Pandemi sonrası başlayan tedarik sorunları, artan çip ihtiyacı ve üretimin yeterli olmaması dünyayı büyük bir çip krizine sürükledi. Şimdiye kadar teknoloji devleri çip krizinin 2023’ten önce bitmeyeceğini varsaydı. Bu karamsar tablonun 2023 yılında bile çözülmeyeceğine inanlar da az değil. Ancak Qualcomm CEO’su bu konuda çok daha umut verici bir açıklama yaptı.
Qualcomm CEO’suna göre küresel çip krizi yakında bitecek
Mobil işlemci pazarının uzun yıllardır lideri olan firma, bu unvanı pazar payında MediaTek’e kaptırsa da halen sektörün en önemli aktörü. Bu anlamda Qualcomm CEO’su Cristiano Amon’un küresel çip krizi hakkında yaptığı açıklama oldukça önemli.
Amon’a göre otomotivden, beyaz eşyaya kadar birçok sektörü etkileyen kriz 2022 yılında sona erecek. Her ne kadar Amon bu konuda tam tarih vermiş olmasa da, durumun yakında düzeleceğini açıkladı. Amon’a göre yakında olan zaman dilimi ise gelecek yıl.
Cristiano Amon, Güney Kore’den gelen raporlara göre, arzın bu yıl 2020’ye göre iyileştiğini açıkladı. Buna göre durumun 2022’de, özellikle 2020’ye kıyasla daha da iyileşmesinin beklediğini söyledi.
Her ne kadar Qualcomm bu kadar iyimser olsa da Intel CEO’su Pat Gelsinger, aynı fikirde değil. Buna göre Gelsinger , küresel çip sıkıntısının 2023’e kadar devam edeceği inancında. ARM başkanı Simon Segars ise çok daha karamsar. Seagars, 2023 yılının bile tehlikede olduğunu ve krizin derinleşeceğine inancında.
Özellikle otomobil üretimini oldukça etkileyen küresel çip krizi, dünya çapında hem fiyatların artmasına hem de arzın oldukça azalmasına neden oldu. Bu krizle birlikte bir taraftan Avrupa, bir taraftan ise Japonya yeni çip fabrikaları için yatırım yapmaya başladı. Yine Intel’de yeni çip fabrikaları için önemli bir bütçe ayırdı.
Qualcomm kriz hakkında iyimser tahminler yapsa da, geçen sene başlayan işlemci fiyatları artışı, krizin derinleşmesiyle daha da yüksek seviyelere geldi. Küresel çip krizi için önemli dönemeçlerden birisi ABD’nin Çin şirketlerine ambargo uygulaması olarak gösteriliyor. Özellikle işlemci üretiminde kullanılan bazı stratejik madenler Çin kontrolünde. Son aylarda ise bu madenlerde yaşanan fiyat artışı ve arz eksikliği krizin derinleşmesine neden oldu.