Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Günümüzün tanınan kültüründe yer alan vampir tasvirleri, çok uzun vakit boyunca halk ortasında anlatılmış olan kaygı öykülerinin daha "janti" hale getirilmiş versiyonları olarak ortaya çıkmıştır. Orjinal vampirlerin kökeni belli olmasa da, büyük oranda antik devirlerdeki Slav topluluklarıyla ilişkilendirilirler. Vampir öykülerinin en tesirli olduğu yerlerden biri Polonya.
Polonya'da arkeologların keşfettiği bir kadın iskeleti, geçmişte bölge halkında bulunan vampir inancını yine ortaya koydu. Pien köyünde bulunan iskeletin mezarda kalması için bir orak ve bir asma kilit kullanıldığı görülüyor.
Vampiri orakla durdurmuşlar: O iş için kazık gerekmiyor muydu?
Polonya'nın Pien köyünde bulunan ve 1600'lü yıllarda yaşadığı düşünülen bir bayana ilişkin olan bu iskeletin boğaz kısmında, olur da kalkmaya çalışırsa boğazını kessin diye yerleştirilmiş bir orak bulunuyor. Ayrıyeten bayanın ayak parmağında da bir asma kilit olduğu göze çarpıyor. Arkeologlara nazaran bu durumun nedeni, bayanın vampir olduğuna inanılması.
Araştırmanın başındaki isim olan Nicolaus Copernicus Üniversitesi'nden Profesör Dariusz Poliński, o devirde Orta Avrupa'da vampir olduğu sanılan ölülerin dirilmesinin önüne geçmek için farklı usuller kullanıldığının da altını çizdi. Slav toplumlarında 11. yüzyıldan bu yana az çok birbirine benzeyen farklı vampirler tasvir ediliyor.
Polonya kültüründe vampirler, Amerikan filmlerindekilere pek benzemiyor. Kimi şahıslar iki ruhla doğup hayatlarının bir noktasında strzygon ismi verilen vampirimsi yaratıklara dönüşüyordu. İki kalple doğanlar, fazladan diş, tek kaşlılık, dişi çıkmış olarak doğmak, vaftiz edilmemek, intihar etmek, ansızın ölmek üzere nedenler de strzygon ya da upior olarak isimlendirilen vampir gibisi yaratıklara dönüşmeye işaret olarak sayılıyordu. Bu yaratıkların bir kısmını da müellifi da Polonyalı olan Witcher serisinde gördük.
Bu nedenle de meyyit dirilse bile mezarda tekrar öleceği halde tedbirler alınmaya çalışılıyordu. Taş yığınları ortasına derine ve yüz üstü gömülen vampirlerin başına bir orak yerleştiriliyordu. Ayrıyeten ayak ya da bacaklarına ziyan verilerek vampirlerin kalkabilmesi engellenmeye çalışılıyordu.
Pien köyüne yaklaşık 200 km uzaklıkta 7 yıl evvel yapılan bir çalışmada da boğazına orak sabitlenerek gömülmüş 5 vampir iskeleti bulunmuştu.
