Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Prof.Patrick Glynn : '' Ben bir Ateisttim ''

Prof.Patrick Glynn : '' Ben bir Ateisttim ''

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Röportaj: Mustafa Akyol

Patrick Glynn, Harvard ve Cambridge gibi dünyanın en ünlü iki üniversitesinden mezun olmuş, Reagan döneminde uzun yıllar siyasî danışmanlık yapmış, American Enterprise Institute gibi önemli düşünce kuruluşlarında çalışmış bir siyaset bilimci Hâlen Washington DC’deki George Washington Üniversitesi’nde Toplum Siyaseti Çalışmaları Enstitüsü’nün yöneticiliğini yürütüyor

Prof Glynn’e ün kazandıran çalışması ise, 1999 yılında yayımlanan “Allah’ın Varlığının Delilleri: PostSeküler Bir Dünyada İnanç ve Aklın Uzlaşması adlı kitabı oldu

Uzun yıllar bir ateist olarak yaşamasına rağmen, ilmî delilleri yeniden incelediğinde bir dönüşüm geçiren ve Allah’ın varlığını kabul eden Glynn, söz konusu kitapta bu kararında rol oynayan delilleri anlatıyor

Önemli bir dönüşüm yaşadığınızı biliyoruz Ateizmin bir yanılgı olduğunu ne zaman ve nasıl fark ettiniz?

Belki önce, nasıl ateist olduğumu anlatmalıyım Ben dindar Katolik bir ailede yetiştim Pazar günleri kilise korosuna katılırdım Ama gençliğimde, 60?lı yıllarda değişmeye başladım, Harvard’da geçirdiğim yıllarda o devrin tipik agnostik modelini benimsedim Strauss ile birlikte ise, örtülü bir ateizmi kabullendim Bu ateizm daha çok Darwinizm’e dayanıyordu Darwin’den sonra ateizm, zaten pek çok Batılı entelektüel arasında sorgulanmadan kabul edilen standart bir görüş haline gelmişti

Ancak 80?lerde bu tablo değişmeye başladı Aralarında benim de bulunduğum pek çok entelektüel, konuyu baştan ele alarak ateizmi sorguladı Öte yandan Amerikan kültürü içinde de bir değişim başlamıştı Bugün Amerikalı elitler arasında hâlâ son derece koyu seküler bir kanat var Ama bunların görüşü, ideolojilerden sadece biri haline gelmiş durumda; eskiden, meselâ 60?larda veya 70?lerde ise söz konusu görüş gerçeğin tâ kendisi olarak kabul görüyordu Eğer Harvard’da okuyup da pazar günleri kiliseye gidiyor olsaydınız, biraz garip birisi olarak görülürdünüz, biraz eski moda, eskide kalmış birisi olarak Bugün bu tablo büyük ölçüde değişmiş durumda ve Amerikan entelektüelleri arasında da güçlü bir dindarlık görebiliyorsunuz Polkinghorne gibi büyük fizikçiler Allah’ın varlığını savunuyor ve bunu çok ma’kul ve ikna edici şekilde yapıyorlar

Kitabınızda da bahsettiğiniz bu ma’kul ve iknâ edici delillerden kısaca bahsedebilir misiniz?

20 yüzyılın başlarında BigBang (Büyük Patlama) teorisi kabul edildi ve bu teori, âlemin bir başlangıcı, yani yaratılış ânı olduğunu gösterdi Bu, kâinatın sonsuz olduğunu savunan materyalist görüşe önemli bir darbe oldu 1970?lerde ise fizikçiler, enteresan ve düşündürücü bir hususu fark ettiler

Kâinatın bütün fizikî dengelerinin, meselâ yerçekiminin veya atomu bir arada tutan nükleer kuvvetlerin, yaşanabilir bir âlem oluşması için en ideal değerlerde olduklarını buldular “Antropik Prensip (İnsan için hazırlanmış kâinat anlayışı) adı verilen bu şaşırtıcı buluş, içinde yaşadığımız kâinatın rastgele ortaya çıkmadığı, insan hayatı için özel olarak yaratıldığı fikrine büyük bir delil oluşturdu Yıllar geçtikçe bu prensibi destekleyen yeni deliller de ortaya çıkmaya devam ediyor
Biyolojide de, bir yaratılışın varlığını gösteren deliller var mı?

Elbette var! Bugün biyoloji dünyasına baktığınızda, yaratılış düşüncesine yaklaşan bir paradigma değişikliği görebilirsiniz Biyolojinin 19 yüzyılda şekillenmiş paradigması, yani temel kabulleri sarsılıyor Bu paradigmada en büyük pay Darwinizm’e ait Bu teori, yeryüzündeki bütün hayatın şuursuz tabiat hâdiselerinin eseri olduğunu öne sürmüştü Oysa canlılığın detayları keşfedildikçe, karşımıza mükemmel, hassas ve yoğun bir programa dayanan sistemler çıkıyor Bu sistemlerin gâyesiz sebeplerin ve rastlantıların ürünü olduğu düşüncesi giderek kabul edilemez hâle geliyor

Sadece Darwin değil, Freud da sarsılıyor galiba?

Kesinlikle! Freud, insan psikolojisine materyalist bir açıklama getirmeye çalışmıştı Dahası, dinî inancın bir tür nevroz olduğunu ileri sürmüş, insanların ancak ateist olduklarında sağlıklı bir psikolojiye sahip olabileceklerini söylemişti Ama deliller bunun tam aksini gösteriyor Psikolojik araştırmalar, dindar insanların psikolojik yönden çok daha sağlıklı olduklarını gösteren verilerle dolu Freud’un, dinin modernleşme ile birlikte yok olacağı şeklindeki tahmini ise, tamamen boşa çıkmış durumda

Kitabınızda ruhun varlığına dâir ölüm ve sonrası hakkında yaşanmış tecrübelerden deliller çıkarıyorsunuz, değil mi?
Evet! Aslında benim ateizmden vazgeçmemi sağlayan sürecin, asıl bu konudaki delilleri incelemekle başladığını söyleyebilirim 90?ların başında, uzun bir tatil döneminde, ölümün kıyısına gelen insanların tecrübeleri hakkındaki raporları inceledim Bunların çoğu, ameliyatlar sırasında kalbleri duran, birkaç dakika gerçekten biyolojik bir ölüm yaşayan, ama sonra hayata dönen kişiler Ölümle yüzleştikleri kısa süre hakkında anlattıklarında ise, büyük benzerlikler var Hemen hepsi ruhlarının vücutlarından ayrıldığını, kendilerini dışarıdan gördüklerini belirtiyor Anlattıklarının hayâl ürünü olması ise imkânsız; çünkü o sırada odada neler yaşandığına, doktorların kendilerini kurtarmak için neler yaptıklarına dâir detaylı tariflerde bulunuyorlar ve bunları gözleriyle görmüş olmaları mümkün değil Kitapta detaylı olarak anlattığım bütün bu deliller, insanın bir ruha sahip olduğunu gösteren önemli bir veri Bir ruha sahip olmamız ise, ateizmin temel dayanağı olan materyalist felsefeyi yalanlıyor


21 yüzyıla nasıl bakıyorsunuz? Bu deliller insanlığın düşüncesini nereye taşıyacak?

20 yüzyılın büyük bölümüne egemen olan sekülarizm artık geçerliliğini yitirdi Sekülarizmin objektif bir gerçeklik olduğu sanılıyordu; artık o, sadece farklı dünya görüşlerinden birisi hâline geldi ve zemini de giderek eriyor 21 yüzyıl, 20 yüzyıldan daha dindar olacak Ama soru şu: Hoşgörülü ve barışçı bir din anlayışı mı, yoksa çatışmacı bir din anlayışı mı yükselecek? Kuşkusuz her sağduyulu insan, birincisini diliyor


Kaynak :Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 

Similar threads

Fosiller Hayır Diyor M Reşid SOYLU Yaradılış akidesi ve buna inananların dünyadaki yerleri gittikçe kuvvetlenmektedir Londra'da, Mr Buzz'un, biyokimyacı ve dalında söz sahibi Dr Duane Gish'le yaptığı röportajı aşağıya alıyoruz Evrim, hayatın milyonlarca yıl önce tarih öncesi bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
68
Ateist neden iyilik yapar? Ateistlerin iyilik yapma sebebi nedir? Bir ateist niye iyilik yapar? Ateistler iyi olabilir mi? Ateist engelli çocuğunu, kardeşini veya yaşlı anne babasını neden sevsin? Sonuçta bunların biri sakat öbürleri yaşlı neden onlara bakıp zaman ve para harcasın ki? Evrim...
Cevaplar
0
Görüntüleme
246
  • Anket
Ateist nedir? Ateist, tanrı veya tanrıların varlığını hayal ürünü bulan kişi veya kişilerdir. Ateizm sanıldığı gibi bir inanç değildir. Çoğu zaman yanlış ifade edildiği şekli ile (tanrıtanımaz kelimesinde olduğu gibi) tanrıyı inkar eden kişi değildir. Çünkü "inkar" varolan bir şeyin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
308
Ateist kime denir? Ateizm veya tanrıtanımazlık, tanrı veya tanrıların varolmadığını kabul eden ve dinsel öğretiyi kabul etmeyen felsefi görünüm Bu fikri savunanlara ateist veya tanrıtanımaz denir Ateizm, tanrı inancının yanısıra öteki metafizik inançları ve bütün ruhani varlıkları da reddeder...
Cevaplar
0
Görüntüleme
45
Ateist kime denir? Ateizm veya tanrıtanımazlık, tanrı veya tanrıların varolmadığını kabul eden ve dinsel oğretiyi kabul etmeyen felsefi goruş Bu fikri savunanlara ateist veya tanrıtanımaz denir Ateizm, tanrı inancının yanısıra diğer metafizik inancları ve tum ruhani varlıkları da reddeder...
Cevaplar
0
Görüntüleme
167
858,496Konular
981,672Mesajlar
29,757Kullanıcılar
firat118Son üye
Üst Alt