Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Preimplantasyon genetik tanı

Preimplantasyon genetik tanı
0
63

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Preimplantasyon genetik teşhis Günümüzde genetik hastalıklar gebelik esnasında ya da doğumdan sonra tanımlanabilmektedir Fakat bebekteki olası genetik hastalıklar ultrasonografi, amniosentez gibi yöntemler ile gebeliğin ancak dördüncü ayında belirlenebilmekte ve ciddi bir anomali saptanması durumunda gebelik 5 ay civarında sonlandırılmaktadır Bu durum anne ve baba adayını psikolojik ve fiziksel olarak travmaya uğratmaktadır Son yıllarda kalıtımsal bilimindeki gelişmeler demin hamilelik oluşmadan, tüp bebek yöntemleriyle laboratuvar ortamında geliştirilen embriyolar üzerinde kalıtımsal inceleme yapılmasına ve seçilmiş olan dinç embriyoların anne adayının rahmine yerleştirilmesine olanak tanımaktadır Bu yönteme hamilelik öncesi genetik tanı (Preimplantasyon Genetik TanıPGT) adı verilmektedir Hamilelik öncesi kalıtımsal teşhis, anne ve baba adayından elde edilen yumurta ve sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllendirilmesi sonucu gelişen embriyolardan bir adet hücreli alınması ile gerçekleştirilmektedir Genetik teşhis için Floresence İn Situ Hibridizasyon (FISH) ya da Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) adı verilen özel yöntemler kullanılmaktadır Doğacak bebekte monozomi veya trizomi (Down sendromu ve öteki trizomiler) gibi sayısal kromozom bozukluklarının ve tek gen hastalıklarının (Akdeniz anemisi, Orak hücresel anemisi, hemofili, kistik fibrozis, muskuler distrofiler gibi) tanısı PGT ile mümkündür Bu Nedenle hastalık taşımayan, sağlıklı embriyoların anne adayına transferi ile dinç bebeklerin doğması sağlanmaktadır Gebelik öncesi genetik tanının amacı öncelikle kalıtımsal hastalıkların embriyo aşamasında tanımlanmasıdır Ama; PGT kısırlık problemi nedeni ile tüp bebek tekniklerinin uygulanacağı çiftlerde de kullanılmaktadır Günümüzde gebelik öncesi kalıtımsal tanı ile 100 civarında genetik hastalık tanımlanabilmektedir Altında PGT ile en sık tanımlanan genetik hastalıklar özetlenmiştir: Talasemi majör (Akdeniz anemisi) Kistik fibrozis Duchenne muskuler distrofi Hemofili Orak hücre kansızlık Spinal muskuler atrofi Myotonik distrofi Frajil X sendromu Fenilketonüri Konjenital adrenal hiperplazi Alfa1 antitripsin eksikliği Alzheimer Huntington hastalığı Doğumsal işitme kaybı id Akondroplazi Hemakromatozis Gaucher's Disease Retinoblastoma Fanconi Anemia Retinitis Pigmentosa Epidermolizis Bülloza Nörofibromatozis ADA eksikliği TaySach's hastalığı Lesch Nyhan sendromu Alport hastalığı Günümüzde DNA analizi yöntemi ile çok sayıda kalıtsal hastalığın henüz embriyo düzeyinde iken tanımlanması muhtemel ülkü gelmiştir Bireyler, taşıdıkları kalıtsal hastalığı değişik oranlarda çocuklarına aktarırlar bu nedenle genetik hastalıkların çiftlerde ve embriyolarda belirlenmesi çiftlerin dinç çocuk sahibi olabilmesi için önemlidir WiskottAldrich Sendromu (WAS) bağışıklık sisteminde zayıflık ile kendini belirten kalıtsal bir rahatsızlık olup 4 milyon canlı erkek doğumda bir görülür Cinsiyet kromozomları (X kromozomu) ile kalıtılması sebebiyle nadir durumlar dıştan yalnızca erkeklerde saptanır Hasta bireylerin erkek çocuklarında hastalık ya da taşıyıcılık riski değil iken kız çocuklarının tümü taşıyıcı olmaktadır Taşıyıcı kızların erkek çocuklarının yarısı hasta, kız çocuklarının ise yarısı taşıyıcı olmaktadır Hastalığın cinsiyet ayrımı yapmayan 2 bir formu da mevcuttur Rahatsızlık; ekzema, trombositopeni ve tekrarlayan enfeksiyonlar ile karakterizedir Hastaların yalnızca %2530’unda alışılmış bulgular saptanır Doğum sonrası trombosit sayısının düşüklüğü ile kendini gösterebilir Etkilenmiş çocuklarda 6 aydan önce dayanıklı solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı ve diyare gözlenir Hastalarda şiddetli viral, bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarının yanı sıra otoimmun hastalık ve kanser görülme riskinde artış mevcuttur Etkilenmiş bireyler sıklıkla çocukluk döneminde birincil 10 yaş içerisinde kaybedilir Hastalığın tedavisi, beceriksiz olan immunoglobulinlerin dıştan verilmesi ve profilaktik antibiotik kullanımı ile sağlanmaya çalışılır Belirlenmiş tedavi kemik iliği ve kök hücre transplantasyonu ile sağlanır WiskottAldrich Sendromu’ndan sorumluluk sahibi genetik yapı X kromozomunun kısa kolu (Xp1123p1122) üzerinde yer alır Kalıtımsal yapıyı yaratıcı dizilerinin analizine dayalı “dizi analizi yöntemi ile WiskottAldrich hastalığı vb kalıtımsal hastalıklarda çok daha artı sayıda genetik bozukluk belirlenebilmektedir WiskottAldrich Sendromu gibi ırsi bir hastalığa niçin olan kalıtımsal bozukluğun tanımlanması için hastalığa neden olan genin yapısının muhakkak olması gerekmektedir Yapılan incelemeler sonucu WiskottAldrich hastalığının yanısıra Btalasemi, Kistik Fibrosis, Orak Gözenekli Olan Anemisi, Hemofili, Muskuler Distrofiler, Frajil X gibi hastalıklara sebeb olan ve hem P53 ve retinoblastoma gibi kanserle ilişkisi olan bir fazla genin yapısı muhakkak ve bunların genetik tanısına yönelik yöntemler geliştirilmiştir WiskottAldrich hastalığının genine ait DNA yapısı incelenmeden önce o gen bölgesinin çoğaltılması gerekmektedir PCR adı bahşedilen özel bir yöntem doğru X kromozomu üzerindeki WiskottAldrich hastalığı genine ait bölgenin fazla kısa bir vakit içerisinde milyonlarca kopyası elde edilebilmekte ve yapısı incelenebilmektedir Çoğaltılmış olan bu gen bölgeleri özel sistemler kullanılarak dizi analizi işlemine alınmakta ve bütün baz dizileri belirlenebilmektedir Dizi analizi yöntemiyle WiskottAldrich vb hastalıklara neden olan ve mutasyon adı verilen daimi değişiklikler çok daha hassas ve etkin bir şekilde saptanabilmektedir Bu sistemde DNA örnekleri öncelikli olarak özel bir takım boyalarla işaretlenir Sonrasında işaretlenmiş DNA örnekleri bir lazer okuyucu kadar belirlenir ve elde edilen veriler bilgisayara aktarılır Böylece WiskottAldrich genindeki bozukluk muhakkak olur WiskottAldrich Sendromu’nun yanısıra Akdeniz toplumlarında ve ülkemizde çok sık görülmekte olan βtalasemi ve orak hücresel anemisi gibi hastalıklar ile kistik fibrozis, hemofili ve adale hastalıklarında da dizi analizi yönteminin kullanılması tamamen mutasyonların büyük bir kısmı saptama edilebilmektedir Bu yöntemle merkezimizde, ırsi hastalık taşıyıcısı olan çiftlerin tüp bebek yöntemi ile elde edilen embriyolarından alınan hücrelerin DNA’sı “tek hücreli PCR yöntemi ile çoğaltılmakta ve taranan hastalığa ait gen bölgesi dizi analizi yöntemi ile tanımlanabilmektedir Sonuçta, ırsi hastalığı taşıyan embriyolar elenirken dinç embriyoların transferi ile genetik hastalık taşımayan çocukların dünyaya gelmesi sağlanabilmektedir Dizi analizi yöntemi ile WiskottAldrich Sendromu’nun yanısıra talasemi, kistik fibrozis, hemofili ve duchenne muskuler distrofi gibi kas hastalıklarında da ırsi rahatsızlık daha embriyo düzeyinde iken tanımlanabilmektedir Hem, WiskottAldrich Sendromu, talasemi, lösemi gibi hastalıklarda, dizi analizi yöntemi ile dinç embriyoların saptanmasının yanısıra HLA genotyping (doku tiplemesi) işlemi de benzer anda uygulanabilmekte ve embriyoların doku tipi belirlenebilmektedir HLA genotyping yöntemiyle talasemi ya da lösemi hastalığı saptanmış çocuklara sahip ailelerde, anne ve baba ile çocuğa ait doku tiplerinin belirlenmesinden daha sonra, hastalığı taşımayan embriyolar içerisinden doku tipi hasta çocuk ile yerinde olan embriyolar seçilebilmektedir Bu şekilde elde edilen dinç gebelikler, sağlıklı doğan çocukların kord kanı ve kemik iliğinin kullanılması ile hasta çocuklar için çare sağlayıcı olmaktadır Bu yöntemle aile prenatal tanı işlemi sonrasında uygulanan gebelik sonlandırılmasına tabi tıbbi ve psikolojik travmalardan da korunmaktadır Ayrıca; gebelik öncesi teşhis, hasta kişilerin hayat boyu karşılaştıkları sağlık durumu problemleri, hastalıkların tedavisindeki güçlükler ve yüksek çare maliyetleri sebebiyle ailelerin dinç çocuk sahibi olmalarını sağlaması ve hasta kişiler için çare olanağı sunması nedeniyle çok manâlı bir tekniktir Günümüzde yapılmakta olan incelemeler sonucunda hastalıkların kalıtımsal yapısının belirlenmesiyle birlikte çok daha artı sayıda hastalığın embriyolarda tanımlanması olası olacaktır  
 
858,496Konular
981,690Mesajlar
29,767Kullanıcılar
sero_saplarSon üye
Üst Alt