Otomatik düşünceler, bilinçli bir yargılama süreci olmaksızın oluşan, sonunda duygularımızı ve davranışlarımızı etkileyen zihinsel işlevlerdir. Bir olay gerçekleştiğinde beynimizde otomatik bir düşünce oluşmakta, sonrasında içsel konuşmalarımız ve algı sistemimiz etkilenmektedir. Genelde otomatik düşüncelerimiz kendimiz veya etrafımızla ilgili olumsuz nitelikte olmaktadır. Olumsuz düşünceler bir kanıta dayanmaksızın aşırı genelleme yaparak doğru kabul edilirler. Örneğin; bir sınavda başarısız bir sonuç alan bir öğrenci, “ben başarısız biriyim” şeklinde, ilişkilerinde sorun yaşayan kişi, “asla düzgün giden bir ilişkim olmayacak” şeklinde negatif inançlar oluşturur. Düşüncelerinizi incelerken doğru olan; felaketleştirme, aşırı genelleme, olumsuz filtreleme, olumlu şeyleri önemsememe, suçlama, haksız mukayese, etiketleme gibi durumlardan olabildiğince kaçınmaktır. Olayları, kendinizi ya da çevrenizi değerlendirirken olabildiğince gerçekçi, kabul edilebilir ve pozitif düşünmek sizleri depresyon, anksiyete, stres, öfke problemleri gibi bir çok psikolojik problemden koruyacaktır. Unutmayın; ruhunuzu ne kadar pozitif düşünürseniz algılarınız da aynı şekilde pozitif yönelim gösterecektir. .