kısımlardan kurtulabilirlerse tadından yenmez.