iltasyazilim
FD Üye
Günümüzde unutulan geleneklerden biri de diş kirası
Osmanlı döneminde zengin köşk veya konaklarda iftara davet edilen misafirlerin yanına fakir halk müziği içinde sofralar hazırlanır çat kapı gelen Allah misafiri geri çevrilmez içeriye alınırdı İftarın verildiği köşk ya da konak eğlence evi halini alırdı iftar sofralarda tabiri yerindeyse kuş sütü hariç her şey bulunurdu Misafirler iftarını yapıp teraviye gitmek üzereyken hane sahibi tarafından kadife keseler içerisinde gümüş tabaklar kehribar tesbihler oltu taşlı ağızlıklar gümüş yüzükler diş kirası olarak hediye edilirdi Fakir fukaraya ise hane sahibinin zenginliği ve cömertliğine bağlı olarak içinde gümüş akçe veya altın paralar bir kadife kese içerisinde diş kirası olarak verilirdi Yemeğini bitirenler diş kiralarını aldıktan sonra Kesenize bollukAllah daha fazla versinZiyade olsungibi dualarla konaktan ayrılırlardı
“Diş kirası denilen bu hediyenin kibar gerekçesi davetlilerin o gece zahmet edip gelerek hane sahibinin sevap kazanmasına vesile olmasıdır
Natürel işin aslı bu vesile ile muhtaçlara yardımda bulunmak onları sevindirmektir
Fatih dönemi sadrazamlarından Mahmut Paşa bu konuda çok güzel misal olmuştur Mahmut Paşa Ramazan ayı geldiğinde kesenin ağzını açar konağında verdiği iftar ziyafetleri dillere destandır Paşanın sofrasında oruç açanlar “diş kirasına ilaveten her akşam mutlaka ikram edilen nohutlu pilavın gelmesini dört gözle beklerdi Dişlerine takılma ihtimali olan sert bir sahte nohut yakalama ümidiyle
Bu sahte nohut konusu da çok enteresandır Çünkü Paşa kazanlarda pilav pişirilirken pilavın içine nohut biçimi verilmiş altınlar atardı *
Osmanlı döneminde zengin köşk veya konaklarda iftara davet edilen misafirlerin yanına fakir halk müziği içinde sofralar hazırlanır çat kapı gelen Allah misafiri geri çevrilmez içeriye alınırdı İftarın verildiği köşk ya da konak eğlence evi halini alırdı iftar sofralarda tabiri yerindeyse kuş sütü hariç her şey bulunurdu Misafirler iftarını yapıp teraviye gitmek üzereyken hane sahibi tarafından kadife keseler içerisinde gümüş tabaklar kehribar tesbihler oltu taşlı ağızlıklar gümüş yüzükler diş kirası olarak hediye edilirdi Fakir fukaraya ise hane sahibinin zenginliği ve cömertliğine bağlı olarak içinde gümüş akçe veya altın paralar bir kadife kese içerisinde diş kirası olarak verilirdi Yemeğini bitirenler diş kiralarını aldıktan sonra Kesenize bollukAllah daha fazla versinZiyade olsungibi dualarla konaktan ayrılırlardı
“Diş kirası denilen bu hediyenin kibar gerekçesi davetlilerin o gece zahmet edip gelerek hane sahibinin sevap kazanmasına vesile olmasıdır
Natürel işin aslı bu vesile ile muhtaçlara yardımda bulunmak onları sevindirmektir
Fatih dönemi sadrazamlarından Mahmut Paşa bu konuda çok güzel misal olmuştur Mahmut Paşa Ramazan ayı geldiğinde kesenin ağzını açar konağında verdiği iftar ziyafetleri dillere destandır Paşanın sofrasında oruç açanlar “diş kirasına ilaveten her akşam mutlaka ikram edilen nohutlu pilavın gelmesini dört gözle beklerdi Dişlerine takılma ihtimali olan sert bir sahte nohut yakalama ümidiyle
Bu sahte nohut konusu da çok enteresandır Çünkü Paşa kazanlarda pilav pişirilirken pilavın içine nohut biçimi verilmiş altınlar atardı *