psikolojik sendrom,psikolojik sendromlar,sendrom nedir,yaygın psikolojik sendrom turleri
Sendromun tanımı; kokeni ve durumu tam olarak belli olmayan psikolojik bozukluk olarak adlandırılabilir
Pazartesi Sendromu
ozellikle haftasonu tatilinden sonra yarın tekrar işbaşı yapmak zorunda olduğunu daha doğrusu psikolojik acıdan zorumlulukları duşunme yuzunden haftasonu tatilini psikolojik acıdan tatil değilde sıkıntıya cevirme durumudur ozellikle işbaşı yapıldıktan sonraki gun unutulsada tekrar hafta sonu tatili ile bu sorun git gide takıntıya donuşebilmektedir
Antiego Muhalifliği Sendromu
Ozellikle hayatının buyuk bir kısmını sanata vermiş fakat bu konuda ciddi bir sanat kariyeri elde edememiş bir cok tasarımcı ve sanatcının ister istemez icine duştukleri psikolojik rahatsızlık
Bu rahatsızlığın en buyuk sorunu yaşanılan başarısızlık yuzunden toplumun beyendiği eserlere eleştirsel yaklaşımlarda bulunulması bazı ileri saffa durumlarında toplumca beyenilen eserleri yok etmeye kadar giden fiili eylemlerde bulunma arzusu gorulmektedir
Fakat modern psikoloji bu rahatsızlığı temel belli katagoriler icinde incelediği icin tam anlamıyla bu rahatsızlığın bilimsel bir tanımı yapılmamıştır
Aşırı Empati Sendromu
Psikolojide başkası bu konuda ne duşunur, genel halk arasındaki tabiriyle elalem ne derduşuncesiyle birey hayatında kişisel olarak yapacağı secimlerde bulunması ve bir noktada kendi hayatını başkalarının fikirlerine gore yaşamasına sebep olan bir psikolojik rahatsızlıktır
Kişinin her adımında kendisinin yerine karşısındakinin, etkileşimde olduğu kişi veya kişileri koymasıdır Bencilliğin minimum duzeyde olunduğu durum Bu şekilde ic rahat edecektir; cunku iyi niyetli olarak yapılmıştır hareket Bir nevi kendi kişiliğini eritip başkaları icin yaşamaktır
Genel sebepleri, kişinin kişiliğinin tam olarak gelişmemiş kendi geleceği hakkında kendi sorumluluğunu taşıma bilincine ulaşamamış, cevre ve mahalle baskısının tercihlerine yonvermesine izin vermiş olup aynı zamanda bu kadar ve duşunceleri benimsemesinde oturu olaşan kişisel psikolojik bir rahatsızlıktır Toplumda kendini gosterememe, kendini kabullendirememe, sevilmek ihtiyacı, faydalı olduğunu hissetme ihtiyacı Kendini sevme ihtiyacı
Peter Pan Sendromu (Peter Pan kompleksi)
Buyume korkusu olan cocuklarda ve olgun oldukları halde cocuk gibi davranan (sosyal acıdan) insanlarda gorulen davranış bozukluklarına verilen addır
İlk sendrom 1983'de Dan Kiley isimli bir psikanalizt tarafından bulunmuştur İsmi, James Matthew Barrie'nin Peter Pan isimli romanından gelmektedir Fakat, Peter Pan Sendromu isimli kitap, bu sendromu detayı ile analiz etsede, DSMIV tarfından gercek bir hastalık olarak tanılmıyor
Bu sendrom en cok olgun yaşta belirtiliyor (sosyal gorevleri olduğu andan itibaren) En cok bekar insanlarda gorulmektedir Dan Kiley, bu sendromun kucuklukte, annenin baskısı ve babanın otoritesizliğinden kaynaklanıyor
Bu sendrom ayrı bolumlere ayrılıyor:
1015 yaş arası: cocuk dış dunya ile bağlantısını, korku yuzunden, koparmaya calışiyor Gorevlerinden kacıyor ve yalnız kalıyor
1622 yaş arası: Kendini beğenme ve macoluk hissediliyor
2325 yaş arası: hayattan mutsuzluk ve rahatsızlık hissediliyor
2630 yaş arası: sendrom ilerliyor ve durum daha vahim oluyor
45 yaşından itibaren: tekrardan cocuk olmaya calışılıyor ve istenilmeyen hayat modundan uzaklaşılıyor
Capgras: Kişinin kendisinin,eşinin,yakınlarının ve onemli kişilerin eşlerinin yaratılarak,gerceklerinin yerlerini aldığı şeklindeki bir sanrı (hezeyan)dır Sanrısal bozukluk (paranoya) hallerinde gorulur
Cotard (yadsıma sanrısı): Kişi yoğun bir şekilde olum, herşeyin mahvolduğu (ailesinin yok edildiği, parasız ortalıkta bırakıldığı gibi), vucudunun calışmadığı (hatta organlarının curuduğu) duşunceleri icindedir Ağır depresyonlar ve psikoz durumlarında gozlenir
Ganser (sacmalık ): Kişi sorulan sorulara tam değil ama yakın yanıtlar verir Belirtiler bir sure sonra kaybolabilir, bilincteki dalgalanma ile birlikte Orneğin 3 kere 4 kac eder sorusun13 yanıtını verebilir Kafa travmaları sonrası, aşırı yorgunluklar bazen de şizofrenilerde gozlenir
Munchausen sendromu: Kişi kendi sağlık durumu ve sosyal koşulları ile ilgili olarak surekli olarak gercekdışı bilgiler verir Ancak bunu bir maddi cıkar sağlamak icin yapmaz Ceşitli hastalıkları taklit ederek, ameliyatlar olabilir Bunun genel olarak dinleyicileri inandıracak şekilde olmayan şeyleri anlatma,surekli olarak bir yalan uretiminin olduğu durumuna pseudologia fantastica adı verilir
PortoRikolu (dovuşme hastalığı): Kişinin bir sıkıntı ya da bir ruhsal yakınmasının (olasılıkla paranoid sanrılar etkisi ile cevreye zarar verme isteği) olması ile başlayan karşısına cıkana vurması, dovmesi ile beliren bir durumdur Durtu kontrol bozuklukları, sanrısal bozukluk ve bazı kişilik bozukluklarında gozlenir
Pseudocyesis: Kişi hamile olmamasına karşın, gebeliğin belirtilerini hissedip ( karın ve goğuslerde ağrı,karında buyume, aşerme gibi), hamile olduğuna inanır
Don Juanizm: Karşısına cıkan kişilerle devamlı olarak cinsel ilişkide bulunarak, o kişileri adeta bir eşya yerine koyan, bu cinsel girişimlerden gene de sıkıntı duyan, sık bir şekilde eş değiştiren kişiler anlatılmak istenir Kadınlarda gorulen şekline nymphomania denir
Declerembault (Erotomani): Kadınlarda gozlenen, genellikle kendisinden daha yuksek sosyokulturel duzey ve kendinden daha yaşca buyuk hatta şohretli, meşhur kimselerin kendisine aşık olduğu şeklinde bir duşunce iceriğinin olduğu durum Sanrısal bozukluğun erotomanik tipinde gozlenir
Cain (kabil)kardeş kompleksi: Kardeşe karşı rekabet, saldırı hatta oldurme hisleri ile giden durum Kabil ve Habil Adem ile Havvanın oğulları olup,oğullarından biri diğerini oldurmuştur
Herakles kompleksi: Babanın cocuklarından nefret etmesi ile seyreden duygusal karmaşası olarak tanımlanmıştır
Jocasta kompleksi: Annenin oğluna hastalık derecesinde ve tum ruhsal doyuma erişildiği aşırı bağlılığı
Medea kompleksi: Eşinden nefret eden annenin bunun acısını cıkarmak ve kocasından hıncını almak icin cocuklarını oldurmek istemesi ya da nefret etmesi
Orestes kompleksi: Kişinin annesini oldurme isteği olarak tanımlanmıştır
OTHELLO
Adını unlu yazar William Shakespeare ’in “Othello adlı eserinden alan bu rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu olarak ifade ediliyor Eşinin veya sevgilisinin sadık olmadığı duşuncesine kapılan kişiler, kafalarında kurdukları senaryoda ihanete uğradıklarının duşunup, birlikte oldukları kişilere zarar verebiliyor
YABANCI EL
Beynin iki yarısı arasında ilişkinin zayıflaması veya bozulmasından kaynaklanan bu rahatsızlıkta, insan, bir eliyle tuttuğu nesnenin şeklini bile algılayamıyor Daha ileri hallerde de ellerden biri tamamen kontrolden cıkıyor ve iradeyle hukmedilemez hale geliyor
HUZURSUZ BACAKLAR
Sık gorulen rahatsızlığı yaşayanlar genellikle yatağa girip hareketsiz kaldıklarında bacaklarında fark ettikleri, ancak tam olarakda tarif edemedikleri rahatsız edici hislere kapılıyor “Baldırlarım ağrıyor, “bacaklarıma derinden bir şeyler batıyor, “yanıyor gibi cok farklı şekillerde şikayetlerini tarif ederken, bu hislerin tumu istirahat halinde ortaya cıkıp, hareket ile kayboluyor
Bu nedenle bu hisler sadece yatarken değil gun icinde ozellikle uzun sure hareketsiz kalındığında da ortaya cıkıyor ve kişi bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyuyor
Bu rahatsızlık uykusuzluğa ve buna bağlı yorgunluk, dikkat ve konsantrasyonda azalma ve kişilik değişikliklerine neden olabiliyor
OLFAKTOR REFERANS
Cevresine katlanılmaz olcude kotu bir koku yaydığına inanan kişi, beden kokusuyla aşırı meşgul olurken ve bundan dolayı kendilerini sucluyor Gercekte var olmayan bir koku icin sık sık cevrelerinden ozur dileyen kişiler, dişlerini fırcalayarak veya sık sık elbise değiştirerek kokudan kurtulacaklarını duşunuyorlar
CAPGRAS
Fransız psikiyatr Capgras tarafından 1923 yılında tanımlanmış sendromun başlıca ozelliği, kişinin cevresindekilerin gercek olmadığına, başkalarının onların yerine gectiğine inanması olarak tanımlanıyor
Kadınlarda biraz daha fazla gorulen bu sendrom sanısal bozukluklardan biri olarak sınıflandırılabileceği gibi şizofreninin bir belirtisi olarak da gorulebiliyor Hasta, kendisini oldukca karmaşık bir komplonun icinde hissediyor ve cevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildikleri duşuncesinin rahatsızlığını yaşıyor
MUNCHAUSEN SENDROMU
18 yuzyılda yaşamış bir Alman baronu olan ve Rus ordusunda paralısuvarilik yapan Karl Fredrich von Munchausen ’in ismi, RusOsmanlı Savaşı donuşte kahramanlıklarıyla ilgili anlattıklarının abartılı olması ve yalancılığıyla unlenmesi sonrası, yalan hastalık oykuleri anlatanları tanımlayan sendroma verildi
Yapay bozuklukların en uc tipi olan rahatsızlık, ilk kez 1951 ’de hastane hastane dolaşıp hastalık oykuleri uyduran ve kendilerine gereksiz yere cerrahi girişimler uygulanmasına razı bir grup hastayı belirtmek icin kullanıldı Bu rahatsızlığı bulunanlar doktorun muayenehanesine veya acil servise sıklıkla uydurma hastalık oykusu ile gidiyor
Oykusu genellikle yalanlarla dolu olan bu kişilerin, şaşırtıcı sayıda hastaneye gittiği ve sağlık personelini aldattığı da gozleniyor
Sendromun tanımı; kokeni ve durumu tam olarak belli olmayan psikolojik bozukluk olarak adlandırılabilir
Pazartesi Sendromu
ozellikle haftasonu tatilinden sonra yarın tekrar işbaşı yapmak zorunda olduğunu daha doğrusu psikolojik acıdan zorumlulukları duşunme yuzunden haftasonu tatilini psikolojik acıdan tatil değilde sıkıntıya cevirme durumudur ozellikle işbaşı yapıldıktan sonraki gun unutulsada tekrar hafta sonu tatili ile bu sorun git gide takıntıya donuşebilmektedir
Antiego Muhalifliği Sendromu
Ozellikle hayatının buyuk bir kısmını sanata vermiş fakat bu konuda ciddi bir sanat kariyeri elde edememiş bir cok tasarımcı ve sanatcının ister istemez icine duştukleri psikolojik rahatsızlık
Bu rahatsızlığın en buyuk sorunu yaşanılan başarısızlık yuzunden toplumun beyendiği eserlere eleştirsel yaklaşımlarda bulunulması bazı ileri saffa durumlarında toplumca beyenilen eserleri yok etmeye kadar giden fiili eylemlerde bulunma arzusu gorulmektedir
Fakat modern psikoloji bu rahatsızlığı temel belli katagoriler icinde incelediği icin tam anlamıyla bu rahatsızlığın bilimsel bir tanımı yapılmamıştır
Aşırı Empati Sendromu
Psikolojide başkası bu konuda ne duşunur, genel halk arasındaki tabiriyle elalem ne derduşuncesiyle birey hayatında kişisel olarak yapacağı secimlerde bulunması ve bir noktada kendi hayatını başkalarının fikirlerine gore yaşamasına sebep olan bir psikolojik rahatsızlıktır
Kişinin her adımında kendisinin yerine karşısındakinin, etkileşimde olduğu kişi veya kişileri koymasıdır Bencilliğin minimum duzeyde olunduğu durum Bu şekilde ic rahat edecektir; cunku iyi niyetli olarak yapılmıştır hareket Bir nevi kendi kişiliğini eritip başkaları icin yaşamaktır
Genel sebepleri, kişinin kişiliğinin tam olarak gelişmemiş kendi geleceği hakkında kendi sorumluluğunu taşıma bilincine ulaşamamış, cevre ve mahalle baskısının tercihlerine yonvermesine izin vermiş olup aynı zamanda bu kadar ve duşunceleri benimsemesinde oturu olaşan kişisel psikolojik bir rahatsızlıktır Toplumda kendini gosterememe, kendini kabullendirememe, sevilmek ihtiyacı, faydalı olduğunu hissetme ihtiyacı Kendini sevme ihtiyacı
Peter Pan Sendromu (Peter Pan kompleksi)
Buyume korkusu olan cocuklarda ve olgun oldukları halde cocuk gibi davranan (sosyal acıdan) insanlarda gorulen davranış bozukluklarına verilen addır
İlk sendrom 1983'de Dan Kiley isimli bir psikanalizt tarafından bulunmuştur İsmi, James Matthew Barrie'nin Peter Pan isimli romanından gelmektedir Fakat, Peter Pan Sendromu isimli kitap, bu sendromu detayı ile analiz etsede, DSMIV tarfından gercek bir hastalık olarak tanılmıyor
Bu sendrom en cok olgun yaşta belirtiliyor (sosyal gorevleri olduğu andan itibaren) En cok bekar insanlarda gorulmektedir Dan Kiley, bu sendromun kucuklukte, annenin baskısı ve babanın otoritesizliğinden kaynaklanıyor
Bu sendrom ayrı bolumlere ayrılıyor:
1015 yaş arası: cocuk dış dunya ile bağlantısını, korku yuzunden, koparmaya calışiyor Gorevlerinden kacıyor ve yalnız kalıyor
1622 yaş arası: Kendini beğenme ve macoluk hissediliyor
2325 yaş arası: hayattan mutsuzluk ve rahatsızlık hissediliyor
2630 yaş arası: sendrom ilerliyor ve durum daha vahim oluyor
45 yaşından itibaren: tekrardan cocuk olmaya calışılıyor ve istenilmeyen hayat modundan uzaklaşılıyor
Capgras: Kişinin kendisinin,eşinin,yakınlarının ve onemli kişilerin eşlerinin yaratılarak,gerceklerinin yerlerini aldığı şeklindeki bir sanrı (hezeyan)dır Sanrısal bozukluk (paranoya) hallerinde gorulur
Cotard (yadsıma sanrısı): Kişi yoğun bir şekilde olum, herşeyin mahvolduğu (ailesinin yok edildiği, parasız ortalıkta bırakıldığı gibi), vucudunun calışmadığı (hatta organlarının curuduğu) duşunceleri icindedir Ağır depresyonlar ve psikoz durumlarında gozlenir
Ganser (sacmalık ): Kişi sorulan sorulara tam değil ama yakın yanıtlar verir Belirtiler bir sure sonra kaybolabilir, bilincteki dalgalanma ile birlikte Orneğin 3 kere 4 kac eder sorusun13 yanıtını verebilir Kafa travmaları sonrası, aşırı yorgunluklar bazen de şizofrenilerde gozlenir
Munchausen sendromu: Kişi kendi sağlık durumu ve sosyal koşulları ile ilgili olarak surekli olarak gercekdışı bilgiler verir Ancak bunu bir maddi cıkar sağlamak icin yapmaz Ceşitli hastalıkları taklit ederek, ameliyatlar olabilir Bunun genel olarak dinleyicileri inandıracak şekilde olmayan şeyleri anlatma,surekli olarak bir yalan uretiminin olduğu durumuna pseudologia fantastica adı verilir
PortoRikolu (dovuşme hastalığı): Kişinin bir sıkıntı ya da bir ruhsal yakınmasının (olasılıkla paranoid sanrılar etkisi ile cevreye zarar verme isteği) olması ile başlayan karşısına cıkana vurması, dovmesi ile beliren bir durumdur Durtu kontrol bozuklukları, sanrısal bozukluk ve bazı kişilik bozukluklarında gozlenir
Pseudocyesis: Kişi hamile olmamasına karşın, gebeliğin belirtilerini hissedip ( karın ve goğuslerde ağrı,karında buyume, aşerme gibi), hamile olduğuna inanır
Don Juanizm: Karşısına cıkan kişilerle devamlı olarak cinsel ilişkide bulunarak, o kişileri adeta bir eşya yerine koyan, bu cinsel girişimlerden gene de sıkıntı duyan, sık bir şekilde eş değiştiren kişiler anlatılmak istenir Kadınlarda gorulen şekline nymphomania denir
Declerembault (Erotomani): Kadınlarda gozlenen, genellikle kendisinden daha yuksek sosyokulturel duzey ve kendinden daha yaşca buyuk hatta şohretli, meşhur kimselerin kendisine aşık olduğu şeklinde bir duşunce iceriğinin olduğu durum Sanrısal bozukluğun erotomanik tipinde gozlenir
Cain (kabil)kardeş kompleksi: Kardeşe karşı rekabet, saldırı hatta oldurme hisleri ile giden durum Kabil ve Habil Adem ile Havvanın oğulları olup,oğullarından biri diğerini oldurmuştur
Herakles kompleksi: Babanın cocuklarından nefret etmesi ile seyreden duygusal karmaşası olarak tanımlanmıştır
Jocasta kompleksi: Annenin oğluna hastalık derecesinde ve tum ruhsal doyuma erişildiği aşırı bağlılığı
Medea kompleksi: Eşinden nefret eden annenin bunun acısını cıkarmak ve kocasından hıncını almak icin cocuklarını oldurmek istemesi ya da nefret etmesi
Orestes kompleksi: Kişinin annesini oldurme isteği olarak tanımlanmıştır
OTHELLO
Adını unlu yazar William Shakespeare ’in “Othello adlı eserinden alan bu rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu olarak ifade ediliyor Eşinin veya sevgilisinin sadık olmadığı duşuncesine kapılan kişiler, kafalarında kurdukları senaryoda ihanete uğradıklarının duşunup, birlikte oldukları kişilere zarar verebiliyor
YABANCI EL
Beynin iki yarısı arasında ilişkinin zayıflaması veya bozulmasından kaynaklanan bu rahatsızlıkta, insan, bir eliyle tuttuğu nesnenin şeklini bile algılayamıyor Daha ileri hallerde de ellerden biri tamamen kontrolden cıkıyor ve iradeyle hukmedilemez hale geliyor
HUZURSUZ BACAKLAR
Sık gorulen rahatsızlığı yaşayanlar genellikle yatağa girip hareketsiz kaldıklarında bacaklarında fark ettikleri, ancak tam olarakda tarif edemedikleri rahatsız edici hislere kapılıyor “Baldırlarım ağrıyor, “bacaklarıma derinden bir şeyler batıyor, “yanıyor gibi cok farklı şekillerde şikayetlerini tarif ederken, bu hislerin tumu istirahat halinde ortaya cıkıp, hareket ile kayboluyor
Bu nedenle bu hisler sadece yatarken değil gun icinde ozellikle uzun sure hareketsiz kalındığında da ortaya cıkıyor ve kişi bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyuyor
Bu rahatsızlık uykusuzluğa ve buna bağlı yorgunluk, dikkat ve konsantrasyonda azalma ve kişilik değişikliklerine neden olabiliyor
OLFAKTOR REFERANS
Cevresine katlanılmaz olcude kotu bir koku yaydığına inanan kişi, beden kokusuyla aşırı meşgul olurken ve bundan dolayı kendilerini sucluyor Gercekte var olmayan bir koku icin sık sık cevrelerinden ozur dileyen kişiler, dişlerini fırcalayarak veya sık sık elbise değiştirerek kokudan kurtulacaklarını duşunuyorlar
CAPGRAS
Fransız psikiyatr Capgras tarafından 1923 yılında tanımlanmış sendromun başlıca ozelliği, kişinin cevresindekilerin gercek olmadığına, başkalarının onların yerine gectiğine inanması olarak tanımlanıyor
Kadınlarda biraz daha fazla gorulen bu sendrom sanısal bozukluklardan biri olarak sınıflandırılabileceği gibi şizofreninin bir belirtisi olarak da gorulebiliyor Hasta, kendisini oldukca karmaşık bir komplonun icinde hissediyor ve cevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildikleri duşuncesinin rahatsızlığını yaşıyor
MUNCHAUSEN SENDROMU
18 yuzyılda yaşamış bir Alman baronu olan ve Rus ordusunda paralısuvarilik yapan Karl Fredrich von Munchausen ’in ismi, RusOsmanlı Savaşı donuşte kahramanlıklarıyla ilgili anlattıklarının abartılı olması ve yalancılığıyla unlenmesi sonrası, yalan hastalık oykuleri anlatanları tanımlayan sendroma verildi
Yapay bozuklukların en uc tipi olan rahatsızlık, ilk kez 1951 ’de hastane hastane dolaşıp hastalık oykuleri uyduran ve kendilerine gereksiz yere cerrahi girişimler uygulanmasına razı bir grup hastayı belirtmek icin kullanıldı Bu rahatsızlığı bulunanlar doktorun muayenehanesine veya acil servise sıklıkla uydurma hastalık oykusu ile gidiyor
Oykusu genellikle yalanlarla dolu olan bu kişilerin, şaşırtıcı sayıda hastaneye gittiği ve sağlık personelini aldattığı da gozleniyor