Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Propaganda Nedir - Propaganda Hakkında Bilgi

Propaganda Nedir - Propaganda Hakkında Bilgi
0
132

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Propaganda Nedir Propaganda Hakkında Bilgi
Propaganda kavramı Propagandanın tanımı Propagandanın tarihi Propaganda aracları Propaganda teknikleri


Gectiğimiz asrın ilk yarısı, insanlık tarihinin en ağır ve trajik savaşlarına sahne oldu Bu savaşların asıl sebebi; bir grubun bu bir elit sınıf da olabilir diğer gruplara hukmetme arzusuydu Bu savaşlar ilk zamanlarda, kaba guclerin karşılaşması şeklinde ortaya cıkarken daha sonraki zamanlarda zihni ve fikri gucler de devreye girdi İdeolojiler bu donemden başlayarak 20 asrın ikinci yarısına damgasını vurdu Gecmişteki butun mucadele tarzları değişerek, yeni ve karmaşık bir savaş turu ortaya cıktı Bu yeni savaş turunde kaba kuvvet yoktu; ama tahakkumcu, cıkarcı tavır ve duşunceler aynısıyla devam etti Sadece strateji değişikliğine gidilmişti

Bu yeni savaş turu; semboller, soz, hareket, jest, resim, muzik ve diğer araclar yardımı ile kişilerin duşunce, davranış, tutum, inanc, değer ve tavırlarına, bazı suni araclar ve manevralarla tesir metoduna dayanan propagandadır1

Tarif ve kavram olarak propaganda
Kelime olarak Latince, propagarekokunden, yeni fidanlar elde etmek uzere toprağı ekme manasına gelir İlk olarak Roma Katolik Kilisesi tarafından sosyolojik manada kullanılmış ve fikirlerin yayılmasıdeyiminde ifadesini bulmuştur2

Propagandanın bircok tanımı mevcuttur Bunlardan birkacı şunlardır:

Propaganda, bir oğreti, duşunce ve inancı başkalarına tanıtma, benimsetme maksadı guden, soz ve yazı gibi vasıtalarla gercekleştirilen faaliyettir3

Fikir, kanaat ve değer yargılarını değiştirmek ve davranış tarzlarını istenen yonde etkilemek icin telkin gibi metotlara başvurarak onceden planlanmış sembollerin sistematik bir şekilde kullanılmasıdır4

Kişi ve grupların fikir, tutum veya davranışlarına tesir etme maksadına yonelik iletişim, yani tek yonlu haberleşmedir5

Propagandada soz konusu olan şey, acıkca saptırmalarda bulunmak ve belli bilgileri secerek yansıtmaktır Propagandacının gayesi, varılan sonucları ve alınan kararları kabul ettirmektir Yoksa kişileri hadisenin değeri uzerinde mantıki bir analize yoneltmek değildir Bu bakımdan propagandanın kişiliğe saygısı yoktur Gayesi, kişileri yetiştirmek ve olgunlaştırmak değildir; kişileri hemen harekete gecirmektir Propagandacı, muhataplarının hislerine hitap etmek ister Cunku, belirli menfaatleri hedefler Bu sebeple, şuurlu ve demokratik toplumlarda propaganda, kotu bir une sahiptir6

Propagandacı; hicbir zaman hakiki bir tartışmayı ve muzakereyi goze alamaz Cunku onun cevapları, meseleleri ve meseleleri cozum yolları cok onceden belirlenmiştir Karşısındakine daima onceden belirlenmiş birtakım hukumleri, hazır receteleri kabul ettirmeye calışır Kısa yoldan cabucak ulaşılacak hedefler peşindedir Eğitim insanlara nasılduşuneceğini oğretmeye calışırken, propagandacı neduşunmeleri gerektiğini soylemektedir7

Propaganda, duşunce ve tefekkuru ortadan kaldırmakta, secim ve tahrifi kullanmakta, tarafsız bir eğitim fikrini yok etmektedir Boylece kamuoyu, doğruluğu nazara alınmaksızın bir fikri yayma gayesiyle kışkırtılmaktadır Şahıs o surette bazı uyarıcılara maruz bırakılmaktadır ki, kendisi birtakım neticeler cıkaramayacak ve başkasının telkin ettiği sonucları kabul etmek durumunda kalacaktır Boyle bir vasıta, her turlu fikir alışverişi kanallarının acık bulundurulmasını oğutleyen demokratik duzenle, elbette ki, tutarlı değildir Fakat propaganda, asrın bir aracı ve bir gerceği olarak ortadadır ve kalacaktır8

Propagandayı taşıyan vasıtalar
Gunumuzde propaganda, muhataplarına şu vasıtalarla ulaşır:

1) Televizyon: Televizyonun bircok insan tarafından seyredilmesi onu propaganda icin uygun bir vasıta kılmıştır Bilhassa seyirci kitlesinin pasifkonumu, goze ve kulağa hitap etmesi onu tesirli silah yapmıştır

2) Yazılı ve goruntulu basın: Toplumlarda okuma kulturune gore yazılı basının tesiri de oldukca fazladır Fakat, bazen basının kendisi halk nazarında, inandırıcılık boyutuyla, onceden prestij kaybı yaşamışsa, tersi bir neticeye de sebep olabilir Bu daha cok siyasi alanda gorulur Mesela, ABD'de Roswelt, 1936 ve 1940 secimlerini, Turkiye'de Demokrat Parti ve Menderes, 1950 secimlerini basının şiddetli muhalefetine rağmen kazanmışlardır(9)

3) Filmsinema: Sinema bir donem hem komunizm hem de antikomunizm propagandası icin cok kullanılan bir aractı Bugun bu sektorden en fazla istifade eden ABD'dir Amerika iktisadi, askeri ve kulturel alandaki gucunu sinema yoluyla pekiştirme gayretindedir Hollywood yapımı bircok filmde kurtarıcı ve guclu Amerikalı imajı surekli işlenir Ayrıca sinema alanında Yahudiler de butun dunyaya zulum gordukleri, masum oldukları imajını yayacak filmleri cok kullanmıştır

Amerikan hukumetleri dunyanın bircok ulkesindeki sinema salonlarında ağırlıklı olarak kendi filmlerinin oynatılmasını istemektedir Bu gayret, siyasi baskı ve pazarlıkların arkasında onemli olcude kitlelere bu yolla ulaşmak kaygısı yatmaktadır Bunda da oldukca başarılı olmuşlardır Cunku Turkiye'de bile iyi sayılabilecek Turk yapımı bir filmin salon bulma şansı zordur

4) Radyo: Radyo eski gucunu kaybetmekle, birlikte hala propagandanın taşıcısı olarak kullanılmaktadır

5) Gunumuzde bunlara bilgisayar ortamlarında gercekleştirilen bircok calışma (internet, cd, vs) ve GSM şebekeleri katılabilir Propagandanın taşıyıcısı sayılan bu vasıtalar, demokratik ulkelerde bile dolaylı veya dolaysız yollardan devletlin kontrolu altına girmiştir Yahut daha kotusu, kitlelerin tuketim konusunda istediği gibi şartlandırmaya calışan buyuk firmaların ve şirketlerinin emrine girmiştir Yerkurenin tek bir pazarda butunleşmesinde global firmalar (milletlerustu şirketler) onemli bir fonksiyon ustlenmekte ve bu firmalar vasıtasıyla dunya ekonomik olarak kafese alınmaktadır Daha kucukleri yiyerek dinozorlaşan bu şirketlerin boyutunu tahmin etmek icin 1945'te dunyadaki 100 buyuk ekonomiden sadece 49 tanesinin devletlere, 51 tanesinin ise; milletlerustu şirketlere ait olduğunu soylemek herhalde yeterlidir ABD'de en buyuk 100 şirket, ticari zamanın % 75'ini kullanmaktadır Tv saatlerinin % 50'den fazlası, beyaz camın arkasında neyin gosterilip, gosterilmeyeceği onların secimi ile karara bağlanmaktadır Radyolar, gazeteler, yayınevleri yani ABD'nin sinir sisteminin duğum noktaları milletlerustu şirketlerin elindedir10 Bunu onlemek icin, yayın araclarında ceşitliliğe, cokluğa ve rekabete gidilmiş gibidir Ama bu da hic gercekci değildir Zira yayın vasıtaları arasında butun zıtlaşmalar aslında zahiridir Cok zaman bu konuda gercek bir farklılaşmadan soz edilemez Tam tersine yayın vasıtalarının kitleler uzerinde meydana getirdiği sosyal baskı ile ferde; ne yapması, nasıl davranıp, neler duşunmesi gerektiği ve neyin iyi, neyin kotu olduğu fikri empoze edilmektedir

Demokratik ve acık toplumlar olarak kabul edilen Batılı ulkelerde (ABD, İngiltere vs) hakim guclerin bu yolla fikir ve kanaatlere gizlice hukmedeceği gerceği goz ardı edilmemelidir10 Bunlar kendi toplumlarıyla diğer toplumlara bilgileri eksik, taraflı yahut yanlış aktarabilirler Hatta diyebiliriz ki; boyle bir tehlike, tarihin hicbir doneminde gunumuzde olduğu kadar yaşanmamıştır Cunku cağdaş manasıyla propaganda; Kitlelerin guclu azınlıklar tarafından yonetilmesi gayesini taşır ve azcok kamufle edilmiştirşeklinde anlaşılmaktadır11

Eğer fert, başka goruşlere hayat hakkı tanınmayan otoriter devletin hakimiyeti altındaki bir toplumda yaşıyorsa; doğrudan doğruya yonetici azınlığın talimat, fikir ve kanaatlerini aktardığı yayın vasıtalarının tesirinde kalacaktır Yayın vasıtalarını kontrolde bulundurma doğrudan olabileceği gibi, sansur, yayın ilkeleri, resmi goruşe ters duşmeyecek yayınları secme mecburiyeti, ust kurullar gibi dolaylı yollardan olacaktır Bu durumda tek gercekdevletin veya hakim guclerin ifade ettiği gercektir Dolayısıyla; bunun dışında başka gercekarayan, sistem icin ya tehlikeli bir yobaz, cağdışı kalmış bir kişi veya sistemin surekli potansiyel tehlike olarak gorduğu şupheli biri olarak kabul edilir12 Baskıcı rejimlerle yonetilen toplumlarda bu istismar net olarak gorulebilir Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Fas, Cezayir, dağılan SSCB ulkeleri, Cin gibi

Tehlikenin bir diğer boyutu ise; modern cağa kadar, fikirler yuz yuze konuşulup tartışılıyor ve harekete donuşturulebiliyordu Ayrıca hukumetler tarafından resmi veya gayri resmi olarak kurulan ve kamuoyunu yonlendirme gayesiyle teşkilatlanmış guclu yayın aracları ve bağımsız kuruluşlar mevcut değildi Oysa gunumuz toplumlarında, fikirler yuz yuze tartışmanın mumkun olamayacağı kadar cok insana ulaşmakta; toplum, gelişmiş kitle haberleşme aracları vasıtasıyla belirli fikirleri tartışmasız kabul etmek zorunda kalan yığınlar haline gelmektedir Haberleşme sistemi oyle bir durumdadır ki; karşı soruların, tenkitlerin tesirli olması mumkun değildir Dolayısıyla fikirlerin harekete donuşmesi imkanı git gide azalmaktadır Hukumetlerin resmi desteğine sahip guclu teşkilatlar halk kitlelerine cok rahat nufuz etmektedir13

Propaganda teknikleri
Propaganda genel olarak uc kademede gercekleşir: Dikkat cekip ilgi uyandırmak, ruhi uyarıcının meydana getirilmesi ve boylelikle belirmiş olan gerginlik, istek veya endişenin ne şekilde giderilebileceğinin izahı14 Bu uc kademe ozetle şu tekniklerle gercekleştirilebilir:

Dikkat cekmek: Propagandacının ilk vazifesi, hedef aldığı kişi veya kitlenin dikkatini cekmektir Bundan dolayı once fikirlerini aşılayabileceği bir ortamın meydana gelmesi icin caba harcar Afiş, broşur, basılı eserler, goruntuler, fo tograflar, ceşitli konserler, brifing ve toplantılar bu gaye icin kullanılır Buna tali propagandada denir Oyle ki cok evvelce yayımlanmış yazı, resim ve goruntuler sıkca kullanılır15 Mesela; toplumu belli bir yone kanalize etmek icin hayali bir mekanda gercekleştirilen ve yine hayali senaryolarla meydana getirilen muhalif hareketlerin gerektiğinde gundeme getirilmesi gibi

Dikkat cekmek icin, insanların his ve heyecanlarından istifade etmek diğer bir yoldur Mesela; sigara reklamında boy gosteren bir hanım veya erkek, sadece ilgi uyandırmak ile kalmaz, aynı zamanda genclik, guzellik, kuvvet gibi kavramları da sembolize ederek kitleleri duygu ve heyecan yonunden tahrik eder Boylelikle maksada uygun fikri ortam hazırlamış olur16 Diğer taraftan dunyaca unlu bir sigara markasının afişinde kuvvetin sembolu olarak elinde sigara ile at uzerinde duran kovboyun, sigaradan kansere yakalanıp olduğu kitlelerden gizlenir

Prestije başvurma: Prestij sahibi olan kişilere bağlanan duşunce ve davranışları toplumlar daha kolaylıkla kabul ettiğinden, olu veya diri kişilerin karizmasından sık sık faydalanılır Boyle bir şahsiyet gercekte olmasa bile yine propaganda yoluyla oluşturulur Sonrasında yapılmak istenenler fikir yahut davranış boyutuyla o hayali şahsa atıfta bulunarak yapılır Bircok toplumda bu durum yaygındır Oyleki nice cuce topluma dev kamet olarak sunulmuştur

Onceden kazanılmış fikirlere ve hislere başvurma: Toplum hayatında hepimizin az veya cok sevgi ve nefretleri vardır Propagandacı bunlar uzerine hissi birtakım ağırlıklar koymaya calışır Bunun icin de dildeki bazı kelimelerin manaları saptırılır Bunlar hicbir zaman ilmi olculerle tarif ve tahlil edilmediği gibi, zaman icinde gercek manalarıyla kullanılmaz olur Bu kelimeler kullanıldığında, kitleler; hemen tepkide bulunur Mesela; irtica, laiklik, şeriat, emek, sosyalist, komunist, milliyetci, fundementalist, hain, donek, ilerleme, modern, harem vs

Kendim icin bir şey istemiyorum: Fayda ve menfaat hedeflemediğini, sadece fedakarane hareket edildiğini belirtmek de propagandanın başvurduğu diğer bir yoldur Propagandacı kendisi icin bir şey istemediğini, kendini halkın mutluluğuna adadığını haykırır Fakat coğu zaman bu ceşit kelimeler altında menfaatci emeller gizlenmektedir

Fikirlere ve insanlara etiketler koymak, damgalamak: Muarızın itibarını duşurmek icin cok kere ona halkın nefret ettiği bir etiket yapıştırmak yeterlidir Komunist, işbirlikci, dinci, faşist, bolucu, gerici gibi Mesela; Osmanlı hanedanının cok dirayetli ve siyasi dehası II Abdulhamid'e kızıl sultandenmesi boyle bir maksada yoneliktir

Kamuflaj: Başarılı olmak icin kıyafet, renk, cephe değiştirmek gerekiyorsa propagandacı bu hususta hic tereddut gostermez Kendisini vatansever, milliyetci, muhafazakar, dindar, sosyalist gibi gosterir Bu, 19 ve 20 asırda misyonerlerle politikacıların en cok kullandığı bir usUldur Lawrens buna en carpıcı ornektir

Propagandacı yalan soyleyebilir: Hadiseler onu gittikce daha cok sahte, yalan acıklama yapmaya surukleyebilir Propagandacı karşı tarafın lideri hakkında hikayeler uydurur, istatistikleri tahrif eder, haberler cıkarır, soylentiler yayar Yani butunuyle gerceği değiştirmeye calışır Eğer butun haberleşme vasıtaları da kontrol edilebiliyorsa bu tur faaliyetler tesirli olabilir Nitekim savaş sırasında halka yapılan propaganda bu bakımdan başarılı olmaktadır Mesela; İsrail, yurt ve yuvalarından sokup atmak istediği ve vatanları icin mucadele eden Filistinlileri; Cin, Keşmir halkını; Rusya, Cecenleri tek taraflı suclu olarak dunya kamuoyuna tanıtma gayretindedir ABD doksanlı yıllarda Irak'a karşı surdurduğu Korfez Savaşı'nda, yanan petrol kuyularıyla, denizde petrole bulanmış bir karabatak goruntusunu savaşın haklı gerekcesiymiş gibi surekli kitlelere aktarmıştır

iPropagandada abartıya bilhassa başvurulur: Abartma cok defa soylentilerin tesirini artırır Turk insanı politikada bunun binlerce orneğini yaşamış ve yaşamaktadır Abartı, sektorunde daha da yaygındır Herhangi bir urunun reklamında; Şu urunu alın hayatınız değişsingibi

iSembolleştirme ve tekrar: Propagandada fikri derinlik olmadığından, belirli tarih, yer ve şahıslarla kavramları sembolleştirmek ve surekli tekrar esastır Acıklamalar aralıksız tekrarlanır Hitler, Kavgam adlı eserinde şoyle demiştir: Kitlelerin zekası az, unutma kabiliyetleri coktur Boyle olunca tesirli propaganda kolaylıkla somurulebilecek birkac mesele uzerinde yapılmalıdır Fakat aynı şeyler bin defa tekrarlanmalıdır

Propaganda sansur yoluyla da yapılabilir: Belirli bir goruşe ustunluk sağlamak maksadı ile bilginin kontrol edilmesi ve bilhassa tahrif edilerek maksada hizmet edecek bir şekilde sunulmasıyla olur; cunku propaganda secicidir ve hedef aldığı kimselere objektif olmaktan cok uzak bir dunya goruşu kazandırmak maksadı ile duzenlenmiştir17

Propagandanın tesir alanı

Propagandanın tesir alanı aslında yeryuzundeki insan topluluklarının tamamıdır Cunku; somurme, kaynakları aktarma, hukmetme, yonetme, tuketim ve menfaat maksatlı faaliyetler surdukce insanların buna maruz kalmaları kacınılmazdır Kucuk gruplardan başlayarak devletler boyutunda suren ve buyuk sermayelerin harcandığı bir alandır, propaganda calışmaları

Buna rağmen propagandanın tesir etmediği kişi veya gruplar da vardır Bu durumu kısaca şoyle ozetleyebiliriz

a) Bağlanma (taahhut), inanclı olma: Fertler kendi inanc ve değerleriyle ne kadar cok bağlantılı ve tutarlı davranışlar sergileyebiliyorsa, tesir o kadar az olacaktır Kanaatlerini, inanclarını, hayat tarzını herkesin onunde acıkca ifade eden ve yaşayan fert, diğer tesirlere de kapalıdır Yani gudumlu kişilik ozelliği taşıyan fertlere gore daha az tesire maruz kalır Hz Muhammed'in (sas) Muslumanlara devamlı başkaları nın duşunce, tavır, davranış ve hayat tarzlarından farklı olmayı, yani kişinin kendisi olmasını tavsiye etmesi, biraz da bununla ilgilidir

b) Kendine guven ve yeterlilik: Kendine ve inanclarına guveni tam olan fertler, bu guveni tehdit edecek propagandalardan kendini koruyabilir Yani fertlerin eşya, olum karşısındaki duruş ve duşunceleri, hadiseleri yerli yerine oturtup değerlendirebilme kabiliyetleri kendilerine olan guveni sağlayabileceği gibi dış tesirlerden de koruyacaktır

c) Saygınlık: Duşunce, tavır ve davranışlarıyla cevresinde sevilen ve saygı duyulan fertler, başka aidiyet ve yeterlilik duygusu aramayacaklarından propagandanın tesirinde kalmazlar18

Netice
Gunumuzde, iletişim vasıtalarının yaygınlaşmasına paralel olarak insanlar arası etkileme ve etkilenme de oldukca artmıştır Bu şimdiye kadar, aydınlanma, cağdaşlaşma, modernlik ve globalizm gibi yuvarlak ve ici boş kavramları benimseme, dayatma veya tepkisiz kalma şeklinde oldu Şimdilerde ise kureselleşme kavramıyla yeni bir boyutta yeni bir aynileştirme ve yeknesaklaştırma, tek merkezli kılma olarak karşımızda duruyor Beyinlerimizin icine girme işlemi basın yayın kuruluşları yoluyla olabileceği gibi aslında elimizde tuttuğumuz bir kolalı icecekle de olabiliyor İnsanlar kullanılmaya acık oldukca bu hal daha da surecek gibi gorunuyor

Son olarak; kitlelere bir inancı ve goruşu ceşitli teknikler kullanarak anlatma ile dini literaturdeki tebliğin benzeştiği duşunulebilir Cunku, tebliğde de kitlelere bir konuyu ve duşunceyi en iyi şekilde ulaştırma ve aktarma vardır Tebliğ, kesinlikle propagandayla karıştırılmamalıdır Aksine propagandayı tesirsiz kılacak en onemli vasıta tebliğdir Cunku; Kur'an acık ve nettir Akıllara hitap eder İnsanların surekli duşunmesini, araştırmasını, kıyaslamasını, okumasını ister Gudumlu pasif insandan yana değil; aktif, uretken ve topluma değer katan insandan yana tavır koyar Ayrıca Peygamber, (sas) insanlara sadece doğruların anlatılmasını, insanların bunu kabul edip etmemelerine karışılmamasını oğutler Dahası tebliğde hicbir cıkar ve karşılık beklenmez, yegane gaye Allah (cc) rızasıdır

Kaynaklar
1 Sulhi Donmezer, Sosyoloji, Savaş yayınları, 9 baskı, Ank 1984
2 J A C Brown, Beyin Yıkama ve İkna Metodları
3 Meydan Lorousse, C10, s 340
4 Brown, ages1819
5 Ciğdem Kağıtcıbaşı, İnsan ve İnsanlar, Evrim yayınları, İst1988, s164
6 Donmezer, age,, s397398
7 Brawn, s11,19
8 Donmezer, age, s399
9 Age, s405
10 ProfDr Umit Meric Yazan, Mahşerin Dort Atlısı, Zaman Gazetesi, 21 temmuz 2002, s12
11 Brown, age, s3233
12 Brown, age, s26 2728
13 Brown, age, s32
14 Age, s30
15 Age, s15
16 Donmezer, age, s401405
17 Maddeler icin bakınız, Donmezer, age, s401404, Brown, age, s 21
18 Maddeler icin bkz Kağıtcıbaşı, age, s186189




 
858,496Konular
981,796Mesajlar
29,861Kullanıcılar
RyZeSon üye
Üst Alt