Bu laf cocukluğumuzdan aşina olduğumuz bir masal başlangıcıydı Buyulu şehirler, kahraman prensler, guzel prensesler ve cok guclu kotu adamlar Yuz yıllarca suren hayal gucunun birikimi hep bu masallarda yansırdı Yatmadan once hayal gucumuzu şekillendiren bu masallar, teknolojiyle birlikte aynı misyonu populer kultur eserlerinde gercekleştirmeye başladı Kitaplar, filmler ve bilgisayar oyunları hep bu masallardan izler taşır Bazıları daha belirgin, bazıları ise alt metinlerde gizli esintiler Ancak bir oyun var ki, geldiği yeri hicbir zaman inkar etmiyor Hatta 1001 Gece Masallarına eklenecek kadar iyi bir iceriğe sahip İsimsiz bir kahramanın duşmanlarla dovuşup, turlu turlu maceraya girdiği oyun Diğer adıyla Prince of Persia
İlk POP oyunu 1989 yılında Jordan Mechner tarafından geliştirildi Mecher, kardeşine akrobatik hareketler yaptırdı ve bunları videoya kaydetti Saatlerce uzerinde calışarak bu hareketleri oyuna cizdi Gunumuzde de oyunların olmazsa olmazı olan bu teknik o zaman buyuk bir hayranlık uyandırmıştı Belirli bir surede bitirilmesi gereken ilk POP oyununda, prensimiz hain vezirden intikam almak icin tuzaklarla dolu saray zindanından kacmaya calışıyordu Yanlış bir adım, bubi tuzaklarını calıştırıyordu ve sonucsa olumculdu Serinin bu ilk oyunu neredeyse her oyun platformuna uygulandı Yıllar icerisinde devam oyunları da yapıldı Ozellikle 10 yıl şerefiyle piyasaya surulen Prince of Persia 3D merakla bekleniyordu Motion Capture ozelliğini sonuna kadar kullanan bu oyun, o zamana kadar yapılmış en gercekci kılıc dovuş ozelliklerine sahipti Ancak eleştirmenler uzerinde istenilen etkiyi bırakamadı Cunku oyun fazla Tomb Raider gibiydi ve kimse Lara Croft'un guzelliğini izlemek yerine, şalvarlı bir adamı izlemek istemedi
Ubisoft projeyi boyle kırık bir zamanda devraldığında kimse boylesine buyuk bir patlama beklemiyordu Prince of Persia: Sands of Time masalsı yapısı, zamanı geri alma ozelliği ve yeni akrobatik hareketleriyle herkesi buyuledi Yeni Prens, sunnet kıyafetleriyle duvarlarda yuruyordu Free run adlı marjinal sporun kronolojik olarak tarihteki mucidiydi Fransa'da yaygınlaşan bu spor ozetle, bir noktadan başka noktaya giderken, en ucuk yolları secmek ve mumkun olduğu kadar akrobatik hareket yapmayı gerektiriyor Kısacası, evinizden işinize giderken, duvardan duvara zıplama, catılarda yurume gibi şeyler yapmak gerekiyor Daha sonra Assassin's Creed'e de bu sistem zirveye ulaşacaktı Sands of Time eski bir Ortadoğu efsanesinden esinlenmişti Oyunda olumsuzluk hayalleri olan Pers veziri, babasına kendini kanıtlamaya calışan Prensi kandırıp, zamanın kumlarını serbest bıraktırmıştı Bu kumlar bir hancer ve kolye sayesinde zamanı kontrol etmeye yarıyordu Aynı zamanda lanetliydiler ve etrafındaki herkesi garip yaratıklara cevirdiler Hancere sahip olan Prens ile kolyeye sahip olan Farah dışında herkes bu lanetten etkilendi İlk oyunda Prens, hızlı duşunme ve dakik davranma gerektiren turlu olum bulmacısıyla uğraştı, hain veziri yendi ve en sonunda zamanın kumlarını ait olduğu yere kapattı Tam bir masal gibi her şey iyi bitmişti Ya da biz oyle sandık, cunku kısa sure sonra Prens, yeni macerasıyla geri dondu Ancak ilk kez serinin yaratıcısı Jordon Mancher arkasında yoktu Warrior Within adlı bu oyunda Prens, sunnet kıyafetlerini cıkartmış Pers ordusuna ait, savaş kıyafetlerini giymişti Gozu donmuş vahşileşmiş ve hırcın tavırlar takınmıştı Zamanla bunun nedenini oğrendik Bu oyun kanı kaynayan ve savaşca bir ruha sahip herkesin, hayranlığını kazandı Bu sefer Prens, savaş cığlıkları atıp, korkusuzsa duşmanlarının uzerine saldırıyordu Onları parcalıyordu, yeri geldi mi iki silahla savaşıyordu Muthiş bir savaşcı olduğu kadar, genclik yıllarından kalma akrobasi merakı da devam ediyordu Yıllar once yaptığı hata yuzunden lanetlenmiş olan Prens, kendi olumunden kacıyordu Peşinde Dhaka adlı boğa şeklinde dev bir yaratık vardı Onu durdurmanın ve haklamanın tek yolu Zaman adasına gitmekti
Aslında bunları sonda soylemem gerek; ama dayanamayıp başta soyleyeceğim: Harika bir oyun serisi yaratıp daha sonra o oyun serisini yine aynı hızla batırmada Electronic Arts'ın ustune başka firma yok Bir zamanların en iyi futbol oyun serisi olan FIFA serisini batırdılar, şimdi yeni yeni toparlamaya başladılar NBA Live serisini soylemiyorum bile, en sonunda dayanamayıp bu sene bilgisayarlar icin piyasaya surme zahmetine bile girmediler Ve işte bu kıyımın son halkası da maalesef NFS serisi olmuş Bu oyunu, piyasaya yeni giriş yapmış bir oyun firması yapmış olsaydı, fena değil diyebilirdim; ama Electronic Arts gibi bir devin, boyle bir oyun yapmasını, doğrusu pek icime sindiremedim Neyse, dilerseniz artık oyunun incelemesine gecelim
Klasik Bir Senaryo
Oyunda gizli bir polisiz ve uyuşturucu cetesinin icine gizlice sızıp onları cokertmeyi hedefliyoruz Bunun icin de en iyi yol nedir? Evet, iyi bir şofor olmak Senaryo bundan ibaret Oyun boyunca yarışlara katılıyoruz, polislerden kacıyoruz, bu ceteye bizim bir polis olmadığımızı inandırmak icin ne kadar suc kamu malına zarar vermek, araba calmak, mal kacakcılığı yapmak varsa onu işliyoruz
Oyunun grafikleri ilk başta gozume hoş gozukse de sonradan cok rezil gelmeye başladı Golgelendirmeler fena değil; ama o gunduz aydınlığı tam bir felaket Bazen artan guneş ışınları, hızlı gittiğinizden dolayı oluşan blurlanmayla birleşince ekranı neredeyse bembeyaz bir ışık kaplıyor ve yolu gormekte sıkıntı cekiyorsunuz Ayrıca oyundaki blur efektinin de biraz abartılmış olduğunu soyleyebilirim Tekrardan guneş ışınlarına donecek olursak, olmayacak yerlerden sızan guneş ışınları da sacma sapan goruntulere neden olabiliyor
Hasar modellemelerine de pek bir anlam veremedim Arabanızın dikiz aynası bazen en ufak bir surtunmenizle ucup giderken, bazen de bana mısın demiyor O kadar kaza gecirmenize rağmen, bazen arabanın camları kırılmıyor, arabanın yan kısmını duvara carptığınızda yan kısmında ya da arabayla takla attığınızda ust kısmında bir cizik bile olmayabiliyor Yani hasar modellemeleri orta ile kotu sınıf arasında bir yerlerde Tamam, hasar modellemelerini pek iyi yapamamışsınız, iyi de araba bir yarıştan sonra ya da bir kovalamacadan sonra; kısacası o an oynadığımız gorevi gectikten sonra niye sıfır haline geri donuyor Madem geri donecek o zaman niye hasar modellemesi yapmışsınız
Hayalet Şehir
Gelelim şehre Bu nasıl bir şehir ya! Tamam geniş, guzel bir şehir; ama sokaktaki yuruyen vatandaştan vazgectim, bari biraz trafiği kalabalık tutun Sadece High Way Battle yarışları var sizi bu acıdan tatmin edebilecek, gerisi boş Bunu hem şehir olarak hem de alacağınız tat olarak soyluyorum Yolda ilerlerken seyrek seyrek karşınıza cıkan arabalar harici, şehir, insana bir hayalet şehri andırıyor ve maalesef oyun bu konuda da vasatı gecememiş
High Way Battledan biraz bahsedecek olursak; teke tek yarıştığınız ve ondekini gecip ona belli bir fark atmak zorunda olduğunuz ya da belli bir sure onunde kalmak zorunda olduğunuz bir yarış turu Genel olarak bu yarışlar heyecanlı geciyor Yolunuzun uzerindeki bir suru arabadan sıyrıla sıyrıla ilerlemeniz, milimetrik hesaplar yapmanız bir an olsun dikkatinizin yarıştan kopmamasını sağlıyor ve adrenalinizi doruk noktasına cıkartabiliyor Bu mod haricinde klasik olarak polisten kacma, polisten kacarken belli bir kamu hasarı yaratma, klasik yarışlar, sprint gibi modlar da oyunda mevcut Aslında polisten kacma olayı da bir nebze olsun zevkli Bir nebze diyorum, cunku sokaklarda fazla arabanın olmaması maalesef buradan alacağınız zevki de baltalamış
imagesprinceofpersia5b09a0d462986
imagesprinceofpersia5b09a0d571da7
İlk POP oyunu 1989 yılında Jordan Mechner tarafından geliştirildi Mecher, kardeşine akrobatik hareketler yaptırdı ve bunları videoya kaydetti Saatlerce uzerinde calışarak bu hareketleri oyuna cizdi Gunumuzde de oyunların olmazsa olmazı olan bu teknik o zaman buyuk bir hayranlık uyandırmıştı Belirli bir surede bitirilmesi gereken ilk POP oyununda, prensimiz hain vezirden intikam almak icin tuzaklarla dolu saray zindanından kacmaya calışıyordu Yanlış bir adım, bubi tuzaklarını calıştırıyordu ve sonucsa olumculdu Serinin bu ilk oyunu neredeyse her oyun platformuna uygulandı Yıllar icerisinde devam oyunları da yapıldı Ozellikle 10 yıl şerefiyle piyasaya surulen Prince of Persia 3D merakla bekleniyordu Motion Capture ozelliğini sonuna kadar kullanan bu oyun, o zamana kadar yapılmış en gercekci kılıc dovuş ozelliklerine sahipti Ancak eleştirmenler uzerinde istenilen etkiyi bırakamadı Cunku oyun fazla Tomb Raider gibiydi ve kimse Lara Croft'un guzelliğini izlemek yerine, şalvarlı bir adamı izlemek istemedi
Ubisoft projeyi boyle kırık bir zamanda devraldığında kimse boylesine buyuk bir patlama beklemiyordu Prince of Persia: Sands of Time masalsı yapısı, zamanı geri alma ozelliği ve yeni akrobatik hareketleriyle herkesi buyuledi Yeni Prens, sunnet kıyafetleriyle duvarlarda yuruyordu Free run adlı marjinal sporun kronolojik olarak tarihteki mucidiydi Fransa'da yaygınlaşan bu spor ozetle, bir noktadan başka noktaya giderken, en ucuk yolları secmek ve mumkun olduğu kadar akrobatik hareket yapmayı gerektiriyor Kısacası, evinizden işinize giderken, duvardan duvara zıplama, catılarda yurume gibi şeyler yapmak gerekiyor Daha sonra Assassin's Creed'e de bu sistem zirveye ulaşacaktı Sands of Time eski bir Ortadoğu efsanesinden esinlenmişti Oyunda olumsuzluk hayalleri olan Pers veziri, babasına kendini kanıtlamaya calışan Prensi kandırıp, zamanın kumlarını serbest bıraktırmıştı Bu kumlar bir hancer ve kolye sayesinde zamanı kontrol etmeye yarıyordu Aynı zamanda lanetliydiler ve etrafındaki herkesi garip yaratıklara cevirdiler Hancere sahip olan Prens ile kolyeye sahip olan Farah dışında herkes bu lanetten etkilendi İlk oyunda Prens, hızlı duşunme ve dakik davranma gerektiren turlu olum bulmacısıyla uğraştı, hain veziri yendi ve en sonunda zamanın kumlarını ait olduğu yere kapattı Tam bir masal gibi her şey iyi bitmişti Ya da biz oyle sandık, cunku kısa sure sonra Prens, yeni macerasıyla geri dondu Ancak ilk kez serinin yaratıcısı Jordon Mancher arkasında yoktu Warrior Within adlı bu oyunda Prens, sunnet kıyafetlerini cıkartmış Pers ordusuna ait, savaş kıyafetlerini giymişti Gozu donmuş vahşileşmiş ve hırcın tavırlar takınmıştı Zamanla bunun nedenini oğrendik Bu oyun kanı kaynayan ve savaşca bir ruha sahip herkesin, hayranlığını kazandı Bu sefer Prens, savaş cığlıkları atıp, korkusuzsa duşmanlarının uzerine saldırıyordu Onları parcalıyordu, yeri geldi mi iki silahla savaşıyordu Muthiş bir savaşcı olduğu kadar, genclik yıllarından kalma akrobasi merakı da devam ediyordu Yıllar once yaptığı hata yuzunden lanetlenmiş olan Prens, kendi olumunden kacıyordu Peşinde Dhaka adlı boğa şeklinde dev bir yaratık vardı Onu durdurmanın ve haklamanın tek yolu Zaman adasına gitmekti
Aslında bunları sonda soylemem gerek; ama dayanamayıp başta soyleyeceğim: Harika bir oyun serisi yaratıp daha sonra o oyun serisini yine aynı hızla batırmada Electronic Arts'ın ustune başka firma yok Bir zamanların en iyi futbol oyun serisi olan FIFA serisini batırdılar, şimdi yeni yeni toparlamaya başladılar NBA Live serisini soylemiyorum bile, en sonunda dayanamayıp bu sene bilgisayarlar icin piyasaya surme zahmetine bile girmediler Ve işte bu kıyımın son halkası da maalesef NFS serisi olmuş Bu oyunu, piyasaya yeni giriş yapmış bir oyun firması yapmış olsaydı, fena değil diyebilirdim; ama Electronic Arts gibi bir devin, boyle bir oyun yapmasını, doğrusu pek icime sindiremedim Neyse, dilerseniz artık oyunun incelemesine gecelim
Klasik Bir Senaryo
Oyunda gizli bir polisiz ve uyuşturucu cetesinin icine gizlice sızıp onları cokertmeyi hedefliyoruz Bunun icin de en iyi yol nedir? Evet, iyi bir şofor olmak Senaryo bundan ibaret Oyun boyunca yarışlara katılıyoruz, polislerden kacıyoruz, bu ceteye bizim bir polis olmadığımızı inandırmak icin ne kadar suc kamu malına zarar vermek, araba calmak, mal kacakcılığı yapmak varsa onu işliyoruz
Oyunun grafikleri ilk başta gozume hoş gozukse de sonradan cok rezil gelmeye başladı Golgelendirmeler fena değil; ama o gunduz aydınlığı tam bir felaket Bazen artan guneş ışınları, hızlı gittiğinizden dolayı oluşan blurlanmayla birleşince ekranı neredeyse bembeyaz bir ışık kaplıyor ve yolu gormekte sıkıntı cekiyorsunuz Ayrıca oyundaki blur efektinin de biraz abartılmış olduğunu soyleyebilirim Tekrardan guneş ışınlarına donecek olursak, olmayacak yerlerden sızan guneş ışınları da sacma sapan goruntulere neden olabiliyor
Hasar modellemelerine de pek bir anlam veremedim Arabanızın dikiz aynası bazen en ufak bir surtunmenizle ucup giderken, bazen de bana mısın demiyor O kadar kaza gecirmenize rağmen, bazen arabanın camları kırılmıyor, arabanın yan kısmını duvara carptığınızda yan kısmında ya da arabayla takla attığınızda ust kısmında bir cizik bile olmayabiliyor Yani hasar modellemeleri orta ile kotu sınıf arasında bir yerlerde Tamam, hasar modellemelerini pek iyi yapamamışsınız, iyi de araba bir yarıştan sonra ya da bir kovalamacadan sonra; kısacası o an oynadığımız gorevi gectikten sonra niye sıfır haline geri donuyor Madem geri donecek o zaman niye hasar modellemesi yapmışsınız
Hayalet Şehir
Gelelim şehre Bu nasıl bir şehir ya! Tamam geniş, guzel bir şehir; ama sokaktaki yuruyen vatandaştan vazgectim, bari biraz trafiği kalabalık tutun Sadece High Way Battle yarışları var sizi bu acıdan tatmin edebilecek, gerisi boş Bunu hem şehir olarak hem de alacağınız tat olarak soyluyorum Yolda ilerlerken seyrek seyrek karşınıza cıkan arabalar harici, şehir, insana bir hayalet şehri andırıyor ve maalesef oyun bu konuda da vasatı gecememiş
High Way Battledan biraz bahsedecek olursak; teke tek yarıştığınız ve ondekini gecip ona belli bir fark atmak zorunda olduğunuz ya da belli bir sure onunde kalmak zorunda olduğunuz bir yarış turu Genel olarak bu yarışlar heyecanlı geciyor Yolunuzun uzerindeki bir suru arabadan sıyrıla sıyrıla ilerlemeniz, milimetrik hesaplar yapmanız bir an olsun dikkatinizin yarıştan kopmamasını sağlıyor ve adrenalinizi doruk noktasına cıkartabiliyor Bu mod haricinde klasik olarak polisten kacma, polisten kacarken belli bir kamu hasarı yaratma, klasik yarışlar, sprint gibi modlar da oyunda mevcut Aslında polisten kacma olayı da bir nebze olsun zevkli Bir nebze diyorum, cunku sokaklarda fazla arabanın olmaması maalesef buradan alacağınız zevki de baltalamış
imagesprinceofpersia5b09a0d462986
imagesprinceofpersia5b09a0d571da7