Ramazan Ayı Mesajı ramazan ayı duvar yazıları Ferdi hayatta dindarlığın, sosyal hayatta kolaylık, dayanışma ve kaynaşmanın yoğun olarak yaşandığı affetme, mağrifet ve bereket mevsimi Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz Yıl içerisinde gönüllerin yumuşadığı, rahmet kapılarının açıldığı geceler, günler ve aylar vardır İşte bunlardan biri de peygamberimiz (sav)’in “Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur diye haber verdiği Ramazan ayıdır Bu ay, öğrenmek, anlayışlı olmak ve gereklerini yerine getirmek üzere okuyan herkesin zihninde ve kalbinde öbür, daimi ve derin izler bırakan yeryüzünde en fazla okunan Kur’anı Kerimin indirildiği; ve bununla birlikte nimetlerin kadrinin bilinmesine vesile olan, insanda şükran hisleri uyandırarak, yoksulların çaresizlerin halinden anlama şuuru veren ve maddenin esaretinden kurtararak “dayanıklılık denilen en yüksek ahlaki bir meziyete eriştiren bir ibadet olan oruç ibadetinin farz kılındığı bir aydır Ramazan ayının ve oruç ibadetinin önemi Kur’anı Kerimde şöyle açıklama edilmektedir “Ramazan ayı insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an indirilen aydır (Bakara, 185), “Ey iman edenler! Oruç sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılınmıştır Artık bu sayede, kötülüklere aleyhinde kendinizi korursunuz (Bakara, 183) Müminlere erdem ve olgunluk kazandıran, diğer bir ifadeyle ruhu doyurmak için bedenlerin aç bırakıldığı Ramazan ayında nefsâni arzular değil, insani meziyetler öne çıkmalıdır Her bir gün ve gecesinde inen rahmet, mağfiret ve huzurun farkında olan olanların daha fazla istifade ettiği Ramazan ayı, ırk için gerçekte bir rahmet ayıdır Asırlardır din ile bağını koparmadan sürdüren ve onu hayatına kılavuz edinen milletimiz, Ramazan ayının rahatlatıcı ve genişletici etkisini nefislerinde, ailelerinde ve toplumlarında yaşayan ve yaşatmış, Ramazan ayını sadece dini değil, sosyal ve kültürel hayatları için de canlı bir dönem haline getirmişlerdir Fiziksel ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı ve mükafatlarının sınırsız olarak verildiği bu manevi iklimi, değerlendirmeliyiz Özümüze dönerek, gaflet ve cehalette geçen günlerimizi sorgulamalı, hata ve günahlardan temizlenme isteğimizi artırarak kendimizle hesaplaşmalıyız İyi ve hoş davranışları artırarak, geçici ve fena şeyleri de terk ederek onbir ayın geride bıraktığı manevi kirleri temizlemeye çalışmalıyız Dinimizin emirlerinin yerine getirilmesiyle ortaya çıkan güzellikler, ama açık sözlülük ve güzel ahlak üzerine oturan bir dindarlıkla muhafaza edilebilir Dindarlığın ibadetten etik kurallarına, kişinin diğer insanlarla ilişkilerinden, doğaya, çevresine ve ülkesine aleyhinde vazifelerine varıncaya dek hayatın her alanında tezahürleri vardır Başlıca dindarlık, insanın kendisini yaratan ve sayısız nimetlerle donatan Allah’ın varlığını ve birliğini tanıyıp ona ibadet etmesi ve ahlakını güzelleştirmesidir Güvenmeyen ve güvenilmeyen kimsede hayır yoktur ilkesi ile faziletli toplumun temellerini kuran Hz Peygamber, “En hayırlı mü’min başkalarıyla iyi geçinen ve kendisi ile iyi geçinilendir, buyurarak insan için hoş ahlakın önemine şive yapmıştır Fert ve toplum olarak huzura, sevgiye ve saygıya, yardımlaşmaya ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız vardır Günlük hayatımızda bireysel zaaflardan dolayı ortaya meydana çıkan bazı eksiklikleri ve hataları Ramazan ayını fırsat kasten gidermeliyiz Dünyevi açlık ve arzularımızın yoğunluğu sebebiyle ara sıra ihmal ettiğimiz akraba ve komşu ilişkilerimize tartma vermeliyiz Gereksinim içerisinde ve baskı koşullar aşağı yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanlarımızın fiziki ve manevi yardımlarına koşarak problemlerini çözmeye, bu süre diliminde onlara daha artı asistan olmalı, bari acılarına iki taraflı olmalıyız Ramazan ayının nefsimiz, ailemiz, milletimiz, ülkemiz ve bütün insanlık için hayırlar getirmesini, bizleri olgunlaştırmasını ve yüceltmesini Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum Prof Dr Ali BARDAKOĞLU Diyanet İşleri Başkan