Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Diyet posası (lifi), bitkilerin yapısında bulunan, sindirim sisteminde vücuda emilemeyen lakin organizma için yararlı olan kısmıdır. Posa, sıhhatin sürdürülmesi için yararlı, illetleri önleyici ve tıbbi beslenme terapisinin bir bileşeni olarak gösterilmektedir. Diyet posası, sağlıklı beslenmenin kıymetli bir kesimidir. Umumiyetle birçok vitamin ve minerali de içerdiğinden, posadan varlıklı beslenme sağlıklı bir ömür biçiminin da göstergesi sayılabilir. Posalı yiyeceklerin diyette artırılmasıyla, çiğneme ve binaenaleyh tükürük salgısının artışı, yekun besin alımının ise azalması kelam konusu olmaktadır. Yüksek posalı diyetlerle beslenen topluluklarda kalp illetleri, divertikül illetler, hemoroitler, kolon kanserleri, şeker illeti, şişmanlık… nadir görülmektedir.
Diyet posası için değişik yaş ve kişisel durumlara yönelik tüketim standardı şimdi belirlenmemekle birlikte yetişkinler için günde 25 - 30 gram (diyette alınan her 1000 kkal. için 10 - 13 gram) diyet posası önerilmektedir. Velev son literatürlerde hatunlarda 30, erkeklerde 38 gram posa alımı elverişli görülmektedir. Öte yandan günde 50 - 60 gramın üzerindeki şiddetli tüketim ise kalsiyum, demir, çinko üzere birtakım mineralleri bağlayarak vücuttan atılmalarına yol açabilir.
Posa içeriği en yüksek doğal besin kümesi kuru fasulye, nohut, mercimek üzere kurubaklagillerdir. Bunları fındık, badem, yerfıstığı, ceviz üzere yağlı tohumlar, kepeği ayrılmamış tahıl eserleri, zerzevat ve meyveler izlemektedir. Soyulmadan yenilebilen zerzevat ve meyvelerin kabukları ile birlikte tüketilmesi önerilmektedir. Bilhassa kan yağ bedelleri yüksek olanlar, şeker illeti riski taşıyanlar, kabızlıktan yakınanlar, kilo sorunu olanlar beyaz ekmek noktasına kepek, çavdar, yulaf yahut tam buğday unundan yapılmış ekmek, pirinç mahalline bulgur, etin bir kısmı noktasına kurubaklagil, bol zerzevat ve meyve tüketmelidirler. Lakin posanın vücudumuzda yararlı tesirler gösterebilmesi için, yanında kesinlikle bol su içilmesi kaidesi aranmaktadır. Sonunda şeker, kolesterol ve tansiyonu istikrarlar, tokluk hissi verir, dışkılama sayısını ve ölçüsünü artırarak kabızlığı, münasebetiyle kalın bağırsak kanserini önleyici tesirler gösterir. Ramazan ayı mühletince beslenme sisteminin değişmesine bağlı olarak 3. haftadan itibaren bağırsakların çalışmasında aksamalar olabileceğinden birinci günden itibaren posalı besinlerin tüketimine gereken kıymetin verilmesi büyük değer taşımaktadır. Tokluk hissi vermeleri de oruç tutmaya adaptasyonu artırıcı tesirler sağlamaktadır.
Diyet posası için değişik yaş ve kişisel durumlara yönelik tüketim standardı şimdi belirlenmemekle birlikte yetişkinler için günde 25 - 30 gram (diyette alınan her 1000 kkal. için 10 - 13 gram) diyet posası önerilmektedir. Velev son literatürlerde hatunlarda 30, erkeklerde 38 gram posa alımı elverişli görülmektedir. Öte yandan günde 50 - 60 gramın üzerindeki şiddetli tüketim ise kalsiyum, demir, çinko üzere birtakım mineralleri bağlayarak vücuttan atılmalarına yol açabilir.
Posa içeriği en yüksek doğal besin kümesi kuru fasulye, nohut, mercimek üzere kurubaklagillerdir. Bunları fındık, badem, yerfıstığı, ceviz üzere yağlı tohumlar, kepeği ayrılmamış tahıl eserleri, zerzevat ve meyveler izlemektedir. Soyulmadan yenilebilen zerzevat ve meyvelerin kabukları ile birlikte tüketilmesi önerilmektedir. Bilhassa kan yağ bedelleri yüksek olanlar, şeker illeti riski taşıyanlar, kabızlıktan yakınanlar, kilo sorunu olanlar beyaz ekmek noktasına kepek, çavdar, yulaf yahut tam buğday unundan yapılmış ekmek, pirinç mahalline bulgur, etin bir kısmı noktasına kurubaklagil, bol zerzevat ve meyve tüketmelidirler. Lakin posanın vücudumuzda yararlı tesirler gösterebilmesi için, yanında kesinlikle bol su içilmesi kaidesi aranmaktadır. Sonunda şeker, kolesterol ve tansiyonu istikrarlar, tokluk hissi verir, dışkılama sayısını ve ölçüsünü artırarak kabızlığı, münasebetiyle kalın bağırsak kanserini önleyici tesirler gösterir. Ramazan ayı mühletince beslenme sisteminin değişmesine bağlı olarak 3. haftadan itibaren bağırsakların çalışmasında aksamalar olabileceğinden birinci günden itibaren posalı besinlerin tüketimine gereken kıymetin verilmesi büyük değer taşımaktadır. Tokluk hissi vermeleri de oruç tutmaya adaptasyonu artırıcı tesirler sağlamaktadır.
