Realizm Nedir?

Realizm Ne Demektir
Realizm Hakkında Data
Gerçekçilik nedir özet olarak
Gerçekçilik nedir edebiyat
realizm nedir felsefe

Realizm, realizm ana düşüncesini, nesnelerinin varoluşları ve neye benzediklerinin, bizden ve bizlerin onlara ulaşmasından egemen olduğu meydana getirir Mesela güneş sisteminde kaç tane gezegenin olduğu, bizim orada kaç tane olacağını düşünmemize, olmasını istememize ya da araştırmamıza bağlı olarak değişmeyen Yine elektronların ya da kuvvet alanlarının varoluşları ya da dayandığı temeller, bizim inandığımız teori olmadan da vardırlar Diğer anlatımla Gerçekçilik, evrende gözlemcinin bilincinden egemen bir hakikat olduğu görüşüdür




Gerçekçilik, gerçekle olan uygunluğu ele alır ve hakiki hakkındaki bilgilerimizi insanoğlunun bilmeye ve kavramaya ait kabiliyetlerinin mümkün olan en iyi uygulamalarından sonra inandığı gibi bambaşka bir konu olarak tanımlar Bu koşul, özün değişiminden fazla görünüm açısının değişimidir Bazı nesnelerin bizden bağımsız olarak var olduğunu düşünüyorsak içten yargılamanın, kararlarımızın nesnenin aracılığıyla uyuşması gerektiği fikriyle örtüşmesini düşünmemiz normaldir Eğer nesne, bizim bilmeye veya kavramaya ait yeteneklerimizle tanımlanıyorsa, gerçek yargılama yalnızca özelliklerin bize değerlendirmek için liderlik etmesi anlamına gelir

Realizmde iki öbür karşıt gösterme vardır:

1 Gerçekçi kimsenin, düşünülen reel nesnelerin ya da özelliklerin bizim deneyimlerimize nasıl bir katkısı olduğunu hesaba katmadığıdır

2 Realistin inandığı nesnelerin veya özelliklerin inanılmaz olduğudur Realizme karşı olanların stratejilerini iki madde aşağıda ele alabiliriz :

a Realist veya potansiyel, var olmayan fikirlerin düşünülen benzeyişine karşı çıkar Böylece, ahlaki ve estetik kararların farkını hissederiz, örneğin, kararların şartların görünüşüne ve gözlemcinin durumuna emrindeki olması kavramı

b Benzeyişi kabul eder Fakat, bunu, nesnelerin egemen yapısından ziyade, bizim yapımızın benzerliğinden ortaya çıkmış olarak açıklar Bundan nedeniyle, ahlaki tarafsızlığın sahiden bir öznellik olduğu tartışılmaktadır Bu durum, dünyada, egemen ahlaki özelliklerden ziyade insanın psikolojik tepkilerinin bir sonucudur veya sınıflandırmanın değişik dillerdeki düzenleri arasındaki benzerlik, reel evrenselliğin bizim üzerimize uyguladığı zorunluluğun değil insanın esas ilgilerinin bir sonucudur Kant, zamana ve mekana alt olarak değişen çevremizin deneyiminin bile kendi içinde dünyevi doğası olmayan veya diğer varlıkların kanuni olarak tepki gösterdikleri şeylere bir insan tepkisi olduğunu savundu Buna kadar, benzeyiş tartışmasının fazla görünmeyen bir gerçekçilik hazırlamak için kullanıldığı düşünülebilir *