Reenkarnasyon...

Reenkarnasyon

Reenkarnasyon: Ölümden sonra ruhun, bir bedenden diğer bir bedene geçmesini kabul eden sapık bir inanıştır Arapça'da bu inanışa tenasuh, tecessum ve hulûldenir Türkçede ruh göçüolarak adlandırılmaktadır Bu millet kendileri'ne bir ad buldular Ruhçuluk

Bu inanç, Hindistan'da Hinduizm'den doğmuş ve buradan tüm Dünya'ya yayılmıştır Bu inanç Hinduizm (Brahmanizm) ile birlikte, Budizm, Taoizm, Caynizm, Maniheizm gibi Asya'nın eski dinlerinde de görülür Tenasüh'ün en eski yazılı kaynağı, Hinduizmin kutsal metinleri olan Upanişad'lardır

Tenasüh İnancında manevi mükafat veya suç oluşturan, yapılan kötülük ya da iyiliğin karşılığı olarak ruhun bir hayvan veya insan cesedine girerek alçalması ya da yükselmesidir Bedenler ruhların kalıpları gibidir, ruh kalıptan kalıba, bedenden bedene göç etmektedir bu düşünceyi ortaya atanların iddiası şudur: Ruhlar ezelde yaratılmış ve tekamül etmeleri için dünyaya bir bedene sokularak gönderilmiştir Bu sebeple dünyaya geldiği süre yaşadığı 6070 yıllık ömür ona tekamül için yetmez Öldükten daha sonra dünyaya daima gelip bedenlenmesi gerekir İnsan ruhu, cesedini terkettikten daha sonra, karada, havada veya denizde yaşamış herhangi bir hayvanın bedenine girerek varlığını devam ettirip gitmektedir Hatta bir takım ilkel milletler, insan ruhunun, önce madenlere, daha sonra bitkilere, daha donra da insanlara geçerek devamlı tayin biçiminde her zaman gelip bedenlendiğine inanırlar Hindulara tarafından, tenasuh sadece insanlara has değildir Tanrılar da ölür ve her tarafta bir diğer kalıpta doğabilirler Şu lahza insan veya hayvan gördüğünüz ruh şayet daha önce Tanrı olarak dünyaya gelmiş olabilir

Bu inanışa kadar,
Bu düşüncede olan ahali, dünyayı bir sınav dünyası olarak yok de daima bir azarlama düyası ve bir cins hapishane olarak yorumlanmakta ve bir kötülük olarak görmektedirler Yine bu düşünceye tarafından tüm musibet, afet ve belalar ve nimetler, mutluluklar önceki hayatında yapmış olduğu iyi veya fena işlerin neticesidir Önceki hayatının mükafat ya da cezasının belirlenmiş olması için, insanın bitmiş, bitmiş dünyaya gelerek mükafat ya da suç oluşturan çekmesi gerekir

Hatta uzantısı Türkiye'de yer alan bu insanlar, bir fare gördüklerinde başında oturup ağlarlar Sorulunca şöyle derler: Bu bir insan idi Kim bilir hangi günahı işledide bu hale geldiFareyi veya diğer bir hayvanı bir insan olarak görürler, insanın ruhunun fareye girdiğine inanırlar Böyle bir düşünce ile farenin başında ağlarlar

Mısır'da ilkel olarak görünen bu yıkık dökük görüntü, Hind'de mistik bir şekil, Yunan:'da felsefi bir elbiseye sokulmuştur Eski Yunan'da, MÖ 6asırda ortaya çıkan Orfik Dininde görülür Pythagoras ve Eflatun tarafından benimsenir ve geliştirilir İran da ise bu batıl inanca bir etik ve din süsü verilmiştir Bu gösterme, Zerdüşt ve Mendikiler gibi dini guruplar göre da benimsenmişir Kelt ve İskandinav dinleri, Yahudiliğn bazı batini mezheplerinde de görülmektedir

İslam'dan sonradan bu batıl felsefe, hafıza dünyasından silinip gitmesine karşın zaman zaman tesirini göstermiştir İran'da eskilerden gelen bu batıl felsefe, Şiiliğin fazla kolu olan gulati şiaveya girmiştir Mutezile, Karmati, batıni, Nusayriye ve durziler de tenasuha inanırlar Nusayriler, kendileri dışındakilerinin ruhlarının hayvan sesetlerine gireceklerini Ali'ye inanan gerçek Nusayrilerin ise yıldız haline dönerek nurlar alemine döneceğine inanırlardı Bir Takım güya mutasavvıflar ölen bir insanın ruhunun, ölmeden evvelki davranışalrına ve yaşayışına alt olarak insan veya hayvan biçiminde baştan dünyaya geldiklerini ve cinayet çektiklerini iddia ederler, ahirete inanmazlar

Tüm semavi dinlere kadar tenasuh inancı batıldır Tenasuha inanmak imanla ve özellikle öbür dünya inancı ile bağdaşmaz Bir insan bu dünyada yaptıklarından sorumludur Sorumlulukta ruhun bedeninde payı vardır Her bir insan bedeninin bir ruhu ve her ruhunda bir bedeni vardır Bu inanca tarafından bir insan ruhunun yüzlerce bedeni olmuş olur Ahirette her insan bedeni ile dirileceğinden, ama ruhun bulunacağı beden dirilecek, diğerleri ruhsuz olduklarından dirilemeyecektir Diriltilse bir tek ruh olacağından diğerleri ruhsuz olarak diriltilecektir Ruhsuz karoser ise insan değildir İnsan kendi ruhuyla insandır

Kur'anı Kerim reenkarnasyon nazariyesini şöyle rededer:

Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında, Rabbim, der, lütfen beni geri gönder Ta oysa, nafile geçirdiğim dünyada iyi meslek yapayımHayır! Onun söylediği bu laf laftan ibarettir Onların gerisinde ise, her yerde dirilecekleri güne dek bir berzah vardır(Muminun Suresi 99100)

Tenasuh inancını İslam akaidi ile uzlaştırmak ve dini öğretiden temellendirmek isteyenler görüşlerine kanıt olarak bazı ayetler ileri sürerler Bunlar içinde ilk bakışta tenasuh lehindeyorumlanmaya müsait gibi görülen ayetler şunlardır

Sizi ölü iken dirilten Allah'ı nasıl inkar ediyorsunuz! Sonra sizi öldürecek, sonra sizi diriltecek ve sonunda ona döndürüleceksiniz(Bakara Suresi 28)

Red edenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi iki kere öldürdün, iki defa dirilttin biz de günahlarımızı itiraf ettik Bu ateşten çıkmaya bir yol varmıdır?(Mümin Suresi 11)

Bunlardan birinci ayetteki Ölü idiniz, allah sizi dirilttişeklindeki açılış kısmı insanların ölü halde bulunan topraktan yaratıldığını açıklama etmektedir İnsanın varlık sürecinde üç aşama vardır Yaratılış, ölüm ve ahirette tekrar diriliş Şu halde bu ayetin açık veya gizli bir şekilde tenasuh inancı ile hiçbir ilgisi olmamakta, tersine redetmektedir

İkinci ayet ise, kafirlerin cehennemde Allah'a yakarışlarını tavsir etmekte olup, onların birinci öldürme, dünya hayatını bitiren ilk ölüm; ikinci öldürme kabirdeki birinci diriltmeyi takip eden vefat; ikinci diriltme de ölümden daha sonra kıyametteki dirilmedir Şu halde dünya hayatı dikkate alınmamıştır Çünkü dünyada inkâr ettiklerini kabul ve itiraf ile günahlarını itiraf ediyorlar Dolayısıyla tenasuh ile bir irtibatı yoktur

Tenasuh inancı zeka olarak bakımdanda tutarsızlıklar görülmektedir

Reenkarnasyon iddialarının makul olabilmesi için insanın, hemen yaşadığı ileri sürülen önceki hayatını mutlaka hatırlaması gerekirdi Halbuki hiç kimse daha önce bir bedende yaşadığını hatırlamamakta, aksine insan, kendisinde onun öteki varlıklardan ayrı bir kişiliğe sahip olduğunu gösteren bir benlik şuuru bulunduğunu hissetmektedir

Tenasuh akidesi ahlaki nedensellik ihtiyacını memnuniyet etmekten ve insanın sorumluluğunu temellendirmekten de uzaktır

İnsanın genetik yoluyla ebeveynden çocuklara intikal eden ruhibedeni özellikleri açıklanamamakta

Dünyada sürekli olarak sürekli nüfus artışına akla uygun bir izah getirilememekte

Ölümle birlikte diğer bir bedene intikal eden ruhun kendi karekterine yerinde bir bedeni nasıl seçtiği ve bu durum karşısında kalıtımın nasıl açıklanacağı bilinmemektedir

Tenasuh inancına göre evrendeki ruhlar emin sayıdadır Bu durumda dünya nüfusunun durağan olması ya da azalması gerekirdi Halbuki hakikat bunun aksini göstermektedir

Bu batıl düşünceyi İslam alimleri redetmiş açık açık bir küfür olduğunu demeç etmişlerdir Özellikle Hindistan'da yaşamış olan İmamı Rabbani şiddetli bir dille bu düşüncenin küfür olduğunu söylemiştir İslamda bu felsefeye inanmak batıldır İnanan kâfir olur

Günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan tenasuh iddialarının çoğunun magazin haberciliği üretimleri, geri kalanlarınında çağımızda bu safsatayı her tarafta sergilemek isteyen bir takım art düşünceli simalar olduğunu, Öbür Dünya inancını berelemek için batıl düşünceye sarıldıklarını unutmayalım

Kaynak:
1) Şamil İslam Ansiklopedisi
2) İlmihal, TDV, İslami Çalışmalar Merkezi
3) Büyük Kadın İlmihali, Rauf GÜREŞÇI *