Psikolojide Ekoller Ve Yaklaşımlar 1879da Alman psikolog Wilheim Wundt tarafından Leipzigde kurulan psikoloji laboratuvarı ile psikoloji, deneysel bilim dalı olma unvanını kazanmıştır Birincil psikoloji deneyleri burada yapılmıştır Psişik olaylar fizik olayları gibi incelenmeye çalışılmıştır sonradan Avrupa`nın öbür yerlerinde ve Amerika`da da bir çok psikoloji laboratuvarı açılmıştır Psikoloji felsefeden ayrılıp egemen bir bilim haline geldikten sonra kısmen de olsa bazı filozofların akıl biçimlerinin etkisinde kalmıştır Sistem ve ekol halinde gelişen psikoloji akımları ortaya çıkmıştır Ekoller çoğunlukla tek taraflı görüşlerdir Analiz Etmek istedikleri konuyu temel ögeler açısından ele alırlar Determinist anlayıştadırlar Psikolojinin asıl ekolleri Strukturalizm (yapısalcılık fikir yapısı ile ilgili), Fonksiyonalizm (İşlevselcilik akıl göreviyle ilgili psikoloji), Behaviorizm (tavır psikolojisi), Psikanalitik Psikoloji , Gestalt psikolojisidir 20 yy psikolojisi zihinsel süreçleri izah etmek için iç gözlem yöntemini kullanan yapısalcılıkla başladı, daha sonra psikanalitik psikoloji gelişti Yapısalcılığa karşı olan davranışçılık ve Gestalt psikolojisi gibi akımlar ortaya çıktı Daha önceki okulların tek taraflı determinist (belirleyici) görüşlerine tepki olarak da hümanistik (yardımsever) psikoloji doğdu 2 Dünya Savaşı esnasında ise ekoller önemini kaybederek, fikirler ağır ağır birbirine yaklaştı Teorisyenler ve araştırmacıların aynı miktarda katkıda bulunduğu pluralist kavrayış, ekollerin tek yanlı anlayışı yerine geçti Psikolojinin günümüzdeki durumunu daha iyi anlamamız için ekol ve yaklaşımcıları kısaca gözden geçirelim: Ast bu yaklaşımlar kollektif bir ilmi bakış açısını da yansıtır Kaynak: DonusumSokagi