iltasyazilim
FD Üye
Allah celle celaluhu buyuruyor:
“ Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz 52
Cenabı Hak şöyle buyurur:
“Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder Ve on*beklemediği yerden merzuk eder Kim Allah’a güvenirse Allah, ona yeter53
Peygamber sallallhu aleyhi vesellem Efendimiz bu ayeti şu hadisi şerifle şerh etmiştir: “Kim istiğfar zikri şerifine devam ederse Cenabı Allah, o kimsenin üzüntülerini sevince, müzayakasını vüs’ ate, darlığını genişliğe çevirerek umulmadık yerlerden kendisini mer*zuk eder (rızıklandırır) 54 buyurdu
Tevbe şer’ i şerifte zemmedilenden medhedilene yönelmektir
Tevbe, salikin yolunun başlangıcı, müridIerin saadet anahtarı ve şanı yüce Allah celle celaluh’a seyrin sıhhatinin şartıdır
Hakikaten de şanı yüce Allah, müminlere bir çok ayetlerde onu emir buyurmuştur Dünya ve ahirette kurtuluşa sebeb kılmıştır
“Ey kavmim! Rabbinizden af dileyin; sonra da O’na tevbe edin ki, üzerinize rahmeti bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın Günah işleyerek (Allah’ tan) yüz çevirmeyin 55
Rasülullah Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Günahtan tevbe eden kimse günah işlememiş gibi olur 56
Yine Allah celle celaluhu buyuruyor:
“Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar Onların önlerinden ve sağlarından (arnellerinin) nurIarı aydınlatıp gider de, “Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin derler 57
Masum olduğu halde RasUlullah sallallahu aleyhi vesellem ümmetine meşru olduğunu öğretmek için çok kere tevbeyi yeniler, istiğfarı tekrar tekrar yapardı
Raslilullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ey insanlar! Allah celle celaluhu’na tevbe edin ve O’ndan mağfiret dileyin Hakikaten ben günde yüz defa tevbe ediyorum 58 buyurdu
İmamı Nevevi rahmetullahi aleyh dedi ki: “Her bir günahtan tevbe etmek vaciptir Yapılan isyan bir kul hakkına taalluk etmiyor da, şanı yüce Allah’la kendi arasında ise, bu günahtan tevbenin üç şartı vardır:
1 Tecrid: İsyandan tamamıyla vazgeçip sıyrılmak, o isyana ebedi olarak bir daha dönmemeye azmetmek
2 Nedamet: Yapılmış olan günaha pişman olmak
3 i’tizar: İşlediği günahdan dolayı Cenabı Hakk’a karşı özrünü beyan etmek, af dilemektir
Bu üç şartın biri olmazsa tevbe de sahih olmaz Eğer isyan, kul haklarına taalluk ederse tevbenin şartı dört olur Bu üç şarttan sonra dördüncüsü ise, hak sahibine hakkı ödenerek temizlenmektir Eğer o hak, mal veya buna benzer şeyler ise, sahibine iade edip, helalleşmek, eğer bu hak bir kişiye atılan zina iftirası sebebiyle lazım gelen bir had hakkı ise, hak sahibinin o haddi icra etmesine imkan vermek veya affını dilernek gerekir Eğer gıybet ise, gıybet edilen şahıstan helallık istenmelidir İşte bu surette bütün günahlardan tevbe etmek vacibtir
Ma’siyetle iştigal eden insan, şam yüce Allah celle celaluhu’nun yolundan uzaklaştıran fasık arkadaşlarından ayrılıp, hayırlı ve sadık olan kişilerin sohbetine devam etmelidir Zira sadık dostların sohbetleri insanın isyan ve günaha dönmesine engel ve mani olur
Enes bin Malik radıyallahu anh şöyle dedi: “Siz bir takım çirkin amelleri işliyorsunuz, bu amelleri gözünüzde kıldan daha ince görüyorsunuz Halbuki biz onları Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemin zamanında büyük günahlardan sayardık 59
Mümin masiyette tevbesiz kalmamalıdır Zira bu şekilde tevbe, kendi reyindeki avamın tevbesidir Mümin isyanlardan tevbe ettiği gibi, Allah’ı zikretmekten alıkoyan herşeyden de tevbe ede! Bu konuda büyük Şeyh Zinuni Mısri rahmetullahi aleyh’ e tevbeden sorulduğunda:
Avamın tevbesi günahtan; havassın tevbesi ise, gafletten dolayıdır dedi Abdullah Temimı radıyallahu anh buyurur ki: “Tevbe edenlerin arasında farklılıklar vardır Kimi günah ve seyyiatından; kimi sürçme ve gafletinden; kimi de hasenat ve taatını gördüğünden tevbe eder
Allahu Teala buyuruyor:
“Şüphesiz ki Allah’ a isyandan sakınanlar, cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar Rablerinin kendilerine verdiğini alarak Şüphesiz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı Geceleri pek az uyurlardı Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi 60
Rasulullah Efendimiz buyurur: “Ehli Cennet cennete girip ali dereceleri gördüklerinde bir şey için nedamet ederler Keşke dünyada bir saatimizi dahi gafletle geçirmeyip Allah’ı zikretseydik de, biz de bu derecelere nail olsaydık derler 61
Bil ki mümin ne zaman şam yüce Allah’la olan akdini tashis ederse, amelini çoğaltırsa, tevbesini ince ve hassas yapar Her kim ki kalbini günahtan temizler ve ünsiyet nurları onun üzerine doğarsa, artık onun kalbine gizli afatların girmesinden korkulmaz
Mümin gece ve gündüzlerde çok istiğfar yaparak, peşi peşine tevbe etmeyi çoğaltırsa bu durum ona, gerçek kulluğu ve mevlası hakkındaki kusurunu hissettirir Bu mümin ise, kulluğunu itiraf edip, Rabbine sadık kul olur Yüce Rabbimiz buyuruyor:
“Dedim ki : Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol rahmet indirsin, Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın 62
Günahlarından hakikaten pişman olan müminin tevbesinin nışanesı, Rabbine döktüğü gözyaşlarıdır
Gözyaşı, Hak yolcularının Cenabı Allah celle celaluhu’na takarrupları için yegane melcedir
Gözyaşı kalbin teessür ifadesi ve gözün niyazıdır, nedamet manası taşır, Allah celle celaluhu’na tevbedir, aşıkın deruni hislerini coşturan kelimesiz ve sedasız lisanıdır Gözyaşı arifin kalbinin tercümanıdır Mağfiret için Allah’ın kullarından istediği istirhamdır
62 Nuh Suresi, Ayet 1012
Bil ki mümin ne zaman şam yüce Allah’la olan akdini tashih ederse, amelini çoğalhrsa, tevbesini ince ve hassas yapar Her kim ki kalbini günahtan temizler ve ünsiyet nurları onun üzerine doğarsa artık onun kalbine gizli Matların girmesinden korkulmaz
Mümin gece ve gündüzlerde çok istiğfar yaparak, peşi peşine tevbe etmeyi çoğaltırsa bu durum ona, gerçek kulluğu ve mevlası hakkındaki kusurunu hissettirir Bu mümin ise, kulluğunu itiraf edip, Rabbine sadık kulolur Yüce Rabbimiz buyuruyor:
“Dedim ki : Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol rahmet indirsin, Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın 62 Günahlarından hakikaten pişman olan müminin tevbesinin nışanesi Rabbine döktüğü gözyaşlarıdır
Gözyaşı, Hak yolcularının Cenabı Allah celle celaluhu’na takarrupları için yegane meleedir
Gözyaşı kalbin teessür ifadesi ve gözün niyazıdır, nedamet ma*nası taşır, Allah celle celaluhu’na tevbedir, aşıkın derfuıi hislerini coşturan kelimesiz ve sedasız lisanıdır Gözyaşı arifin kalbinin tercümanıdır Mağfiret için Allah’ın kullarından istediği istirhamdır
Tevbe ve istiğfar eden kulun gözyaşı, Hakk’ın rahmetini tahrik ve merhametini celb eder Gözyaşı, günahkarların sıdk ve ihlas ile rablerine arzettikleri ubudiyyet incisinin taneleridir Y okluğa erenlerin saadet sermayeleridir Allah için gözyaşı öyle sermayeyi sadeftir ki; rahmet, merhamet ve mağfiret habbelerini içinde taşıyan seyyidü’listiğfar ve tevbei nasuhtur Gözyaşı günahkarların çarei gufranıdır Muhlisin habbei ihıasıdır Asinin hablı salahıdır Hülasa vuslata erenlerin yegane istinatgahıdır
52 Nur Suresi, Ayet 3153 Talak Suresi, Ayet 23
54 Tac Terc c5
55 Hud Suresi, Ayet 52 56 Hadis, Ebu Davud, İbn’i Mace
57 Tahrim Suresi, Ayet 8
58 Hadis Müslim
59 Hadis Buhari
60 Zariyat Suresi, Ayet 1518
61 KütÜbi Sitte
62 Nuh Suresi, Ayet 1012
“ Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz 52
Cenabı Hak şöyle buyurur:
“Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder Ve on*beklemediği yerden merzuk eder Kim Allah’a güvenirse Allah, ona yeter53
Peygamber sallallhu aleyhi vesellem Efendimiz bu ayeti şu hadisi şerifle şerh etmiştir: “Kim istiğfar zikri şerifine devam ederse Cenabı Allah, o kimsenin üzüntülerini sevince, müzayakasını vüs’ ate, darlığını genişliğe çevirerek umulmadık yerlerden kendisini mer*zuk eder (rızıklandırır) 54 buyurdu
Tevbe şer’ i şerifte zemmedilenden medhedilene yönelmektir
Tevbe, salikin yolunun başlangıcı, müridIerin saadet anahtarı ve şanı yüce Allah celle celaluh’a seyrin sıhhatinin şartıdır
Hakikaten de şanı yüce Allah, müminlere bir çok ayetlerde onu emir buyurmuştur Dünya ve ahirette kurtuluşa sebeb kılmıştır
“Ey kavmim! Rabbinizden af dileyin; sonra da O’na tevbe edin ki, üzerinize rahmeti bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın Günah işleyerek (Allah’ tan) yüz çevirmeyin 55
Rasülullah Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Günahtan tevbe eden kimse günah işlememiş gibi olur 56
Yine Allah celle celaluhu buyuruyor:
“Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar Onların önlerinden ve sağlarından (arnellerinin) nurIarı aydınlatıp gider de, “Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin derler 57
Masum olduğu halde RasUlullah sallallahu aleyhi vesellem ümmetine meşru olduğunu öğretmek için çok kere tevbeyi yeniler, istiğfarı tekrar tekrar yapardı
Raslilullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ey insanlar! Allah celle celaluhu’na tevbe edin ve O’ndan mağfiret dileyin Hakikaten ben günde yüz defa tevbe ediyorum 58 buyurdu
İmamı Nevevi rahmetullahi aleyh dedi ki: “Her bir günahtan tevbe etmek vaciptir Yapılan isyan bir kul hakkına taalluk etmiyor da, şanı yüce Allah’la kendi arasında ise, bu günahtan tevbenin üç şartı vardır:
1 Tecrid: İsyandan tamamıyla vazgeçip sıyrılmak, o isyana ebedi olarak bir daha dönmemeye azmetmek
2 Nedamet: Yapılmış olan günaha pişman olmak
3 i’tizar: İşlediği günahdan dolayı Cenabı Hakk’a karşı özrünü beyan etmek, af dilemektir
Bu üç şartın biri olmazsa tevbe de sahih olmaz Eğer isyan, kul haklarına taalluk ederse tevbenin şartı dört olur Bu üç şarttan sonra dördüncüsü ise, hak sahibine hakkı ödenerek temizlenmektir Eğer o hak, mal veya buna benzer şeyler ise, sahibine iade edip, helalleşmek, eğer bu hak bir kişiye atılan zina iftirası sebebiyle lazım gelen bir had hakkı ise, hak sahibinin o haddi icra etmesine imkan vermek veya affını dilernek gerekir Eğer gıybet ise, gıybet edilen şahıstan helallık istenmelidir İşte bu surette bütün günahlardan tevbe etmek vacibtir
Ma’siyetle iştigal eden insan, şam yüce Allah celle celaluhu’nun yolundan uzaklaştıran fasık arkadaşlarından ayrılıp, hayırlı ve sadık olan kişilerin sohbetine devam etmelidir Zira sadık dostların sohbetleri insanın isyan ve günaha dönmesine engel ve mani olur
Enes bin Malik radıyallahu anh şöyle dedi: “Siz bir takım çirkin amelleri işliyorsunuz, bu amelleri gözünüzde kıldan daha ince görüyorsunuz Halbuki biz onları Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemin zamanında büyük günahlardan sayardık 59
Mümin masiyette tevbesiz kalmamalıdır Zira bu şekilde tevbe, kendi reyindeki avamın tevbesidir Mümin isyanlardan tevbe ettiği gibi, Allah’ı zikretmekten alıkoyan herşeyden de tevbe ede! Bu konuda büyük Şeyh Zinuni Mısri rahmetullahi aleyh’ e tevbeden sorulduğunda:
Avamın tevbesi günahtan; havassın tevbesi ise, gafletten dolayıdır dedi Abdullah Temimı radıyallahu anh buyurur ki: “Tevbe edenlerin arasında farklılıklar vardır Kimi günah ve seyyiatından; kimi sürçme ve gafletinden; kimi de hasenat ve taatını gördüğünden tevbe eder
Allahu Teala buyuruyor:
“Şüphesiz ki Allah’ a isyandan sakınanlar, cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar Rablerinin kendilerine verdiğini alarak Şüphesiz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı Geceleri pek az uyurlardı Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi 60
Rasulullah Efendimiz buyurur: “Ehli Cennet cennete girip ali dereceleri gördüklerinde bir şey için nedamet ederler Keşke dünyada bir saatimizi dahi gafletle geçirmeyip Allah’ı zikretseydik de, biz de bu derecelere nail olsaydık derler 61
Bil ki mümin ne zaman şam yüce Allah’la olan akdini tashis ederse, amelini çoğaltırsa, tevbesini ince ve hassas yapar Her kim ki kalbini günahtan temizler ve ünsiyet nurları onun üzerine doğarsa, artık onun kalbine gizli afatların girmesinden korkulmaz
Mümin gece ve gündüzlerde çok istiğfar yaparak, peşi peşine tevbe etmeyi çoğaltırsa bu durum ona, gerçek kulluğu ve mevlası hakkındaki kusurunu hissettirir Bu mümin ise, kulluğunu itiraf edip, Rabbine sadık kul olur Yüce Rabbimiz buyuruyor:
“Dedim ki : Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol rahmet indirsin, Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın 62
Günahlarından hakikaten pişman olan müminin tevbesinin nışanesı, Rabbine döktüğü gözyaşlarıdır
Gözyaşı, Hak yolcularının Cenabı Allah celle celaluhu’na takarrupları için yegane melcedir
Gözyaşı kalbin teessür ifadesi ve gözün niyazıdır, nedamet manası taşır, Allah celle celaluhu’na tevbedir, aşıkın deruni hislerini coşturan kelimesiz ve sedasız lisanıdır Gözyaşı arifin kalbinin tercümanıdır Mağfiret için Allah’ın kullarından istediği istirhamdır
62 Nuh Suresi, Ayet 1012
Bil ki mümin ne zaman şam yüce Allah’la olan akdini tashih ederse, amelini çoğalhrsa, tevbesini ince ve hassas yapar Her kim ki kalbini günahtan temizler ve ünsiyet nurları onun üzerine doğarsa artık onun kalbine gizli Matların girmesinden korkulmaz
Mümin gece ve gündüzlerde çok istiğfar yaparak, peşi peşine tevbe etmeyi çoğaltırsa bu durum ona, gerçek kulluğu ve mevlası hakkındaki kusurunu hissettirir Bu mümin ise, kulluğunu itiraf edip, Rabbine sadık kulolur Yüce Rabbimiz buyuruyor:
“Dedim ki : Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol rahmet indirsin, Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın 62 Günahlarından hakikaten pişman olan müminin tevbesinin nışanesi Rabbine döktüğü gözyaşlarıdır
Gözyaşı, Hak yolcularının Cenabı Allah celle celaluhu’na takarrupları için yegane meleedir
Gözyaşı kalbin teessür ifadesi ve gözün niyazıdır, nedamet ma*nası taşır, Allah celle celaluhu’na tevbedir, aşıkın derfuıi hislerini coşturan kelimesiz ve sedasız lisanıdır Gözyaşı arifin kalbinin tercümanıdır Mağfiret için Allah’ın kullarından istediği istirhamdır
Tevbe ve istiğfar eden kulun gözyaşı, Hakk’ın rahmetini tahrik ve merhametini celb eder Gözyaşı, günahkarların sıdk ve ihlas ile rablerine arzettikleri ubudiyyet incisinin taneleridir Y okluğa erenlerin saadet sermayeleridir Allah için gözyaşı öyle sermayeyi sadeftir ki; rahmet, merhamet ve mağfiret habbelerini içinde taşıyan seyyidü’listiğfar ve tevbei nasuhtur Gözyaşı günahkarların çarei gufranıdır Muhlisin habbei ihıasıdır Asinin hablı salahıdır Hülasa vuslata erenlerin yegane istinatgahıdır
52 Nur Suresi, Ayet 3153 Talak Suresi, Ayet 23
54 Tac Terc c5
55 Hud Suresi, Ayet 52 56 Hadis, Ebu Davud, İbn’i Mace
57 Tahrim Suresi, Ayet 8
58 Hadis Müslim
59 Hadis Buhari
60 Zariyat Suresi, Ayet 1518
61 KütÜbi Sitte
62 Nuh Suresi, Ayet 1012
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.