iltasyazilim
FD Üye
Punk Lady ile Ümmisübyan
Murathan Mungan kitapları
PUNK LADY ile UMMİSUBYAN
benzer aynanın çıkıp içinden
dağılır sokaklarına
hali,
vakti,
uygun
iki bayan
biri punk lady
öteki ümmisubyan
yer değiştirir görüntüleri ürpertilerinden
tüm gardıropları (ve çağları) birbirine açılan
tarih ve magazin
birbirlerini, birbirleriyle okuma şekli
sonradan sinema salonlarının siyahbeyaz nesnesi:
kan,vahşet ve dişilik öğretisi
doygunluğun popcorn çağı,
kentleşirken kuntlaşan yanlarımız,
sınıf atlarken topal kalanlar,
çağın incittiği masallarda, kendine ikame edecek yer arayan
Ey mucize avcıları
Gerçekle kanmayan soylu sabıkalılar
siyah inci haritasında yol bölge kötülük izleği
yüz yüze bırakıyor sizi, kendinizle
Cümbür Cemaat yaralı bir yerinden,
herkesin astrolojisinde paranoya ve ren geyiği
Bir şeyler taksit taksit karşılanıyor metafiziğin simgelerinden,
boşlukta kalmasın diye
düzmece hayatimizin tedirginliği,
çıkıp çıkıp geliyor
alçak sesli,on iki telli melodileriyle
sokak gerillası, düşkün aristokrat punk lady
bir silah gibi gezdiriyor tüm vitrinlerini
parçalanmış camlardan toplarken
parçalanmış kimliğini
her şey azıcık da eylem edilgenliği
İnsanlığın karanlık mecmuasında
el feneri gezdiriyor zemin duyarlıkları
(tutunmak istiyor sandıklarına)
açık havada klakson sesi
(itiyor bir şeyleri dibe
geriye
geriye doğru)
hayat bizi çağırıyor
gitmemek olmaz!!!
Yarım kalıyor her şey,
artık tekin yok hiçbir tavan arası,
topluca yaşanırken bütün yalnızlıklar,
silahların seçimi de bir varoluş biçimi değil midir?
Kimin kimi vuracağı manâlı mi bu dek?
Araba markalarının suni efsanesi, bluejean mavisi gökyüzü
tüm manzaralarımız posterlerimizin yüzölçümü dek
Nereye dokunsak fermuar
(Midas'in kemikleşmişmitolojisi:
güncelleştirilmekten yalama olmuş tragedyalar)
hiçbir şey tanrısal değil, hiçbir şey
her sevişme ardından dokunsan ağlayacaklar
keşke zenci olsaydık
birileri konuşsa
su caz hiç bitmese
birbirimizi ölene değin sevebilseydik
tek kadınsı kalmış canavarın dişçisi,ey bizim hükümdar!
kodlanmış ahlakın menüsünde bugün neler var ?
Sentetik Orgazmlar! Sentetik Orgazmlar!
İşte bayağılık bir dünya size! televizyon programları dek
motorsikletlerinizin farları
delebilir mi bu karanlığı?
Yırtabilir mi rock'ın çığlığı
bu betonarme sağırlığı?
çizgi roman kahramanlarından birinin
uğruna ölmek istiyorum,
delice bir aşkla
tümü bu dek!
Akşamüzeridir Geçersin bir balkonun önünden
benzeri ölüme giderken
balkonda kemanla geçilmiş bir taksim
ölmeyen bir kadının son günleri
pötükare masa örtüleri ve porselen
ve her şeyin elle tutulma vakti
o kadar ancak
altındaki motorsiklet
görüntüleri sarıyor geriye doğru
istikamet tutmaz pusuların zifiri yollarında
oylanmış kamuların dışta tuttuğu yalnızlık,
tez geçiyor
asfaltlanmış abdallığı
nereye gitsen
nereye gitsen
gidilmiyor ancak tarihin
hiçbir şey kımıldamıyor yerinden
kentlerin,sokakların,ilişkiler in
gürültülerin ve merkezi sistemlerin
deseninde
giysileri çizgileriyle
çığlık atan el uzatan
help yalnızlığı
yeniden neonların tedhişçi ve körleştirici aydınlığı
bir görme ve görülme durumuyken şizofreni
nasıl atlanır gündelik hayatin sessiz tiranlığı
hayat, aralıksız olarak, hiç durmaksızın
binlerce kere
açıklanmalı
punk lady, sen
en iyisi yeni bir aşka başla
kaplan ödüncü derilerin
her gize arma orman
yaldızla gözkapaklarını,
giysilerini yırtmaçla, uçurumla
hayata geçirilmiş ihtihar biçimlerini tekrarla
hadi diyelim fakat
panayırların gürültülü sessizliğine
dokunup dağılan ne varsa, iste onları
akrobatlar, soytarılarla birlikte yasa
dore, lame ve payetle çığlık çığlığa
imitasyon takıların, animasyon takıntıların
bütün hayatın bir trapez yıldızının boşluğa attığı takla,
ben de biliyorum,hiç bir şey ilham vermiyor yeni bir aşka
punk lady, şehir halkı canavarı
Fantezilerini koru! Ölümü kolla! Anılarını sakla!
Sakla ince ruhlu katilleri düzene aleyhinde;
******ları, ibneleri, hırsızları, kundakçıları anla
Sürüklenirken militan bir umutsuzluğun ardı sıra
Kaç buradan pan!Hangi filme sığınırsan sığın fakat kaç!
Filmden filme atla
bütün hayatları, serüvenleri ve ilticaları eksiksiz yasa
ömrün virajlarında kedi gözleri
tehlike fazla yakında,fakat durma
Ey ölüme sınır yasayan!
Olmadı! Tehlikeyi tekrarla
Mistik ve kozmetik bakışların
günahını ödeyen tarihte birincil bayan!
Aynaya bakmak da ardına dönmekti
Bir bakışla bir hayattan geçilen
bu dünyada bakacak ve dönecektin elbet,
taş kesmek için,bir puta dönmek için,
şayet de çıkmak için bu dünyanın toprağından
bir gizden geçerek
Şu Anda ardına döndükçe
aynaya bakan her bayan,
birazcık punk lady,
biraz ümmisubyan
Çekilen bunca sızı
ne kadının ,ne erkeğin kendine kavuşamamasından
Ey ümmisubyan! Yakın Asya ’nın uzaktan bilicisi!
O fakat doğuştan bilirdi her şeyi
Bunun için kendine eş herkesi kör etti
İyiliktendi:
Yanılsamaları korumak ve gözlemek
sanıldığı denli basit bir şey değildi,
bildikçe zehirlendi
Işıklarda durdu
Düşüncelerinde ışık hızı, ve bir yıldıznamede
deşilmiş kimliği: ümmisubyanmış o da
(İçinde şeytan taşıyanlar mi, sevişirken kurt olanlar mi,
cat peoplein karanlık ruhları mı,dünyaya düşen adamlar mı?
Teknolojiyi tanrısal kitaplardan nasıl kurtarmalı?
Nasıl ayıklamalı kameraları?
Daktilo mırıltılarını?)
Işıklar hala kırmızıda Kurban rengi kırmızıda
Nerdesiniz ahh koro!
Halkımın antik sesi!
(Çağrışım yolculuklarında göl saatleri,bir heykelin yüzündeki kör gülümseme,bir hamağın kendi kendine gidip gelmesi,ışığa tutulan bardaklar,cam kırıkları ve su korkusu,çocuk muydum bu kadar? Neden her anında vefat yüreği? Ya unutabilseydik her şeyi, ya da hepsini anımsayabilseydik, biter miydi bu çağrışım çaresizliği? )
Ön planda cam silecekleri
arkasından bir yanardağ ağzı gibi duran
direksiyondaki kadının
kamera tırmalayan dişiliği
her şey ,her lahza bir film çekimi
Otoskopik Fenomen;çağımızın insanının
aynaya ilişkin gerçeği
Işıklar yandı
Motorsiklet ,zıpkın yemiş yaralı hayvan,fırla!
Önünden geçeceğin balkonda yavaşla
şayet duyarsın geçmişi, o keman taksimini,
Ölmeyen bir kadının son günlerini
geçmiş seni ne denli kanatsa da
hem bu değin umutsuzken,mutsuz olunur mu hiç ?
ey yıldız name imparatorluğunda motorsikletli kraliçe
bir ümmisübyansın sen!
tüm yollar senin,gazla!
7,8,9 Kasim 1982
Ankara
Murathan Mungan *
Murathan Mungan kitapları
PUNK LADY ile UMMİSUBYAN
benzer aynanın çıkıp içinden
dağılır sokaklarına
hali,
vakti,
uygun
iki bayan
biri punk lady
öteki ümmisubyan
yer değiştirir görüntüleri ürpertilerinden
tüm gardıropları (ve çağları) birbirine açılan
tarih ve magazin
birbirlerini, birbirleriyle okuma şekli
sonradan sinema salonlarının siyahbeyaz nesnesi:
kan,vahşet ve dişilik öğretisi
doygunluğun popcorn çağı,
kentleşirken kuntlaşan yanlarımız,
sınıf atlarken topal kalanlar,
çağın incittiği masallarda, kendine ikame edecek yer arayan
Ey mucize avcıları
Gerçekle kanmayan soylu sabıkalılar
siyah inci haritasında yol bölge kötülük izleği
yüz yüze bırakıyor sizi, kendinizle
Cümbür Cemaat yaralı bir yerinden,
herkesin astrolojisinde paranoya ve ren geyiği
Bir şeyler taksit taksit karşılanıyor metafiziğin simgelerinden,
boşlukta kalmasın diye
düzmece hayatimizin tedirginliği,
çıkıp çıkıp geliyor
alçak sesli,on iki telli melodileriyle
sokak gerillası, düşkün aristokrat punk lady
bir silah gibi gezdiriyor tüm vitrinlerini
parçalanmış camlardan toplarken
parçalanmış kimliğini
her şey azıcık da eylem edilgenliği
İnsanlığın karanlık mecmuasında
el feneri gezdiriyor zemin duyarlıkları
(tutunmak istiyor sandıklarına)
açık havada klakson sesi
(itiyor bir şeyleri dibe
geriye
geriye doğru)
hayat bizi çağırıyor
gitmemek olmaz!!!
Yarım kalıyor her şey,
artık tekin yok hiçbir tavan arası,
topluca yaşanırken bütün yalnızlıklar,
silahların seçimi de bir varoluş biçimi değil midir?
Kimin kimi vuracağı manâlı mi bu dek?
Araba markalarının suni efsanesi, bluejean mavisi gökyüzü
tüm manzaralarımız posterlerimizin yüzölçümü dek
Nereye dokunsak fermuar
(Midas'in kemikleşmişmitolojisi:
güncelleştirilmekten yalama olmuş tragedyalar)
hiçbir şey tanrısal değil, hiçbir şey
her sevişme ardından dokunsan ağlayacaklar
keşke zenci olsaydık
birileri konuşsa
su caz hiç bitmese
birbirimizi ölene değin sevebilseydik
tek kadınsı kalmış canavarın dişçisi,ey bizim hükümdar!
kodlanmış ahlakın menüsünde bugün neler var ?
Sentetik Orgazmlar! Sentetik Orgazmlar!
İşte bayağılık bir dünya size! televizyon programları dek
motorsikletlerinizin farları
delebilir mi bu karanlığı?
Yırtabilir mi rock'ın çığlığı
bu betonarme sağırlığı?
çizgi roman kahramanlarından birinin
uğruna ölmek istiyorum,
delice bir aşkla
tümü bu dek!
Akşamüzeridir Geçersin bir balkonun önünden
benzeri ölüme giderken
balkonda kemanla geçilmiş bir taksim
ölmeyen bir kadının son günleri
pötükare masa örtüleri ve porselen
ve her şeyin elle tutulma vakti
o kadar ancak
altındaki motorsiklet
görüntüleri sarıyor geriye doğru
istikamet tutmaz pusuların zifiri yollarında
oylanmış kamuların dışta tuttuğu yalnızlık,
tez geçiyor
asfaltlanmış abdallığı
nereye gitsen
nereye gitsen
gidilmiyor ancak tarihin
hiçbir şey kımıldamıyor yerinden
kentlerin,sokakların,ilişkiler in
gürültülerin ve merkezi sistemlerin
deseninde
giysileri çizgileriyle
çığlık atan el uzatan
help yalnızlığı
yeniden neonların tedhişçi ve körleştirici aydınlığı
bir görme ve görülme durumuyken şizofreni
nasıl atlanır gündelik hayatin sessiz tiranlığı
hayat, aralıksız olarak, hiç durmaksızın
binlerce kere
açıklanmalı
punk lady, sen
en iyisi yeni bir aşka başla
kaplan ödüncü derilerin
her gize arma orman
yaldızla gözkapaklarını,
giysilerini yırtmaçla, uçurumla
hayata geçirilmiş ihtihar biçimlerini tekrarla
hadi diyelim fakat
panayırların gürültülü sessizliğine
dokunup dağılan ne varsa, iste onları
akrobatlar, soytarılarla birlikte yasa
dore, lame ve payetle çığlık çığlığa
imitasyon takıların, animasyon takıntıların
bütün hayatın bir trapez yıldızının boşluğa attığı takla,
ben de biliyorum,hiç bir şey ilham vermiyor yeni bir aşka
punk lady, şehir halkı canavarı
Fantezilerini koru! Ölümü kolla! Anılarını sakla!
Sakla ince ruhlu katilleri düzene aleyhinde;
******ları, ibneleri, hırsızları, kundakçıları anla
Sürüklenirken militan bir umutsuzluğun ardı sıra
Kaç buradan pan!Hangi filme sığınırsan sığın fakat kaç!
Filmden filme atla
bütün hayatları, serüvenleri ve ilticaları eksiksiz yasa
ömrün virajlarında kedi gözleri
tehlike fazla yakında,fakat durma
Ey ölüme sınır yasayan!
Olmadı! Tehlikeyi tekrarla
Mistik ve kozmetik bakışların
günahını ödeyen tarihte birincil bayan!
Aynaya bakmak da ardına dönmekti
Bir bakışla bir hayattan geçilen
bu dünyada bakacak ve dönecektin elbet,
taş kesmek için,bir puta dönmek için,
şayet de çıkmak için bu dünyanın toprağından
bir gizden geçerek
Şu Anda ardına döndükçe
aynaya bakan her bayan,
birazcık punk lady,
biraz ümmisubyan
Çekilen bunca sızı
ne kadının ,ne erkeğin kendine kavuşamamasından
Ey ümmisubyan! Yakın Asya ’nın uzaktan bilicisi!
O fakat doğuştan bilirdi her şeyi
Bunun için kendine eş herkesi kör etti
İyiliktendi:
Yanılsamaları korumak ve gözlemek
sanıldığı denli basit bir şey değildi,
bildikçe zehirlendi
Işıklarda durdu
Düşüncelerinde ışık hızı, ve bir yıldıznamede
deşilmiş kimliği: ümmisubyanmış o da
(İçinde şeytan taşıyanlar mi, sevişirken kurt olanlar mi,
cat peoplein karanlık ruhları mı,dünyaya düşen adamlar mı?
Teknolojiyi tanrısal kitaplardan nasıl kurtarmalı?
Nasıl ayıklamalı kameraları?
Daktilo mırıltılarını?)
Işıklar hala kırmızıda Kurban rengi kırmızıda
Nerdesiniz ahh koro!
Halkımın antik sesi!
(Çağrışım yolculuklarında göl saatleri,bir heykelin yüzündeki kör gülümseme,bir hamağın kendi kendine gidip gelmesi,ışığa tutulan bardaklar,cam kırıkları ve su korkusu,çocuk muydum bu kadar? Neden her anında vefat yüreği? Ya unutabilseydik her şeyi, ya da hepsini anımsayabilseydik, biter miydi bu çağrışım çaresizliği? )
Ön planda cam silecekleri
arkasından bir yanardağ ağzı gibi duran
direksiyondaki kadının
kamera tırmalayan dişiliği
her şey ,her lahza bir film çekimi
Otoskopik Fenomen;çağımızın insanının
aynaya ilişkin gerçeği
Işıklar yandı
Motorsiklet ,zıpkın yemiş yaralı hayvan,fırla!
Önünden geçeceğin balkonda yavaşla
şayet duyarsın geçmişi, o keman taksimini,
Ölmeyen bir kadının son günlerini
geçmiş seni ne denli kanatsa da
hem bu değin umutsuzken,mutsuz olunur mu hiç ?
ey yıldız name imparatorluğunda motorsikletli kraliçe
bir ümmisübyansın sen!
tüm yollar senin,gazla!
7,8,9 Kasim 1982
Ankara
Murathan Mungan *