Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Polikistik Over Sendromu
Polikistik Over Sendromunun (PKO) tıp literatürüne birinci tanıtımının Stein ve Leventhal isimli bilim adamları tarafından yapıldığı kabul edilir. ("Stein-Leventhal Sendromu"). Bu iki bilim adamı 1935 yılında bir tıp mecmuasında yayınladıkları makalede bu sendromu meslektaşlarına ölçüsüz tüylenme, adet görememe, gebe kalamama, ölçüsüz kilo alma ve başka kimi belirtilerden oluşan bir durum olarak sunmuşlar ve yumurtalıklarda çok sayıda kisttik oluşumdan bahsetmişlerdir.
PKO, yumurtalıklarda çeşitli nedenlerle oluşan bir hormonal ortam dengesizliği sonucu yumurtlamanın bozulması ve yumurtalıklardan şiddetli ölçülerde androjen (erkeklik hormonu) salgılanması durumudur. Vakada umum olarak kan şekerinin sıradan hadler içerisinde kalmasını sağlayan insülin hormonu metabolizmasında bozukluk da kelam konusu olabildiğinden dışarıdan görünen yüzü birden fazla durumda sırf bir adet düzensizliği ve tüylenme olan PKO, vukuata insülin hormonunun da katılmasıyla aslında tüm vücudu etkileyebilen bir metabolizma illetidir.
Mahsusen yeni PKO tanısı almış olan bayanlarımızın bilmesi gereken, kendi haline bırakıldığında PKO'nun önemli sıhhat dertleri yaratabileceği, tesirli bir biçimde tedavi edildiğinde ise evlat sahibi olabilme de dâhil, hiç PKO'su olmayan bir bayan üzere hayatlarını sağlıklı bir formda devam ettirmelerinin mümkün olduğudur.
PKO, kolay bir yumurtlama bozukluğu olmaktan çok, kısa yahut uzun vadede önemli sıkıntılar yaratabilen bir durumdur.
PKO'nun bayan ömrü üzerinde uzun vadede yaratabileceği mümkün aksilikler aşağıdaki halde özetlenebilir:
-Diyabet (Şeker Hastalığı) Gelişme Riski
PKO, ileri yaşlarda Tip II, yani insüline bağımlı olmayan (tedavide ağızdan alınan ilaçların kullanılabildiği) diyabet gelişme mümkünlüğünün arttığı bir durumdur. Mahsusen kilolu olanlarda bu risk daha da yüksek olmakla bir arada 40 yaşın üzerinde olan PKO'lu bayanların yaklaşık %40'ında diyabet gelişmektedir.
Diyabet gelişiminin altında yatan temel neden muhtemelen PKO gelişimine de taban hazırlamaktadır. Yani PKO kendi başına diyabet gelişimine neden olmamakta, fakat kimi hatunlarda PKO geliştiren temel mekanizma (insülin direnci), ileri yaşlarda diyabet gelişme riskini de artırmaktadır.
-Kalp ve Damar Meseleleri
PKO, kanda androjen (erkeklik) hormonların yüksek olduğu bir durumdur ve bu denli yüksek seviyeler kan yağları (lipitler) üzerine olumsuz tesirler yaratırlar.
Yeniden PKO, ileri yaşlarda hipertansiyon gelişme riskini artıran bir durumdur.
PKO'lu hatunların kilolu olmaya eğilimli olmaları, şeker marazı geliştirmeye olan eğilimleri ve yukarıda bahsedilen iki olumsuz durum birleştiğinde ortaya artmış bir damarlarda sertleşme (ateroskleroz) riski çıkar. Bu da inme (felç), kalp buhranı üzere önemli damarsal sıkıntıları beraberinde getirir.
-Rahim Kanseri Gelişme Riski
Rahim kanserinin (daha yanlışsız deyimle rahim iç tabakası kanseri (endometrium kanseri) bilinen en kıymetli risk faktörleri arasında şişmanlık, şeker marazı, hipertansiyon ve evlat doğurmamış olmak vardır. PKO bu sayılan tüm bu risk faktörlerinin nispeten sık görüldüğü bir durumdur.
Polikistik Over’li bayanlar, uyumak üzere sağlıklı beslenmeyi ve günde en az 30 dakikalık yürümek, yüzmek, koşmak üzere bir fizikî aktiviteyi gündelik ömürlerine kesinlikle katmak zorundadırlar. Tedavideki asıl gaye yumurtlamayı yine sağlamaktır.
Çokça kilosu olan Polikistik Over’li hatunlar kâfi ve istikrarlı bir diyetle kilolarının %5 ini kaybettiklerinde bile yumurtlama fonksiyonları olağana dönebilmekte, hastalarda sıklıkla görülen adet düzensizliği, akne, tüylenmede artış, yağlı cilt üzere klinik bulgular en az seviyeye inmekte ve gebe kalmak kolaylaşabilmektedir. Polikistik overin 1. tedavisi kilo vermektir. Diyet ve egzersize ek olarak hormonal düzensizlikleri düzeltmeye ve kan şekerini dengelemeye yönelik ilaç tedavisi de tabipler tarafından önerilmektedir. İlaçlar kesinlikle tabibin önerdiği formda kullanılmalıdır.
Hastalarda çokça kiloya bağlı insülin direnci görülebilir bu nedenle zayıflama sıradandan yavaş olabilir. Haftada bir yapılan diyetisyen denetimleri ile kişi motive edilerek sağlıklı beslenme hayat biçimine dönüştürülürse kilo kaybı istenilen seviyelere gelir ve diyetisyen denetimi ile muhafaza programına geçilir. Alınan güç istikrarlı bir biçimde artırılarak sabitlenir. Bu beslenme formu ve her gün 30 dakikalık yahut haftada 3 gün 45-60 dakikalık egzersiz ömrün bir kesimi olmalıdır.
POLİKİSTİK OVER SENDROMU İÇİN BESLENME TEKLIFLERI
Günde 3 ana 3 ara öğün olmak üzere az ve sık beslenilmelidir. Kan şekerini dengelemek için ara öğünlerin ehemmiyeti anlatılmalı tatlıya karşı istek en aza indirilmelidir. Öğünler arasında en az 2 en ziyade 4 saat ara olmalıdır.
Güne kesinlikle kahvaltıyla başlanmalıdır. Posa ve proteinden güçlü kahvaltı kan şekerini düzenler günün ilerleyen saatlerindeki açlık buhranlarını önler. Yumurta yahut az yağlı peynir çeşitleri- tam buğday yahut çavdar ekmeği ve bol söğüş zerzevat -yarı yağlı süt+ tahıl gevreği üzere glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir.
Ana öğünlerde posadan güçlü kompleks karbonhidrat seçilmelidir. Kan şekerini düzenleyen, tokluk müddetini artıran çiğ ve pişmiş zerzevatları, kuru baklagilleri, tam tahıl eserlerini ve kabuklu meyveleri sıklıkla tüketmelidir. Yalın şekerler içeren yiyecek ve içecekleri şerbetli tatlıları tüketmemelidir.
Ara öğünlerde karbonhidratlar proteinlerle birlikte tüketilmelidir. Kan şekerinin stabil olması için meyveli yoğurt , kuru meyve + yağlı tohumlar yahut yağsız tost önerilebilir.
Kuvvetin %30-35 i yağlardan sağlanmalıdır. Süt ve süt eserleri yarı yağlı tercih edilmeli, al etlerin görünen yağları, tavuğun derisi tercih edilmemelidir. Yiyeceklerin pişirme halleri de değerlidir, kızartmaları hayattan çıkarmalıdır. Araştırmalar Polikistik Over sendromunun yağ metabolizmasındaki bozukluğa bağlı olarak kalp illetleri ve hipertansiyon için de risk faktörü olduğunu, 45 yaş üzeri Polikistik Over’li bayanların sıradana nazaran 7 kat çokça enfaktüs riski taşıdığını göstermektedir.
Polikistik Over’li hastalara diyet ve egzersizle birlikte sigara bırakma ve serum yağ seviyesinin sıkı takibe alınması önerilmelidir.
Polikistik Over Sendromunun (PKO) tıp literatürüne birinci tanıtımının Stein ve Leventhal isimli bilim adamları tarafından yapıldığı kabul edilir. ("Stein-Leventhal Sendromu"). Bu iki bilim adamı 1935 yılında bir tıp mecmuasında yayınladıkları makalede bu sendromu meslektaşlarına ölçüsüz tüylenme, adet görememe, gebe kalamama, ölçüsüz kilo alma ve başka kimi belirtilerden oluşan bir durum olarak sunmuşlar ve yumurtalıklarda çok sayıda kisttik oluşumdan bahsetmişlerdir.
PKO, yumurtalıklarda çeşitli nedenlerle oluşan bir hormonal ortam dengesizliği sonucu yumurtlamanın bozulması ve yumurtalıklardan şiddetli ölçülerde androjen (erkeklik hormonu) salgılanması durumudur. Vakada umum olarak kan şekerinin sıradan hadler içerisinde kalmasını sağlayan insülin hormonu metabolizmasında bozukluk da kelam konusu olabildiğinden dışarıdan görünen yüzü birden fazla durumda sırf bir adet düzensizliği ve tüylenme olan PKO, vukuata insülin hormonunun da katılmasıyla aslında tüm vücudu etkileyebilen bir metabolizma illetidir.
Mahsusen yeni PKO tanısı almış olan bayanlarımızın bilmesi gereken, kendi haline bırakıldığında PKO'nun önemli sıhhat dertleri yaratabileceği, tesirli bir biçimde tedavi edildiğinde ise evlat sahibi olabilme de dâhil, hiç PKO'su olmayan bir bayan üzere hayatlarını sağlıklı bir formda devam ettirmelerinin mümkün olduğudur.
PKO, kolay bir yumurtlama bozukluğu olmaktan çok, kısa yahut uzun vadede önemli sıkıntılar yaratabilen bir durumdur.
PKO'nun bayan ömrü üzerinde uzun vadede yaratabileceği mümkün aksilikler aşağıdaki halde özetlenebilir:
-Diyabet (Şeker Hastalığı) Gelişme Riski
PKO, ileri yaşlarda Tip II, yani insüline bağımlı olmayan (tedavide ağızdan alınan ilaçların kullanılabildiği) diyabet gelişme mümkünlüğünün arttığı bir durumdur. Mahsusen kilolu olanlarda bu risk daha da yüksek olmakla bir arada 40 yaşın üzerinde olan PKO'lu bayanların yaklaşık %40'ında diyabet gelişmektedir.
Diyabet gelişiminin altında yatan temel neden muhtemelen PKO gelişimine de taban hazırlamaktadır. Yani PKO kendi başına diyabet gelişimine neden olmamakta, fakat kimi hatunlarda PKO geliştiren temel mekanizma (insülin direnci), ileri yaşlarda diyabet gelişme riskini de artırmaktadır.
-Kalp ve Damar Meseleleri
PKO, kanda androjen (erkeklik) hormonların yüksek olduğu bir durumdur ve bu denli yüksek seviyeler kan yağları (lipitler) üzerine olumsuz tesirler yaratırlar.
Yeniden PKO, ileri yaşlarda hipertansiyon gelişme riskini artıran bir durumdur.
PKO'lu hatunların kilolu olmaya eğilimli olmaları, şeker marazı geliştirmeye olan eğilimleri ve yukarıda bahsedilen iki olumsuz durum birleştiğinde ortaya artmış bir damarlarda sertleşme (ateroskleroz) riski çıkar. Bu da inme (felç), kalp buhranı üzere önemli damarsal sıkıntıları beraberinde getirir.
-Rahim Kanseri Gelişme Riski
Rahim kanserinin (daha yanlışsız deyimle rahim iç tabakası kanseri (endometrium kanseri) bilinen en kıymetli risk faktörleri arasında şişmanlık, şeker marazı, hipertansiyon ve evlat doğurmamış olmak vardır. PKO bu sayılan tüm bu risk faktörlerinin nispeten sık görüldüğü bir durumdur.
Polikistik Over’li bayanlar, uyumak üzere sağlıklı beslenmeyi ve günde en az 30 dakikalık yürümek, yüzmek, koşmak üzere bir fizikî aktiviteyi gündelik ömürlerine kesinlikle katmak zorundadırlar. Tedavideki asıl gaye yumurtlamayı yine sağlamaktır.
Çokça kilosu olan Polikistik Over’li hatunlar kâfi ve istikrarlı bir diyetle kilolarının %5 ini kaybettiklerinde bile yumurtlama fonksiyonları olağana dönebilmekte, hastalarda sıklıkla görülen adet düzensizliği, akne, tüylenmede artış, yağlı cilt üzere klinik bulgular en az seviyeye inmekte ve gebe kalmak kolaylaşabilmektedir. Polikistik overin 1. tedavisi kilo vermektir. Diyet ve egzersize ek olarak hormonal düzensizlikleri düzeltmeye ve kan şekerini dengelemeye yönelik ilaç tedavisi de tabipler tarafından önerilmektedir. İlaçlar kesinlikle tabibin önerdiği formda kullanılmalıdır.
Hastalarda çokça kiloya bağlı insülin direnci görülebilir bu nedenle zayıflama sıradandan yavaş olabilir. Haftada bir yapılan diyetisyen denetimleri ile kişi motive edilerek sağlıklı beslenme hayat biçimine dönüştürülürse kilo kaybı istenilen seviyelere gelir ve diyetisyen denetimi ile muhafaza programına geçilir. Alınan güç istikrarlı bir biçimde artırılarak sabitlenir. Bu beslenme formu ve her gün 30 dakikalık yahut haftada 3 gün 45-60 dakikalık egzersiz ömrün bir kesimi olmalıdır.
POLİKİSTİK OVER SENDROMU İÇİN BESLENME TEKLIFLERI
Günde 3 ana 3 ara öğün olmak üzere az ve sık beslenilmelidir. Kan şekerini dengelemek için ara öğünlerin ehemmiyeti anlatılmalı tatlıya karşı istek en aza indirilmelidir. Öğünler arasında en az 2 en ziyade 4 saat ara olmalıdır.
Güne kesinlikle kahvaltıyla başlanmalıdır. Posa ve proteinden güçlü kahvaltı kan şekerini düzenler günün ilerleyen saatlerindeki açlık buhranlarını önler. Yumurta yahut az yağlı peynir çeşitleri- tam buğday yahut çavdar ekmeği ve bol söğüş zerzevat -yarı yağlı süt+ tahıl gevreği üzere glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir.
Ana öğünlerde posadan güçlü kompleks karbonhidrat seçilmelidir. Kan şekerini düzenleyen, tokluk müddetini artıran çiğ ve pişmiş zerzevatları, kuru baklagilleri, tam tahıl eserlerini ve kabuklu meyveleri sıklıkla tüketmelidir. Yalın şekerler içeren yiyecek ve içecekleri şerbetli tatlıları tüketmemelidir.
Ara öğünlerde karbonhidratlar proteinlerle birlikte tüketilmelidir. Kan şekerinin stabil olması için meyveli yoğurt , kuru meyve + yağlı tohumlar yahut yağsız tost önerilebilir.
Kuvvetin %30-35 i yağlardan sağlanmalıdır. Süt ve süt eserleri yarı yağlı tercih edilmeli, al etlerin görünen yağları, tavuğun derisi tercih edilmemelidir. Yiyeceklerin pişirme halleri de değerlidir, kızartmaları hayattan çıkarmalıdır. Araştırmalar Polikistik Over sendromunun yağ metabolizmasındaki bozukluğa bağlı olarak kalp illetleri ve hipertansiyon için de risk faktörü olduğunu, 45 yaş üzeri Polikistik Over’li bayanların sıradana nazaran 7 kat çokça enfaktüs riski taşıdığını göstermektedir.
Polikistik Over’li hastalara diyet ve egzersizle birlikte sigara bırakma ve serum yağ seviyesinin sıkı takibe alınması önerilmelidir.
