nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Rabıta Ve Zikr Nedir? Nasıl Yapılır?
Rabıtanın aslı sevgi bağıdır Rabıta gönüldeki sevgidir İnsanın sevdiği bir kişiyi hatırlamasıdır, şekil ve betimleme rabıtada manâlı değildir Rabıtadan amaç ruhi beraberliktir, kalble olan hatırlamadır Şekil ve tasvir rabıtada insanı günaha hatta şirke dek götürür Kalbte ise şekil mevzubahis değildir Nasıl ancak Peygamber (SAV) efendimizi resimle , tasvirle hatırımıza getirmiyoruz, fakat ruhen hatırlayıp seviyoruz , rabıta da böyledir
Rabıta ile ilgili Necip Fâzıl merhumun güzel bir kitabı vardır Hâlidi Bağdâdî Efendimiz'in Rabıta Risalesinden faydalanarak, kendisi de bir takım görgülerini katarak yazmış Onu okumanızı nasihat ederim
Allahu Teâlâ Hazretleri, ( ve kûnû maas sâdıkîn ) ''Sadık kullarımla beraber olun!'' buyuruyor Yâni ''Onlar gibi olun, onların yanında olun, onların cephesinde olun, onların gittiği yolda, onların safında bulunun!'' mânâsına geliyor Onun mânevi tatbikatı, mânevi bakımdan beraber edinmek, böyle rabıta ile sağlanıyor
İnsanın hocasıyla beraber olması, vaazını dinlemesi, nasihatını dinlemesi, dinini ondan öğrenmesi lâzım! Bu daima mümkün olmuyor Keza ırk muhtelif yerlerde oturuyorlar, uzaktan diyarlara gitmiş oluyorlar Ayrıca de, günün bir kısmının istirahatle geçmesi gerekiyor Günün her saatinde insanın hizmette olması basit olmuyor O bakımdan rabıta yapılıyor
Rabıta yapıldığı süre, mürid şeyhinin huzurunda olmuş oluyor Onu denetleyeci olarak da düşünebilir Sevdiği bir kimse olarak, hocası olarak onu karşısında hayal edecek, zikri beraber yatığını düşünecek
Rabıtanın şirk olmasının hiçbir aslı, esası, dayanağı yoktur Çünkü, insanın gözünü kapatması serbesttir Gözünü kapattığı süre sevdiği bir insanı düşünmesi serbesttir Bunun şirkle hiçbir ilgisi yoktur Onlar her halde tasavvufu bilmiyorlar ya da rabıtayı bilmiyorlar, böyle bir görüşe saplanıyorlar ya da ibni Teymiyye'ni filân kitaplarını iyi okumuyorlar
Ben şöyle onların kitaplarını ve o kitaplardan alınan özetleri okuyunca, baktım o da bizim gibi düşünüyor Tasavvufa saygılı, bu gibi pekçok konuda epeyce hoş ifadeleri var Çağırmak ama yarım bilgili olan halk müziği, meseleyi anlamadıkları için yalan yanlış konuşuyorlar
Şirk Allah'a ortak koşmak demektir Allah'a müşterek koşmakla ilgili herhangi bir şey burda olmadığı için, öyle bir husus yoktur İnsanın sevdiği bir kimseyle beraber elde etmek istemesi, beraberliğini düşünmesi şirk değildir
Çoğu mânevî faydaları var Feyz elde etmek bakımından, insanın yetişmesi bakımından fevkâlade manâlı
Râmûzül Ehâdis'te bir hadisi şerif var; Peygamber Efendimiz buyuruyor ama : ''Bir geniş arazide, çölde bu vesileyle hayvanınız ürktü, kaçtı Destek edecek bir kimse de değil Çölde uçsuz bucaksız dağların, kum tepelerinin aralarında kayboldu Bulmanız mümkün yok Kaldınız çaresiz Sular orda, gıda orda Kumların üstünde bata çıka sizin yürümeniz muhtemel yok Yandınız, mahvoldunuz Böyle bir durumla karşılaştınız Ne yapacaksınız?
Deyiniz fakat : ''(Yâ ricâlalah!) Ey Allah'ın erleri, Allah'ın ricâli! '(eğîsûnî) Bana destek edin! (eînûnî) Bana tezgâhtar olun, benim imdadıma yetişin!'' diye böyle söyleyin! Çünkü Allah'ın sizin görmediğiniz fiziksel mânevî erleri olur Evliyâullahı olur; onlar imdada yetişirler'' diye Peygamber Efendimiz nasihat ediyor
Onun için, Peygamber Efendimiz böyle deyin dediğin kadar, Allah'ın evliyâsına da böyle selâhiyet verildiğine göre; hani ondan yardım istese bile, yeniden bir mahzuru yoktur Çünkü, mahzuru olsaydı, Peygamber Efendimiz nasihat etmezdi Onun için bu şirk lafı taassubdan kaynaklanıyor
bir takım ırk tasavvufa düşman olmuşlar Bu tasavvuf düşmanlığını İngilizler körüklemiş Meselâ geçtiğimiz asırda, İngilizler Osmanlı'yla çeşitli cephelerde harb ederken, iki büyük risk tesbit etmişler:
1) Hac
2) Tasavvuf, tarikatlar
Neden? Hacca gittiği vakit müslümanlar, dünyanın dört bir yerinden gelip, bir yerde toplanıyorlar''İngilizler falanca yerde şöyle yaptı, böyle yaptı, ona aleyhinde şöyle önlem alalım, böyle tedbir alalım!'' diyorlar Ondan dolayı İngilizlerin başarısı ya da gayrimüslimlerin, İslâm'a suikast için çalışanların oyunları bozulmuş oluyor Onun için hacca düşmanlar
O zamanda başlamışlar, hac mevsimi geldiğinde haccı engellemeye İşte, ''Salgın hastalık var!'' filân diye yalan dolan haberler yaymaya Bu, yakın zamanlara kadar devam etti Sonra birdenbire salgın hastalıklar filân hepsi kalktı Yalanmış çağrıda bulunmak ama
Yâni, hac mevsiminde ilk kez ''Bir salgın rahatsızlık var!'' diyorlardır ''Gidersen, ölürsün!'' diyorlardı Hastaneye havale ediyorlardı, gezi hürriyetini tehdit ediyorlardı Doktorların keyfine kalıyordu Rapor vermeyince, adam burda kahrından ölüyordu Abuk Subuk sapan şeyler Acilen bak hiç bir şey olmuyor Elhamdülillâh Yalanları ortaya çıktı
üstelik bu tarikatlardan, tasavvuftan, has müslüman yetiştiği için fazla korkmuşlar Meselâ, Hâlâ Orta Asya'da, Türkistan'da, Rus diyarlarında bozulmadan duran ahali, bu tarikat doğru, tasavvuf sayesinde korunabilmişler, Rus baskılarının karşı durabilmişler'' diyorlar
Keza bir de hilâfet meselesinden çok korkuyorlardı Müslümanların halifesi olursa ödleri patlar Niçin? O zaman, ''Azerbaycanda Ruslar saldırmış, ona aleyhinde tedbir alın! Bulgaristan da Bulgarlar şöyle yapmış, buna karşı önlem alın!'' dediği süre, tüm Ümmeti Muhammed ayağa kalkacağından, böyle bir merkeze bağlılığı istememişti Halbuki, onu belirlemek her müslümanın boynuna vacip! Fazla kayda değer bir şey! Çünkü dağınık olduğun süre, düşman bir bir yakalayıp mahvediyor Kuzucukları birer birer kurtlar parçalıyor
O bakımdan böyle şeyler olduğundan, bir tasavvuf düşmanlığı almış gitmiş Suud'da dehşet bir tasavvuf düşmanlığı var İran'da kendine kadar bir acaib tasavvuf düşmanlığı var Radikal müslüman dediğimiz, yeni müslüman kardeşlerde bir tasavvuf düşmanlığı var
Kur'anı Kerim'de zikir emri var Seksen doksan yerde Allahu Teâlâ Hazretler zikri emrediyor Nefsi edep etmek, tezkiye etmek vazifesi Kur'anı Kerim'de var:
(Kad eflaha men zekkâhâ Ve kad hâbe men dessâhâ) ''Nefsini edep eden kimse kurtulmuş, onu fenâlıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır'' Ahlâkı güzelleştirme emri Kur'anı Kerim'de var Nefsin oyunlarına karşı önlem almak, şeytanla uğraş etmek meselesi var Tasavvufun bütün konuları Kur'anı Kerim'in emirlerinden çıkmış, hepsi Kur'anı Kerim'de var Sen bunları nasıl inkan edersin, zikri nasıl inkâr edersin? İslâm'ı bilip tasavvufu inkâr etmek olası yok Ama cahiller tutturmuşlar, öyle gidiyorlar
Biz de bunların yanlışlığını açıkça belirtmek için mecmualarımızda en bilgin kimselerle röportajlar yaptırıp yayınlıyoruz Büyük mezheb imamları tasavvuf hakkında ne demişler, onların sözlerin yazıyoruz İmamı Azam böyle buyurmuş, İmam Şafîî böyle buyurmuş, İmam Mâlik böyle buyurmuş, Ahmed ibni Hanbel böyle buyurmuş Şu zâtı medhetmiş, bu şeyhe bağlanmış filân diye onları yazıyoruz ama, halk bu oyunun tesiri aşağı kalmasın diye
Resime rabıta olmaz, yerinde yok! Pis suyla abdest alınır mı? Resmin ama bazı meşrû sebeplerle müsaadesi var Sen onu meşrû sebepler için kullanabilirsin Pasaport çıkacak, tapuda lâzım, bilmem nerede lâzım; orda kullanabilirsin Onun dışarıda o kadar resimle rabıta gerçekleştirmek bid'attir, yerinde değildir tarikatta bid'attadır, böyle bir şey olmaz! O hocasına, usûlüne uygun bir şekilde rabıta edecek, resimle yapmayacak!
Alıntıdır *
Rabıtanın aslı sevgi bağıdır Rabıta gönüldeki sevgidir İnsanın sevdiği bir kişiyi hatırlamasıdır, şekil ve betimleme rabıtada manâlı değildir Rabıtadan amaç ruhi beraberliktir, kalble olan hatırlamadır Şekil ve tasvir rabıtada insanı günaha hatta şirke dek götürür Kalbte ise şekil mevzubahis değildir Nasıl ancak Peygamber (SAV) efendimizi resimle , tasvirle hatırımıza getirmiyoruz, fakat ruhen hatırlayıp seviyoruz , rabıta da böyledir
Rabıta ile ilgili Necip Fâzıl merhumun güzel bir kitabı vardır Hâlidi Bağdâdî Efendimiz'in Rabıta Risalesinden faydalanarak, kendisi de bir takım görgülerini katarak yazmış Onu okumanızı nasihat ederim
Allahu Teâlâ Hazretleri, ( ve kûnû maas sâdıkîn ) ''Sadık kullarımla beraber olun!'' buyuruyor Yâni ''Onlar gibi olun, onların yanında olun, onların cephesinde olun, onların gittiği yolda, onların safında bulunun!'' mânâsına geliyor Onun mânevi tatbikatı, mânevi bakımdan beraber edinmek, böyle rabıta ile sağlanıyor
İnsanın hocasıyla beraber olması, vaazını dinlemesi, nasihatını dinlemesi, dinini ondan öğrenmesi lâzım! Bu daima mümkün olmuyor Keza ırk muhtelif yerlerde oturuyorlar, uzaktan diyarlara gitmiş oluyorlar Ayrıca de, günün bir kısmının istirahatle geçmesi gerekiyor Günün her saatinde insanın hizmette olması basit olmuyor O bakımdan rabıta yapılıyor
Rabıta yapıldığı süre, mürid şeyhinin huzurunda olmuş oluyor Onu denetleyeci olarak da düşünebilir Sevdiği bir kimse olarak, hocası olarak onu karşısında hayal edecek, zikri beraber yatığını düşünecek
Rabıtanın şirk olmasının hiçbir aslı, esası, dayanağı yoktur Çünkü, insanın gözünü kapatması serbesttir Gözünü kapattığı süre sevdiği bir insanı düşünmesi serbesttir Bunun şirkle hiçbir ilgisi yoktur Onlar her halde tasavvufu bilmiyorlar ya da rabıtayı bilmiyorlar, böyle bir görüşe saplanıyorlar ya da ibni Teymiyye'ni filân kitaplarını iyi okumuyorlar
Ben şöyle onların kitaplarını ve o kitaplardan alınan özetleri okuyunca, baktım o da bizim gibi düşünüyor Tasavvufa saygılı, bu gibi pekçok konuda epeyce hoş ifadeleri var Çağırmak ama yarım bilgili olan halk müziği, meseleyi anlamadıkları için yalan yanlış konuşuyorlar
Şirk Allah'a ortak koşmak demektir Allah'a müşterek koşmakla ilgili herhangi bir şey burda olmadığı için, öyle bir husus yoktur İnsanın sevdiği bir kimseyle beraber elde etmek istemesi, beraberliğini düşünmesi şirk değildir
Çoğu mânevî faydaları var Feyz elde etmek bakımından, insanın yetişmesi bakımından fevkâlade manâlı
Râmûzül Ehâdis'te bir hadisi şerif var; Peygamber Efendimiz buyuruyor ama : ''Bir geniş arazide, çölde bu vesileyle hayvanınız ürktü, kaçtı Destek edecek bir kimse de değil Çölde uçsuz bucaksız dağların, kum tepelerinin aralarında kayboldu Bulmanız mümkün yok Kaldınız çaresiz Sular orda, gıda orda Kumların üstünde bata çıka sizin yürümeniz muhtemel yok Yandınız, mahvoldunuz Böyle bir durumla karşılaştınız Ne yapacaksınız?
Deyiniz fakat : ''(Yâ ricâlalah!) Ey Allah'ın erleri, Allah'ın ricâli! '(eğîsûnî) Bana destek edin! (eînûnî) Bana tezgâhtar olun, benim imdadıma yetişin!'' diye böyle söyleyin! Çünkü Allah'ın sizin görmediğiniz fiziksel mânevî erleri olur Evliyâullahı olur; onlar imdada yetişirler'' diye Peygamber Efendimiz nasihat ediyor
Onun için, Peygamber Efendimiz böyle deyin dediğin kadar, Allah'ın evliyâsına da böyle selâhiyet verildiğine göre; hani ondan yardım istese bile, yeniden bir mahzuru yoktur Çünkü, mahzuru olsaydı, Peygamber Efendimiz nasihat etmezdi Onun için bu şirk lafı taassubdan kaynaklanıyor
bir takım ırk tasavvufa düşman olmuşlar Bu tasavvuf düşmanlığını İngilizler körüklemiş Meselâ geçtiğimiz asırda, İngilizler Osmanlı'yla çeşitli cephelerde harb ederken, iki büyük risk tesbit etmişler:
1) Hac
2) Tasavvuf, tarikatlar
Neden? Hacca gittiği vakit müslümanlar, dünyanın dört bir yerinden gelip, bir yerde toplanıyorlar''İngilizler falanca yerde şöyle yaptı, böyle yaptı, ona aleyhinde şöyle önlem alalım, böyle tedbir alalım!'' diyorlar Ondan dolayı İngilizlerin başarısı ya da gayrimüslimlerin, İslâm'a suikast için çalışanların oyunları bozulmuş oluyor Onun için hacca düşmanlar
O zamanda başlamışlar, hac mevsimi geldiğinde haccı engellemeye İşte, ''Salgın hastalık var!'' filân diye yalan dolan haberler yaymaya Bu, yakın zamanlara kadar devam etti Sonra birdenbire salgın hastalıklar filân hepsi kalktı Yalanmış çağrıda bulunmak ama
Yâni, hac mevsiminde ilk kez ''Bir salgın rahatsızlık var!'' diyorlardır ''Gidersen, ölürsün!'' diyorlardı Hastaneye havale ediyorlardı, gezi hürriyetini tehdit ediyorlardı Doktorların keyfine kalıyordu Rapor vermeyince, adam burda kahrından ölüyordu Abuk Subuk sapan şeyler Acilen bak hiç bir şey olmuyor Elhamdülillâh Yalanları ortaya çıktı
üstelik bu tarikatlardan, tasavvuftan, has müslüman yetiştiği için fazla korkmuşlar Meselâ, Hâlâ Orta Asya'da, Türkistan'da, Rus diyarlarında bozulmadan duran ahali, bu tarikat doğru, tasavvuf sayesinde korunabilmişler, Rus baskılarının karşı durabilmişler'' diyorlar
Keza bir de hilâfet meselesinden çok korkuyorlardı Müslümanların halifesi olursa ödleri patlar Niçin? O zaman, ''Azerbaycanda Ruslar saldırmış, ona aleyhinde tedbir alın! Bulgaristan da Bulgarlar şöyle yapmış, buna karşı önlem alın!'' dediği süre, tüm Ümmeti Muhammed ayağa kalkacağından, böyle bir merkeze bağlılığı istememişti Halbuki, onu belirlemek her müslümanın boynuna vacip! Fazla kayda değer bir şey! Çünkü dağınık olduğun süre, düşman bir bir yakalayıp mahvediyor Kuzucukları birer birer kurtlar parçalıyor
O bakımdan böyle şeyler olduğundan, bir tasavvuf düşmanlığı almış gitmiş Suud'da dehşet bir tasavvuf düşmanlığı var İran'da kendine kadar bir acaib tasavvuf düşmanlığı var Radikal müslüman dediğimiz, yeni müslüman kardeşlerde bir tasavvuf düşmanlığı var
Kur'anı Kerim'de zikir emri var Seksen doksan yerde Allahu Teâlâ Hazretler zikri emrediyor Nefsi edep etmek, tezkiye etmek vazifesi Kur'anı Kerim'de var:
(Kad eflaha men zekkâhâ Ve kad hâbe men dessâhâ) ''Nefsini edep eden kimse kurtulmuş, onu fenâlıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır'' Ahlâkı güzelleştirme emri Kur'anı Kerim'de var Nefsin oyunlarına karşı önlem almak, şeytanla uğraş etmek meselesi var Tasavvufun bütün konuları Kur'anı Kerim'in emirlerinden çıkmış, hepsi Kur'anı Kerim'de var Sen bunları nasıl inkan edersin, zikri nasıl inkâr edersin? İslâm'ı bilip tasavvufu inkâr etmek olası yok Ama cahiller tutturmuşlar, öyle gidiyorlar
Biz de bunların yanlışlığını açıkça belirtmek için mecmualarımızda en bilgin kimselerle röportajlar yaptırıp yayınlıyoruz Büyük mezheb imamları tasavvuf hakkında ne demişler, onların sözlerin yazıyoruz İmamı Azam böyle buyurmuş, İmam Şafîî böyle buyurmuş, İmam Mâlik böyle buyurmuş, Ahmed ibni Hanbel böyle buyurmuş Şu zâtı medhetmiş, bu şeyhe bağlanmış filân diye onları yazıyoruz ama, halk bu oyunun tesiri aşağı kalmasın diye
Resime rabıta olmaz, yerinde yok! Pis suyla abdest alınır mı? Resmin ama bazı meşrû sebeplerle müsaadesi var Sen onu meşrû sebepler için kullanabilirsin Pasaport çıkacak, tapuda lâzım, bilmem nerede lâzım; orda kullanabilirsin Onun dışarıda o kadar resimle rabıta gerçekleştirmek bid'attir, yerinde değildir tarikatta bid'attadır, böyle bir şey olmaz! O hocasına, usûlüne uygun bir şekilde rabıta edecek, resimle yapmayacak!
Alıntıdır *